Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1553 E. 2020/105 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1553 Esas
KARAR NO: 2020/105 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2016/371 Esas 2018/246 Karar
TARİH: 21/06/2018
DAVA:Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin İzmit Körfezinde bulunan Efesan ve Yeniköy limanlarına yanaşan ve acenletiğini yapmakta olduğu … gemileri için kılavuzluk hizmetinin temin edilmesi için davalı şirketten römorkaj hizmeti aldığını, geminin hem baş hem de kıç tarafında her bir yöne doğru dönüp çalışabilen itici pervaneleri bulunduğunu, römorkör yardımı olmadan da rıhtıma yanaşıp rıhtımdan ayrılma manevralarını kolaylıkla yapabildiklerini, müvekkilinin acenteliğini yaptığı gemilere verilen hizmetler için düzenlenen ve fatura dayanağı olarak gösterilen pilotaj makbuzlarında sadece bir römorkörün refakat amaçlı kullanıldığının kayıtlı olduğunu, 2016 yılına kadar Tarife hükmüne uygun indirim uygulanırken davalı şirketin indirim uygulamadığını ve fazla bedel tahakkuk ettiğini, müvekkilinin 01/04/2016 tarih … ve … numalaralı faturalara itiraz ettiğini ihtarname ile bildirdiğini ve iade ettiğini, davalı şirketin gemilere verdiği römorkaj hizmetlerini aksatmaması için ihtirazi kayıtla ödeme yapılmak zorunda kalınan tutarların iadesinin talep edildiğini, davalı tarafça fazla tahsil edilen tutarları ödemekten imtina etmesi yönündeki hukuka aykırı uygulamanın müvekkilinin zararını büyütecek şekilde sürdürüldüğünü belirterek davanın kabulüne, davalı tarafça düzenlenen 01/04/2016 tarih ve … ve … numaralı faturaların yürürlükteki Liman Hizmetleri Tarifesine ve diğer mevzuata aykırı olarak ve gemilerin özelliği gereği uygulanması gereken indirimler uygulanmadan düzenlendiğini ve faturalardaki toplam 4.410 USD römorkaj bedellerinin yarısı olan 2.205 USD tutarında borçlu olup olmadığının tespitini, davalının fazladan tahsil ettiği 2.205 USD’nin ödeme tarihinden itibaren devlet bankalarınca USD mevduata uygulanan en yüksek orandaki faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin İzmit ve İskenderun Körfezlerinde römorkaj ve kılavuzluk hizmeti verdiğini, römorkaj ve kılavuzluk hizmetlerinin kamu hizmeti niteliğine haiz olduğunu, Liman Hizmetleri Tarifesine göre ücretlendirme yapıldığını, söz konusu tarifenin somut olaylara ne şekilde uygulanacağı hususunda 31/10/2012 tarih ve 28453 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Limanlar Yönetmeliği mevzuatı ve idarenin görüşü doğrultusunda işlem yapıldığını, davacı vekilince davaya konu hizmetlerde hizmetin bir adet römorkörle verilmesi ve refakatte kalmasının yeterli olacağını iddia ettiğini, ihtarnameye süresi içerisinde cevap verildiğini, yanaşma ve ayrılma esnasında gönderilen tek römorkörün refakatte kalmasının mevzuat hükümlerince cevaz verilmediğini, yanaşma ve ayrılmalarda en az bir römorkörün kullanılmasının zorunlu olduğunu, refakatta kalmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin mevzuata uygun olarak yanaşma ve ayrılmalarda römorkörleri kullandığını, römorkörlerin refakatte kalmadığını, mevzuat gereği tahsis edilen römorkörün manevrada kullanıp kullanmama inisiyafiti kılavuzluk teşkilatı olarak müvekkili şirkette olduğunu, güvenlik şartı için kulanım yönünde ilerlendiğini, fatuların buna göre tanzim edildiğini, davaya konu gemilerin yolcu gemisi olmadığını belirterek