Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1652 E. 2020/322 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1652 Esas
KARAR NO : 2020/322 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/500 Esas 2018/242 Karar
TARİH: 15/03/2018
DAVA: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 05/03/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili tarafından nakliyat sigortası ile sigortalanan dava dışı sigortalısı … Tic. Ltd. Şti.’ne ait 3.175 kiloluk 14.495 adet bayan bluzu türü emtianın İspanya’daki alıcısına taşınması işini üstlenen davalıya … plakalı araç hamulesi olarak tam ve hasarsız vaziyette teslim edildiği halde dava konusu ürünlerin alıcısı emrine taşıma senedine düşülen meşruhat ile 1.521 adet noksan teslim edildiğini, olayın ihbarı üzerine müvekkilinin yaptırdığı ekspertiz çalışması sonucunda dava dışı sigortalısına, içeriğinde devir ve temlik beyanı da olan ibraname/temliknameye kayden eksik çıkan 1.521 adet bluz için 23.07.2015 tarihinde 10.418,85 Euro karşılığı 31.277,39 TL tazminat ödendiğini, müvekkilinin bu tazminatı ödemekle hem temlik alacaklısı hem de TTK’nın ilgili maddelerine göre dava dışı sigortalısının halefi olduğunu, taşımanın tabi olduğu kurallara göre davalı tarafın sevkıyat süreci sonunda eksik çıkan ürünlere kabul edilebilir bir açıklama getiremediği için ağır kusurlu sayılması ve ödenen tazminatın tamamından sorumlu tutulması gerektiğini beyanla 31.277,39 TL. tutarındaki sigorta tazminatının, tazmin edildiği 23.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin dava konusu edilen hasar ile ilgili herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 15/03/2018 tarih 2016/500 Esas 2018/242 Karar sayılı kararında;”Meydana gelen olayda davalının ağır kusurlu olmadığı kabul edilerek, davalının taşıma sorumluluğunu üstlendiği eksik brüt ağırlığın 333,16 Kg olduğu belirlendiğinden, CMR 23/3 maddesi uyarınca davalının sorumluluğunun (333,16 Kg X 8,33 SDR olmak üzere) 2.775,22 SDR olduğu belirlenmiş ve karar tarihinde SDR kurunun 5,6546 TL olması nedeniyle davalının karar tarihindeki sorumluluğunun 15.692,75 TL olduğu …”gerekçesi ile, 1-Davanın kısmen kabulü ile; 2.775,22 SDR karşılığı (karar tarihi itibariyle 1 SDR = 5,6546 TL olmak üzere) 15.692,75 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,2-Fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Dava konusu uyuşmazlığın uluslararası karayolu ile yük taşıma ilişkisinden kaynaklanmakta olup hadisenin CMR Konvansiyon Hükümlerine tabi olduğunu, Dava konusu taşımada brüt 3.175kg, 14.495 adet bayan bluz emtiası, davalı tarafından İstanbul/Türkiye’den Zaragoza/İspanya’ya taşınmak üzere 34BM9918 plakalı dorseye …..A.Ş. nin deposundan / fabrikasından tam ve sağlam teslim alındığını, emtia yüklü dorsenin ilk önce taşıyıcının Kardelen Deposuna akabinde Akasya Antreposuna taşınarak tahliye ve yükleme işlemlerine tabi tutulduğunu, gümrük işlemleri tamamlanarak mühürlendiği ve emtiaların yurt dışına sevk edildiğini, Emtia yüklü dorseye gümrük mühürü vurularak yurt dışında teslim deposuna ulaştığında sağlam mühür sökülerek emtiaların teslim edildiğini; ancak 12.974 adet bluz teslim edilirken 1.521 adet bluzun eksik çıktığını, eşyaların eksikliğinin CMR Hamule Senedine şerh düşüldüğünü, davalı taşıyıcıya hasar ihbarında bulunulduğunu,Taşıyıcının CMR Konvansiyonu Md.8-9 Hükümleri uyarınca tam ve sağlam aldığı yükü tam ve hasarsız teslim ile yükümlü olup aksi halde meydana gelen zarardan CMR Konvansiyonu Md.17 ve CMR Konvansiyonu Md.18 hükümleri kapsamında sorumlu olduğunu, Emtianın bir kısmı taşıma sürecinde eksilmiş olup, bu eksikliğin olağan fire / kayıp olarak açıklanamayacak bir eksiklik olduğunu, taşıma sürecinde bir hırsızlık ve/veya gasp veya bir trafik kazası vuku bulmadığı, davalı taşıyıcının yükü teslim aldıktan sonra, sadece kendi depoları arasında aktarma-yükleme yaptığı, başka bir yere uğramadığını, Hasar tespit sürecinde ve hasar tazminat talebine ilişkin keşide edilen ihtarnameye karşı, keza işbu yargılama esnasında davalı taşıyıcı tarafından; eksikliğin makul ve kabul edilebilir bir sebebinin ileri sürülmediğini, hatta hiçbir sebebin ileri sürülmediğini, eksikliğin neden kaynaklandığının taşıyıcı tarafından açıklanmadığını, Yüksek Mahkemenin Kararları ve Doktrinde yer