Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1547 E. 2020/209 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1547
KARAR NO: 2020/209
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2018
DOSYA NUMARASI: 2015/841 Esas – 2018/303 Karar
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Beşiktaş … Noterliği’ nin 13.12.2011 tarihli Düzenleme Şeklinde Finansal Sözleşmesi ile dava dışı …’ ya kiralanan … plakalı 2011 model Hyundai R55-7A tipi mini ekskavatörün davacı şirkete sigortalı olduğunu, makinenin 01/08/2014 günü Oto Kiralama Sözleşmesi tahtında davalının zilyetliğine ve kullanımına teslim edildiğini, iş makinesinin davalının operatörü … yönetiminde 08/09/2014 günü kullanılırken motorunun arıza yaptığını, teknik servise götürülerek tamir edildiğini, eksper raporuna göre hasarın operatör hatasından kaynaklandığını, hasarın teminat kapsamında bulunduğunu, hasar miktarının 9,124,15 USD karşılığı 22.456,00 TL olduğunu, sigorta tazminatının davacı şirketçe ödendiğini, davalı ile sigorta ettiren fınansal kiracı dava dışı … arasında düzenlenen 03/08/2014 tarihli Oto Kiralama Sözleşmesinin 4/c maddesinde sözleşme tarihinden itibaren araçta meydana gelebilecek her türlü arıza, bakım, onarım ve yakıt giderlerinin kiralayana ait olduğu, hiçbir surette giderlerle ilgili olarak kiraya verenden ücret talebinde bulunulamayacağı, kiralayanın aracın en iyi şekilde korunması için gerekli önlemleri alacağı ve her türlü bakımını süresi içinde yaptıracağının düzenlendiğini, gerek hasarın operatör kullanımından kaynaklanması gerekse anılan hüküm gereğince her halükarda meydana gelen arızanın giderilmesinden, tazmininden davalı kiralayanın sorumlu olduğunu, davalıya rücu yazısı gönderildiğini ancak ret cevabı verildiğini belirterek, 22.456,00 TL tazminatın 19/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 08/03/2018 tarih ve 2015/841 Esas – 2018/303 Karar sayılı kararı ile; “… Dava, finansal kiralama sözleşmesi sırasında meydana gelen hasarın sigorta poliçesi kapsamında davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık dava dışı … Finansal Kiralama firmasının yine dava dışı … Adlı kişiyle yaptığı finansal kiralama sözleşmesi neticesinde …nin davalı ile yaptığı oto kiralama sözleşmesi sonrasında aracın motorunda arıza meydana gelmesi sebebiyle oluştuğu belirtilen zarar kaleminin davalıdan rücuen tahsilinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Finansal kiralama sözleşmesine konu edilen mini ekskavatörün davalının operatörünün kullanımındayken arızalandığı sabit olmakla birlikte zarardan sorumluluk noktasında kusur ve illiyet bağının saptanmasının yanında finansal kiralama sözleşmesine aykırı hareket edildiği olgusu karşısında sözleşmenin hukuki yönden irdelenmesi gereklidir. Dosyada mübrez 04/10/2017 tarihli makine mühendisi bilirkişi tarafından yapılan teknik analiz neticesinde hasarın nedeninin hidrolik sistem yağının zamanında değiştirilmemesi nedeniyle zamanla oluşan ve gittikçe ilerleyen yüzey aşınmalarından kaynaklandığı dolayısıyla ani ve bir seferde oluşan bir motor hasarının söz konusu olmadığı, davalı tarafça iş makinasının tam ve hasarsız şekilde kiralandığı ifade edilmişse de dosyada bu yönde yetkili servis tarafından düzenlenmiş herhangi bir bakım onarım belgesinin bulunmamakla birlikte makinenin rutin şekilde ve dahi teslimden hemen önce bakım ve onarımlarının yapılması halinde de teslimden itibaren 39 günün sonunda bu derece ağır bir motor hasarının meydana gelmesinin teknik açıdan mümkün olmayacağı ifade edildiğinden