davanın reddi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 21/06/2018 tarih 2016/371 Esas 2018/246 Karar sayılı kararında; “Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, dava konusu uyuşmazlığın konusunun, davalı tarafça davacıya sunulan kılavuzluk hizmeti nedeniyle tahsil edilen römorkaj hizmet bedellerinden dolayı borçlu olup olmadığı ile borçlu ise miktarına yönelik menfi tespit davası olduğu, teknik bilirkişi heyetince yapılan incelemede, … ile … isimli … gemilerinin her ikisinde de baş iter ve kıç iter pervaneye sahip olduklarının, geminin rıhtıma yanaşması ve ayrılması esnasında geminin manevarsını etkileyecek bir çok faktörün ve acil durumların (Manevra esnasında Gemi makinesi ve/veya Baş,Kıç iterin arızalanması vb gibi) söz konusu olduğu bu nedenle … ile GRANDE … isimli … gemilerinin sahip olduğu baş ve kıç iterlerin yapacak oldukları rıhtıma yanaşma ve ayrılma manevraları esnasında etkin bir avantaj sağlamakta ise de yanaşma ve ayrılma kabiliyetinin salt bu donanımlara bağlı olarak gerçekleştirilebileceği anlamı taşımadığının bildirildiği, hizmet fişinden dava konusu gemilere 31.03.2016 ve 01.04.2016 tarihlerinde pilotaj ve römorkör hizmetinin verilmiş olduğunun anlaşıldığı, 31.10.2012 tarihli ve 28453 sayılı Resmi Gazete ’de yayınlanan Limanlar Yönetmeliği ile 20.10.2015 tarihli ve 29508 sayılı Resmi Gazete ‘de yayınlanan Limanlar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin olay tarihi itibariyle yürürlükte ve geçerli olduğu, Limanlar Yönetmeliği’ nin ” Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri” başlıklı olaya ilişkin düzenlemesinde; “MADDE 13 -(2) (Değişik: RG-27/2/2013-2S5 72) ” Yolcu gemileri dışındaki gemi ve deniz araçlarının, gros tonilatosuna göre, almak zorumla oldukları asgari römorkör sayısı ve bu römorkörlerin asgari çekme güçleri ek-5 ‘te yer almaktadır.” ifadelerinin yer aldığı, Kılavuz Kaptan ve Römorkör Alınmasına ilişkin Esaslar; MADDE 14 – (4) (Değişik:RG-20/l0/2015-29508) Tehlikeli yük taşıyan tankerler ile tam boyu 200 metrenin üzerindeki gemi ve deniz araçları hariç olmak üzere; baş ve kıç itici pervane veya sisteme sahip gemiler, liman sahasına gelişlerinde, gemi ilgililerinin itici pervane veya sistemlerine ilişkin belgeleri ibrazı ve bunların tam kapasite ile çalıştığını liman başkanlığına yazılı olarak beyan etmesi üzerine, Ek-5’te verilen römorkör sayılarından toplam çekme gücünü %40’tan, sadece baş itici pervane veya sistemi olan gemiler ise toplam çekme güeünü %30 dan fazla azaltmamak ve her iki halde de en az bir römorkör kullanılması kaydıyla, bir eksik römorkör ile yanaşıp ayrılabilirler.” ifadelerinin yer aldığı, yönetmeliğin bu maddelerinde öncelikle sağlanması gereken ilk şartın çeki gücünün geminin gros tonajına göre toplamda en az 75 ton veya 90 ton olması gerektiği, ikinci şartın kullanılacak her bir römorkörün 30 tondan az olmaması gerektiği, üçüncü şartın ise römorkör gücünün yeterli olması durumunda hizmetin en az 2 römorkör ile verilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, burada dikkate alınması gereken, yönetmeliğin ilk şartı, geminin gros tonajına göre toplamda en az 75 ton veya 90 ton çeki gücünün sağlanıyor olması olduğu, gemilerin yanaşma ve kalkma manevraları esnasında bir çok etken göz önünde bulundurularak doğru ve etkin emniyetli bir manevranın temini açısından gerekli olan itme -çekme momentlerinin