Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1756 E. 2020/581 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1756 Esas
KARAR NO : 2020/581 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2006/200 Esas – 2018/377 Karar
TARİH : 11/07/2018
DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ: 04/06/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, … gemisinin gemi sicil belgesine istinaden … şirketine ait olduğunu, diğer davalı tarafından ise kiralandığını, Ukrayna Devleti ile imzalanan İş Geliştirme ve Yatırımların Korunması Anlaşması uyarınca da geminin maliki olan Ukrayna Devletinin müvekkili tarafından yapılan masraflardan da sorumlu olduğunu, bu düzenlemeye yapılan masraflardan dolayı göre ipotek etme hakları olduğunu, müvekkili ile … şirketi arasında yapılan 27/08/1998 tarihli Genel Ortaklık Sözleşmesine istinaden 29/12/1998 tarihinde çıplak-gemi çarter sözleşmesi imzalandığını, bu dönemde müvekkili tarafından gemiye 1999 yılında 221.210,33 YTL, 2000 yılında 352.408,83 YTL, 2001 yılında 541.246,49 YTL geminin modernizasyonu ve bakımı için masraf yapıldığını, çıplak gemi anlaşmasının 01/01/2002 tarihinde yenilendiğini, bu kira döneminde de müvekkili tarafından 24/08/2002 tarihli Mutabakat Protokolüne istinaden bakım, onarım ve işletme masrafı olarak 657.142 USD (1.073.770,03 YTL) verildiğini, 2003 yılında 756.215,44 YTL masraf yapıldığını, netice olarak 1999-2003 döneminde 2.945.511,11 YTL masraf yaptıklarını ve müvekkilince doğrudan geminin işletilmesi için yapılan masrafların TTK 1235 uyarınca gemi alacağı niteliğinde olduğunu, aynı maddede yer alan ve geminin işletilmesi amacına bağlı olarak doğan alacakların kanuni rehin hakkı ile teminat altına alındığını, TTK 1248/I maddesi uyarınca gemi üzerinde doğmuş bulunan gemi alacaklarında ise, sonradan doğan gemi alacağının önceden doğan gemi alacağına önceliği olduğunu, beyan ederek, davalılar …şirketi ve geminin maliki olan … şirketine karşı doğan 2.945.511,11 YTL gemi alacağının bahşettiği kanuni rehin hakkının ve (TTK m. 1248/I ve 1257 uyarınca) bu rehin hakkının önceliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın diğer geminin eski kiracısı davalı ile yapmış oldukları sözleşme ve mutabakat protokollerine uygun olarak yapmış olduklarını iddia ettikleri masraflardan geminin sorumlu olmadığını, olsa da bu masrafların sözleşme ve mutabakat protokolünün tarafı olan …. şirketinden talep edilebileceğini, TTK 1236 maddesine göre gemi alacaklılarının gemi ve teferruatı üzerinde kanuni rehin hakları olduğunu, gemi alacaklısı hakkı veren alacakların neler olduğunun ise TTK 1235 maddesinde düzenlendiğini, bu düzenleme içerisinde davacının katlandığını iddia ettiği geminin modernizasyonu ve bakımı için yapılan masrafların geminin bakım, onarım ve işletme gideri olarak yapılan masrafların yer almadığını, mevcut hukuki düzenleme karşısında davacı tarafın katlandığını iddia ettiği alacaklar için müvekkiline ait gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tesis edilmesinin mümkün olmadığını, çünkü ortada gemi alacaklısı hakkı veren bir hak mevcut olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.Davacı tarafça 13/11/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava HMK 107 madde kapsamında belirsiz alacak davası olarak ıslah edilerek şimdilik kaydıyla 75.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiş, yine 25/03/2013 tarihli dilekçe ile; 19/02/2013 tarihli celsede verilen bir nolu ara kararı uyarınca davalılar tarafından kabul edilen 351.000,00 USD yönünden bakiye harcın tamamlanması yönündeki ara kararı üzerine 351.000 USD’nin TL karşılığı 637.767,00 TL – 75.000,00 TL = 562.767,00-TL için de harç yatırılarak dava değeri artırılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 11/07/2018 tarih ve 2006/200 Esas- 2018/377 Karar sayılı kararında;”