bu yöndeki somutlaştırılmış kesin tespitler içeren görüşe iştirak edilmesi gerekmekle iş makinesinde ortaya çıkan motor arızasının meydana gelişinde davalıya yüklenecek herhangi bir kusurun olamayacağı kabul edilmiştir. Haksız fiil temelinde davalıya izafe edilebilecek bir kusur bulunmamaktadır. Dava dışı leasing firması ve … Arasında yapılan sözleşmenin 17/2 maddesi uyarınca kiracı …’nin ekskavatörü davalıya devretmiş olması hukuka aykırı niteliktedir. …nin davalıyla imzalamış olduğu sözleşmede de finansal kiralama sözleşmesine herhangi bir atıf yapılmaması, davalının sözleşme temelinde karşı akit tarafı olan …ye karşı sorumlu tutulabileceği de dikkate alınarak davacının haricen imzalanan oto kiralama sözleşmesindeki hasardan sorumluluğa ilişkin 4/c maddesine dayanması da mümkün görülmediğinden sözleşmeye aykırılık unsuru yönünden de davalıdan alacaklı olmadığı …”gerekçeleri ile; “Davanın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Kararın maddi hukuka aykırı olduğunu, İstanbul Beşiktaş … Noterliği 13 Aralık 2011 Tarih … Yev. Nolu “Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi” ile …’ ya kiralanan … plakalı 2011 MODEL HYUNDAI R55-7A mini ekskavatörün, 01.08.2014 tarihli Oto Kiralama Sözleşmesi tahtında davalı kiracı yanın zilyetliğine ve kullanımına teslim edildiğini, Ekskavatör motorunun, davalının operatörü … yönetiminde 08.09.2014 tarihinde, kullanımı esnasında arızalandığını, dosyada mübrez tüm raporlarda ” … Bu tür ciddi bir arızanın ancak motorun yağsız, susuz bırakılması veya uzun süreli aşırı zorlanması neticesinde meydana gelmesinde mümkündür…” tespitinin bulunduğunu, Kiracının, kiraladığı ekskavatörün her türlü bakımından, iyi kullanımından, iyi halde muhafazası ve tesliminden sorumlu olduğunu, bakımsızlıktan (yağsız, susuz bırakılmasından) ve/veya aşırı zorlanarak kullanılmasından kaynaklanan sorumluluğun kiracıda olduğunu, dosyada mübrez tüm raporlarda ekskavatörün yağsızlık-susuzluk neticesinde hasarlandığı sabit olduğu halde kiracıya kusur/sorumluluk yüklenmemesinin bizzat bilirkişilerin kendilerince yapılan tespitlere aykırı olduğunu, Taraflar arasında Oto kiralama ilişkisi kurulmuş ve buna ilişkin dava dosyasında mübrez 01.08.2014 tarihli ” Oto Kiralama Sözleşmesi ” nin imzalandığını, Sözleşmenin açık hükmü uyarınca her türlü arızadan kiralayan/ kiracının sorumlu olduğunu, yasal ve sözleşmesel hükümler uyarınca meydana gelen arızadan davalı kiracı sorumlu olup aksi yöndeki kararın yasaya ve sözleşme hükümlerine de aykırı olduğunu, Kiracı tarafından yapılmış ayıp bildirimi de bulunmadığını, Hasar miktarı yönünden ekspertiz raporunda tespit edilen tutar ve ödeme tarihindeki kurun baz alınması gerektiğini, Ekspertiz Raporu tetkik edildiğinde; arızanın giderilmesi/ tamiri için gerekli tüm malzemelerin tek tek tespit edildiğini, tek tek maliyetlerinin bulunduğunu, Hasar ödemesinde ödeme tarihindeki döviz alış kurunun esas alındığını, 18.02.2015 ödeme tarihinden bir gün önce 1 USD karşılığı 2,4612TL si olduğunu, ödenen tazminat tutarının ise 22.456,00 TL olduğunu, Oysa ki son bilirkişi raporunda, ekspertiz raporunda, hasar tarihindeki döviz kuru baz alınarak tespit edilen tutara atıf yapıldığını, Davanın kabulü halinde dava miktarının aynen kabulünü talep ettiklerini beyanla; İzah edilen sebeplerle; – İstinaf yoluna başvurularının kabulüne, – İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 08/03/2018 tarih ve 2015/841 Esas – 2018 / 303 Karar sayılı kararının kaldırılarak davanın kabulüne, – İstinaf yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava TTK’nın 1472 maddesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı, dava dışı sigortalısı … şirketince 2011 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ile dava dışı …’ya kiralanan ekskavatörün … nolu Leasing sigorta poliçesi kapsamında makine kırılması vd. rizikolara karşı sigortalandığını, sigorta konusu iş makinesinin 01/08/2014 tarihli oto kiralama sözleşmesi ile davalının zilyetliğine ve kullanımına teslim edildiğini, iş makinesinin 08/09/2014 tarihinde davalı çalışanı (operatör) … yönetiminde iken arızalandığını, hasarın operatör kullanımından kaynaklandığının tespit edildiğini, hasar bedelinin sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödendiğini, müvekkilinin hasar bedelini ödeyerek TTK 1472 maddesi kapsamında yasal olarak sigortalısının haklarına halef olduğunu, aynı zamanda ibraname içeriği ile sabit olduğu üzere TBK’nın temlik hükümleri çerçevesinde temlik alacaklısı olduğunu, davalı ile dava dışı … arasında düzenlenen kira sözleşmesine göre sözleşme konusu araçta meydana gelecek her türlü arıza, bakım, onarım vd. giderlerden davalının sorumlu olduğunu, bu nedenle sigortalı araçta meydana gelen hasarın giderilmesinden davalı sorumlu olduğundan ödenen hasar bedelinin rucüen davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosyada bulunan belgelerden, davacı tarafından makine kırılması sigortası poliçesi ile sigortalanan ve dava dışı finansal kiralama şirketince dava dışı …’ya finansal kiralama sözleşmesi ile kiralanan iş makinesinin, yine oto kira sözleşmesi ile dava dışı … tarafından davalıya kiralandığı, iş makinesinin davalının kullanımı sırasında arızalandığı, iş makinesinin arızalanmasının iş makinesi motorunun yağsız, susuz bırakılması veya uzun süreli aşırı zorlanması neticesinde meydana geldiği, hasar bedelinin davacı tarafından sigortalısı dava dışı finansal kiralama şirketine ödendiği, ibra ve temlik belgesinin alındığı sabittir. Uyuşmazlık, sigortalı iş makinesinde meydana gelen hasarın kullanımdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davalının hasardan sorumlu olup olmadığı ile hasar bedelini sigortalısına ödemiş olan sigorta şirketinin bunu hasardan sorumlu olanlara rucü edip edemeyeceği noktasında çıkmaktadır. Sigorta poliçesinde teminat dışı tutulan haller sigortacı ile sigortalı arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirir. Sigortalının zararını poliçe kapsamında ödeyip ona halef olan sigorta şirketi zarar sorumlularına karşı akdi ya da kanundan doğan talep haklarını, halefiyet kuralı gereğince ileri sürebilir. Nitekim somut olayda davacı, davalıya karşı hem haksız eylem, hem de kira sözleşmesine dayalı olarak rücu talebinde bulunmuştur. Gerek finansal kiralama sözleşmesinde, gerekse davalı ile yapılan kira sözleşmesinde davalının iş makinası zararından sorumlu olmayacağına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Aksine finansal kiralama sözleşmesinin kiracının sorumluluğu başlıklı 12. maddesinin birinci fıkrasında kiralananın hasarından kiracının (iş makinesini kira sözleşmesi ile davalının kullanımına bırakan dava dışı …) sorumlu olacağı, dava dışı … ile davalı arasında imzalanan oto kira sözleşmesinin 4-c maddesinde de davalının sorumlu olduğu belirtilmiştir. Yine aynı oto kira sözleşmesinde iş makinesinin tüm fonksiyonları çalışır şekilde davalıya teslim edildiği yazılıdır. TBK’ nın 334. maddesi gereğince kiracı sözleşme süresi sonunda kiralananı ne durumda aldı ise o durumda geri vermekle yükümlüdür. Kira