sağlanabilmesi için büyük önem arz ettiği, bu bağlamda, çeki gücü şartını, geminin yanaşma ve kalkma manevrasındaki etkin itme ve çekme kuvvetlerinin sağlandığı asgari toplam çeki tonajı olarak değerlendirmek gerektiği, bununla beraber toplam çeki gücünün çok sayıda römorköre bölünmesinin manevra esnasında emniyetin artırılacağı ikinci bir husus olduğu, diğer taraftan idarenin, geminin manevrasını etkin olarak etkileyecek baş-kıç iter gibi teknik donanımlarının gemide olması ve faal durumda bulunmalarının teknik olarak manevra açısından avantaj sağladığını düşünerek ilgili yönetmeliğin 4. Maddesinin 4 no lu bendinde gerekli düzenlemeye gittiği ve can, mal ve çevre emniyeti bakımından, en az bir römorkör kullanılmak kaydıyla, bir eksik römorkör ile yanaşıp ayrılabilmeleri konusunda düzenleme yapıldığı ve bu bakımdan sadece römorkör kullanma sayısında indirime gittiği, dava konusu olayda “Kılavuzluk Bill” hizmet makbuzu üzerinde, … isimli geminin Yeniköy limanından ayrılma manevrası esnasında fiilen 1 adet römorkörün görev aldığı, … isimli geminin Yeniköy limanından aynlma manevrası esnasında ise fiilen 2 adet (… ve … isimli Römorkörler) römorkörün görev aldığının görüldüğü, idare tarafından 2003 yılında yayınlanan Mersin, İskenderun Limanlan ve İzmit Körfezi İçin Römorkaj Ücret Tarifesi altında yer alan 1.Madde: “Gemilerin uymakla yükümlü oldukları römorkör alma ve muafiyet oranlarının Liman Tüzük ve Yönetmelikleri ile Denizcilik Müsteşarlığı Talimatlarınca belirlenir, ” şeklinde düzenlenme olup dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafından Vapur Donatanları ve Acenteleri Demeği’ne yazılmış bulunan 14.04.2016 tarih ve 19463099- 145.02/E.21852 sayılı yazısında; Römorkörün refakatte kalabilmesinin Limanlar Yönetmeliği kapsamında sadece baş ve kıç iticileri faal olan yolcu gemilerine tanınmış istisnai bir durum olduğunun açıkça belirtildiği, dava konusu olayda adı geçen gemilerin ise ro-ro gemisi olması nedeniyle, Römorkaj Ücret Tarifesi altında 5. Madde de yer alan %50 indirim muafiyetinden yararlanamayacağı, dosyaya celp edilen faturalar incelendiğinde, davalı firma tarafından hazırlanan faturaların, römorkörlerin hizmet vermiş olduğu gemilerin gros tonuna ve gemi tipine göre, olay tarihinde yürürlükte olan mevzuata ve Denizcilik Müsteşarlığı Talimatlarına uygun olarak düzenlenmiş olduğu …”gerekçesi ile, Davacının davasının REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesince verilen kararın dosya gerçeklerine ve hukuka aykırı olduğunu, İlk derece mahkemesinin sonuçta mevzuatın ve olayın gerçeklerine aykırı hüküm verdiğini, bu kararın davalıya hiç yapmadığı bir hizmet için ücret alma imkanı tanıyacak ölçüde hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Davaya konu … ve … isimli gemilerin her ikisinde de, baş ve kıç tarafında her bir yöne doğru dönüp çalışabilen itici pervaneler bulunduğunu, gemilerin bu niteliği, taraflar arasında tartışmasız olup, bilirkişi raporlarında da teyit edilmiş bir husus olduğu, Yolcu gemisi olmadığı tartışmasız olan … ve … gemilerinin, çalışır durumda baş ve kıç iticisi olmasaydı Yönetmelik mad.13 gereği Yönetmelikte gösterilen sayıda römorkör alabilecek iken, baş ve kıç iticileri mevcut ve çalışır durumda olduğu için Yönetmelik mad.14 gereği tabloda gösterilenden bir az römorkör alabileceği, 31/03/2016 tarihli pilotaj makbuzu itibariyle, anılan