Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/172 E. 2018/1009 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/172 Esas
KARAR NO : 2018/1009 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2015/1103 Esas 2017/797 Karar
TARİH : 28/09/2017
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 24/10/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile dava dışı…ve Gıda Sanayi AŞ arasında poliçe imzalandığını ve … numaralı fındık püresi emtiasının İzmit – Fransa nakliyesi sırasında hasar gördüğünü, hasarın ihbarı üzerinde müvekkili tarafından eksper gönderilerek hasar tespit tutanağı tutulduğunu ve 13.356,49-TL hasar tespit edildiğini, bu bedelin sigortalıya ödendiğini, yine tespit raporuna göre hasarın sorumlusunun davalı olduğunu, sigortalı tarafından davalıya ihtarname gönderildiğini fakat sonuç alınamadığını, sonrasında müvekkili tarafından da ihtarname gönderildiğini fakat bu ihtara rağmen de bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine alacağın tahsili için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, yapılan itirazın haksız ve hukuksuz olduğunu ileri sürerek, davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, taşıyan aracın yola ve yüke elverişli olarak taşıma yaptığını, davanın süresinde açılmayarak zamanaşımına uğradığını, eksper incelemesinin hasar görülmeden ve sonradan yapıldığını, dava konusu hasarın ambalaj ve istif hatalarından meydana geldiğini, müvekkiline ait aracın herhangi bir kazaya karışmadığını, yalnızca 5 palette hasar yaşanmasının da bu durumun kanıtı olduğunu, yüklemenin gönderen firma yetkilileri tarafından yapıldığını, sovtaj bedelinin düşülmediğini, davacı tarafın hatır ödemesi yaptığını, bu nedenle rücu davası açılamayacağını, faiz talebinin ise yasaya ve hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 28/09/2017 tarih 2015/1103 Esas 2017/797 sayılı kararında;
“Dava; davacı … şirketinin nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı olan …A. Ş.’nin Fransa’ya göndermiş olduğu fındık püresi emtiasının hasara uğraması sebebiyle poliçe kapsamında ödenen bedelin, davalı taşıyıcıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir.
İddia, savunma ve toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, uyuşmazlığa CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği,
Davacı … şirketinin nakliyat sigorta poliçesi ile …. A.Ş.’nin, İzmit’ten – Fransa …’a kamyon ile göndermiş olduğu 825 metal varil içindeki koyu fındık püresi emtiasını 192.487.50- Euro karşılığında 550.956.97- TL değer üzerinden sigortaladığı ve davacı tarafından sigortalanan 25 palet içinde, 825 adet teneke kutuda 22.700 kg. brüt ağırlığında koyu fındık ezmesi emtianın Türkiye’den Fransa’ya taşınmak üzere 42 DRZ 71/42 DRZ 94 plakalı kamyona 19.09.2014 tarihinde yüklendiği ve araç içine yükleme işleminin gönderici firma çalışanları tarafından yapıldığı,
Karayolu ve Milletlerarası Mal Nakliyatı Mukavelesi İle İlgili Anlaşma (CMR)’nin 17/1. maddesi uyarınca kural olarak taşıyıcı malları teslim aldığı andan teslim edilinceye kadar, bunların tamamen veya kısmen kaybından ve vuku bulacak hasardan sorumlu olduğu, ancak Konvansiyonunun 17/4-b maddesinde malın ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanmadan kaynaklanan hasardan taşıyıcının sorumlu tutulmayacağı, 17/4-c maddesinde ise malların gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden şahıslar tarafından kamyona taşınması, yüklenmesi, istif edilmesi veya boşaltılması sebebiyle oluşan hasarlardan dolayı taşıyıcının sorumlu tutulmayacağı, bu kapsamda yüklemenin gönderene ait olması halinde ve hasarın da yükleme hatasından kaynaklanması durumunda anılan hükümler uyarınca, taşıyıcının tazminatla sorumlu tutulması düşünülemezse de, yükleme ve istif hatasının, ayrıca bir araştırmaya gerek duyulmaksızın kolaylıkla fark edilebileceği hallerde, taşıyıcının göndereni TMK 2. maddesinde yer alan dürüstlük ilkesi gereği uyarması gerekmekte olup, bu durumda zararın gönderen ile taşıyıcı arasında BK 52. maddesi uyarınca kusur oranında paylaştırılması gerektiği, emtianın yükleme ve araç içerisinde sabitlenmesi sırasında durumunu gösterir fotoğrafların mevcut olmadığı, taşıma yapıldığı sırada herhangi bir olumsuzlukla karşılaşılmadığının