DELİLLER VE HUKUKİ NİTELENDİRME;ISLAH:Davacı tarafça 13/11/2012 tarihli dilekçe ile dava HMK 107 madde kapsamında belirsiz alacak davası olarak ıslah edilerek şimdilik kaydıyla 75.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiş, yine 25/03/2013 tarihli dilekçe ile; 19/02/2013 tarihli celsede verilen bir nolu ara kararı uyarınca davalılar tarafından kabul edilen 351.000,00 USD yönünden bakiye harcın tamamlanması yönündeki ara kararı üzerine 351.000 USD’nin TL karşılığı 637.767,00 TL – 75.000,00 TL = 562.767,00-TL için de harç yatırılarak dava değeri artırılmıştır.Kocaeli 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2005/1541 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı Marinyel İnternational Sa aleyhine açılmış ihalenin feshi davası olduğu, dava tarihin 01/01/2005 tarihi olduğu, 22/11/2007 tarihinde ihalenin feshine yönelik istemin reddedildiği, kararın Yargıtay incelemesi sonrası 07/10/2010 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Davacı tarafından yapıldığı iddia edilen masraf ve giderlere konu teknik iş ve işlemlerin gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tanınmasını gerektirir alacaklar kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin, geninin cebri icra yolu ile satışına ilişkin ihalenin feshi dosyası olan 2005/1541 sayılı dosyası kapsamı da dikkate alınarak dava tarihi itibarı ile davalıların donatan sıfatlarının da değerlendirilmesi açısından bilirkişi raporu aldırılmıştır.12/10/2012 tarihli bilirkişi raporunda; Davacının gemi alacaklısı hakkı doğurduğunu iddia ettiği harcamaların davacıya m. 1235 f. 6 anlamında bir gemi alacaklısı hakkı verebilmesi için harcamaları bir kredi açılmaksızın kaptanın daima kanuni temsil yetkisine dayanarak hareket etmiş olması gerektiği, olayda kaptanın talebi üzerine ve mübrez kredi anlaşması dışında kredi alması söz konusu olmadığı, donatanla genel bir kredi sözleşmesi yapılmış olmasına nazaran alınan krediler olduğu görüldüğü, donatana üçüncü kişi (davacı) tarafından kredi açılmasının ise davacıya gemi alacaklısı hakkı vermeyeceği, yalnızca davacının donatandan sınırlı sorumluluğu dışında kalan adi bir alacak hakkı olduğu, kaldı ki, bir an için kaptanın kanuni temsil hakkına istinaden kredi talebinde bulunmuş olduğu varsayımında dahi gemi alacağı doğmuş sayıldığında bile bu alacağın sona ermemiş olması da gerektiği, ancak dosyada geminin cebri icra yoluyla satıldığı ve geminin yeni sahibine aslen iktisap yoluyla devredilmiş olduğunun görüldüğü, TTK m. 1245 uyarınca, bir gemi alacaklısı hakkının varüflindan söz edilecek olsa dahi geminin cebri icra yoluyla satıldığından gemi alacaklısı hakkının sona erdiği mütalaa edilmiştir. 26/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda; dava dosyasına ekli ve davacı ticari defterlerine kayıtlı gelir faturaları incelendiğinde 1999, 2000 ve 2001 yıllarında Slop, Sintine ve Gemi Geliri olarak toplam 51.899,04-TL gelir elde edildiğinin tespit edildiği, davacının ticari defter kayıtlarında full oil geliri olmadığı, dava dosyasına ekli ve davacı ticari defterlerinde kayıtlı gider faturaları incelendiğinde, 1999, 2000, 2001, 2002 ve 2003 yıllarında davacı şirket tarafından işletim, bakım, onarım ve çeşitli masraf