mevzuata uygun olarak, gemiye sadece … römorkörü ile hizmet verildiğini, pilotaj makbuzu itibariyle mevzuata aykırı şekilde gemiye iki römorkör verildiğini, Alınan römorkörlerden birinin Yönetmelik mad.14’deki kapasite koşulunu karşıladığı veya davalının elinde bu kapasitede en az bir römorkör bulunduğunun kabulünün gerektiğini, Esasen her iki gemide de römorkörler refakatte kaldığı, bu gerçeğin ilk gemi bakımından davalının çalışanı olarak kılavuzun imzasını havi belge ile sabit olup, ikinci gemide görev yapan pilotaj makbuzuna refakat römorkörünün mevzuata aykırı olduğu notunu eklediğini, Davalı tarafından yapılan hukuka aykırı ücretlendirme ile müvekkilinin hem yönetmelik hem de tarife ile baş ve kıç itici mevcut ve çalışır durumda olan yük gemilerine tanınan fiyat avantajından mahrum edildiğini, üstelik davalının 2016 yılına kadar istikrarlı bir biçimde uyguladığı bu indimi arada tarifede değişmemiş olmasına rağmen uygulamamaya başladığını, Aynı kimse tarafından imzalanmış yazı ile idarenin ücretlendirmenin tarife hükümleri gereği yapılacağı, bu yapılırken de hem yönetmelik hükümleri gereği alınan römorkör sayısı hem de bu römorkörlerin manevrada aktif olarak kullanılması ya da refakatte kalması hususlarının dikkate alınacağını teyit ettiğini, Bu durum karşısında idarenin hem mevzuata aykırı hem kendi içinde de çelişkili olan yorumunun mevzuat yerine geçerli kabul edilmesinin ilk derece mahkemesini büyük bir hataya sürüklediğini, Gerek davalının uygulaması, gerekse ilk derece mahkemesinin onu destekleyen kararı ile, hem yönetmelik hem de tarifenin açık hükümleri ile baş ve kıç iticisi faal olarak çalışan gemiler için getirilen avantajın, anlamsız ve uygulanamaz hale geldiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/371 Esas 2018/246 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davacının acentalığını yaptığı gemilere verilen römarkaj hizmeti nedeniyle düzenlenen faturalarda liman hizmetleri tarifesi gereğince uygulanması gereken indirimin uygulanmaması nedeniyle fazla tahsil edilen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı, acenteliğini yaptığı davaya konu 2 adet gemiye davalı tarafça römorkaj hizmeti sunulduğunu, anılan gemilerin teknik özellikleri gereğince (baş ve kıç tarafında her yöne dönüp çalışabilen itici pervaneler bulunması nedeniyle) limanlar yönetmeliği 14. Maddede belirtildiği üzere 1 eksik römorkör kullanabileceğini, buna rağmen davalının … gemisine yönetmeliğe aykırı olarak fazla römorkör tahsis ettiğini, ayrıca ücret tarifesinde yer alan römorkörün sadece refakat etmesi halinde %50 indirim uygulanır hükmünün uygulanmadığını böylece faturada fazla ücret tahakkuk ettirildiğini, fatura bedellerini ihtirazi kayıtla ödediklerini belirterek fazla ödenen bedelin iadesini talep etmiş, mahkemece dava reddedilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacının acentalığını yaptığı 2 adet gemiye davalı tarafça römorkaj hizmeti verildiği hususu çekişme konusu değildir. Uyuşmazlık verilen hizmet nedeniyle düzenlenen fatura bedelinin fazla olup olmadığı noktasındadır. Limanlar yönetmeliğinin 14. Maddesinde kılavuz kaptan ve römorkör alınmasına ilişkin esaslar düzenlenmiştir. Maddenin 4. Fıkrasında ”Tehlikeli yük taşıyan tankerler ile tam boyu 200 metrenin üzerindeki gemi ve deniz araçları hariç olmak üzere; baş ve kıç itici pervane veya sisteme sahip gemiler, liman sahasına gelişlerinde, gemi ilgililerinin itici pervane veya sistemlerine ilişkin belgeleri ibrazı ve bunların tam kapasite ile çalıştığını liman başkanlığına yazılı olarak beyan etmesi üzerine, Ek-5’te verilen römorkör sayılarından toplam çekme gücünü %40’tan, sadece baş itici pervane veya sistemi olan gemiler ise toplam çekme gücünü %30’dan fazla azaltmamak ve her iki halde de en az bir römorkör kullanılması kaydıyla, bir eksik römorkör ile yanaşıp ayrılabilirler.