sözleşmesine göre davalı iş makinesini hasarsız ve çalışır şekilde aldığından sözleşme sonunda aynı şekilde teslim etmekle yükümlüdür. Söz konusu iş makinesini, finansal kiralama sözleşmesi ile dava dışı …’ye kiralayan sigortalıya karşı, dava dışı … ve ondan alt kira sözleşmesi ile kiralananı teslim alan davalı iş makinesinde meydana gelen hasarlardan dolayı TBK’ nın kira sözleşmelerine ilişkin hükümleri ve finansal kiralama sözleşmesine göre sorumludurlar. Sigortalı finansal kiralama şirketi, kiralama sözleşmesi kapsamında ve TBK’ nın kira sözleşmelerine ilişkin hükümleri doğrultusunda kiralananda meydana gelen hasarların giderilmesini gerek kendi kiracısından gerekse alt kiracı olan davalıdan talep edebilecektir. Yine kiralananda meydana gelen hasar gerek ekspertiz raporuna gerekse alınan bilirkişi raporuna göre kullanımdan kaynaklandığından (motorun yağsız, susuz bırakılması veya uzun süreli aşırı zorlanması) hasara davalının çalışanının kusurlu davranışı neden olmuştur. Buna göre iş makinesinin asıl kiralayanı olan sigortalı, kusur sorumluluğu nedeniyle söz konusu zararı davalıdan tahsil edebilecektir. Davacı sigortacıda hasar bedelini ödemekle ve sigortalısından aldığı ibraname ile TTK 1472. maddesi gereğince ve TBK’nın alacağın temliki hükümlerine göre sigortalısının bu hakkına sahip olmuştur. Bu nedenle davalıdan ödemiş olduğu hasar bedelini talep edebilecektir. (Yargıtay 11. H.D.’nin 2016/46 E., 2017/1091 K. sayılı kararı da bu yöndedir.) Mahkemece, gerek kira sözleşmesi gerekse kusur sorumluluğu nedeniyle meydana gelen hasardan davalının sorumlu olduğunun kabulü ile hasar bedelini sigortalısına ödemekle ve aldığı temlikname ile sigortalısının haklarına halef olan davacının TTK 1472. maddesi ve TBK’nın alacağın temliki hükümlerine göre gerçek hasar bedelini davalıdan talep edebileceğinden davanın bilirkişice tespit edilen gerçek hasar bedeli ile sınırlı olarak davanın kısmen kabulüne karar vermesi gerekirken, sigortacıya ve dolayısıyla asıl kiralayan olan dava dışı finansal kiralama şirketine karşı ileri sürülemeyecek olan finansal kiralama sözleşmesine aykırı olarak alt kira sözleşmesi yapıldığı, alt kira sözleşmesinin hukuka aykırı olduğu, ayrıca alt kira sözleşmesinde yer alan 4.c maddesinden yararlanamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın bilirkişice hesaplanan hasar miktarı olan 22.456,00 TL üzerinden kabulüne, ödeme tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 08/03/2018 tarih ve 2015/841 Esas – 2018/303 Karar sayılı ilamının HMK’nun 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle, 1-Davacının davasının KABULÜ ile; 22.456,00 TL’ nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 2-Alınması gereken 1.534,00 TL harçtan peşin alınan 383,50 TL harcın mahsubu ile 1.150,5 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 415,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından İlk Derece Mahkemesi’ nde yapılan yargılama sırasında sarf edilen 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 734,00 TL posta/ tebligat gideri olmak üzere; toplam 1.934,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 6-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 8-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 9-Davacı tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş – dönüş masrafı 23,5 TL olmak üzere; toplam 121,6.TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 11-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/02/2020 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.