Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1460 E. 2020/9 K. 15.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1460 Esas
KARAR NO: 2020/9 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2018
DOSYA NUMARASI: 2016/932 Esas – 2018/598 Karar
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 15/01/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin … plaka sayılı otobüsü ile davalı şirket bünyesinde … Aş personelinin servis taşımacılığını yaptığını, Davalı şirketin … Aş ile arasındaki sözleşmesinin sona ermesi üzerine müvekkilin davalı ile olan ticari ilişkisinin 30.06.2016 tarihinden itibaren sona erdiğini, Müvekkilin, davalı ile aralarında ticari ilişkinin devam ettiği dönem ile ilgili olarak son düzenlemiş olduğu 30.06.2016 tarih ve … seri numaralı 9.210,00TL fatura bedelini davalıdan tahsil edemediğini, bunun üzerine müvekkilin davalıya Büyükçekmece … Noterliği nin 29.07.2016 tarih ve … Y.sayılı İhtarnamesini keşide ederek alacağının ödenmesini ihtar ettiğini, davalının müvekkile olan borcunu ödemediğini vekili vasıtasıyla Büyükçekmece … Noterliği nin 05.08.2016 tarih ve … Y.sayılı cevabı ile müvekkilinin davalıdan almış olduğu yakıt bedelinin düşülmesi gerektiğini ayrıca müvekkili ile yaptıkları sözleşme gereğince sözleşmenin bitiminden itibaren 1 aylık süre zarfında tedarikçi taşıma işini yaptığı firmada kendi namına veya başkası namına iş yapamayacağıni aksi takdirde 1 aylık hak edişi kadar cezai şartla sorumlu olduğu hükmü gereğince ödenmeyeceğini beyan ettiğini, müvekkilinin davalıdan aldığı yakıt bedeli mahsup edildiğinde 6.210,50 TL. alacağı kaldığını, bu nedenle yakıt bedelinin mahsup edildikten sonra bakiye kalan alacaklarının davalıdan talep ettiğini, davalının ticari ilişkinin başında müvekkiline bazı matbu evraklar imzalattığını imzalattıkları evrakların bir nüshasının müvekkile verilmediği gibi sözleşme varsa bile taraflar arasında tartışılmadığını, uzlaşma sağlanmadan matbu olarak hazırlanan evrağın müvekkile imzalattırıldığını, davaya konu 6.210,50 TL alacağın 30.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak taraflarına verilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davacı arasında … plaka nolu araç için 01.01.2016-01.01,2017 tarihlerini kapsayan kiralık araç sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin süresinin davacı tarafça iddia edildiği gibi 30.06.2016 tarihinde sona ermediğini, bu sözleşmeye istinaden davacı aracı ile … A.Ş.projesinde görev aldığını, sözleşmeye göre aracın sarf edeceği yakıtın %40’ı müvekkil şirketin anlaşmalı olduğu firmaya ait istasyonlardan alınacak servis gecikmelerinde kullanılan taksi ücretleri,araçların sigortaları,vs. ücretlerin hak edişlerden kesileceğinin yazılı olduğu, aylık özet raporlarında yapılan kesintilerden sonra kalan hak ediş miktarının 5.420 TL olduğunu ve bu miktarın davacıya sözleşmedeki ceza-i şart hükmü gereği ödenmediğini, müvekkil şirket ile … A.Ş. arasında yapılan personel taşıma sözleşmesi, yapılan yeni ihalenin …’in alması nedeni ile 01.07.2016 tarihinde sona erdiğini, davacının müvekkil şirket ile sözleşme süresi sona ermeden … ile sözleşme imza ederek yeni ihaleyi kazanan şirkette çalışmaya başladığını, bu durumun müvekkili zor durumda bıraktığından bahisle haksız açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini, izah olunan nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 19/06/2018 tarih ve 2016/932 Esas – 2018/598 Karar sayılı kararında; “…Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran; Somut olayda, Davacı … ile davalı …Ş. arasında sözleşme olduğu, davacı yanın … plaka nolu aracı ile dava dışı … firma personeline 02/07/2014 – 24/11/2016 tarihleri arasında servis hizmet verdiği, Söz konusu personel taşıma hizmetinin 30/06/2016 tarihine kadar davalının alt taşıyıcısı olarak sağlandığı, bu durumda dava dışı … ile 01/07/2016 tarihi itibariyle anlaşma yapan … A.