olarak 761.920,24-TL gider yapıldığının tespit edildiği mütalaa edilmiştir.07/03/2016 tarihli bilirkişi ek raporu:”1- Dosyada mevcut 1.9.1997 tarihli BIMCO standart Çıplak Gemi Kira Sözleşmesi Barecon 89 uyarınca, …, 5 yıl süre ile Günlük 370 USD’den donatanı olduğu Ukrayna Bayraklı M/V …gemisini … Ltd Şirketi’ne kiraya verdiği, taraflar arasındaki Barecon 89 madde 9 uyarınca çıplak gemi kira sözleşmesi uyarınca, geminin zilyetliği ve buna bağlı olarak teknik ve ticari kontrol 2. Nolu Davalı … Şiketine geçtiği, 2.nolu Bsec Ekomorsphera bare boat çarterer (gemi kiracısı) olarak gemiyi, makinelerini ve diğer kısımlarını ticari teamüllere göre dikkat ve özen göstererek iyi bir durumda bulunması sağlayacağı, 2.nolu Bsec Ekomorsphera bare boat çarterer, klas sertifikalarını ve elverişlilikle ilgili diğer belgelerin temin edilmesi ve bunların zamanında yenilenmesi ile ilgili yükümlülükleri yerine getireceği, Barecon 89 uyarınca, zilyetliğin yanında geminin teknik ve ticari kotrolünün çarterer 2. Nolu Bsec Ekomorsphera devriledilmesi nedeniyle, eTTK m. 946 tahtında 1. Nolu Davalı… CO: nin donatan sıfatı ortadan kalmakta ve buna bağlı olarak donatan vasfı da kalmadığı, geminin zilyetliğini, teknik ve ticari yetkiyi elinde bulunduran 2 Nolu Davalı …, söz konusu gemiyi 29.12.1998 tarihli Barecon 89 tahtında 2 yıllığına Davacı…’a kiraladığı, dolayısıyla, sahip olduğu tüm yetkileri Davacıya devir ettiği, bu sözleşme 01.01.2002 tarihinde yenilendiği, dolayısıyla, davacı geminin bare boat çartereri sıfatıyla geminin 24 Kasım 2003 yılına kadar zilyetliğini, teknik ve ticari yükümlülüğüne sahip olduğu, ancak 01 Ocak 2002 tarihli mezkûr Çıplak Gemi Kira Sözleşmesi/ Barecon 89 ‘ Ek Şartları başlığı altında Davacı Şirket yetkilisi ile 2. Nolu … arasında bir sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşmenin 3. maddesi uyarınca; 1999, 2000, 2001 yıllarında oluşan gelirler, masraflar, diğer harcamalar ve kayıplar konusunda taraflar arasında mutabakata varıldığı ve davacı Şirket’in 2. Nolu Davalı …’dan toplam 657.085 USD alacaklı olduğu kabul edildiği, yine dosyada mevcut 24.8.2002 tarihli Mutabakat Protokolü gereğince, 1999-2000-2001 yılları arasında geminin işletilmesi için yapılmış olan faaliyetler sonucu gelir-giderler ile diğer özel şahsi masraflar konusunda Davacı ile 2 nolu Davalı … arasında, Davacı’nın geminin bakım onarım için 351.000 USD, işletme masran olarak 274.3&S USD, şahsi masraflar olarak 31.754 USD borç olarak 2 nolu Davalı … verildiği konusunda mutabakata varıldığının anlaşıldığı, dosyada mevcut gemi kira sözleşmeleri ardından Davacı’nın 2 nolu Davalı …’nın yetkilisi tarafından ek şart adı altında bir sözleşme imzalaması ve yine mutabakat adı altında başka bir sözleşme imzalaması tarafların çıplak kira sözleşmelerinde yer alan madde 9’dan farklı bir düzenleme hususunda anlaştıklarını gösterdiği, Barecon 89 tavsiye niteliğinde bir sözleşme olduğu, taraflar arasında bu maktu sözleşmeden farklı şartlar getirilmesi, sözleşme serbestisi tahtında mümkün olduğu, oysa, Barceon 89 maktu sözleşme uyarınca klas belgelerinin temini, gemiye yapılan tamir ve iyileştirme masrafları esasen (zilyetliği- teknik-ticari yönetimi elinde bulunduran çarterer) donatan sıfatıyla Davacı’ya ait olduğu, ancak taraflar arasında imzalanan ve Kök Raporda da belirttikleri 27.08.1998 tarihli Genel Ortaklık Sözleşmesi ve ek mezkûr diğer sözleşmelerle 2. Nolu Davalı Şirket ayrıca taahhüt ve borç altına girerek, birtakım masrafları üzerine aldığı, bir başka deyişle, ihtilaf Barecon 89 uyarınca değil. 