Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1656 Esas
KARAR NO: 2020/263 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/06/2018
DOSYA NUMARASI: 2014/1564 Esas – 2018/588 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan),
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket ile dava dışı … Tarım Satış Kooperatifleri Birliği arasında taşıma sözleşmesi bağıtlandığını, İstanbul’a gönderilecek yağlar için müvekkili şirket yetkilisinin davalı taşıma komisyoncusu …’ın ait … isimli ticari işletmesini aradığını, bu ticari işletmenin dava dışı …’ya ait … plakalı çekici ile … plakalı dorseyi sağladığını, aracın taşıtan Kooperatif Birliğinin Çorlu’daki tesisine davalı sürücü … yönetiminde girdiğini, çekicinin ve dorsenin ruhsat fotokopilerinin, sürücü ehliyet fotokopisinin, eğitim belgelerinin, sürücü ve aracın görüldüğü şekilde fotoğrafların çekilerek yükün İstanbul’daki alıcı … A.Ş.’ye taşınmak üzere davalılara teslim edildiğini, 550,00-TL taşıma bedeline ilişkin ödemenin sürücüye yapıldığını, bu belgeler karşılığında dava dışı …’ya ait 14/06/2014 tarihli … yevmiye sayılı faturanın teslim alındığını, yükün aracın ve sürücüsünün aynı gün kayıplara karıştığını, aracın ertesi gün boş olarak Tem Otoyolundaki bir tesiste bulunduğunu, Bakırköy … Noterliğinden gönderilen 25/06/2014 tarihli uyarı ile durumun davalılara uyarılarak direnime düşürüldüklerini, gönderen … Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği tarafından düzenlenen 14/06/2014 tarihli fatura ile birlikte kendilerinden 93.271,50-TL hasar bedeli istenildiğini, bu hasarın 75.000,00-TL’sinin dava dışı sigortacıları tarafından ödendiğini, kalan 18.271,50-TL için davalılar hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı …’ın ehliyetinin çalındığını belirterek borca itiraz edip takibin durmasını, diğer davalının ise komisyon karşılığında araç temin ettiğini, dava dışı …’ya ait araçları yükleri almak için gönderdiğini ileri sürerek borca itiraz ettiklerini, davalıların TTK. 784/1 uyarınca sorumlu olduklarını belirterek; davalıların itirazlarının asıl alacak kalemleri yönünden iptali ile takibin devamına, davalıların asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kendisine ait sürücü belgesinin 2005 yılında çalındığını, bu nedenle yenisini aldığını, zaman içinde adına trafik cezaları gelmesi üzerine 20/03/2012 tarihinde Yalova Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, Yalova ve Antalya Cumhuriyet Başsavcılıklarınca verilen yetkisizlik kararları sonucu soruşturmayı sürdüren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 10/01/2014 tarihinde takipsizlik kararı verdiğini, dava konusu taşıma öncesi çekilen fotoğraf sonucu sürücü belgesini çalan kişinin kardeşi … olduğunun ortaya çıktığını, bunun üzerine takipsizlik kararlarının kaldırılması için gerekli başvurularda bulunduğunu, kendisinin emekli bir kişi olduğunu, kamyon ve tır şoförlüğü yapmadığını, benzer suçların Antalya plakalı araçlar ile işlendiğini, araç sahibi … ile diğer davalının olayda kusurlu olduklarını savunarak, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; … numaralı çekici ve … plakalı dorsenin sürücüsü …’ın yanına gelerek mal almak istediğini, kendisinin de araç sahibi olan …’ya telefondan arayarak teyit aldığını, bunun üzerine malların yüklendiğini, sürücünün taşınanı başka bir adrese teslim ederek ortadan kayıp olduğunu, araçların sahibinin taşıma öncesi yaptığı teyidi kabul etmediğini ve kendisi ile muhatap olunmasını istemediğini, olayda kasıt ve kusuru bulunmadığını, iyi niyetle aracılık yaptığını savunarak, haksız ve dayanaksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 29/06/2018 tarih ve 2014/1564 Esas, 