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre davaya konu gemiler belirtilen baş ve kış itici pervaneye sahip olduğundan Ek 5 de belirtilen römorkör sayısından 1 eksik römorkör kullanabileceklerdir. Davacının acentalığını yaptığı davaya konu … isimli gemiye şartları taşıdığı için 1 adet römorkör ile hizmet sunulmuştur. Diğer gemi ise bilirkişi raporlarına göre 200 metreden fazla uzunluğa sahip olduğundan anılan fıkrada öngörülen istisnadan yararlanamayacaktır. Buna göre geminin ağırlığına göre Ek 5 de belirtilen miktarda ve güçte römorkör almak durumundadır. Bu nedenle bu gemi için fazla römorkör kullanıldığına ilişkin davacı itirazı yerinde değildir. Yönetmelik gereğince limana yanaşıp ayrılma sırasında gemilere verilen römorkör adetleri uygundur. Dosyada bulunan pilotaj makbuzuna (pilotage bill) göre alınan römorkörler refakatte kalmış olup, olumsuz bir durum yaşanmadığından ve gemiler kendi başlarına limana yanaşma veya ayrılma manevrası yapabildiğinden gemiyi çekme veya itme hizmeti sunmamışlardır. Tarifede römorkörlerin refakatte kalmaları halinde ücretlerin %50 indirimli uygulanacağı belirtilmiştir. Uyuşmazlık tarifede belirtilen bu indirimin davaya konu … gemilerine uygulanıp uygulanmayacağı konusunda çıkmaktadır. Yine dosya içinde bulunan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğünün 14/04/2016 tarihli yazısından yanaşma/ayrılma manevralarında gemilerin tip ve tonajlarına göre kullanılması gereken asgari römorkör sayısı ve gücünün limanlar yönetmeliği ek 5 le düzenlendiği bunun gemi kaptanı veya acentasının tercihine bağlı olmadığı, römorkörün refakatte kalmasının yönetmelik kapsamında sadece baş ve kıç iticisi faal olarak çalışan yolcu gemilerine tanınmış istisnai durum olduğu, manevra sırasında römorkör kullanılması veya refakatte kalmasının manevra özelliğine göre kılavuz kaptanın vereceği bir karar olduğu belirtilmiştir. Limanlar yönetmeliğinin 1. Maddesinde belirtildiği üzere yönetmeliğin amacı seyir, can, mal, çevre güvenliği ve emniyeti için gemi ve deniz araçlarının idari sahadaki seyir, demirleme veya kıyı tesislerine yanaşma, bağlama veya ayrılmalarında uyulacak kurallar ile her türlü yük ve yolcunun tahmil ve tahliye yöntemlerini, yer ve zamanlarını, gemilerin veya deniz araçlarının bildirimlerini, kılavuzluk ve römorkörcülük ile ilgili gereklilikleri düzenlemektir. Yönetmeliğin 13. Maddesinde kılavuzlık ve römorkörcülük hizmetleri düzenlenmiş, 2. Fıkrasında yolcu gemileri dışındaki gemi ve deniz araçlarının ağırlığına göre almak zorunda oldukları asgari römorkör sayısı ve römorkör çekme güçlerinin ek 5’de düzenlendiği belirtilmiş, 14. Maddenin 4. Fıkrasında römorkör kullanma sayısı ile ilgili istisna düzenlenmiştir. Yine aynı maddenin 5 fıkrasında ise yolcu gemileri için gereken römorkör ve römorkör çekme kuvvetleri düzenlenmiş, yolcu gemilerinin baş ve kıç itici pervanelerine veya sistemlerine sahip olması ve