2. Nolu Davalı’nın taahhüt ve borç altına girdiği Genel Ortaklık Sözleşmesi ve Ek sözleşmeler tahtında ortaya çıktığı, bu nedenle yapılan masrafların bu taahhüte uygun olup olmadığının incelenmesi gerektiği, 2 nolu davalı şirket adına imza atan kişinin şirket yetkilisi olup olmadığı hususu inceleme alanları dışında olduğu, kök raporda belirtilmek üzere, geminin tersanede modernizasyonu sırasında yapılan masraflara dair acenta konumundaki … Ticaret A.Ş.’nin 11.10.2002 tarihli “Report 1” başlıklı Raporu, 248.703,21 Usd’lik toplam harcamanın firmalara dağılımını verdiği, firmaların ilgili harcamalara dair fatura kopyaları veya şirket kaşe/imzalı teyit yazıları da dosyada mevcut olduğu, Acenta Bora Denizcilik’in 11.10.2002 tarihli “Report 2” raporunda ise acenta ücreti, römork ve pilotaj, temizlik, yakıt ve tatlı su tedariki, tamir sırasında gözlem vs. ücretlerinin toplamı olan 50.933 Usd masraf göründüğü, dolaysıyla geminin 248.703,21+50.933=299.636,21-USD’lik toplam masrafı raporlarda detaylandırıldığı, 20.10.2014 keşif günü gemi üzerinde yapılan incelemede, davaya konu tamir, yenileme, modernizasyon vb. yapılan işlemlerin günümüze kadar ki uzun zaman aralığı dolayısı ile hangi tarafın ne işlem yaptığı/yaptırdığı veya gerçekten bu yapılanların gemide varlığını tespit etmenin oldukça güç olduğu, keşif sırasında davalının sözlü ifadesi ile yaklaşık 1000 metre boru işinin ve geminin çepeçevre çelik usturmaçasının ve bazı yaşam mahalli iç dekorasyonunun Izeydaş tarafından yaptırıldığının ifade edildiği tespit edilmiş ve tüm bu hususular kök raporda belirtildiği, bir başka anlatımla, gemiye yapıldığı belirtilen işçilik ile bakım ve modernizasyonları görerek tespit edebilemediği, dolayısıyla, davacı vekilinin, müvekkili şirket tarafından geminin faaliyetini sürdürmesi için yapmış olduğu işçilik masrafları ile yine geminin bakım ve modernizasyonu için yapılan 299.636,21-USD’lik harcamaların 761.921,24 TL’lik masrafa ilave edilmesi gerektiği yönündeki itiraz ve talebinin bulunduğu mütalaa edilmiştir. 25/12/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu geminin işletilmesinde, beş yıllık dönemde davacı İzaydaş tarafından toplam 2.945.462,10-TL gider yapılmasına karşılık toplam 182.529,31-TL gelir elde edildiği, davalının iddia ettiği gibi sosyal fayda hesabının yapılamayacağı, takas ve mahsubu gösterir belge ve delil bulunamadığı, gemi işletilmesinden doğan faaliyet zararının toplam 2.762.932,78-TL olduğu, ortakların her birine düşen zarar tutarının ise 1.381.466,39-TL olduğu, taraflar 27.08.1998 Tarihli Genel Ortaklık Sözleşmesi uyarınca …Ltd. Şti.’nin İzaydaş’a olan 1998 bakım tamir masrafları toplam borcu 351.000-USD olduğu… Ltd. Şti. payına düşen işletme maliyeti kayıpları 1.381.466,39 TL davacı İzaydaş’a borçlu olduğu,Prof. Igor Rechetnikov’un 31.574-USD İzaydaş kişisel borcu olduğu mütalaa edilmiştir. Toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; Davaya delil olarak sunulan 27/08/1998 tarihli genel ortaklık sözleşmesi ile 29/12/1998, 01/01/2002 tarihli sözleşmelerde davacı ile davalı …. Şti.’nin taraf olduğu diğer davalının taraf olmadığı, davacı ile 2 nolu davalı arasında geminin kiralanması ve ortaklık ilişkisine dayalı borç ilişkisinin mevcut olduğu, 26/01/2015 tarihli kök rapor ile 07/03/2016 tarihli ek raporun hüküm vermeye elverişli ve yeterli olduğu, dosyada mevcut 01.09.1997 tarihli BIMCO standart Çıplak Gemi Kira Sözleşmesi Barecon 89 uyarınca, …Company, 5 yıl süre ile Günlük 370 USD’den donatanı olduğu Ukrayna Bayraklı M/V …. 