2018/588 Karar sayılı kararında; “Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki dava konusu 24/05/2016 tarihinde, davalı borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla, 18.671,47-TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatılması sebebiyle, davalı yanın takibe itiraz etmesi sonucu, davacının itirazın iptali davası açtığı, davacı şirket dava dışı … ile bağıtladığı taşıma sözleşmesi ile dava dışı …in yurt içi taşımalarını sözleşme hükümlerine uygun şekilde yerine getirmeyi yüklendiği, davacı şirket vekilinin davalılar ve dava dışı araç sahibi ve işleteni … hakkında İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas , 18.671,47-TL asıl alacak için 21/02/2014 tarihinde ilamsız icra takibi başlatılıp, davalıların borca itiraz ettikleri, dava dışı …’nun yetkisizlik itirazında bulunması nedeniyle dosyanın ayrıldığı, taşıta … ile davacı arasında 31/12/2013 tarihinde nakliye sözleşmesi bağıtlandığı, dava konusu taşımada kayıp olan taşınanlar için davacı adına 27/06/2014 tarihinde 93.271,50-TL tazmin faturası düzenlendiği, söz konusu taşımaya konu dava dışı alıcı adına dava dışı taşıtan tarafından düzenlenmiş faturasının bulunmadığı dosya içerisinde bulunan hasar dosyası incelendiğinde Ekspertiz tarafından hazırlanan raporda sigortalı zararların dava dışı taşıtan tarafından düzenlenen 27/06/2014 tarihli tazmin faturası dayanak alınarak hesaplandığı, bu faturanın 93.271,50-TL tutarındaki zararın dava dışı taşıtana davacı tarafından ödendiğine ilişkin kanıt bulunamadığı, davalı …’ın taşımayı yapacak aracı sağlayan “taşıma işleri komisyoncusu” sıfatıyla çalınan yükten dolayı sorumlu olduğu, diğer davalı ise taşımak üzere teslim aldığı yükün alıcıya teslim etmeyip bilinmeyen şekilde kayıp etmekten dolayı sorumlu olduğu davacı taraıfndan ileri sürüldüğü , dava dosyasının ekinde yer alan kanıtlara göre yükü taşımak üzere telim alan aracın sürücüsünün davalı …’ın kardeşi … olduğu davalı …’ın geçmişte sürücü belgesinin çalındığı ve yenilendiği zaman için Trafik suçları işlemesi üzerine dava konusu taşımadan çok önceki bir tarihten Yalova CBS tarafından suç duyurusunda bulunduğu, taşıma öncesi araç ile birlikte çekilen, fotoğraftan çalıntı sürücü belgesini kardeşi …’ın kullandığı ve teslim aldığı yükle birlikte kayıplara karıştığı, yükü teslim almadığı ve taşımayı fiilen yapmadığı anlaşılan davalı …’ın ceza soruşturmasının konusu olan bu olay ile ilgisi ve kardeşi … ile işbirliği içinde olup olmadığının dosyada herhangi bir belgenin olmadığı, ayrıca dava dışı … ile davalı … arasında yasada tanımlanan anlamda komisyonculuk sözleşmesi ilişkisi kurulmadığı, kendisine gönderen tarafından yapılacak taşımaya ilişkin verilmiş bir talimatın bulunmadığı, TTK 928/2 son cümlesinde yükün taşınması sırasında bizzat araç sürücüsü tarafından çalınmasından dolayı sorumlu olamayacağı, davalı …’ın dava konusu taşımayı bizzat yaptığı veya olay ve meydana gelen zarar ile ilgisi olup olmadığı kesinlikle ortaya çıkmadığından kendisinin kardeşi tarafından yapıldığı ileri sürülen hırsızlık eylemi nedeniyle haksız eylem kurallarına göre sorumlu tutulamayacağı, davalı …’ın taşıma işleri komisyoncusu olarak kendisi tarafından temin edilen ancak, bizzat üstlenilmeyen taşıma sırasında yükün çalınması nedeniyle sorumlu tutulamayacağının tespit edildiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporu “gerekçesi ile, Davacının davasının reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, … yönünden istinaf sebepleri; Taşıma işleri komisyoncusunun sorumluluğunun mahkemece yeterince değerlendirilmediğini, mahkeme, bilirkişi emekli Hakim …’nın sübjektif görüşlerinin tesiri altında kaldığını, …’nın eski