Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1583 E. 2020/99 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1583 Esas
KARAR NO : 2020/99 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/05/2018
DOSYA NUMARASI: 2017/830 Esas – 2018/532 Karar
DAVA: İstirdat
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket … ile yaptığı ticaret neticesinde, bir takım kırtasiye malzemelerine karşılık vade tarihleri 30/09/2017 ve 31/10/2017 olan iki adet senedi malen ibaresi düşerek davalıya verdiğini, 26/12/2016 tarihli davalı şirket … tarafından müvekkiline verilen tahsilat makbuzundan da anlaşılacağı üzere söz konusu senetlerin davalı şirket tarafından alındığını ve kabul edildiğini ancak vade tarihleri gelmesine rağmen davalı şirketin müvekkili ile anlaşmaları gereği olan malları müvekkiline teslim etmediğini, dolayısı ile senetlerin müvekkili açısından yok hükmünde olması gerektiğini, 30/09/2017 tarihli senet için … Bankası A.Ş den, 31/10/2017 tarihli senet için ise … Bankası A.Ş den müvekkiline senetlerin banka bünyesinde olduğunun ve vade tarihinde ödenmemesi durumunda senetlerin protesto olacağının bildirildiğini, davalılardan … ile müvekkilinin herhangi bir ticareti ve irtibatı bulunmadığını ancak davalı … Kırtasiyenin 31/10/2017 tarihli senedi cirolayarak diğer davalı …ye verdiğini, …nin de … Bankasına senedi ibraz ettiğini beyanla müvekkili tarafından malen kaydı ile verilen iki adet senedin istirdadına, bunun mümkün olmaması halinde senetlerin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ofis Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti, vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile diğer davalı arasında oluşan ticari ilişki sonucunda müvekkilinin alacağının doğduğunu, müvekkilinin alacağına mahsuben muhtelif müşteri senetleri ciro yolu ile teslim aldığını, bu senetler arasında, davaya konu yapılan senetlerden 31/10/2017 vadeli ve 20.000,00 TL lik bononun da olduğunu, davaya konu yapılan 30/09/2017 vadeli 20.000,00 TL bedelli diğer bononun ise müvekkilinin yedinde olmadığını, bu nedenle huzurdaki davanın 31/10/2017 vadeli olan 20.000,00 TL bedelli bono ile ilgili kısmının müvekkilini ilgilendirdiğini, davacı tarafın bu bononun özetle bedelsiz kaldığı iddiası ile istirdatını olmadığı takdirde iptalini istediğini, ciro yolu ile piyasaya sürülebilen kambiyo senetlerinin, düzenleyici ve lehdar arasındaki çekişmelerden dolayı iptal edilmesinin ticari hayatı kolaylaştırma gayesi ile kambiyo senetlerine ilişkin yasa koyucu tarafından getirilen düzenlemeye ters düştüğünü, müvekkilinin davacı ile diğer davalı arasındaki ticari ilişkiyi ve senedin bedelsiz kalıp kalmadığını da bilmediğini, üstelik bilebilecek durumda olmadığını, tüm belirtilen sebeplerle davanın müvekkilini ilgilendiren kısmının reddinin gerektiğini, huzurdaki davanın senet istirdatı ve olmazsa iptaline ilişkin olduğunu, bu talebin borçlu olunmadığının tespiti niteliğinde olduğunu, bu nitelendirmeye göre İİK 72. madde anlamında ikame edildiğini beyanla haksız davanın reddine ve davacının dava konusu edilen alacağın %20’si oranında tazminat ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı … Ticaret Ltd. Şti.’ne dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 16/05/2018 tarih ve 2017/830 Esas – 2018/532 Karar sayılı kararında; “…Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafından davalı … lehine malen kaydı ile 20.000,00 TL bedelli, 31/10/2017 ve 30/09/2017 vade tarihli iki adet senedin düzenlenerek teslim edildiği, bu davalı tarafından da senetlerden 31/10/2017 vade tarihli olanın diğer davalı … Şirketine ciro edilerek verildiği, 30/09/2017 vade tarihli olan senedin … tarafından tahsil için icraya verildiği, davacının iddiasının senetlerin mal alımı nedeniyle davalı … Şirketine verildiği ancak malların teslim edilmemesi nedeniyle borçlu olmadığı yönünde olduğu anlaşılmıştır. Satış sözleşmesinde aksine anlaşma olmadığı takdirde, tarafların edimlerini aynı anda ifa etmeleri kuraldır. Dava konusu senetler üzerinde bulunan malen kaydı peşin satış ilkesi gereği malın teslim edildiğine karine teşkil etmekte olduğundan aksini yani peşin satış olmadığını, senetlerin avans olarak verildiğini davacının yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekmekte olup davacı tarafından bu hususta herhangi bir yazılı belge sunulmamış ve dava dilekçesi ile yemin deliline de dayanılmamış olduğundan…”gerekçesi ile; Davanın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Bilirkişi raporunda davalılardan …’ye müvekkili tarafından “malen” verilen