1 gemisini …Ltd Şirketi’ne kiraya verdiği, taraflar arasındaki Barecon 89 madde 9 uyarınca çıplak gemi kira sözleşmesi uyarınca, geminin zilyetliği ve buna bağlı olarak teknik ve ticari kontrol 2. Nolu Davalı … Şiketine geçtiği, 2.nolu …bare boat çarterer (gemi kiracısı) olarak gemiyi, makinelerini ve diğer kısımlarını ticari teamüllere göre dikkat ve özen göstererek iyi bir durumda bulunması sağlayacağı, 2.nolu… bare boat çarterer, klas sertifikalarını ve elverişlilikle ilgili diğer belgelerin temin edilmesi ve bunların zamanında yenilenmesi ile ilgili yükümlülükleri yerine getireceği, Barecon 89 uyarınca, zilyetliğin yanında geminin teknik ve ticari kotrolünün çarterer 2. Nolu … devriledilmesi nedeniyle, TTK m. 946 tahtında 1. Nolu Davalı… CO: nin donatan sıfatı ortadan kalmakta ve buna bağlı olarak donatan vasfı da kalmadığı, geminin zilyetliğini, teknik ve ticari yetkiyi elinde bulunduran 2 Nolu Davalı …, söz konusu gemiyi 29.12.1998 tarihli Barecon 89 tahtında 2 yıllığına Davacı …’a kiraladığı, dolayısıyla, sahip olduğu tüm yetkileri Davacıya devir ettiği, bu sözleşme 01.01.2002 tarihinde yenilendiği, dolayısıyla, davacı geminin bare boat çartereri sıfatıyla geminin 24 Kasım 2003 yılına kadar zilyetliğini, teknik ve ticari yükümlülüğüne sahip olduğu, ancak 01 Ocak 2002 tarihli mezkûr Çıplak Gemi Kira Sözleşmesi/ Barecon 89 ‘ Ek Şartları başlığı altında Davacı Şirket yetkilisi ile 2. Nolu Bsec Ekomirsphera arasında bir sözleşme imzalandığı, bu sözleşmenin 3. maddesi uyarınca; 1999, 2000, 2001 yıllarında oluşan gelirler, masraflar, diğer harcamalar ve kayıplar konusunda taraflar arasında mutabakata varıldığı ve davacı Şirket’in 2. Nolu Davalı …’dan toplam 657.085 USD alacaklı olduğu kabul edildiği, yine dosyada mevcut 24.8.2002 tarihli Mutabakat Protokolü gereğince, 1999-2000-2001 yılları arasında geminin işletilmesi için yapılmış olan faaliyetler sonucu gelir-giderler ile diğer özel şahsi masraflar konusunda Davacı ile 2 nolu Davalı … arasında, Davacı’nın geminin bakım onarım için 351.000 USD, işletme masran olarak 274.388-USD, şahsi masraflar olarak 31.754-USD borç olarak 2 nolu Davalı … verildiği konusunda mutabakata varıldığının anlaşıldığı, dosyada mevcut gemi kira sözleşmeleri ardından davacının 2 nolu davalı …’nın yetkilisi tarafından ek şart adı altında bir sözleşme imzalaması ve yine mutabakat adı altında başka bir sözleşme imzalaması tarafların çıplak kira sözleşmelerinde yer alan madde 9’dan farklı bir düzenleme hususunda anlaştıklarını gösterdiği, Barecon 89 tavsiye niteliğinde bir sözleşme olduğu, taraflar arasında bu maktu sözleşmeden farklı şartlar getirilmesi, sözleşme serbestisi tahtında mümkün olduğu, oysa, Barceon 89 maktu sözleşme uyarınca klas belgelerinin temini, gemiye yapılan tamir ve iyileştirme masrafları esasen (zilyetliği- teknik-ticari yönetimi elinde bulunduran çarterer) donatan sıfatıyla Davacı’ya ait olduğu, ancak taraflar arasında imzalanan ve Kök Raporda da belirttikleri 27.08.1998 tarihli Genel Ortaklık Sözleşmesi ve ek mezkûr diğer sözleşmelerle 2. Nolu Davalı Şirket ayrıca taahhüt ve borç altına girerek, birtakım masrafları üzerine aldığı, bir başka deyişle, ihtilaf Barecon 89 uyarınca değil.2 Nolu Davalının taahhüt ve borç altına girdiği Genel Ortaklık Sözleşmesi ve Ek sözleşmeler tahtında ortaya çıktığı, bu nedenle yapılan masrafların bu taahhüte uygun olup olmadığının incelenmesi gerektiği, geminin tersanede modernizasyonu sırasında yapılan masraflara dair acenta konumundaki …Denizcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 11.10.2002 tarihli “Report 1” başlıklı Raporu, 248.703,21 Usd’lik toplam harcamanın firmalara dağılımını verdiği, firmaların ilgili harcamalara dair fatura kopyaları veya şirket kaşe/imzalı teyit yazıları da dosyada mevcut olduğu, Acenta …Denizcilik’in 11.10.2002 tarihli “Report 2″ raporunda ise acenta ücreti, römork ve pilotaj, temizlik, yakıt ve tatlı su tedariki, tamir sırasında gözlem vs. ücretlerinin toplamı olan 50.933 Usd masraf göründüğü, dolaysıyla geminin 248.703,21+50.933=299.636,21-USD’lik toplam masrafı raporlarda detaylandırıldığı, 20.10.2014 keşif günü gemi üzerinde yapılan incelemede, davaya konu tamir, yenileme, modernizasyon vb. yapılan işlemlerin günümüze kadar ki uzun zaman aralığı dolayısı ile hangi tarafın ne işlem yaptığı/yaptırdığı veya gerçekten bu yapılanların gemide varlığını tespit etmenin oldukça güç olduğu, keşif sırasında davalının sözlü ifadesi ile yaklaşık 1000 metre boru işinin ve geminin çepeçevre çelik usturmaçasının ve bazı yaşam mahalli iç dekorasyonunun Izeydaş tarafından yaptırıldığının ifade edildiği tespit edilmiş ve tüm bu hususular kök raporda belirtildiği, bir başka anlatımla, gemiye yapıldığı belirtilen işçilik ile bakım ve modernizasyonları görerek tespit edebilemediği, dolayısıyla, davacı vekilinin, müvekkili şirket tarafından geminin faaliyetini sürdürmesi için yapmış olduğu işçilik masrafları ile yine geminin bakım ve modernizasyonu için yapılan 299.636,21-USD’lik harcamaların davacı tarafından yapıldığının ispat edilemediği, dava dosyasına ekli ve davacı ticari defterlerinde kayıtlı gider faturaları incelendiğinde, 1999, 2000 , 2001, 2002 ve 2003 yıllarında davacı şirket tarafından işletim, bakım onarım ve çeşitli masraf olarak 761.920,24-TL gider yapıldığı anlaşılmakla, davalı …. Şti. aleyhine açılan davanın 761.920,24-TL alacak üzerinden kısmen kabulü ile davalı …” aleyhine açılan dava yönünden davacı ile davalı … arasında akit bulunmadığı ve davalı State …Company “Black Sea Company”nin dava konusu alacaktan sorumlu olmadığı anlaşılmakla davalı …” aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir…”gerekçesi ile, 1-Davalı …” aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan REDDİNE, 2-Davalı …. Şti. Aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;-761.920,24-TL alacağın dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İlk derece mahkemesi 15/10/2018 Tarihli ek kararında ”1-Mahkememizin 11/07/2018 tarih, 2006/200 esas 2018/377 karar sayılı hükmü hakkında davalı …. ŞTİ. tarafından İSTİNAF YOLUNA BAŞVURULMAMIŞ SAYILMASINA, ” verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesi ile, Davanın zamanaşımından reddedilmesinin gerektiğini,Islah harcının yatırıldığı 25.03.2013 tarihi itibariyle müvekkili şirket aleyhindeki davanın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasındaki sözleşme tarihi 29.11.2002 olup bu sözleşmeden kaynaklı alacaklar TBK md. 146 ‘da düzenlenen 10 yıllık genel zaman aşımı süresine tabii olduğunu, on yıllık dava açma süresi 29.11.2012 tarihinde dolduğunu ancak ıslah harcının ise yaklaşık 4 ay sonra 25.03.2013 tarihinde yatırıldığını, bu nedenle öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini,Davanın müvekkili şirket yönünden esastan reddedilmesinin gerektiğini,Davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğundan reddedildiğini, davanın esastan reddedilmesi gerekirken husumet yokluğundan reddinin hukuken doğru olmadığını, hem dava dilekçesi ve ekindeki delillerinde hem de ıslah dilekçesi