Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1769 E. 2019/665 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1769 Esas
KARAR NO : 2019/665 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/15 Esas 2018/487 Karar
TARİH : 03/05/2018
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/05/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı tarafın iş sözleşmesinde yer alan rekabet etmeme yaasğına ilişkin hükümleri ihlal ettiğini, davalının 26/09/2013 tarihinde iş akdinin feshedildiği 28/09/2017 tarihine kadar müvekkilinin iş yerinde çalıştığını, …San. Ve Tic. A.ş nin 28/09/2017 tarihinde …. ‘da tescil edilerek … tarafından kurulduğunu, kurulan şirketin müvekkil şirket ile aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini, davalının işten ayrıldıktan hemen sonra müvekkili şirket ile aynı iş kolu alanında faaliyet gösteren müvekkil şirketin eski genel müdürünün sahibi olduğu …. San. Ve Tic. A.Ş.’de çalışmaya başladığını, rekabet yasağı iş sözleşmesi kurulurken kararlaştırılabileceği gibi iş sözleşmesi kurulduktan sonra ve devam ederken de kararlaştırılabildiğini, karşı taraf rekabet etmeme yasağını ihlal ettiğini, bu aykırılığın yaptırımlarının muhatabı olmadığını, taraflar arasında akdetmiş oldukları sözleşmenin ihlalinin bir sonucu olarak müvekkillerinin zararlarının giderilmesi ve ihlale son verilmesi gerektiğini, yaşanan süreç ve davalının müvekkil şirketin eski genel müdürünün tek başına yönetim kurulu üyesi olduğu …San. Ve Tic. A.Ş ‘nın çalışanı olması durumunu açıkça ispatladığını ileri sürerek, mahkemece re’ sen dikkate alıncak sebeplerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00.TL maddi tazminata, 55.000,00.TL cezai şarta, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafça haksız ve hukuka aykırı olarak rekabet yasağının ihlal edildiğini, buna dayanarak muhalefetin men’i ile rekabet yasağının ihlalinden doğan cezai şart talep ettiğini, davacının davasının dava şartı eksikliğinden reddedilmesi gerektiğini, açılan davanın görev ve yetki yönünden de hukuka aykırı olduğunu, davaya bakmakta İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin görevli olduğunu savunarak, davacının haksız ve kötü niyetle ikame etmiş olduğu davanın usulden ve esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karış tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 03/05/2018 tarih 2018/15 Esas 2018/487 sayılı kararında;”Taraflar arasında imzalanan 26/09/2013 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin diğer hükümler başlıklı b bendinde uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve İcra daireleri yetkili kılındığı, HMK 116/1-a maddesi uyarınca kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ilk itiraz olduğu,HMK 131.maddesi uyarınca ilk itirazlar cevap süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerektiği, HMK 19/2 maddesi uyarınca yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği, yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili varsa seçtiği mahkemeyi bildirdiğini, aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınamayacağını,HMK 17. maddesi uyarınca tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilirler. Taraflar aksi kararlaştırılmadıkça davayı sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açabileceğini, 6100 sayılı HMK’nın 447/2. maddesi hükmü uyarınca HUMK’na yapılmış olan atıfların HMK’nın ilgili maddesine atıf yapılmış sayılacağı kabul edildiğini,Somut olayda davaya konu belirsiz süreli iş sözleşmesinin feshinden sonra işçinin rekabet etmeme yasağına aykırı davranması nedeniyle açılan tazminat davası istemli dava 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu yetki şartının yer aldığı sözleşme ise 26/09/2013 tarihli olup 1086 sayılı HUMK’un yürürlükte olduğu dönemde imzalandığı, yetki sözleşmeleri yetki ve sonuçlarını usul hukuku alanında doğurduklarından kuruluşu itibariyle maddi hukuk kurallarına tabi olsa da niteliği itibariyle usul hukuku sözleşmeler olduğu, HMK’nın 17. maddesi aynı Yasa’nın 448. maddesinde düzenlenen derhal uygulanırlık ilkesi ile birlikte değerlendirildiğinde dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesi hükmü uyarınca taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki yetki şartı taraflar yönünden bağlayıcı olduğu(Yargıtay19. Hukuk Dairesi’nin 2014/14443 Esas ve 2014/18645 Karar sayılı ilamı)Davalı vekili cevap dilekçesinde , yetki ilk itirazında bulanarak, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirttiğini,Yetki sözleşmesi ile yetkili