senetlere ilişkin olarak söz konusu malların davalı tarafından müvekkiline teslim edilmediği ve bu nedenle senetlerin bedelsiz kalacağı açıkça tespit edildiğini, buna rağmen mahkemenin davanın reddine ilişkin bir karar vermiş olmasının usul ve yasaya aykırı olup, bu kararın ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesinin gerektiğini, Bilirkişi raporunda müvekkili tarafından davalı … Kırtasiyeye verilen senetlerin “malen” verildiği ve söz konusu malların müvekkiline teslim edilmediği tespit edilmiş olmasına rağmen, müvekkilinin almadığı bir malın bedelini mahkeme kararı ile ödemek durumunda bırakıldığını, ciro edilen senede ilişkin olarak davalı … tarafından müvekkilinin de borçlu olarak görüldüğü İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına ilişkin olarak, müvekkili yönünden iptalinin gerektiğini, davanın reddine karar veren mahkeme müvekkilini ticari olarak çok zor durumda bıraktığını ve müvekkilinin şuan da cebri icra tehdidi altında bıraktığını, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, Ciro gören senede ilişkin olarak davalı … tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin müvekkili yönünden iptaline, Davalı … tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin müvekkili yönünden ivedilikle inceleme yapılarak öncelikle mümkünse teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, Teminatsız olarak icra takibinin durdurulması talebimiz kabul görmemesi durumunda karar kesinleşinceye kadar tehir-i icra kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davacı tarafından davalı … lehine malen kaydı ile 20.000,00 TL bedelli, 31/10/2017 ve 30/09/2017 vade tarihli iki adet senedin düzenlenerek teslim edildiği ancak malların teslim edilmediği iddiasıyla açılan 2 adet senedin istirdadı ,mümkün olmaması halinde iptali davasıdır. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık, mahkemece verilen kararın yerinde olup olmadığı ve dava konusu 2 adet senedin avans olarak verilip verilmediği,mal tesliminin yapılıp yapılmadığı ve davacı tarafından davalı … lehine malen kaydı ile 20.000,00 TL bedelli 31/10/2017 ve 20.000,00 TL bedelli 30/09/2017 vade tarihli iki adet senedin istirdadı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Yargıtay 19 HD.nin 2018/285 Esas, 2019/5221 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, TBK’nın 207/2 maddesine göre sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, satıcı ve alıcı edimlerini aynı anda ifa etmekle yükümlü olduğu, bu ilkenin aksini iddia edenin ispat yükü altında bulunduğu, bu bonoların kural olarak borcun ödenmesi amacıyla verildiğinin kabulü gerektiği, takip konusu bonoların ihdas nedeninin malen yazılı olması, bedelin mal teslimi suretiyle ödendiğine karine teşkil ettiğinden bu durumda davacının, karinenin aksine olarak malın teslim edilmediği iddiasını kesin delille kanıtlaması gerektiği, bono vasfında kıymetli evrakta, borcun ancak aynı değerde yazılı bir delille ya da kesin delil niteliğindeki yemin delili ile kanıtlanması gerekmektedir. Somut olayda, davacı tarafça davalı … lehine malen kaydı ile 20.000,00 TL bedelli, 31/10/2017 ve 30/09/2017 vade tarihli iki adet senedin düzenlenerek teslim edildiği, bu davalı tarafından da senetlerden 31/10/2017 vade tarihli olanın diğer davalı … Şirketine ciro edilerek verildiği, 30/09/2017 vade tarihli olan senedin … bankası tarafından tahsil için icraya verildiği, senetlerin mal alımı nedeniyle davalı … Şirketine verildiği ancak ihdas nedeni malen olarak düzenlenen ve davalı tarafa verilen bonolarla ilgili olarak mal teslim edilmediği, senetlerin bedelsiz kaldığı iddiasıyla senetlerin istirdadı veya senetlerin iptali talep edilmiş olup davalı … tarafından senet düzenleme sebebiyle ilgili talil niteliğinde bir açıklama yapılmadığı, senet hamillerinin kötüniyetli olarak senetleri iktisap edip takibe koydukları davacı tarafça iddia ve ispat edilemediğinden, senet hamillerinin iyi niyetli olarak senetleri iktisap ettikleri ve iyiniyetli üçüncü kişi hamil oldukları anlaşılmıştır. Davacı taraf, kendisine ait ticari defter ve kayıtlar ile davasının ispatlandığını belirtmiş ise de, davacının 22/01/2018 tarihli delil listesinde yemin deliline de dayanmış olup mahkemece davacı tarafa yemin delilinin hatırlatılmadığı ancak davacının yemin delilinin hatırlatılmadığına yönelik bir istinafınında olmadığı anlaşılmıştır.(Yrg.19.HD.09/05/2018 T.2017/5093 E.20182596 K.) Sonuç itibariyle; dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/01/2020 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.