Ş. personeline taşıma servis hizmetine … firmasının alt taşıyıcısı olarak devam ettiğinin tespit edildiği, taraflar arasında akdedilen Araç Çalışma Sözleşmesi Madde: 3.2., 4.4. 4.5. ve 5.2. hükümlerinin dikkate alınması gerekeceği, 01/01/2016 tarihli Araç Çalışma Sözleşmesinin 5.2 hükmünde, sözleşmenin devamı süresince veya sözleşmenin bitiminden itibaren 1 aylık süre zarfında tedarikçi, taşıma işini yaptığı firmada kendi namına veya bir başka taşımacı firma namına işe başlayamaz ve işi kabul edemez. Durumun tespit edilmesi halinde tedarikçi, sözleşme süresince almış olduğu 1 aylık hak edişi kadar ceza-i şartla sorumludur. İş bu sözleşmenin 5.2. hükmü dikkate alındığında davacı …’in sözleşme hükmünü tek taraflı ihlal ettiği anlaşılmış, 16/08/2017 havale tarihli bilirkişi raporunun da karar vermeye yeterli olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş…”gerekçesi ile; Davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ek bilirkişi raporu alınmaksızın 16.08.2017 tarihli bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğundan kararın bozulmasının gerektiğini, Davalı tarafından ibraz edilen Sözleşmede tamamen davalı şirketin lehine cezai şart düzenlemelerinin mevcut olduğunu, sözleşme genel işlem koşullu bir sözleşmenin olduğunu, mahkemenin gerekçeli kararında dayanak gösterilen sözleşmedeki 5.2 madde hukuken geçersiz olduğunu, Müvekkilinin çok düşük kazançla davalı şirkette kendi kullandığı otobüsü ile servis taşımacılığı yaptığını, davalı şirket ise müvekkili gibi yüzlerce otobüsü bünyesinde çalıştırdığını, müvekkili, davalı ile çalışmaya başlarken kendisine matbu sözleşmenin imzalattırıldığını, sözleşme şartlarının müvekkiline açıklanmadığını, sözleşmenin bir nüshasının da müvekkiline verilmediğini, müvekkili davalıya güvendiği için içeriğini bilmediği sözleşmeyi imzalamak zorunda kaldığını, ancak sözleşmedeki cezai şart nedeniyle mağdur edildiğini, bu durumda sözleşmenin 5.2 maddesindeki cezai şarta, ilişkin madde genel işlem koşulu olup geçersiz olduğundan cezai şart hükmünün yazılmamış sayılmasının gerektiğini, ilk derece mahkemesince bu yöndeki itirazlarının hiç ddikkate alınmadığını, Davalı, … arasındaki sözleşme sona erince müvekkilinin kabul edebileceği, aynı şartları taşıyan bir iş teklif etmediğini, bu durumda davalı tarafından ibraz edilen sözleşmenin 4.11 maddesinde belirtilen “.. tedarikçiye kapasite ve güzergah değişikliği veya iş iptali gibi vs durumlarda yine eş değer servis verilecektir.Tedarikçinin verilecek olan işi kabul etmemesi vb durumda ödemesi alması gereken tarihten 30 gün sonra yapılacaktır” hükmü uygulanmasının gerektiğini, davalı tarafından müvekkiline eş değer bir iş teklif edilmediğini, müvekkili işi bırakmak zorunda kaldığı için kendisine hakedişinin alması gereken tarihten 30 gün sonra ödenmesinin gerektiğini, müvekkili belirtilen süre geçtikten sonra davalıya ihtarname keşide etmiş, davalı tarafından hakedişi ödenmediğini, ilk derece mahkemesince sözleşmenin 4.11 maddesini de hiç dikkate almadığını, Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğini, müvekkilinin