Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1647 E. 2018/1144 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1647
KARAR NO : 2018/1144
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/06/2018
NUMARASI : 2018/274 Esas – 2018/682 Karar
DAVA : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 21/11/2018
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 01/06/2018 tarih ve 2018/274 Esas – 2018/682 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’ ne gönderilen dava dosyası bu daire tarafından 19/09/2018 tarih ve 2018/2814 Esas – 2018/1855 Karar sayılı görevsizlik kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’ ne gönderilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından da 05/11/2018 tarih ve 2018/2273 Esas – 2018/1743 Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dairemize gönderilmiş olmakla; HMK.nun 352.maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonunda,
İNCELEME VE GEREKÇE:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’ nin 19/09/2018 tarih ve 2018/2814 Esas – 2018/1855 Karar sayılı görevsizlik kararı ile; ” … Uyuşmazlık, gazete dağıtım hizmetinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, temel uyuşmazlık hizmet sözleşmesinden kaynaklandığından istinaf inceleme görevi dairemize ait olmayıp, HSK’ nun 13/02/2018 gün ve 208 sayılı iş bölümü kararı gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’ ne ait iş bölümü kapsamında kaldığından dairemizin görevsizliğine ilişkin … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile görevsizlik kararı verilerek dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’ ne gönderilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’ nin 05/11/2018 tarih ve 2018/2273 Esas – 2018/1743 Karar sayılı görevsizlik kararı ile; ” … Uyuşmazlık; taraflar arasında 10/11/2015 tarihinde imzalanan gazete dağıtım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, kendisine gönderilen faturalar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Uyuşmazlığın temeli taşıma (nakliye) ilişkisine dayanmaktadır.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 13/02/2018 tarih ve 208 sayılı kararı gereğince; Nakliye (Taşıma) sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklardan doğan davalar sonucunda verilen hüküm ve kararlara ilişkin istinaf kanun yolu başvurularını inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12-13-14. Hukuk Dairelerinin görev alanına girmektedir. ” … gerekçeleri ile görevsizlik kararı verilerek dava dosyası dairemize gönderilmiştir.
13/02/2018 tarihli Başkanlar kurulu tarafından hukuk dairelerinin görevleri ihtisas alanları kapsamında dava türleri ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği kriter alınarak belirlenmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, iş bölümünün genel esas ve ilkeleri arasında tarafların arasındaki hukuki ilişkiye dayanak olan sözleşmedeki edimlerin ayrı ayrı değerlendirilip her bir edime göre görevli dairenin belirleneceğine dair bir hüküm yer almadığından, bir dairenin görevinin belirlenmesinde sözleşmeyi bir bütün olarak değerlendirmek zorunludur. Basit bir örnek ile somutlaştırmak gerekir ise; konut yaptıracak olan arsa sahibinin temel kazımı, istinat duvarı yapımı ve hafriyatın taşınıp atılmasına ilişkin bir sözleşme yapılıp uyuşmazlık çıktığında, taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesine ilişkin olduğundan uyuşmazlığı eser sözleşmesine bakmakla görevli daire çözecektir. Hafriyatçının edimleri arasında nakliye de bulunduğundan bahisle, sözleşme edimleri bölünerek, sözleşme edimleri arasında taşımanın varlığından bahsedilerek uyuşmazlığın çözümünde taşıma sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakmakla görevli dairenin görevli olduğu iddia edilemeyecektir.
Mevcut iş bölümündeki kriterler kapsamında yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde;
Uyuşmazlığın; taraflar arasında imzalanan 10.11.2015 tarihli ” Gazete Dağıtım Sözleşmesi ” kapsamında yapılan ödemeler nedeniyle, davalıya İİK 72 maddesi kapsamında borçlu olmadığının tespiti talebinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
İstinafa konu uyuşmazlığa dayanak olan 10.11.2015 tarihli ” Gazete Dağıtım Sözleşmesi ” başlıklı sözleşmenin incelenmesinde;
Sözleşmenin 3. Maddesinde sözleşmenin konusunu ” Yayınların, Sözleşmede belirlenen dağıtım bölgesindeki satış ve dağıtımının dağıtıcı tarafından yapılmasına ilişkin esas ve usuller ile tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi ” nin oluşturduğu,
Sözleşmenin 4.1. maddesinde de ” Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ nun 23. Maddesinde zikredilen satım ve dağıtım ile ilgili hakları içeren yayma ve mali haklarını, Dağıtım Bölgesi’ nde kullanılmak üzere, herhangi bir sayı kısıtlamasına tabi olmaksızın, 3. kişilere devir hakkını da kapsar şekilde işbu Sözleşmede belirlenen süre ve şartlarla işbu Sözleşme tarihinden itibaren dağıtıcı’ ya devrettiğini kabul, beyan ve taahhüt eder ” ibaresinin yer aldığı,
Sözleşmenin 4.4. maddesinde ” Dağıtıcı, Yayınları işbu sözleşme ile belirlenen Dağıtım Bölgesi içindeki kendi belirleyeceği, BB’ ler,S.S.ler,Ö.B.ler kanalıyla sadece satış, dağıtım ve nakliyesini sağlamakla mükellef olup ” ibaresinin yer aldığı anlaşılmıştır.
Sözleşmenin diğer hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’ nde belirtilenin aksine, uyuşmazlığın temelinin yalnızca ” taşıma( nakliye ) ” değil, ağırlıklı edim olarak dağıtıcının belirlenen bölgelerde gazetelerin çoğaltılması, yayımı, dağıtıcının seçtiği bayiler aracılığı ile satış ve dağıtımı ilişkisine dayandığı açıkca anlaşılmaktadır. Sözleşmede nakliyeye ilişkin ayrı bir düzenleme ve ücret belirlemesi de yoktur. Görülen davada tarafların aksine beyanları da yoktur. Zira, dağıtıcı şirket olan davacı şirketin ünvanındanda açıkca anlaşılacağı üzere davacı şirket bir nakliye şirketi değildir. Davalı tarafın, sözleşme ile dağıtıcı tarafından yayınların yayımı, satış, dağıtım ve nakliyesi konusunda davalıdan bir hizmet aldığı anlaşılmaktadır. Sözleşme, kapsamı itibari ile bir bütün olarak tacirler arası hizmet alım sözleşmesidir. Taraflar arasında ayrıca yapılmış bir taşıma sözleşmesi yoktur. Nakliye, sözleşmedeki edimlerden bir tanesidir. Dolayısı ile dairelerin görevinin belirlenmesinde kriter olarak dikkate alınamaz. Açıklanan nedenlerle somut olayda dairemiz görevli değildir.
Taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlık, tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklandığından; 5235 sayılı yasanın 35/1 maddesi gereğince düzenlenen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’ nun 13/02/2018 tarihli iş bölümünün 17. Hukuk Dairesi İş Bölümünün 4. Bendine göre; Tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar (rücu dâhil) sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf inceleme görevi dairemize ait olmayıp 17. Hukuk Dairesi’ ne ait olup; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’ nin 05/11/2018 tarihli gönderme kararı karşısında dairemiz ile 17. Hukuk Dairesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı ortaya çıktığından, 5235 sayılı kanunun 35/1 maddesi gereğince görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’ na gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İş bölümü yönünden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE,
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 05/11/2018 tarihli gönderme kararı karşısında dairemiz ile 17. Hukuk Dairesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı ortaya çıktığından, 5235 sayılı kanunun 35/1 maddesi gereğince görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE,
6100 sayılı HMK’ nın 352/1 maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonunda 21/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.