Ticaret Kanunu, yeni Ticaret Kanunu arasındaki düzenlemeler nedeni ile taşıma işleri komisyoncusunu sorumsuz görmesinin yeni TTK’nın temel ruhuna aykırı olduğunu, Bilirkişi tarafından yeni TTK’da taşıma komisyoncusu sorumluluğunun daraltıldığının söylendiğini, eski TTK’daki görüşlerin terk edilmesinin gerektiğini, bilirkişinin bu söyleminin doğru olmadığını, TTK. 928. maddesi eski yasaya göre taşıma komisyoncu sorumluluğunun daraltılmadığını, TTK ‘nın 918., 917., 926., ve 928.maddeleri meydana gelen zarar nedeni ile davalı …’ı sorumlu tuttuğunu, Mahkemeye, 20.03.2018 tarihinde TTK’daki komisyoncusu sözleşmelerine ilişkin çalışmalarının dilekçe ile bildirildiğini, Komisyoncunun borçlarına bakıldığında (TTK m.918) taşıma işleri komisyoncusunun ana yükümlülüğünün, eşyanın yer değiştirmesini sağlayacak olan taşıyıcıyı seçmek ve onunla sözleşme yapmak olduğunu, 918. madde incelendiğinde, davalı …’ın bu maddenin 1. fıkrasının b ve d bentlerine, 2. fıkrasına ve 4. fıkrasına açıkça aykırı davrandığını, Taşıma işleri komisyoncusunun öncelikle TBK m.112 gereği sorumlu olduğunu, komisyoncunun kusurlu davranıp davranmadığı araştırılırken, tedbirli bir tacirden (komisyoncu) beklenen özenin gösterilip gösterilmediğine bakılacağını, tedbirli bir komisyoncudan beklenen özenin gösterilmemesi komisyoncunun kusurlu sayılmasına ve doğan zarardan sorumlu tutulmasına yol açtığını, kendisine yüklenen borçları yerine getirmede en yüksek özeni göstermeyen komisyoncunun, bu ihmalinden doğan zararlardan yerine göre yoksun kalınan karı da tazmin ederek sorumlu olacağını, komisyoncu vasfı ile … tarafından taşıyıcıyı, aracı, şoförü seçmede gerekli özenin gösterilmediğini, Asıl konu malların ziya olmasının sebebinin çalınma olmadığını, çalan kişinin taşıma işinde bizzat görev alan kişi olması sebebi ile seçmede en yüksek özenin gösterilmediğini, Davalı …’ın komisyon aldığı bir işte tüccar sıfatını kazandığını, bununda ona kusurlarından sorumlu olma yükümlülüğünün yüklendiğini, Yargılama aşamasında geçen yazışmaların mahkemenin gerekçeli kararına yansımadığını, Mahkemece davalı …’ın sorumsuzluğuna ilişkin tek bir cümle edilmeden davayı diğer davalı … üzerinden gerekçelendirildiğini, Mahkeme “dava dışı … ile davalı … arasında yasada tanımlanan anlamda komisyonculuk sözleşmesi ilişkisi kurulmadığını, kendisine gönderen tarafından yapılacak taşımaya ilişkin verilmiş bir talimatın bulunmadığını, TTK’nun 928/2 son cümlesinden yükün taşınması sırasında bizzat araç sürücüsü tarafından çalınmasından dolayı, sorumlu olamayacağı” gerekçesi ile davayı red ettiğini, Mahkemece davalı …’ın taşıma işleri komisyoncusunun özen yükümlülüğüne ilişkin tek bir açıklama yapılmadığını, Mahkemenin taşıma işleri komisyoncusunun yasal sorumluluğunu yeterince incelemediği için ve bilirkişi raporuna bağlı kalarak hukuki görüş oluşturduğu için verdiği kararın hatalı olduğunu, Taşıma işleri komisyoncusu TTK’nun 918 ve 928. maddelerindeki yasal sorumluluğuna sahip olduğunu, mahkemede bu yasa maddelerini dikkate almadan hükmün kurulduğunu, 2-Davalı … yönünden istinaf sebepleri: Davalı … ehliyetini kardeşine bilerek verdiğini, uzun süre ehliyetin kayıp olduğunu fark etmemesinin gerçeğe aykırı olduğunu, davalı … ehliyetinin kayıp olduğunu bildirerek yeni ehliyet çıkarmadığını, eski ehliyetin fiilen kullanımına müsaade ettiğini, bu nedenle de … hakkında verilen mahkeme kararının da hatalı ve yanlış olduğunu, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının yapılacak istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmamasında ise, ilk derece mahkemesi verdiği bulunduğu kararın usul ve esas açısından müvekkili firma lehine bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, yurtiçi