Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1658 E. 2020/331 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1658 Esas
KARAR NO : 2020/331 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2018
DOSYA NUMARASI: 2016/58 Esas – 2018/663 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 05/03/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının fatura borcunu ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili ile davacının, müvekkiline ait ticari malların yurtdışından nakliyesinin yapılması için anlaştıklarını, anlaşma gereği teslim yerinin müvekkili şirketin Eyüp’ teki iş yeri adresi olduğunu, bu kapsamda davacı şirketin birden fazla kez yurtdışından getirdiği malzemeleri müvekkiline iş yerinde teslim ettiğini ve müvekkili tarafından fatura bedellerinin ödendiğini, ancak, davacının bir parti taşımaya İlişkin malzemeleri taşıma yaptığı araçlara acil ihtiyacı olduğu için taşıma konusu malzemeleri Eyüp’ teki iş yerine teslim edemeyeceğini ve malzemenin Yenibosna’daki antrepodan teslim alınmasını bildirdiğini, müvekkilinin bu taşıma nedeniyle oluşacak nakliye bedelinin faturadan tenzilini kabul etmesi koşulu ile davacının teklifini kabul ettiğini, davacının ise bu nakliye bedelini tenzil etmekten caydığını, bu ihtilaf üzerine davalının bu kez dava konusu ettiği faturaları gümrükte bekleme ücreti adı altında tanzim ederek tahsil etmek istediğini, bu faturaların malzemenin tesliminden çok sonra düzenlenmiş olduğunu, ayrıca müvekkilinin taşımaya İlişkin navlun bedellerini ödediğini, ayrıca davacının müvekkilinin dava konusu faturalara itiraz etmediği iddiasının da mesnetsiz olduğunu, zira müvekkilinin Eyüp …. Noterliğinin 26.112015 tarih ve … Yevmiyeli ihbarname göndererek faturaları kabul etmediğini bildirdiğini belirterek, davacının kötü niyetli olarak takibe geçtiğini, bu nedenle davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 20/06/2018 tarih 2016/58 Esas 2018/663 Karar sayılı kararında; “… Taraflar arasında her ne kadar dava konusu taşımalara ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmadığı ileri sürülmekte ise de, taraflar arasında yapılan telefon ve mail görüşmeleri ile taraflar arasında, davalıya ait malların İtalya’nın … Şehri ile İstanbul /Türkiye arası ve 11 araçla taşınması için ilişki ve sözleşme kurulmuş olduğu, davacının taşıyan, davalının ise taşıtan-gönderilen olduğu, taraftarın “eşyanın yükleme yeri italya …., Gümrükleme yerinin Halkalı, ithal edilen eşyanın varış noktasının Eyüp, Navlun miktarının 2.400 Euro, ödeme şeklinin peşin” olduğu hususlarda anlaşmış oldukları, taşımanın taraflar arasında belirlenen bu koşullara uygun olarak gerçekleştirildiği, ancak, ilk taşımaya ait bir araç yükünün ithalat İşlemleri tamamlandıktan sonra taşıtanın Eyüp olarak belirlediği adrese taşınmadığı ve Halkalı Gümrük Müdürlüğüne bağh Sienzi Gümrüklü Antrepodan davalı tarafından alınmasının istenildiği, davalının Sienzi Antrepo – Eyüp /İstanbul’a taşımaya ilişkin 600 TL lik tutarın davacı tarafından ödenmesi kaydıyla bu durumu kabul ettiği, ancak davacı şirketin bu ödemeyi kabul etmemesi nedeniyle taraflar arasında ihtilaf doğduğu, davacı tarafın dava dosyasına sunduğu iddialannda davaya mesnet teşkil eden faturalar tutarı alacağın kaynağının tır araçlarının “serbest süre dışında bekletilmiş olmasından” kaynaklandığını ileri sürdüğü, ancak taraflar arasında “serbest sürenin kaç gün veya saat olduğu ve bekleme ücretinin ne olduğu ” konularında her hangi bir mutabakat bulunmadığı, sipariş formunda veya başka şekilde serbest süre dışındaki beklemelere ilişkin bir tespit veya teklif bulunmadığı, davacı tarafın iddia ettiği gibi eşyayı yurt dışından taşıyan tır araçlarının taşınan eşyayı ilgili ve yetkili bir gümrük idaresine tesliminden sonra eşyayı taşıyan aracın ithalat, işlemleri süresince gümrüklü sahada bekletilmesinin