bunların tam kapasite çalışması halinde römorkör alma zorunluluğunun uygulanmayacağı belirtilmiştir. Anılan yönetmelik, gemi ve deniz taşıtlarının limana yanaşma ve ayrılma sırasında manevralarının seyir, can, mal ve çevre güvenliği açısından emniyetli şekilde yapılabilmesi için zorunlu kılavuzluk ve römorkaj hizmetlerinin sunulması için düzenlenmiştir. Buna göre gemilerin limana yanaşma ve ayrılma manevraları sırasında almak zorunda oldukları römorkör miktarları yine kullanılış tarzlarına, ağırlığına göre belirlenmiş, baş ve kıç itici pervanesine sahip gemiler için istisna düzenlenmiştir. Yolcu gemileri için ise ayrı bir düzenleme yapılmıştır. Yolcu gemilerinin baş ve kıç itici pervanelerinin bulunması ve faal olarak çalışır durumda olmaları halinde römorkör bulundurmaları gerekmediği belirtilmiştir. Ücret tarifesinde ise geminin kullanılış tarzı belirtilmeden (yolcu veya yük gemisi) römorkör hizmetinin manevraya fiilen katılması hali için ücret belirlenmiş, refakatte kalması halinde ise ücrette indirim öngörülmüştür. Tarifede ücretlendirme yolcu gemileri, … gemileri ile transit yük gemileri için ayrı, liner konteyner gemileri için ayrı, diğer yük gemileri için ayrı belirlenmiştir. Yönetmeliğe göre gemilerin manevra sırasında kılavuz kaptan ve römorkör almaları zorunlu olup, römorkörün geminin manevrasına itme veya çekme yapmak suretiyle katkı yapması geminin teknik özelliklerine, boyutuna, taşıdığı yüke, çevresel fiziki etkilere, hava şartlarına bağlı olup, bu konuda karar verme yetkisi kılavuz kaptana bırakılmıştır. Buna göre davaya konu gemiler … gemisi olup, yönetmelik gereğince manevra sırasında almak zorunda oldukları miktarda römorkör hizmeti alınmış olup, somut olayda römorkörlerin manevra sırasında refakatte kaldıkları buna göre tarifede yazılı ücretlerin %50 indirimli uygulanması gerektiği anlaşılmakla davanın kabulü gerekirken reddi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılması, davanın kabulüne dair yeniden hüküm kurulması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2018 tarih ve 2016/371 Esas – 2018/246 Karar sayılı ilamının HMK 353/1-b2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; 1-DAVANIN KABULÜ ile; 2.205.USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sy. 4/a maddesi uyarınca işletilecek USD temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 2-Alınması gereken 448,86.TL harçtan peşin alınan 112,22.TL harcın mahsubu ile bakiye 336,64.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 112,22.TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından sarfedilen 2.600,00.TL bilirkişi gideri ile 202,20.TL tebligat-müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.802,20.TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan dairemiz karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar yönünden hesap olunan 3.400,00.TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, 7-Bakiye gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 8-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 9-Davacı tarafından sarf edilen 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 37,20.TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş – dönüş gideri olmak üzere toplam: 135,30.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 11-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/01/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.