alan nazari görüşlere göre; taşıyıcının eksikliğin sebebini makul ve kabul edilebilir bir sebebe dayandıramaması ve/veya açıklayamaması halinde; “pervasız hareket, ağır kusur hatta kasıt/kasda yakın ağır kusur” olarak nitelendirilmekte olduğunu, bu konuda dosyaya sunulan Yargıtay 11 HD 04.04.2005 tarih 2004/6554E. 2005/3212 K. sayılı ilamı, Yargıtay 11 HD 09.11.2006 tarih 2005/9589 E. 2006/11435 K. sayılı ilamı, Yargıtay 11 HD 13.03.2007 tarih 2005/12857 E. 2007/4341 K. sayılı ilamı pervasız hareketin açıklamakta taşıyıcının sorumluluğuna işaret etmekte olduğunu, Davalı taşıyıcının emtiaları tam teslim aldığını, ancak emtialar üzerindeki fiili hakimiyet kendisine geçtikten sonra 1.521 adet bluzun neden eksik teslim edildiğinin anlaşılamadığını, 1.521 adet bluzun makul karşılanabilir bir eksiklik olmadığını, davalı taşıyıcının, eksikliğin meydana gelmesinde ağır kusurlu/pervasızca hareket/kasda yakın ağır kusurlu olduğunu, Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda, bu hususta yapılan değerlendirmenin olayın oluş biçimine göre hatalı ve yanlış olduğunu, taşıyıcının eksikliği, makul ve kabul edilebilir bir sebeple açıklamadığını, Ağır kusur / pervasız hareket / kasta yakın ağır kusur hallerinde taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağını, taşıyıcının zararın tamamından sorumlu olduğunu, CMR Konvansiyonu Md.29 uyarınca; davalı taşıyıcı, eksikliğin meydana gelmesinde ağır kusurlu/pervasızca hareket/kasda yakın ağır kusurlu vb. olarak kabul edildiğinde CMR’nin 17-29 maddeleri arasında yer alan ve taşıyıcının sorumluluğunu kaldıran, sınırlayan veya ispat yükünü diğer tarafa yükleyen hükümlerden yararlanamayacağını, bu halde taşıyıcının sorumluluğunun sınırlı olmayıp gerçek zararın tamamından sorumlu olduğunu,
Tazminat tutarının hesaplanmasında emtia bilirkişisinin heyette yer alması gerektiğini,İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/500 Esas 2018/242 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava uluslararası karayolu taşımadan kaynaklı zararın rucüen tazmini talebine ilişkindir.Davacı, emtia nakliyat sigortası ile sigortalı malların alıcısına teslim edilmek üzere davalı taşıyana tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, ancak sigortalı malların alıcısına eksik teslim edildiğini, bu hususun taşıma senedine düşülen şerhle sabit olduğunu, yapılan eksper incelemesi sonucu sigorta poliçesi kapsamında hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, kanunen ve temlikname gereğince sigortalısının haklarına halef olduğunu, zarardan davalı taşıyıcı sorumlu olduğundan ödenen hasar bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece davalı taşıyıcının sorumluluğunun CMR hükümleri gereğince eksik teslim edilen malların brüt ağırlığına göre tespit edilen SDR bedeli kadar sınırlı olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davaya konu uyuşmazlık uluslararası kara yoluyla taşımadan kaynaklandığından olaya CMR konvansiyonu hükümleri uygulanacaktır.CMR konvansiyonu 17. maddeye göre “Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.”Konvansiyonun 17. maddesinde taşıyıcının sorumluluktan kurtulma halleri düzenlenmiştir. Taşıyıcı 17. maddede öngörülen hallerden birinin olayda gerçekleştiğini ispatladığı durumda taşımadan kaynaklanan hasardan sorumlu olmayacaktır.Yine CMR konvansiyonu 3. maddesinde taşımacının, çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasındaki hareket ve ihmallerinden, sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumlu olacağı;8. maddede yükü teslim aldığında taşımacının parça sayısı ve bunların üzerindeki marka ve numaralar bakımından sevk mektubundaki beyanların doğruluğunu, yükün ve bunların görünüşteki durumunu kontrol edeceği, bunları kontrol etme olanaklarından yoksun ise sevk mektubuna itiraz kayıtlarını yazacağı ve bunların geçerli nedenlerinide belirteceği, aynı şekilde yükün ve ambalajların görünüşteki durumu ile itiraz nedenlerini de açıklayacağı;9. maddede sevk mektubunun, aksi ispatlanıncaya kadar, taşıma sözleşmesinin akdini, sözleşmenin koşullarını ve yüklerin taşımacı tarafından kabul edildiğini kanıtlayan belge olduğu, sevk mektubunda taşımacı tarafından beyan edilmiş itiraz kaydı yok ise aksi kanıtlanmadıkça, tesellümde yükün ve ambalajlarının iyi durumda