araç sürücüsü tarafından beyan edilmiş olduğu yine aracın alıcı deposuna vardığında emtianın hasarlı olarak geldiğini gösterir fotoğrafların da olmadığı ancak emtianın taşıma sırasındaki sarsıntılar nedeniyle metal kovaların birbirine çarpması ile teneke kutuların kapakları ezilerek, eğrilerek açılması sonucu fındık ezmelerinin aktığı ve hasarın gerçekleştiği, taşıma sırasında meydana gelmiş bulunan hasarın davacıya ait sigorta sözleşmesi teminatında olduğu ve sigorta şirketinin sigortalısına ödemiş bulunduğu zarar tutarını rücu etme hakkının bulunduğu, emtianın yüklemesinin dava dışı gönderici şirket çalışanları tarafından yapıldığı ancak bu halde davalının da yüklenen emtianın taşımaya uygun şekilde istiflenmesine nezaret etmesi gerektiği bu nedenle meydana gelen zarardan davalının % 25 oranında müterafık kusurunun olduğu, kusur oranına göre yapılan hesaplama neticesinde davalının sorumlu olduğu bedelin ise 3.339.12- TL olduğu”gerekçesi ile,
Davanın kısmen kabulü ile davanın İstanbul 1 İcra dairesi 2015/12971 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline takibin 3.339,12-TL üzerinden devamına takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeniden bilirkişi incelemesi yapılması talebinin gerekçesiz olarak reddedildiğini ve mevcut olan bilirkişi raporunun da denetime elverişli olmadığını, bilirkişi raporuna süresi içerisinde itiraz edilmesine rağmen ilk derece mahkemesince itirazların gerekçesiz olarak reddedildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda çelişkili ve hatalı değerlendirmeler bulunduğunu, bilirkişi heyeti tarafından hasarın hatalı yükleme ve istiflemeden kaynaklandığı şeklinde yanlış bir kabulle yola çıkılarak kusur değerlendirmesi yapıldığını, bilirkişi raporunda yine hatalı olarak eksper raporunda da hasarın yanlış yükleme ve istiflemeden kaynaklandığının tespit edildiğinin belirtildiğini, dosyaya sunulan eksper raporunda ambalaj ve sabitlemenin nakliye şartlarına uygun olduğunun açıkça tespit ve rapor edildiğini, ekspertiz raporunda sigorta yetkililerinden söz konusu hasarın ne şekilde meydana gelmiş olabileceği ile alakalı yükleme / sabitleme ile ilgili fotoğraflar talep edildiği, ancak söz konusu sevkiyata ait yükleme fotoğraflarının olmaması hasebiyle, kendilerine benzer bir yüklemeye ait yükleme fotoğraflarının gönderilmesinin talep edildiği, benzer bir yükleme fotoğraflarında görüldüğü üzere fındık püresi emtiasının teneke kovalar içerisinde ahşap palet üzerinde etrafının kalın naylon sargı ile sarılı ve ambalajlı olduğu, dorse içerisine yerleştirilen ahşap paletlerin dorse duvarlarına farklı noktalardan bez sapanlar ile bağlı ve bez sapanların da palete zarar vermemesi için kenar kısımlarına koruyucu karton köşebentler konulduğunun tespit ve rapor edildiğini, ekspertizin bu tespit ve değerlendirmesinin davalının mesnetsiz iddialarını çürüttüğünü, bununla birlikte davalının emtiayı aldığı ve herhangi bir çekince belirtmediğini, bu hususun emtianın sağlam ve düzgün şekilde taşıyıcıya teslim edildiğini gösterdiğini, ancak bilirkişi heyeti tarafından eksper raporunun yanlış değerlendirildiğini, meydana gelen hasarın yükleme ve istiflemeden kaynaklı değil, davalının kusurlu taşıma işleminden kaynaklı olduğunu, bu itibarla dava konusu hasar bedelinin tamamından davalının sorumlu olduğunu,
CMR md.8/1 gereğince, taşıyıcı kural olarak malı yükleme yerinde teslim alırken yükün ve ambalajın durumu da dahil CMR taşıma senedine çekincesini yazması gerektiğini, (CMR md 8/2) Eğer CMR taşıma senedinde taşıyıcı tarafından beyan edilmiş çekince bulunmuyorsa, bu durumun yükün ve ambalajın iyi durumda taşıyıcı tarafından teslim alınmış olduğuna dair karine anlamına geldiğini,
Somut olayda davalı firmanın emtiayı 19/09/2014 tarihinde teslim aldığını, taşıma senedine çekince yazmadığını, 01/10/2014 tarihinde emtia ile alıcı tesislerine varıldığında hasar tespit edildiğini, bu hususta davalının herhangi bir somut delil öne sürmeyip yalnızca aracın yolda kaza geçirmediğinden bahisle malın hasarlanmasının davalıdan kaynaklanmadığını iddia ettiğini, TTK 781, 782, 784 maddeleri gereğince de bilirkişinin değerlendirmesinin çelişkili ve dayanaksız olup kabulünün mümkün olmadığını,