bir gereği bulunmadığı, zira Gümrük ve ithalat mevzuatları gereğince; Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen eşya için giriş gümrük idaresine özet beyan verileceği, özet beyanı eşyayı Türkiye Gümrük Bölgesine getiren veya eşyanın gümrük bölgesine taşıma sorumluluğunu üstlenen kişi tarafından verileceği, eşyayı getiren kişi tarafından gecikmeksizin Müsteşarlıkça belirlenen usul ve esaslara uygun olarak bir gümrük idaresine veya gümrükçe uygun görülen herhangi bir yere götürüleceği eşyayı gümrüğe sunan kişi eşyayı daha önce ibraz olunan özet beyan ya da gümrük beyannamesi ile ilişkilendirileceği, dava konusu olaya ilişkin taşımalar kapsamı eşya içinde gümrük ve ithalat mevzuatlarının uygun gördüğü şekilde eşyanın Türkiye’ye getirildiği, yetkili gümrüğe özet beyan verildiği, akabinde bu özet beyana bağlı olarak taşınan eşyanın antrepoya boşaltıldığı ve bu eşya için antrepo beyannamesi verildiği, bilahare antrepoya bir antrepo beyannamesi kapsamında alınmış olan eşya serbest dolaşıma giriş beyannameleri kapsamında ithal işlemleri gerçekleştirildikten sonra antrepodan çıkarıldığı, dava konusu olayda serbest (ücretsiz) bekleme süresi davacının iddiasına göre taşınan eşya antrepoya boşaltılıp antrepo beyannamesi verildiği tarih ile serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil edildiği ve eşyanın antrepodan çıkarıldığı tarihler arasındaki sürelerin aşılmış olduğu iddia edilmekte ise de bu sürenin ne kadar veya kaç gün olduğu konusunda bir tespit bulunmadığı gibi bahse konu konteynerleri Pendik Gümrük Müdürlüğü ile Halkalı Gümrük Müdürlüğü arasındaki taşımaya ilişkin olarak bu taşımayı yapan tır araçlarının eşyanın içinde bulunduğu swap konteynerleri antrepoya teslim ettikten sonra tır çekicilerinin antrepoda ithalat aşamasını beklemeleri için bir neden bulunmadığı anlaşılmıştır. Faturalar üzerinde teslim tarihi ve teslim alanın imzasının bulunmadığı, bu durumda davacı tarafın alacak iddiasında bulunması için davalı tarafın faturalara teslim tarihinden itibaren 8 günlük sürede itiraz etmediğini kanıtlaması gerektiği, davacı tarafından davaya mesnet teşkil eden faturalardan doğan alacağın kaynağının tır araçlarının “serbest süre dışında bekletilmiş olmasından ” kaynaklandığının iteri sürüldüğü, ancak taraflar arasında “serbest sürenin kaç gün veya saat olduğu ve bekleme ücretinin ne olduğu” konularında her hangi bir mutabakat bulunmadığı, sipariş formunda veya başka şekilde serbest süre dışındaki beklemelere ilişkin bir tespit veya teklifin yer almadığı, davacı tarafin iddia ettiği gibi eşyayı yurt dışında taşıyan tır araçlarının taşınan eşyayı ilgili ve yetkili bir gümrük idaresine tesliminden sonra eşyayı taşıyan aracın, ithalat işlemleri süresince gümrüklü sahada bekletilmesinin bir gereği bulunmadığı, şayet bekletilmiş ise bu hususu davacının kendi kusuru olduğu ve ücret talep edemeyeceğini, diğer taraftan dosyada; dava dışı Sienzi Antrepo gümrüklü sahada tır çekicilerinin değil Swap konteynerlerin bekletildiğine ilişkin yazısı bulunduğu, uygulamada konteynerler için 7- ila \ 15 gün gibi değişik serbest” ücretsiz” süreler bulunduğu için dava konusu faturalar kapsamı alacağın hukuki bir mesnedi bulunmadığı ve itirazın yerinde olduğu ve teknik inceleme ve değerlendirme bölümünde belirtilen diğer hususlara istinaden dava konusu faturalar kapsamı, alacağın ticari olarak mesnedi bulunmadığı ve itirazın yerinde olduğu görülmekle ve davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebi yönünden ise, açıkça davacının kötü niyetli olduğu iddiasını ispatlayamamış olduğu …”gerekçesi ile, 1-Davacının davasının reddine, 2-Şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 20/06/2018 tarihinde verilen davanın reddi kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, istinaf incelemesi sonucunda kaldırılması gerektiğini,Davalı