kılınan mahkemenin yetkisi kesin yetki niteliğnde olmayıp, taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde mahkemece nazara alınacağını,Davalı vekil süresinde verdiği cevap dilekçesinde yetki ilk itirazında bulunduğu, usul hükümlerinin derhal uygulanırlığı ilkesi uyarınca taraflar arasında imzalanan sözleşmede belirtilen yetki kaydı taraflar yönünden bağlayığı olduğu kanaatine varılarak davalı tarafından süresinde yapılan yetki ilk itirazı uyarınca taraflar arasında imzalan sözleşme hükmü gereğince mahkememizin yetkisiz olduğu anlaşıldığından…”gerekçesi ile, HMK 17.ve HMK 116/1-a maddeleri uyarınca mahkemenin yetkisiz olması nedeniyle davanın usulden reddine,HMK’nın 20.maddasi uyarınca, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Mahkemenin gerekçesinde belirttiği “Taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu yetki şartının yer aldığı sözleşme ise 26/09/2013 tarihli olup 1086 sayılı HUMK’un yürürlükte olduğu dönemde imzalanmıştır.” ibaresinin hatalı olduğunu, 6100 sayılı HMK’nun 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girdiğini, mevzu bahis olan iş sözleşmesinin ise 26.09.2013 tarihinde imzalandığını, Dolayısı ile mahkemenin gerekçesinde belirttiği gibi yetki sözleşmesinin kurulduğu tarihte 1086 sayılı HUMK değil, 6100 sayılı HMK yürürlükte olduğunu, bu nedenle de kararda emsal olarak gösterilen Yargıtay ilamındaki “HMK’nın 17. maddesi aynı Yasa’nın 448. maddesinde düzenlenen derhal uygulanırlık ilkesi ile birlikte değerlendirildiğinde dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesi hükmü uyarınca taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki yetki şartı taraflar yönünden bağlayıcıdır.” hükmü burada işlevsiz hale geldiğini, Gerek sözleşmenin kurulduğu tarihte gerekse davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK’nın “Yetki Sözleşmesi” başlıklı hükmünün açık olduğunu, Dolayısı ile işçi-işveren arasında düzenlenen davaya konu iş akdinde davalı …’ın tacir veya kamu tüzel kişisi olmadığından hareketle, sözleşmede ‘yetkili mahkeme’nin belirlenmiş olduğu “İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri” yetkilidir ibaresi açıkça yetki sözleşmesini düzenleyen HMK m.17’ye aykırı olduğunu, Kanun yetki sözleşmesinin geçerliliği için tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olmasını şart koştuğunu, tacir olmayan taraflar ile yapılan yetki sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, Sonuç olarak, davalının tacir değil işçi sıfatıyla sözleşmeyi yaptığından hareketle, yetki sözleşmesinin mahkemece nazara alınmayıp, davalının yerleşim yeri mahkemesi olması nedeniyle davanın ikame edildiği İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken “yetkisizlik” kararı verilmesinin yerinde olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesince verilen yetkisizlik kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, dosyanın yetkili İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/15 Esas 2018/487 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Davalı vekili, yetki itirazında bulunması üzerine taraflar arasında yetki şartı kararlaştırıldığı belirtilmek suretiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu uyuşmazlığın rekabet yasağından kaynaklanmakta olup, rekabet yasağı sözleşmelerinden kaynaklanan tazminat davalarında ticaret mahkemelerinin görevli olduğu, ancak rekabet yasağı sözleşmesindeki yetki şartı, her iki tarafın tacir olmaması nedeniyle geçersiz olduğundan taraflar arasındaki yetki şartına itibar edilemeyeceği, bu haliyle somut olayda davalının ikametgahı mahkemesi olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğu halde, mahkemece İstanbul Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğu bahisle yetkisizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu görülmekle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-a3 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/05/2018 tarih ve 2018/15 Esas – 2018/487 Karar sayılı görevsizlik kararının HMK 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve yargılamaya devam etmek üzere dosyanın görevsizlik kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 35,90.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 3-İstinaf yönünden davacı tarafından sarf edilen 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosya gidiş – dönüş masrafı 31,50.TL olmak üzere toplam 129,60.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/05/2019 tarihinde HMK 353/1-a3 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.