Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1734 E. 2019/28 K. 16.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1734
KARAR NO : 2019/28
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2018
NUMARASI : 2017/149 Esas – 2018/480 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 16/01/2019
İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 10/05/2018 tarih ve 2017/149 Esas – 2018/480 Karar sayılı gerekçeli kararına karşı, istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosyanın gönderildiği İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen 08/11/2018 tarih ve 2018/2305 Esas – 2018/1856 Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya dairemize gönderilmiş olmakla; HMK 352. madde uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen gerekçeli karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun başvurulması üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’ ne gönderildiği,
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen 08/11/2018 tarih ve 2018/2305 Esas – 2018/1856 Karar sayılı kararı ile;
” … Taraflar arasındaki uyuşmazlık, simsarlık sözleşmesine ilişkindir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 13/02/2018 tarih ve 208 sayılı kararı gereğince, 6098 sayılı TBK’nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar sonucu verilen hüküm ve kararlara yönelik istinaf kanun yolu başvurularını inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .12-13-14.Hukuk Dairelerine verilmiştir.
Açıklanan nedenle, dairemizin iş bölümü yönünden görevsiz- liğine, dosyanın görevli ve iş bölümü bakımından yetkili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12-13-14. Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmekle … ” gerekçeleri ile; görevsizlik kararı verilerek dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki yazılı olmayan ticari ilişkide davalının, davacı üzerinden medya alımları yaptığı savunması üzerine taraflar arasındaki ilişki simsarlık olarak kabul edilerek 17.Hukuk Dairesi tarafından görevsizlik kararı verilmiştir.
Davacı taraf taraflar arasındaki ilişkide ediminin ne olduğunu tam olarak açıklamamış, aradaki ticari ilişkide alacaklı oldukları gerekçesiyle takipte bulunmuş itiraz üzerine de ilişkiyi açıklamadan dava açmıştır.
Oysa taraflar arasındaki ilişkide tarafların her ikisinin de medya pazarlama şirketi oldukları anlaşılmaktadır. Medya pazarlama şirketlerinin yaptıkları iş, hizmet bir simsarlık olmadığı gibi, hizmet talep eden ile hizmet sunanı bir araya getirme şeklinde düşünüldüğü anlaşılan bir fonksiyon hiç değildir.
Modern bir pazarlama yöntemi olan medya pazarlama hizmetinde bu hizmeti sunan firma, reklamcının mesajını, hedeflediği kişilere ulaştırmak üzere medyanın ne şekilde kullanılması gerektiğini belirlemektedir. Oluşturulan medya planında öncelikle pazarlama ve reklam amaçları, daha sonra bu amaçları gercekleştirmek icin medyanın en iyi nasıl yardımcı olacağı belirlenerek farklı planlar dahilinde müşteriye reklam mesajının hedef kitleye nerede, ne zaman ve ne frekansta karşılaşacağı belirlenmekte, hizmet talep eden firma da medya pazarlama şirketinin önerileri doğrultusunda yükümlendiği medya hizmetlerini ilgili mecralardan (dava konusu olayda TRT gibi televizyon kanallarından) temin etmektedir.
Dava konusu olayda davacının TRT’ den (davalının öngördüğü oranda) yeterli reklam yeri alamadığı bu yüzden risturn ödemelerinde sorun yaşandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkide her iki taraf da medya pazarlama şirketi olmakla birlikte davalının savunması ile anlaşılan davalının davacının sunduğu medya planı dahilinde medya satın alımları yaptığı, sunulan bu hizmet karşılığında reklamın yayınlandığı anlaşılan mecradan alınan risturnların davalıya ödendiği anlaşılmaktadır. İhtilafın özü de bu risturnlerdir (iadeler)
Dava konusu olayda ise ticari bir hizmet kapsamında davacı firmanın sektörde yaygın bir gelir yöntemi olduğu anlaşılan risturn iadelerinden kaynaklanan cari hesap açığını tahsil yönünde davalı aleyhine icra takibi yaptığı, itiraz üzerine de eldeki davayı açtığı anlaşılmakla; olayda simsarlık ilişkisi olmayıp ticari bir hizmet ilişkisi bulunmaktadır.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 13/02/2018 tarih ve 208 sayılı kararı ile düzenlenen iş bölümünün 17. Hukuk Dairesi iş bölümü 4. bendine göre; Tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar (rücu dâhil) sonucu verilen hüküm ve kararlar ile ve yine Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’ nin 25/10/2018 tarih ve 1666 sayılı kararı ile düzenlenen iş bölümünün 17. Hukuk Dairesi iş bölümü 4. bendine göre; Tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar (rücu dâhil) sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf inceleme görevi dairemize ait olmayıp 17. Hukuk Dairesi’ ne ait olduğundan; işbu dava dosyasında istinaf inceleme görevi dairemize ait olmayıp 17. Hukuk Dairesi’ ne ait olduğundan dairemizin görevsizliğine,
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’ nin 08/11/2018 tarihli gönderme kararı karşısında dairemiz ile 17. Hukuk Dairesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı ortaya çıktığından, 5235 sayılı kanunun 35/1 maddesi gereğince görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’ na gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İş bölümü yönünden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE,
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’ nin 08/11/2018 tarihli gönderme kararı karşısında dairemiz ile 17. Hukuk Dairesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı ortaya çıktığından, 5235 sayılı kanunun 35/1 maddesi gereğince görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’ na GÖNDERİLMESİNE,
6100 sayılı HMK’ nın 352/1 maddesi gereğince yapılan inceleme sonunda 16/01/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.