Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1744 E. 2018/1349 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1744
KARAR NO : 2018/1349
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/08/2018
DOSYA NUMARASI : 2018/324 D. İş – 2018/320 Karar
DAVA : İhtiyati Haciz
TALEP : İhtiyati Hacze İtirazın Reddi Kararının Kaldırılması ve İhtiyati Hacze İtirazın Kabulüne Karar Verilmesi
KARAR TARİHİ : 27/12/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin olarak verilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dava dosyası dairemize gönderilmiş olup incelendi;
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/388 esas 2018/683 karar sayılı 05/07/2018 tarihli ilamı ile karşı taraf (borçlu) tarafından açılan davanın reddine, kendileri tarafından açılan karşı davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, asıl dava yönünden ¨41.357,08 vekalet ücreti, birleşen dava yönünden ¨6.390.144,79 asıl alacak ve 26/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, ¨436.538,80 dava harcı, ¨2.580,70 yargılama gideri ile ¨129.101,44 vekalet ücreti toplamı ¨6.999.670,81’nin … Tic. Aş. Tahsiline karar verildiğini, borçlunun mal kaçırma hazırlığı içinde olduğunu, alacağın rehinle temin edilmediğini belirterek borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarı kadar ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme bu talep üzerine 14/08/2018 tarihli karar ile;
” … Talebin, İcra İflâs Kanununun 257 ve devamı maddeleri gereğince yerinde olduğu gerekçesiyle ¨6.999.670,81 alacağının ifasının temini için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacaklarıyla diğer haklarının borca yeter miktarının İ.İ.K’ nunda belirtilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine”, karar verilmiştir.
İhtiyati Haciz Kararına karşı itiraz eden vekili 16/08/2018 tarihli ihtiyati haczin infazının durdurulması dilekçesi ile; İhtiyati hacze karar vermeye yetkili mahkemenin esasa ilişkin karar veren İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, mahkemece verilen kararın tehiri icra talepli istinaf edildiğini belirterek yetki itirazında bulunmuş, ayrıca alacağın kesinleşmediğini ve mal kaçırma girişimine ilişkin bir kanıt da bulunmadığını belirterek ihtiyati haciz işlemine itirazla ihtiyati haczin infazının durdurulmasını talep etmiştir.
Mahkemece 17/08/2018 tarihli karar ile borçlu vekilinin duruşma yapılmaksızın ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebini reddederek itirazın duruşmalı değerlendirmesine karar vermiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden vekili bu kez 17/08/2018 tarihli dilekçesinde; mahkemece verilen ihtiyati haciz kararına dayanak ilamın tehiri icra talepli olarak istinaf edildiğini ve derkenarın Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün… Esas sayılı takip dosyasına gönderildiğini, İcra müdürlüğünce hesap edilen paranın karşılığı olarak teminat mektubu sunulduğunu ve İİK’nun 36. maddesi kapsamında tehiri icra kararı getirmek üzere mehil vesikası talep edildiğini, İİK’ nun 36. madde kapsamında dosya bedelinin fazlasıyla bloke edilmiş olduğundan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece verilen 31/08/2018 tarihinde verilen Ek Karar ile;
” … İlamların icrasının İİK 34. maddesi uyarınca her icra dairesinden talep olunabileceği gibi, alacaklının yerleşim yerini değiştirirse takibin yeni yerleşim yeri icra dairesine havalesini isteyebileceği, borçlunun yetkiye ilişkin itirazının yerinde olmadığı, esasa ilişkin itirazlar ile ilgili de; tehiri icra kararı alınması ve icra dosyasına teminat mektubu sunulmasına yönelik itirazların takip hukuku ile ilgili olduğu ve ihtiyati hacizin, talep edildiği tarihteki şartlara göre değerlendirilip verildiği, İİK 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin sınırlı şekilde sayıldığı ve İİK’ nın 257/1’de de ihtiyati haczin verilme koşullarının sayıldığı, İİK 265 ve 257. maddesi karşısında İİK 257/1 maddesinde düzenlenen şartların gerçekleşmiş olduğu davalının icra takip hukukuna ilişkin itirazlarının icra mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleri ile İhtiyati hacze ilişkin borçlunun itirazının REDDİNE, … karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati Hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Davacı…Ltd. Şti.’ nin taraflar arasında görülmekte olan İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin E:2014/388 sayılı dosyasında verilmiş olan nihai karar ile karar henüz taraflara tebliğ olmadan ve istinaf ve buna bağlı olarak tehiri icra işlemleri başlatılamadan; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/324 D.İş Sayılı dosyasından Kurban Bayramına bir kaç gün kala 13.08.2018 tarihinde ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu,
Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin talep üzerine teminatsız olarak 14.08.2018 tarihinde, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin ilamında hüküm altına alınmış olan toplam 6.999.670,81.-TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verdiğini, ihtiyati haciz ilamının davalı tarafça dayanak İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi ilamı eklenmeksizin 15.08.2018 tarihinde Bakırköy …İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyasında işleme konulduğunu ve aynı tarihte 29 ayrı banka üzerine ve Türkiye de bulunan tüm akaryakıt dağıtım firmalarına ihtiyati haciz uygulandığını, bu işlem nedeni ile otobüs yolcu taşıma firması olan …A.Ş.) firmasının otobüslere akaryakıt alamadığını, bankalardaki parasının da bloke olduğunu,
Yaşanan bu gelişmeler üzerine 16.08.2018 tarihinde İhtiyati Haciz işlemine dayanak olan İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2014/388 E sayılı ilamının kendileri tarafından tehiri icra istemi ile istinaf edildiğini, buna ilişkin derkenarın mahkemesince hem ihtiyati haciz kararını infaz eden Bakırköy …İcra Müdürlüğüne ve hem de ihtiyati haciz kararı veren Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesine UYAP üzerinden gönderildiğini, sonrasında kendileri tarafından ihtiyati haciz kararına itiraz edildiğini ve aynı zamanda Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nden İİK. 36 maddesi gereğince dosya borcunun teminaten blokesi ile birlikte tehiri icra kararı getirmek üzere mehil vesikası talebinde bulunulduğunu,
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nce hesaplanan 11.532.000.-TL dosya bedeline karşılık kendileri tarafından 17.08.2018 tarihinde 11.535.000.-TL mektup ve nakit olarak bloke edildiğini, kendilerine mehil vesikası verildiğini, ancak hacizlerin kaldırılmadığını,
Bunun üzerine yasaya aykırı nitelikte bulunan hacizlerin İİK 36 maddesi gereğince kaldırılması için 17.08.2018 tarihinde Bakırköy 8.İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 2018/356 sayılı dosyasında şikayet yoluna başvuru yapılmak zorunda kalındığını, Mahkemenin aynı gün hacizlerin kaldırılmasına ilişkin kararın zaman darlığı nedeni ile ancak kurban bayramı arefesinde kaldırılabildiğini ve müvekkil şirketin son anda batma tehlikesinden kurtarıldığını,
Henüz temyiz süresi dahilinde bulunan ilam üzerinden başka mahkemeler üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesinin hakkın yerine getirilmesinden ziyade karşı tarafın haklarını elinden alan bir müessese oluşturmakta olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun aksi yöndeki kararına dayanarak bu yönde ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırı ve adaletten uzak bir yaklaşım olduğunu,
İİK. 36 maddesinde ilama dayalı dosya borçlusuna temyiz veya istinaf aşamasında tehiri icra hakkı tanınmakta olduğunu, ilam borçlusunun bu hakkını kullanabilmesi için ilamın normal şekilde icraya konulmuş olması gerektiğini, temyiz veya istinaf süresi dahilinde bulunan kararlar hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesinin, tarafın İİK 36. maddesinde tanımlanmış olan tehiri icra hakkını çiğnendiğini,
HMK’ ya göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için talep olunan alacağın kesinleşmiş bir alacak olması ve /vaya borçlunun mal kaçırma girişiminde bulunduğunun kanıtlanmış olması gerektiğini, henüz istinaf veya Yargıtaya başvurma aşamasında olan bir ilam hakkında İİK 36. maddede tanımlanan süre sona ermeden ihtiyati haciz kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğunu,
İhtiyati haciz kararına itiraz edilmekle birlikte ayın zamanda İİK 36 maddesi gereğince tehir-i icra yoluna başvurulduğundan ihtiyati haczin kaldırılmasının talep edildiğini, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bu talepleri hakkında karar verilmediğini, kararın eksik olduğunu,
Kabul edilmemekle birlikte Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin ihtiyati haciz kararına dayanak İstanbul 16. Ticaret Mahkemesi ilamını tehiri icra istemi ile istinaf ettiklerini, dosya borcunun fazlası ile bloke edilmek sureti ile İİK 36. maddesi kapsamında mehil vesikası alındığını, Ekli Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’ nin E.2012/8229 – K.2012/13512 sayılı kararında da belirtildiği üzere; İhtiyati hacize ilişkin bedel güvence altına alınmış olduğundan ihtiyati hacizin devamında hukuki bir yarar kalmadığını, bu nedenle ihtiyati haciz kararının bu aşamada kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, taleplerinin reddi ile ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddi kararının hukuka aykırı olduğunu beyanla;
Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/324 Değ.İş sayı ve 31.08.2018 tarihli ret kararının ve aynı mahkemenin 14/08/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
İstinaf açısından uyuşmazlık konusu, dosya kapsamına göre ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığı, ihtiyati haczin kaldırılmasının gerekip gerekmediği noktalarındadır.
