Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1603 E. 2018/1360 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1603
KARAR NO : 2018/1360
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ :İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 08/10/2018 Ara Karar
NUMARASI : 2018/1044 Esas
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) – İhtiyati Tedbir Talebi
KARAR TARİHİ : 27/12/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının müvekkili şirket aleyhine Anadolu … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, tebligatın müvekkili firmanın adresine gönderildiğini, şirket kapalı olduğu için muhtarlığa bırakıldığını, müvekkilinin bu takipten yaklaşık bir yıl sonra arabası haciz edilip bağlandığında haberdar olduğunu, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, alacaklının geçersiz, usule uygun olmayan evrakla müvekkilinden hakkı olmayan bir bedeli istediğini ileri sürerek, öncelikli olarak araç ve diğer hacizlerin kaldırılmasına, usulsüz tebligat ve gerçek olmayan bir borç olması ve usulsüz tebligat ile borçlandırılmaları sebebiyle, karşı taraf para aldığı zaman geri almanın mümkün olmaması sebepleriyle icra dosyasındaki paranın davacı alacaklıya ödenmesinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, ihtiyati tedbir talebinin haksız ve dayanaksız olup kötü niyetli, müvekkilinin ızdırarını artırarak pazarlık yapma amacına matuf olduğunu savunarak, usul yönünden görevli mahkemede açılmayan, esas yönünden de haksız ve mesnetsiz davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddine davacının kötü niyetle inkârı nedeniyle %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 08/10/2018 tarih 2018/1044 Esas sayılı ara kararında;
“İcra dosyası incelendiğinde; takibe konu müstahsil makbuzlarının müstahsil kısımlarında davacının kaşe ve imzası olduğu, davacının talebinin yargılamayı gerektirdiği, bu aşamada davacı haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediği anlaşıldığından…”gerekçesi ile,
HMK’ nun 390/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
Davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibinde bulunduğunu, icra takibindeki borca sebep olarak gösterdiği Müstahsil Makbuzunun sahte olduğunu, aslının olmadığını, fotokopisinden incelenen imzanın yetkili kişinin imzasına hiç benzemediğini,
Menfi tespit davası açtıkları mahkemeden İİK 72/3′ e göre tedbir talep ettiklerini, ancak mahkemenin gerçek bir müstahsil makbuzu varmış gibi düşünerek HMK 390/3’e göre talebi reddettiğini, mahkemece yanlış karar verildiğini,
Aslında icra takibindeki bir çok şeyin hatalı olduğunu, müvekkili firmanın takipten aracı bağlandığı zaman haberdar olduğunu, tebligatın firmaya yapılmadığını, muhtarlığa bırakıldığını, ticari firmanın muhtarlıkla alakası olmadığını, ticari firmalarda şirket adresine tebligat yapılamıyorsa yapılacak tek şeyin şirketin resmi adresine TK 35.maddesine göre tebligat yapmak olduğunu, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğunu,
Müvekkilinin dosyada alacaklı görünen kişiyi tanımadığını, normal şartlarda dosya borcunu ödeyeceğini, ancak davaya kazandığı zaman geri almasının imkansız olduğunu, dosya alacaklısının muhtemelen hiçbir mal varlığı olmayan birisi olduğunu,
Sonuç olarak mahkeme tedbir kararı verirse dosya borcunun dosyaya yatacağını, alacaklı tarafın davayı kazanırsa alacağını alacağını, davayı müvekkili kazanırsa dosyadaki parayı geri alacağından kimsenin zarar etmeyeceğini, şu anda müvekkili firmanın 2 aracının bağlandığını, ticari açıdan sıkıntı yaşadığını, olmayan bir borcu ödemek istemediğini, müvekkilinin müstahsillerinin müavin defterinin örneğini sunduklarını, burada çok sayıda müstahsilin ismi ve alacaklarının kayıtlı olduğunu, hepsinin alacağını almakta olduğunu, ya da alacak olduğunu, müvekkili firmanın kimseye borcunun bulunmadığını, sunulan diğer ticari defterlerde de müvekkilinin kimlere borçlu olduğunun görüldüğünü, müvekkili firmanın bütün alacaklarını titizlikle deftere işlemekte ve zamanında ödemelerini yaptığını,
İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin 08/10/2018 tarihli ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararının istinaf incelemesi soncu kaldırılmasına ve İİK 72/3. maddesi gereğince İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyandaki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1044 sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Davada, İİK 72 maddesi uyarınca açılmış olan menfi tespit davası olup, dava konusu makbuzlara ilişkin takibe geçildiği, makbuzların aslının bulunmadığı, satım sözleşmesinin bulunmadığı ileri sürülmüştür.
İlk derece mahkemesi ihtiyati tedbir kararının reddi gerekçesi olarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği ve uyuşmazlığın esasını çözecek şekilde tedbir verilemeyeceğini göstermiş ise de; İhtiyati tedbir yasada koruyucu önlem olarak düzenlenmiştir. Kabul edilebilmesi için ise tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmektedir. ( HMK 390/3). Kaldı ki tedbir kararının İİK 72 maddesi uyarınca teminat karşılığı verilebileceği düşünüldüğünde, davalıların ihtiyati tedbir sonucu uğrayacakları ve kanıtlayacakları zararların da bu teminattan giderilmesi mümkün olacaktır.
İlk derece mahkemesi dava dosyası kapsamı ile tüm bu hususlar birlikte düşünüldüğünde, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca HMK ilk derece mahkemesinin 08/10/2018 tarihli tedbir isteminin reddine dair ara kararının kaldırılarak, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile , İİK 72/3 maddesi kapsamında dava konusu edilen takip konusu alacak tutarı üzerinden % 20 oranında yatırılacak teminat mukabilinde, takip dosyasında tahsil edilen alacağın davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde dairemizce tedbir kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 08/10/2018 tarih ve 2018/1044 Esas sayılı ara kararının HMK 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
1-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile,
Davacı tarafça dava değerinin/ takip konusu alacak tutarının ( 53.163,49 TL) % 20′ si tutarında (10.633,00 TL ) nakdi veya mahkemece kabul edilecek kati süresiz ve mutaber banka teminat mektubu ilgili ilk derece mahkemesi veznesine depo edilmesi halinde, İİK 72/3. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ nün …Esas sayılı dosyası ile ilgili olarak icra veznesine yatırılan/ yatırılacak olan paranın davalı/ alacaklıya ödenmemesi yönünde İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 35,90 TL karar harcının talep halinde istinaf talep eden davacıya iadesine,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı bulunması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından davacı tarafa tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/12/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.