ve ekindeki delillerinde davacının davasını müvekkili yönünden, aralarında akdedilen 29.11.2002 tarihli Çıplak Gemi Anlaşmasına dayandırdığını, söz konusu anlaşma nedeniyle davacının müvekkil şirketten herhangi bir alacağının olmadığı yargılama sonunda ortaya çıkmış olduğundan davanın esastan reddi gerektiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddedilmesine, bu talepleri kabul görmemesi halinde ise müvekkili şirket yönünden esastan reddedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesi ile,Tarafça ilk açılan dava rehin hakkının tespiti olup, bu dava için yatırılan harç maktu ve ayrıca bu dava yönünden hüküm altına alınacak olan davalı lehine çıkacak olan vekalet ücretinin de maktu olduğunu, yerel mahkeme tarafından davalı vekili lehine 50.336,72.-TL vekalet ücretine hükmedilmesinin kanuna ve esasa açıkça aykırı olduğunu, öncelikle yerel mahkeme hükmünün bu yön itibarıyla kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiğini, Davanın tamamen ıslahından sonra Yerel mahkeme tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesine istinaden 27.01.2015 tarihli kök raporda ve söz konusu rapora yapılan itiraz üzerine alınan 07.03.2016 tarihli bilirkişi raporuna yapılan itiraz neticesinde yerel mahkeme tarafından tarafların yapmış oldukları itirazları yerinde bularak yeniden farklı bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verildiğini, yerel mahkeme nezdinde ve taraflar açısından 27.01.2015 tarihli kök raporun ve yine 07.03.2016 tarihli ek raporun her hangi bir bağlayıcılığının bulunmadığını, 27.01.2015 tarihli kök rapor ve yine 07.03.2016 tarihli ek bilirkişi raporuna yapılan itiraz neticesinde alınan 25.12.2017 tarihli bilirkişi raporunun sonuç ve kanaat bölümünün 4. maddesinde müvekkili şirket tarafından gemiye yapılan masrafların 351.000,00- USD olduğunun tespit edildiğini, dolayısı ile müvekkili şirketin gemiye yapmış olduğu masrafın 351.000,00.- USD. olduğunu, hal böyle iken yerel mahkeme tarafından gerekli araştırma ve inceleme yapılmadığını ve yerel mahkeme kendi içinde çelişkiye düşmek sureti ile taraflarca kabul edilmeyen ve itiraz edilen dolayısı ile yerel mahkeme tarafından da kabul edilmeyen 27.01.2015 tarihli kök ve ve 07.03.2016 kök raporda belirtilen 761.920,24.-TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, söz konusu kararın kanuna ve esasa açıkça aykırı olduğunu, 25.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda müvekkili şirketin gemiye yapmış olduğu masrafın 351.000,00.-USD olduğu subuta ermiş ve dava 351.000,00.- USD üzerinden ıslah edildiğini, bu yön itibarı ile de davanın kısmen kabulü yönündeki kararın kaldırılmasını talep edildiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda itirazlarının esastan kabulü ile hükmün kaldırılmak sureti ile esas hakkında davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Davacı vekilinin söz konusu kararın kanuna ve esasa açıkça aykırı olduğu, 25.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda müvekkili şirketin gemiye yapmış olduğu masrafın 351.000,00.-USD olduğu subuta ermiş ve dava 351.000,00.- USD üzerinden ıslah edildiğini, bu yön itibarı ile de davanın kısmen kabulü yönündeki kararın kaldırılması gerektiğine yönelik istinaf sebebi incelendiğinde,Davacı tarafça ilk açılan davanın rehin hakkının tespiti davası olduğu ve Davacı tarafça 13/11/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava HMK 107 madde kapsamında belirsiz alacak davası olarak tamamen ıslah edilerek şimdilik kaydıyla 75.