tarafından ödenmemiş faturaların bulunduğunu, İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından anılan icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğini, itiraz üzerine icra müdürlüğü tarafından takip hakkında durdurma kararı verildiğini, Yargılama aşamasında da itiraz edildiğini, ancak itiraz hakkında bir karar verilmeden karara esas alınan bilirkişi raporunun aynen benimsendiğini, ve dava konusu faturalar kapsamı alacağın hukuki bir mesnedi bulunmadığını ve davanın reddine karar verildiğini, Türk Ticaret Kanununun 863. maddesi ve Gümrük ve İthalat ile ilgili mevzuatlarda, gümrükleme işlemlerinin taşıma işlemlerini üstlenen kişiler tarafından yapılacağı belirtilmişse de davalı ile müvekkili arasında yapılan anlaşma gereği gümrükleme işlemlerinin davalı tarafından yapılacağını, Gümrüklü sahada beklenilmesine sebebiyet verenin davalı borçlu olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından ek rapor alınmadığı gibi itirazlar hakkında herhangi bir karar da verilmediğini, bu sebeple de ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Eşyayı taşıyan aracın gümrük işlemleri süresince sahada beklemesinin bir gereği olmadığı yönündeki görüşün mantığını ve hukuki gerekçesini anlamanın mümkün olmadığını, gümrük işlemlerine davalı tarafın geç başlaması nedeni ile taşıma konusu emtianın BYLOG firmasının konteynırında beklediğini ve bu bekleme süresi için müvekkili şirket tarafından bu firmaya ücret ödendiğini, ödemeye ilişkin faturaların ilk derece mahkemesi dosyasına sunulduğunu, Davalı tarafından faturalara 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmediğini, Bu nedenle de fatura içeriğinin kesinleştiğini, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı inceleme sonucu hazırlandığını, bu nedenle de hükme esas alınması usul ve yasaya aykırı olduğunu, (T.T.K., İ.İ.K., H.M.K. Ve ilgili yasal mevzuat)İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, ve itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı borçlu hakkında alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, uluslararası taşımadan kaynaklı bekleme ücreti için düzenlenen fatura alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı, davalıya ait yükün yurtdışından taşıma işinin yapıldığını, davalının ihmali neticesind taşıma aracının gümrükte beklemek zorunda kaldığını, bekleme ücreti için fatura düzenlendiğini, davalının süresinde faturalara itiraz etmediğini, faturaların kesinleştiğini, fatura bedellerinin ödenmediğini, yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.Uyuşmazlık davacı tarafça düzenlenen bekleme ücreti faturalarından kaynaklı alacağın olup olmadığı hususundadır.Taraflar arasında yurtdışı taşıma sözleşmesinin bulunduğu, taşımaya ilişkin navlun bedellerinin ödendiği çekişme konusu değildir.Davacı, taşıma sırasında bekleme ücreti alacağı doğduğunu iddia etmiş ise de bu hususu ispat edememiştir. Taraflar arasındaki taşıma akdinde taşıma sırasında mutad bekleme süreleri, mutad bekleme süresinin aşılması halinde bekleme ücreti konusunda anlaşma olduğu ispatlanamamıştır. Taşıma işinde taşıyıcı, kendisinden kaynaklanmadığı sürece mutad bekleme süresini aşan sürelere ilişkin ücrete hak kazanacaktır. Davacı taşıma nedeniyle mutad bekleme süresini aşan sürede bekleme yapıldığını, bu beklemeye davalının sebep olduğunu ispatlayamamıştır.İlgili faturalara davalı itiraz etmiştir. Faturaların davalıya hangi tarihte teslim edildiği davacı tarafça ispatlanamamıştır. Buna göre davalının faturaya itirazının süresinde olduğunun kabulü gerekir. Davacının itiraz edilmediğinden faturaların kesinleştiğine ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından yatırılan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50.TL’nin istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/03/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.