Müvekkili şirket tarafından sigortalıya yapılan ödemenin poliçe teminatı kapsamında yapılmış bir ödeme olduğunu, bilirkişilerin tespitinin aksine ambalaj yetersizliği yahut uygunsuzluğu söz konusu olmayıp sigortalı firmanın bir kusuru yahut sorumluluğu olmadığını, bu nedenle yapılan ödemenin exgratia ödemesi olmadığını, ekspertiz raporu ve diğer belgeler ışığında davaya konu maddi hasardan %100 oranında davalının sorumlu olduğunu, ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kısmen ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1103 Esas 2017/797 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalı ve CMR Konvansiyonu kapsamında yapılan taşıma nedeniyle meydana gelen hasarın rücuen tazmini talebine dayalı takibe itirazın iptaline ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyada bulunan CMR belgesinden davaya konu emtianın davalı tarafından taşındığı, taşınan emtianın yükleme yerinde davalı taşıyıcıya tam ve eksiksiz olarak teslim edildiği, CMR belgesinde davalı taşıyıcı tarafından yükün ambalajlama ve istiflenmesi ile ilgili her hangi bir çekince konulmadığı, malın varma yerinde yapılan kontrolde bir kısmının hasarlandığı, alıcı tarafından bu konuda CMR belgesine şerh düşüldüğü, dolayısıyla tam ve eksiksiz teslim alınan malın taşıma sırasında hasarlandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Yine dosyada bulunan 19/09/2014 tarihli “Nakliyat Emtea Kati Sigorta ” poliçesinden davaya konu malın taşıma sırasındaki risklere karşı davacı … şirketince sigortalandığı, sigorta poliçesinde ambalaj yetersizliğinden veya uygunsuzluğundan kaynaklanan ziya, hasar veya masrafların sigorta teminatı dışında olduğu ve emteanın cinsine, ağırlığına ve özelliklerine uygun olmayan istifleme ve/veya sabitlemeden dolayı meydana gelebilecek ziya ve hasarların teminat harici olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
CMR belgesinden yükün 01/10/2014 tarihinde alıcısına teslim edildiği ve bu tarihte CMR belgesine hasar ile ilgili şerhin düşüldüğü, bu tarihte hasara ilişkin CMR’de bulunan şerh dışında her hangi bir tespit ve ekspertiz işlemi yapılmadığı, davacı … şirketinin 02/10/204 tarihli talebi üzerine 27/10/2014 tarihli ekspertiz raporunun düzenlendiği, ekspertiz raporunun varma yerinde yük görülerek yapılmadığı, davacı … şirketinden, alıcı firmadan ve taşıyıcı firmadan alınan bilgiler ve gönderilen fotoğraflar üzerine rapor düzenlendiği, yükleme ve tahliye sırasında emtianın araç dorsesi içinde çekilmiş fotoğrafları bulunmadığından hasarın nasıl ve ne şekilde meydana geldiğinin anlaşılamadığının ekspertiz raporunda belirtildiği, dosyada alınan bilirkişi raporunun ekspertiz raporuna göre düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Davada ispat külfeti davacı … şirketindedir. Davaya konu yükün bir kısmının taşıma sırasında hasarlandığı sabit ise de hasarın neden kaynaklandığı, hasarlanan yükün miktarı, değeri konusunda somut deliller dosya içine sunulmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporu dayanağı ekspertiz raporu olay yerinde düzenlenmemiş olup, alıcı firmanın gönderdiği hasara ilişkin fotoğraflar üzerine yapılmıştır. Yükün yükleme ve tahliye sırasında çekilmiş fotoğrafları ve hasara ilişkin tutulmuş tutanak bulunmadığından hasarın nedeni ekspertizce de belirlenememiştir. Ekspertiz raporunda ambalaj şekli ve sabitlemenin nakliye şartlarına uygun olduğu kabul edilmiş ise de söz konusu kabul davaya konu taşımaya ilişkin tespitten değil benzer taşımalara ilişkin ambalajlama ve sabitlemeye dair çekilen fotoğraflar üzerine yapılmıştır. Ekspertiz raporundaki bu tespitin olaya uygun olduğu söylenemez.
Davacı hasarın ambalajlama ve istif yetersizliğinden kaynaklanmadığını, hasarın oluşumunda sorumluluğun tamamen davalı taşıyanda olduğunu, hasarın sigorta poliçesi kapsamında kaldığını ileri sürmekte ise de hasarın nedenini, hasarın sigorta poliçesi kapsamında olduğunu, sigortalıya yapılan ödemenin lutüf (exgratia) ödemesi olmadığını ispatlayamamıştır bu nedenle istinaf itirazları yerinde değildir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 85,70.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL istinaf karar harcından istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/10/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.