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiştir. Davacı vekili 25/03/2013 havale tarihli dilekçe ile; ilk derece mahkemesinin 19/02/2013 tarihli celsede verilen bir nolu ara kararı uyarınca, müvekkili şirketin … gemisinin bakım ve modernizasyonu için yapmış olduğu ve davalılar tarafından kabul edilen 351.000,00 USD yönünden bakiye harcın tamamlanması yönündeki ara kararı üzerine 351.000 USD. Alacağı mevcut olup bunun dışındaki diğer masraflar yönünden dava açma haklarını saklı tuttuklarını belirterek 351.000 USD.’nin TL karşılığı 637.767,00 TL. Üzerinden harç yatırılarak dava değeri artırılmıştır.Davacı vekili 31/012018 tarihli duruşmada;” Rapora bir diyeceğimiz yoktur, davamızın kabulüne karar verilsin. Davalı … (…) şirketi yönünden herhangi bir talebimiz bulunmamaktadır. Bu davalı tarafın husumet itirazları haklı ve yerindedir. Bu itirazları doğrultusunda bu davalıya açtığımız davanın husumet yönünden reddine karar verilsin,” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Davacı talebinin sadece davalı …’in borç aldığının kabulü ile diğer taleplerin daraltılarak davanın sadece bu talebe has edildiği anlaşılmıştır.Davalı ……Şirket Vekili mahkemeye sunduğu 03/12/2013 havale tarihli dilekçesinin esasa ilişkin beyanlarımız bölümümünün 1 maddesinde,” ….davacı müvekkil şirkete 351.000 USD. ödemiş olup bunun haricinde dava dilekçesinde iddia ettiği diğer alacak kalemlerine ilişkin bir ödeme yapmamıştır,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen kararda, 2.ci bilirkişi heyetinden alınan 25/12/2017 havale tarihli raporun neden kabul edilmediği ve ilk heyetten alınan rapora neden üstünlük tanınıp kabul edildiğinin gerekçesinin olmadığı görülmüştür.Davacı vekili 25/03/2013 havale tarihli dilekçesi ile, tarafça davanın tamamen ıslahı üzerine dava değerinin 351.000 USD. olduğunu belirtip bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği halde ilk derece mahkemesince Davalı …. Şti. aleyhine açılan davanın 761.920,24-TL. üzerinden KISMEN KABULÜ şeklinde talebe uygun karar verilmediği ve gerekçesinin de açıklanmadığı görülmüştür.HMK’ nın 297/2 maddesine göre mahkemenin tarafların taleplerinin her biri hakkında karar vereceği düzenlenmiş olup, yine 297/1-c. fıkrasına göre gerekçe yazılması zorunlu bulunmaktadır. HMK’ nın 297. maddesine uygun olarak verilmeyen kararın istinaf aşamasında denetlenmesine imkan bulunmamaktadır. HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde tarafların davanın esası ile gösterdikleri delillerin toplanmadan veya deliller değerlendirilmeden karar verilmiş olmasını inceleme yapılmadan kararın kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesi sebeplerinden saymıştır. Tarafların taleplerinin biri hakkında her hangi bir karar verilmemesi halini de bu madde kapsamında değerlendirmek gerekecektir. Sonuç itibariyle, Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılmasına,yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine, verilen kararın sonucuna göre Davalı … vekilinin istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 11/07/2018 tarih ve 2006/200 Esas – 2018/377 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2- Davalı …’ nin istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraflarca yatırılan 98,10′ ar TL istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde kendilerine iadesine, 5-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan masrafların kendi uhdelerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/06/2020 tarihinde HMK 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.