Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1640 E. 2018/1342 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1640
KARAR NO : 2018/1342
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2018 Tarihli Ara Karar
DOSYA NUMARASI : 2018/633 Esas
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/12/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen 30/05/2018 tarihli ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin saha çalışanının belirlediği müşterilerin kambiyo senetlerinin davacıya teslim edildiği, davacının da bunun karşılığında davalının faturalarını imzalayarak kendisinin keşide ettiği kambiyo senetlerini de davalıya teslim etmesi şeklinde taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirket saha teknik satış elamanı olarak çalışan …’ın sattığını belirttiği ürünler için üreticiden bono aldığını, davacının da düzenlenmiş bu bonoları teslim aldıktan sonra davalı şirketin faturalarını imzalayıp dava konusu çekleri vermesi şeklinde gelişen süreçte üreticiler tarafından bu şekilde bir ürün siparişi verilmediğini ve malların da teslim edilmediği gibi senetlerin de düzenlenmediğinin anlaşıldığını, bu nedenle davacı tarafından, davalıya verilen çeklerin bedelsiz bulunduğundan davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu çekler hakkında bedelsiz ihtiyati tedbir kararı verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise iadesi yapılmış olan 230.777,68 TL için bedelsiz ihtiyati tedbir kararı verilmesine, bakiye kısmın takdirine, yine mahkeme aksi kanaate varması halinde teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı verilmesi suretiyle ilgili bankaya müzekkere yazılarak bahsi geçen çeklere ilişkin ödeme yasağı kararı verilmesine, verilecek olan olası tedbir kararının öncelikle vade tarihi itibariyle en yakın tarihli çeklere öncelik verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 30/05/2018 tarihli ara kararı ile; ” … kural olarak çekin kambiyo senedi olarak ödeme vasıtası olduğu ve tedavül kabiliyetine haiz bulunduğu, dava konusu çeklerin verilip verilmediği, bedelsiz kalıp kalmadığının yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle, başlangıçta uyuşmazlığın esasını çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği,ayrıca çekin karakter itibariyle poliçe gibi emre yazılı niteliği de dikkate alındığında nama yazılmak için “emre yazılı değildir” yolunda bir açıklamaya lüzum bulunduğu, bu kapsamda, davacı tarafından dava konusu çeklerin teminat olarak davalılara verildiği beyan/ iddia olunmuş ise de tedavül kabiliyetine sahip olduğundan çeklerin muhatap bankaya ibraz edildiğinde, çekin ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararının, dava dışı kişilerde hukukunu etkileyeceği, bu nedenle, davanın tarafı olmayan 3.kişileri bağlar şekilde ihtiyati tedbir karar verilemeyeceği” gerekçeleriyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Davalı şirket çalışanı …’ın ürünleri sattığını iddia ettiği muhtelif şahıslardan bono aldığını iddia ederek kendisinin düzenlediği anlaşılan bonoları müvekkile teslim etmesi ile müvekkilinin de ilgili faturaları imzaladığını, lakin davalı şirket çalışanlarının araştırmaları neticesinde … tarafından kendisine teslim edilen bonoların keşidecilerinin herhangi bir mal almadıklarını ve bonoları da düzenlemediklerini öğrendiğini, …’ ın 2017 yılında da yine böyle usulsüzlükler yaptığını, ancak davalı şirket tarafından affedildiği bilgisine ulaştığını,
Davalı şirket yetkilileri her ne kadar da ilgili durumun kendilerini ilgilendirmediğini iletmiş olsalar da Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına … hakkında “şirket mallarını haksız kazanç elde etmek için 3. kişilere sattığı” gerekçesi ile 2018/17691 soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunduklarını,
Davalı şirketin işbu suç duyurusunda, çalışanları olan …’ın şirket mallarını 3. kişilere sattığını ve müvekkilinin de aralarında olduğu ilgili kişilere teslim etmediğini ikrar ettiklerini,
Mallara ilişkin oluşturulan sipariş formu adı altındaki belgeler incelendiğinde ilgili liste Güney Ege bölge müdürü tarafından oluşturulduğunu ve onaylandığını, her parti malın sevk adresleri ve teslim alması gereken şahısların ilgili müdür tarafından belirtildiğini ve onaylandığını,
Davalı yanın esas numarası verilen suç duyurusu dilekçesine bakıldığında, keşide edilen dava konusu çeklere binaen, mallarının müvekkile teslim edilmediğine dair bir ihtilaf da söz konusu olmayacağını,
Davalı şirketin kötü nitelikte ifaya zorladığını, çünkü ilgili malların teslimini yapmışcasına iade faturası keşide ettirerek sorumluluktan kaçmak istediklerini, ama istinaf dilekçesi ekinde yer alan sevk irsaliyeleri incelendiğinde hangi malların hangi adreslere teslim edildiği veya edileceği ve iadesi kesilen tüm malların ayrıntılı dökümünün yer aldığını, …numaralı faturada yer alan mallar haricinde hiçbir ürünün müvekkile teslim edilmediğini,
Müvekkilin davalı yana vermiş olduğu çeklerin bedelsiz olduğunun aşikar olduğunu, söz konusu çek değerlerinin günümüz ekonomik şartları da göz önüne alındığında ve olay silsilesi içerisinde kusuru olmayan müvekkilinin dava konusu çekleri ödeme tehditi altına girmesinin, yeni çek kanununda yer alan düzenlemeler de göz önüne alınır ise mağduriyet ve maddi/manevi yıkılış sürecinin başlangıcı olacağının da aşikar olduğunu,
İşbu sebepler ile müvekkkilin çekle işleyen hesabındaki parasını çekerek hukuken kendisini koruma olanağına sahip bulunmadığını, çünkü bu durumda kendisinin karşılıksız çek çekmenin bütün sonuçlarına maruz kalacağını, işbu mağduriyetlerin yaşanmaması için hukuki korumaya ihtiyaç duymakta olduğunu beyanla; İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/633E. Sayılı ara kararının kaldırılması ile istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, bedelsiz olduğu öne sürülen kambiyo senetlerinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti davasıdır.
İstinaf açısından uyuşmazlık konusu, mahkemece verilen ihtiyati tedbirin reddine dair ara kararın dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
Menfi tespit davasında istenebilecek ihtiyati tedbir kararları İİK’ nın 72. maddesinde belirtilmiş olup, ayrıntılı olarak dayanakları ve koşulları 6100 sayılı HMK’ nın 389 v.d maddelerinde ifade edilmiştir.
Davacının iddiaları yargılamayı gerektiren hususlardır. Sunduğu belgelerin 6100 sayılı HMK’ nın 390/3. maddesindeki koşulları karşılamadığı, mahkemenin vermiş olduğu kararın dosya içeriğine usul ve yasaya uygun olduğu, sebepten mücerret kambiyo senetlerinin bedelsiz olduğu yönündeki iddiaların kambiyo senedinin keşidecesi olan davacı ile lehdarı arasındaki temel ilişki ve davanın dayandığı özel nedenler doğrultusunda yargılamayla belirlenebilecek hususlar olduğu, kambiyo senedinin tedavül özelliği karşısında üçüncü kişilerin hukukunu etkileyecek ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; istinaf başvurusunun HMK 353/1/b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davacı vekili tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL istinaf karar harcı, davacı vekili tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/12/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.