olduğu, sayılarının, marka ve numaralarının sevk mektubunda yazılı olanlara uyduğunun varsayılacağı düzenlenmiştir. Davalı tarafından taşıması yapılan emtianın alıcısına eksik teslim edildiği hususunda bir uyuşmazlık yoktur. Davalı taşıyıcı, yükün kendisine eksik teslim edildiğini savunmuş ise de uluslararası hamule senedine göre taşıyıcı yükü tam ve eksiksiz teslim almıştır. CMR konvansiyonu 9. maddeye göre sevk mektubu aksi ispatlanıncaya kadar yükün sevk mektubunda yazılı miktarda taşıyıcıya teslim edildiğini kanıtlar. Davalı bunun aksini yani yükün eksik teslim edildiğini ispatlayamamıştır. CMR hükümlerine göre taşıyıcı, taşımasını üstlendiği malları alıcısına tam ve sağlam olarak teslim etmek zorundadır (CMR konvansiyonu 17. madde). Aksi halde, sorumluluğu esastır. Uyuşmazlık, davalı taşıyıcının sorumluluğunun kapsamı konusundadır. Ancak, CMR Konvansiyonu’nun 17/2. maddesinde, hasar veya ziyanın, taşıyıcının önlemesine imkan bulunmayan durumlardan ileri gelmesi halinde taşıyıcının sorumluluktan kurtulacağı, bu hallerin kanıtlanmaması durumunda ise CMR’nin 23. maddesine göre sınırlı olarak sorumlu olacağı düzenlenmiş ise de, somut olayda, davalı tarafından teslim alınan emtianın varış yerinde yapılan sayımda eksik çıkmasının gerekçesi olarak makul bir sebebin ileri sürülemediği dikkate alındığında, davalının sorumluluğunun sınırlarının belirlenmesinde CMR’nin 29. maddesi hükümlerinin dikkate alınması gerektiği açıktır.CMR’nin 29. maddesi gereğince taşıyıcının sınırlı sorumluluğunun hangi hallerde uygulanamayacağı gösterilmiş olup, buna göre hasar, taşıyıcının kendi kötü hareketinden veya isteyerek kötü harekete eşdeğer sayılan kusurundan meydana gelmiş ise, taşıyıcının sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan yahut da ispat yükünü karşı tarafa yükleyen hükümlerden yararlanma olanağı kalmamaktadır. (Yargıtay 11 HD 2015/15215 E., 2016/2967 K)Açıklanan bu yasal düzenlemeler uyarınca mahkemece, davalı tarafından eksik teslimin makul bir izahının yapılmadığına göre, eşyaların kaybolma hali CMR 29. maddesine göre ağır kusur teşkil ettiğinden tam tazminata hükmedilmesi gerekirken uygulanması imkanı bulunmayan sınırlı sorumluluk ilkesine göre tazminat miktarının belinlenmesi hatalı olmuştur.CMR 23/1 maddesinde “Bu Sözleşmenin hükümleri gereğince bir taşıyıcı, yükün kısmen veya tamamen kaybından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğundan, bu tazminat yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine göre hesaplanır.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, davaya konu eksik teslim edilen ürünler faturalı olup, gönderici tarafından fatura düzenlendiğinden bu fatura bedeli üzerinden zararın hesabı gerekir. Dosyada sigorta şirketince alının eksper raporunda hasar bedeli buna göre hesaplandığından, eksper raporunda belirlenen zarar miktarı dikkate alınarak, söz konusu bu zarardan davalının sorumlu olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına davacının davasının kabulüne dair karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2018 tarih ve 2016/500 Esas 2018/242 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; 1-DAVANIN KABULÜ ile; 31.277,39.TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, İLK DERECE YÖNÜNDEN: 2-Alınması gereken 2.136,56.TL harçtan peşin alınan 534,14.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.602,42.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan 534,14.TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından posta ve bilirkişi gideri olarak sarfedilen toplam 750,50.TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan dairemiz karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.691,61.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Bakiye gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN: 8-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 268,00.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 9-Davacı tarafından sarf edilen 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 23,50.TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş – dönüş gideri olmak üzere toplam: 121,60.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,11-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/03/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.