Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1670 E. 2019/1527 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1670
KARAR NO : 2019/1527
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/05/2018
DOSYA NUMARASI : 2017/30 Esas – 2018/466 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 06/11/2019
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … sicil nolu … Tic. Ltd. Şti. aleyhine İstanbul 6. İş Mahkemesi’ nin 2017/405 Esas sırasında alacak davası açtığını ancak adı geçen şirketin ticaret sicilden terkin edilmesi nedeni ile davada taraf teşkilinin sağlanamadığını belirterek taraf teşkilinin sağlanması için şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; tüzel kişiliğinin ihyası talep edilen şirketin sicil kaydının 18/01/2016 tarihinde terkin edildiğini, müvekkili kurumun davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yasal hasım konumunda bulunduğunu, bu nedenle harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı tasfiye memuru … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından tasfiye işlemlerinin usul ve yasaya uygun olarak yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 03/05/2018 tarih ve 2017/30 Esas – 2018/466 Karar sayılı kararı ile; ” Dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun 547. maddesinde düzenlenen, tasfiye işlemlerinin eksik sonuçlandırılması halinde ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan şirketin ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tüzel kişiliğinin ihyası talebine ilişkindir. TTK’ nun 547 maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya bir kaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmü yer almaktadır. Bir şirket hakkında açılmış davanın bulunması, ilam nedeni ile icra takibi yapılacak olması veya tasfiye edilmemiş mal varlığının bulunması şirketin tasfiye işlemlerinin eksik sonuçlandırıldığını göstermektedir. Mahkememizce İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden ilgili şirketin sicil dosyası getirtilmiş, ayrıca talebe konu dava dosyası getirtilip incelenmiş olup, tüm dosya kapsamından … sicil nolu … Tic. Ltd. Şti.’ nin sicil kaydının şirketin tasfiyesinin sona erdiği 18/01/2016 tarihinde terkin edildiği, İstanbul 6. İş Mahkemesi’nin 2017/405 Esas sırasında davacı … vekili tarafından davalı … sicil nolu … Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılmış alacak davası olduğu, yargılama aşamasında davalı şirket hakkında ihya davası açmak üzere davacı … vekiline süre verildiği anlaşılmıştır. TTK 547. maddesi uyarınca yasal koşulları oluşan davanın kabulü ile ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere şirketin önceki tasfiye memuru … tasfiye memuru olarak atanmasına dair … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” 1-Davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün … sicil numarasında kayıtlı iken sicilden 18/01/2016 tarihinde terkin olunan tasfiye halinde …Tic. Ltd. Şti.’ nin tüzel kişiliğinin yeniden sicilden silinmek ve İstanbul 6. İş Mahkemesi’ nin 2017/405 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak kaydı ile ihyasına, ticaret siciline tescil ve ilanına, Tasfiye memuru olarak şirketin önceki tasfiye memuru … TC kimlik numaralı … nin atanmasına, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı Süleyman Bekce vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili …. nin söz konusu şirketi usul ve yasaya uygun bir şekilde tasfiye ettiğini, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, Davacı tarafın şirketin ihyası neticesinde herhangi bir menfaatinin söz konusu olmadığını, davacının ihya edilecek şirkette herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, doğal olarak şirketin ihyası sonucunda elde edeceği bir menfaati de olmadığını, sadece kötü niyetli olarak ve müvekkilini uğraştırmak için söz konusu şirketten 2014 yılının Mart ayında ayrıldığını beyan ettiğini, yani dava tarihinden yaklaşık üç yıl önce ayrıldığını, şirket ihya olsa dahi söz konusu şirketin herhangi bir mal varlığı bulunmadığını, Tasfiye işleminin ticaret sicil gazetesinde üç defa ilan edilmiş olmasına rağmen davacı tarafın herhangi bir müracaatta bulunmadığını, Tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı bulunan kişilerin ilanlar üzerine tasfiye memuruna müracaat etmek sureti ile alacaklarını yazdırmamaları gerektiğini, davacı tarafın bu süre zarfında da herhangi bir müracaatta bulunmadığını beyanla; Açıklanan nedenlerle ve resen gözetilecek sair nedenlerle Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine ve tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline dair karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK 547.maddesine dayanan ek tasfiye amacıyla tescil davasıdır. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, davalılardan tasfiye memuru istinafa gelmiştir. İhyası istenen şirketin18/01/2016 tarihinde tasfiye sonucu sicilden terkin olduğu sabittir. Davacının, terkin olunan şirket aleyhine, haksız işten çıkarıldığı iddiasıyla tasfiyeden sonra 11/09/2017 tarihinde İstanbul 6. İş Mahkemesi’ nin 2017/405 E. sayılı dosyasında tazminat davası açtığı, mahkemenin 01/02/2018 tarihli duruşmada verdiği ara kararıyla davacıya ihya davası açması hususunda yetki verdiği anlaşılmaktadır. Tasfiye yapıldığı tarih itibariyle usulüne uygun yapılmış olsa bile tasfiye sonrası açılan davanın yürütülmesi amacıyla şirketin ihyası yasal zorunluluktur. Tasfiyede ilanların yapılmış olması, davacının tasfiye memuruna başvurmaması sonucu değiştirmez. Davacının şirketten alacaklı olup olmadığı, İş Mahkemesindeki yargılama sonucu belirlenebilecek bir husustur. Sonuç olarak; TTK 547. maddedeki ek tasfiye işlemleri için şirketin ihyası isteminin koşullarının oluştuğu, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalı tasfiye memuru … istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı …’ nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı … tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından istinaf eden davalı … tarafından peşin olarak yatırılan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 8,5 TL harcın davalı … den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı …üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 06/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.