Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1571 E. 2018/1194 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1571
KARAR NO : 2018/1194
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/07/2018
DOSYA NUMARASI : 2018/654 Esas ( Derdest Dava Dosyası )
DAVA : Tespit
KARAR TARİHİ : 28/11/2018
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu alacağa temel teşkil ettirilmeye çalışılan Beyoğlu … Noterliği’ nin 14/07/2017 tarih … yevmiye numaralı muvazaalı temlik işleminin iptali ile bunun mümkün bulunmaması halinde İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile müvekkil hakkında başlatılan icra takibinin öncelikle ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, daha sonra iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 20/07/2018 tarih ve 2018/654 Esas sayılı ara kararı ile;
” İİK 72/3 maddesi gereğince takipten sonra icra takibinin ve bu kapsamda bir takip işlemi olan satış işlemlerinin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilemeyeceği … ” gerekçesi ile;
” … ihtiyati tedbir talebinin reddine, … ” karar verilmiş ve verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Dava dilekçesinde belirtilen icra dosyaları içerisinde özellikle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının önem arz ettiğini, bahsi geçen bu dosyadan davalı temlik alacaklısı olduğunu iddia eden kişi tarafından ipotekli taşınmazın satışı için işlem başlatıldığını, Şile İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 2018/32 E. Sayılı dosyası üzerinden kıymet takdirinin kesinleşmesine yönelik davanın devam etmekte olduğunu, dava konusu kredinin teminatında yer alan taşınmazın haksız yere paraya çevrilmesi noktasında yakın tehlike mevcut olduğunu, söz konusu taşınmazın bu şekilde satılması halinde telafisi imkansız hak kayıpları ve zararlar ın doğacağını, ayrıca bahsi geçen İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyasının bir diğer özelliğinin de gerek davalı tarafa temlik veren bankanın keşide ettiği Kadıköy .. Noterliği’ nin 13.07.2017 tarih..yevmiyeli ihtarnamesiyle talep edilen rakam 153.684,25 TL iken; işbu icra dosyasından 780.000,00 TL talep edilmesi olduğunu, yine davalıların müvekkile takip başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı ilamsız takip dosyasında ise 165.853,33 TL talep edilmekte olduğunu, kısacası ihtarname ile 153.684,25 TL talep edildiğini, icra takibi ile 165.853,33 TL talep edildiğini fakat konu gayrimenkulün bulunduğu ipotek dosyasına gelince birden rakamın 780.000,00 TL’ye çıkartıldığını, İcra takibi sonucunda gayrimenkulün haksız ve hukuksuz olarak satış tehlikesinin bulunduğunu, bu nedenle Yerel Mahkeme tarafından tedbir kararının reddinin usul ve yasaya uygun olmadığını, kararın bozulması ile Yerel Mahkeme dosyası üzerinden görülen davanın sonuna kadar gerek icra dosyaları gerekse İstanbul …. parselde kayıtlı 16 nolu bağımsız bölümün paraya çevrilmesi işlemleri hakkında tedbir kararı tesis edilmesi gerektiğini ciddi hak kayıplarına sebebiyet verilmesinin önüne geçilmesi amacıyla istinaf taleplerinin kabulü ile; teminatsız olarak, bu taleplerinin reddi halinde ise uygun bir teminat karşılığında tedbir kararı tesis edilmesini ve tedbirin reddine yönelik Yerel Mahkeme ara kararın Bozulmasına ve Ortadan Kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava menfi tespit davasıdır.
Davadan önce derdest bir icra takibi bulunmaktadır.
İstinaf açısından uyuşmazlık konusu, görülmekte olan davada davacının talebi doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilme koşullarının oluşup oluşmadığı, bu bağlamda mahkemece verilen kararın, dosya içeriğine usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktalarındadır.
Mahkemece istinafa konu karar ile İİK 72/3. Maddesi uyarınca takipten sonra ihtiyati tedbir yoluyla takibin ve bu kapsamda takip işlemi olan satış işlemlerinin durdurulmasına karar verilemeyeceği gerekçesiyle talep reddedilmiştir.
Davacı, istinaf dilekçesinde icra dosyasında takibe konu taşınmazın satılması halinde telafisi mümkün olmayan zararların meydana geleceğini beyanla aynı yönde talepte bulunmaktadır.
İİK’ nın 72/3-1. cümleye göre ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Davacının İİK 72/3-2.cümle kapsamında bir talebi de bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK 390/3. maddesine göre ihtiyati tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek zorundadır. Mahkemenin yorumla ihtiyati tedbir talebinin türünü belirlemesi hukuken mümkün değildir. Mahkemelerin görev ve yetki sınırlarını hukuk kuralları, somut olarak da yasa hükümleri belirler. Davacının şartları bulunduğu takdirde her zaman mahkemeden talepte bulunma hakkı bulunmaktadır.
Sonuç olarak mahkeme kararının usul ve yasaya, dosya içeriğine uygun olduğu, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla; istinaf başvurusunun HMK 353/1/b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davacı vekili tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL istinaf karar harcı, davacı vekili tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/11/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.