14/08/2018 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararı, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/07/2018 tarih ve 2014/388 E- 2018/683 K sayılı ilamında ihtiyati haciz talep eden … Tic Ltd Şti lehine verilen alacaklara istinaden verilmiştir. Yani bir ilama müstenittir.
İhtiyati haczin, ilamı veren mahkemeden isteneceği yönünde bir hukuk normu bulunmamaktadır. Bilakis ilamların her yerde icraya konabileceğine ilişkin İİK’ nın 34. maddesinde açık bir düzenleme bulunmaktadır. İhtiyati haciz bir icra işlemi olmamakla birlikte ilamda para alacağı söz konusu olduğu için 6098 sayılı TBK’ın 89/1-1 maddesi uyarınca para alacaklarında alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olması yönündeki kural karşısında istinaf eden vekilinin mahkemenin yetkisine yönelik istinaf nedeni yerinde değildir.
İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 05/07/2018 tarih ve 2014/388 E- 2018/683 K sayılı ilamının tehiri icra talepli olarak istinaf edilmiş olması ve mehil belgesi alınmış olması nedeniyle kararın kesinleşmediği, bu nedenle ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği yönündeki istinaf nedeninin yasal bir dayanağı bulunmamaktadır. İhtiyati haciz kararı bir icra işlemi olmadığı gibi 6100 sayılı HMK’nın 350.maddesine göre kesinleşmedikçe icra edilemeyecek kararlar sadece kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlardır.
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesinin gelmesi ve rehinle temin edilmemesi gerekmektedir. İstinafa konu ihtiyati haciz kararının dayandığı ilam, bu gereklerin hepsini karşılamaktadır. İhtiyati haciz kararı verilemeyeceği yönündeki istinaf nedenleri yerinde değildir.
Dayanak yapılan ilamın tehiri icra kararı açısından İİK’ nın 36. maddesi kapsamında mehil vesikası alındığı, ihtiyati hacze konu bedelin güvenceye alındığı iddiası açısından ise İİK’nın 36.maddesinin güvencesi, kararın icra edilmesi açısındandır. İhtiyati haciz kararı ise icra işlemi değildir. Ayrıca ihtiyati haciz kararının kaldırılması için İİK’nın 266.maddesinde düzenlenmiş bulunan teminat ile İİK’ nın 36. maddesindeki teminat aynı güvenceyi sağlamamaktadır ve mahiyetleri farklıdır. İhtiyati hacze itiraz edenin, ihtiyati haciz kararının dayanağı olan ilamın tehiri icra kararı alınmış olması nedeniyle alacağın temin edildiği, böylelikle alacaklının hukuki yararının bulunmadığı yönündeki istinaf nedeni de yerinde değildir. Zira ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı kararın verildiği tarih itibariyle değerlendirilmiş olup, tehiri icra kararı alındıktan sonra ihtiyati haciz kararı alınmış değildir. Bu anlamda İhtiyati hacze itiraz edenin dayandığı Yargıtay 19. H.D’nin 25/09/2012 tarih ve 2012/8229 E-13512 K sayılı kararını bu bağlamda anlamak gerekmektedir. Buna ek olarak Yargıtay 11.H.D’nin 08/09/2015 tarih ve 2015/5336 E-2015/6583 K. Sayılı kararında da belirtildiği gibi: tehiri icra kararı verilmesi için icra dairesine İİK’nın 36. madde çerçevesinde yatırılan teminat nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği, ihtiyati haciz talebinde hukuksal yarar bulunmadığı yönündeki ihtiyati hacze itiraz ve bu yöndeki istemin İİK’nın 266. maddesi ile ilişkilendirilmesi doğru bulunmamaktadır. Her iki kurumun (İİK 36 ve İİK 266) temin ettiği hukuksal yarar Yargıtay 11.H.D nin kararında da belirtildiği gibi ayrı ayrı değerlendirilir.
İhtiyati haciz kararına itiraz nedenlerini düzenleyen İİK’nın 265. maddesi ihtiyati hacze itiraz nedenlerini sınırlı olarak saymıştır. İtiraz ve istinaf edenin öne sürdüğü ihtiyati hacze itiraz nedenleri yasa ile örtüşmemekte olup, mahkemece verilen karar usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan borçlu aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen firma vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1/b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden borçlu tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL istinaf karar harcı istinaf eden borçlu tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından; yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden borçlu üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/12/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.