Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1757 E. 2020/575 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1757
KARAR NO : 2020/575
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2018
DOSYA NUMARASI : 2016/1040 Esas – 2018/755 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/06/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının cari hesap sözleşmesine dayalı cari hesap alacağından doğan 68.366,65-TL borcunu ödemediğini, bunun sonucunda alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, usulüne uygun ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalının borcu ödemekten imtina ederek borca itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine alacağın % 20′ si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı süresinde cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/07/2018 tarih ve 2016/1040 Esas – 2018/755 Karar sayılı kararı ile; “Mahkemece dosyanın yapılan incelemesinde dosyada bilirkişi raporu alındığı, alınan bilirkişi raporunda davacı defterleri üzerinde inceleme yapıldığı, davalı defterlerinin ibraz edilmediği, raporla davacının alacaklı olduğu miktarın tespit edildiği, davalı yanca rapora itiraz edilmediği, davacı tarafın davadan önce yapılan ödemenin bulunduğunu belirtmesine rağmen bu ödemeyi düşmeksizin belirlenen dava değeri üzerinden davasını açtığı, davacı tarafın ödeme yapılan kısma ilişkin itirazın iptali talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı bakiye kısım yönünden alınan raporla davasını sübut bulduğu değerlendirilerek, davanın kısmen kabul kısmen reddine, alacağın likit niteliği de gözetilerek % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği …” gerekçesi ile, Davanın KISMEN KABULÜ ile İstanbul…. İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı icra takip dosyasında takibe yapılan itirazın 58.366,65 TL asıl alacak yönünden takibe yapılan itirazın takip talebindeki şartlar dahilinde iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Davalı tarafça ödeme emrine karşı borcun tamamına ve ferilerine karşı itiraz edildiğini, kısmi ödemenin borca itirazdan önce değil sonra yapıldığını, bu nedenle itirazın iptali davasının itiraz edilen tutar üzerinden açıldığını, davalının itirazdan sonra yaptığı ödemenin öncelikle ferilerden değil, takip çıktısı olan ana paradan düşülmüş olmasının müvekkilinin değil icra müdürlüğünün hakimiyet alanında olduğunu, yerel mahkemece kısmi ödemenin ferilerden düşülmesi gerekirken asıl alacaktan düşülmüş iken hukuki yarar bulunmadığı yönündeki kararının haksız olduğunu, TBK’ nın 100. maddesinin “Borçlu faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz.” hükmüne amir olduğunu, işbu hükmün mefhumu muhalifinden; borçlu ödemede gecikmiş ise kısmen yapılan ödemenin ana borçtan düşülemeyeceğini, Davalı hakkında 12/02/2016 tarihinde takip yapıldığını, davalının borcun tamamına itiraz ettikten sonra 11/07/2016 tarihinde 10.000 TL ödeme yaptığını, takip tarihinden kısmi ödemeye kadar işlemiş faiz tutarının 3.275,90 TL, icra vekalet ücretinin ise 8.203,99 TL olarak hesaplandığını, masraflarda hesaba katıldığında yapılan kısmi ödemeyi aştığını, yapılan kısmi ödemenin borcun ferilerinden az olduğunu, Kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemece takibin 68.366,65 TL üzerinden değil de 58.366,65 TL üzerinden devamına karar verilmesi halinde dahi %20 inkar tazminatının 68.366,65 TL üzerinden karar verilmesi gerektiğini, Üstelik davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1040 Esas – 2018/755 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticari ilişkiden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıdan alacaklı olduklarını, alacaklarının tahsili için yaptıkları takibe davalının haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiş, mahkemece davalının itirazdan sonra fakat davadan önce borcun bir kısmını ödediği, davacının davadan önce ödenen bu kısım için itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, kısmi ödeme düşüldükten sonra kalan miktar yönünden davalının itirazının haksız olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne itirazın kısmen iptaline karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava dilekçesine göre, davalı borçlu takibe itirazından sonra takip konusu alacağa mahsuben 10.000 TL harici ödeme yapmıştır.TBK’ nın 100. maddesinde “Borçlu faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz.” hükmü düzenlenmiştir.Davaya konu takip talebinde ve ödeme emrinde de kısmi ödemelerin TBK’nın 100. Maddesine göre öncelikle faiz ve masraflara mahsup edileceği belirtilmiştir.Buna göre mahkemece yapılacak iş, itiraz üzerine duran takipte davalı borçlunun kısmi ödemelerinin TBK 100. Maddesine göre öncelikle faiz ve masraflara mahsubu ile bakiye kalması halinde asıl borçtan düşülerek buna göre davacı alacaklının takipte talep edebileceği asıl alacak miktarının tespiti ile bu miktar yönünden davalı borçlunun takibe itirazının haksız olması halinde bu miktar yönünden davanın kabulü ile itirazın iptaline karar vermek olması gerekirken, kısmi ödemenin tamamının asıl alacaktan mahsubu ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.Bunun üzerine dairemizce dava tarihi itibarıyla ilgili icra müdürlüğünden davaya konu takip dosyasının kapak hesabı istenmiş, ilgili icra dairesinin 02/06/2020 tarihli cevabi yazısından davalı borçlu tarafından yapılan kısmi ödemenin faiz ve icra takip masraflarını karşılamadığı, dava tarihi itibarıyla davalı borçlunun kısmi ödemesi düşüldükten sonra kapak hesabına göre toplam 76.390,63 TL bakiye borcunun kaldığı anlaşılmıştır.Davalı borçlunun kısmi ödemesi, TBK 100. Maddeye göre öncelikle faiz ve masraflara mahsup edileceğinden ve davalı tarafça yapılan kısmi ödeme asıl alacağa takipten itibaren ödeme tarihine kadar işlemiş faiz ile icra takip masraflarını karşılamadığından bu durumda yapılan kısmi ödeme nedeniyle asıl alacaktan mahsup edilebilecek bir ödeme bulunmadığı anlaşıldığından davacının itirazın iptali davasının asıl alacak yönünden iptali gerektiği anlaşılmıştır. Bu durumda davacının istinaf sebepleri yerindedir.Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi ile uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davacının itirazın iptali davasının kabulü ile davaya konu takibe davalı borçlunun itirazının İİK.67. Maddesi uyarınca asıl alacak yönünden iptaline, takibin takip talebinde belirtilen şartlarla aynen devamına, hüküm altına alınan asıl alacak miktarı yönünden %20 inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 10/07/2018 tarih ve 2016/1040 Esas – 2018/755 Karar sayılı ilamının HMK’ nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle; 1-Davanın KABULÜ ile; İstanbul …. İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyasında, asıl alacak miktarı olan 68.366,65 TL yönünden başlatılan icra takibine yapılan itirazın, İİK 67 maddesi uyarınca İPTALİNE, takibin asıl alacak üzerinden DEVAMINA, 2-Hükmedilen 68.366,65 TL alacağın % 20′ si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının İİK 67. maddesi uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Alınması gerekli 4.670,13 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 825,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.844,42 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 859,21 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İlk Derece Mahkemesi’ nde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edilen 600,00 TL bilirkişi ücreti ile 72,00 TL posta gideri olmak üzere; toplam 672,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İlk Derece Mahkemesi’ nde yapılan yargılama sırasında davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri varsa; bu giderlerin davalı üzerinde bırakılmasına, 7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.687,66 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN: 9-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 10-Davacı tarafından sarf edilen istinaf kanun yoluna başvurma harcı 98,10 TL ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş – dönüş masrafı 23,50 TL olmak üzere; toplam 121,60 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 11-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 12-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/06/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.