karayolu taşımacılığı kapsamında davacı akdi taşıyıcı tarafından hırsızlık sonucu zayi olan mal nedeniyle akdi taşıyıcının gönderene ödediği tutarın taşıma komisyoncusu ve araç şöföründen tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, yukarıdaki gerekçeyle davacının davasının reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda, davacı şirket dava dışı … ile bağıtlanan 31/12/2013 tarihli taşıma sözleşmesi ile dava dışı …in yurt içi taşımalarını sözleşme hükümlerine uygun şekilde yerine getirmeyi yüklendiği,davacının müşterisi … Firmasının 14/06/2014 tarihli sevk irsaliyesi ve davacının 14/06/2014 tarihli taşıma irsaliyesi davacının müşterisinin Çorlu/Tekirdağ adresindeki fabrikasından İstanbul’a gönderilecek yağlar için davacı şirket yetkilisinin davalı taşıma komisyoncusu …’a ait … isimli ticari işletmesini aradığını, bu ticari işletmenin dava dışı …’ya ait … plakalı çekici ile … plakalı dorseyi sağladığı, aracın taşıtan Kooperatif Birliğinin Çorlu’daki tesisine davalı sürücü … yönetiminde girdiği, çekicinin ve dorsenin ruhsat fotokopilerinin, sürücü ehliyet fotokopisinin, eğitim belgelerinin, sürücü ve aracın görüldüğü şekilde fotoğrafların çekilerek yükün İstanbul’daki alıcı …A.Ş.’ye taşınmak üzere davalılara teslim edildiği, 550,00-TL taşıma bedeline ilişkin ödemenin sürücüye yapıldığını, bu belgeler karşılığında dava dışı …’ya ait 14/06/2014 tarihli … yevmiye sayılı faturanın teslim alındığı, yükün aracın ve sürücüsünün aynı gün kayıplara karıştığı, somut olaydaki hırsızlık eylemi ile ilgili İstanbul Anadolu CBS.nin 2013/92345 soruşturma dosyasında soruşturmanın devam ettiği, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın İstanbul CBS.ye gönderildiği ve üst dosya nosunun 2013/122026 olduğunun belirtildiği görülmüştür. Davalı …’ın dava konusu taşımayı bizzat yaptığı veya olay ve meydana gelen zarar ile ilgisi olup olmadığı hususunda mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı,bu hırsızlık olayı ile ilgili yürütülen ceza soruşturmasının sonucunun beklenmesinin gerekip gerekmeyeceği değerlendirilmeden, davalı …’ın kardeşi tarafından yapıldığı ileri sürülen hırsızlık eylemi nedeniyle haksız eylem kurallarına göre sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi yerinde olmayıp davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. TBK’nın 74. maddesi uyarınca, hukuk hakimi, ceza hakiminin beraat kararıyla veya kusurun varlığına ve oranına ilişkin kararıyla bağlı değilse de mahkumiyet kararıyla bağlıdır. Ceza dosyasında verilecek olası bir mahkumiyet kararının hukuk hakimini bağlayacak olması nedeniyle; davaya konu eylemle ilgili olarak İstanbul CBS.de yürütülen soruşturma dosyasının HMK’nın 165. maddesi uyarınca bekletici sorun sayılarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usule aykırı olmuştur.Dava, taşıma sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, davalı taşıma komisyoncusu …’ın hukuki durumu TTK’nın 917-928. maddeleri gereğince değerlendirilerek sorumlu olup olmadığı tespit edilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usule aykırı olmuştur. 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır. Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması bakımından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/06/2018 tarih ve 2014/1564 Esas – 2018/588 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı 98,10-TL ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş – dönüş masrafı 34,90-TL olmak üzere toplam: 133,00-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/02/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a6. maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.