ticari defterlerine göre müvekkilinin 5.740,52TL alacaklı olduğu bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın talepleri doğrultusunda davanın 5.740,52.TL yönünden kabulüne karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasında imzalanan araç çalışma sözleşmesi uyarınca davalı tarafından davacıya kesilen 30/06/2016 tarih ve 9.210,50 TL. bedelli faturadan kaynaklı alacak davasıdır. Mahkemece, yukarıdaki gerekçe ile davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda, davacı … ile davalı …. Arasında davacıya ait … Plaka nolu servis aracı ile dava dışı … A.Ş. İçin sağlanacak servis hizmetine ilişkin 01/01/2016 ile 01/01/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 1 yıllık 107590 No’lu ”ARAÇ ÇALIŞMA SÖZLEŞMESİ” başlıklı sözleşme imzalandığı, Sözleşmenin 5.2. Maddesinde;” sözleşmenin devamı süresince veya sözleşmenin bitiminden itibaren 1 aylık süre zarfında tedarikçi, taşıma işini yaptığı firmada kendi namına veya bir başka taşımacı firma namına işe başlayamaz ve işi kabul edemez. Durumun tespit edilmesi halinde tedarikçi, sözleşme süresince almış olduğu 1 aylık hak edişi kadar ceza-i şartla sorumludur,” hükmü düzenlenmiştir. Davalı ile dava dışı … A.Ş. Arasındaki taşıma sözleşmesinin 30/06/2016 tarihinde sona ermesi üzerine … A.Ş. tarafından taşıma hizmetinin … A.Ş.’ye verildiği ve davacınında davalı ile sözleşme süresi dolmadan … Plaka nolu servis aracı ile dava dışı … A.Ş. İçin 24/11/2016 tarihine kadar servis hizmeti vermeye devam ettiği,bu durumda davacının … A.Ş. ile taşıma sözleşmesi imzalayan … A.Ş.’nin alt taşıyıcısı olarak 01/07/2016 – 24/11/2016 tarihleri arasında servis hizmeti verdiğinin anlaşıldığı, Davacı taraf davadan önce davalıya Büyükçekmece … Noterliği nin 29.07.2016 tarih ve … Y.sayılı İhtarnamesini keşide ederek alacağının ödenmesini ihtar ettiği, davalı taraf ise davacıya çektiği Büyükçekmece … Noterliği nin 05.08.2016 tarih ve … Y.sayılı cevabı ihtarı ile, davacının davalıdan almış olduğu yakıt bedelinin düşülmesi gerektiğini ayrıca davacı ile davalının yaptığı sözleşme gereğince sözleşmenin bitiminden itibaren 1 aylık süre zarfında tedarikçi taşıma işini yaptığı firmada kendi namına veya başkası namına iş yapamayacağıni aksi takdirde 1 aylık hak edişi kadar cezai şartla sorumlu olduğu hükmü gereğince bakiye borcun ödenmeyeceğinin ihtar edildiği, Somut olayda, Davalı kendisinin de davacıdan alacaklı olduğunu bildirerek bu alacağı ile davacıya olan borcunun takas edilmesini HMK’ nun 132. maddesi ile hüküm altına alınan karşılık dava ile isteyebilir. Ancak, Türk Borçlar Kanunu’ nun 143/1 maddesi uyarınca, takas, borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesiyle vaki olacağından, takasın sağlanması için mutlaka ayrı bir dava veya karşı dava açılması gerekmez. Borçlu, kendisine karşı açılmış olan bir dava içerisinde takas-mahsup talebinde bulunabilir ve böylesi bir talep, usul hukuku anlamında bir defi niteliği taşır. Davalı karşılık dava açmadan sadece takas savunmasında bulunmakla yetinebilir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, aylık özet raporlarında yapılan kesintilerden sonra davalının kalan hak ediş miktarının 5.420 TL olduğunu ve bu miktarın davacıya sözleşmenin 5.2. maddesindeki ceza-i şart hükmü gereği ödenmediğini belirtmiş olup Davalı vekili BK.143/1 maddesine uygun şekilde takas mahsup talebine yönelik iradesini görülmekte olan dava sırasında davacı tarafa bildirmiştir. Sözleşmenin 5.2. maddesi TBK. 20 Maddesinde düzenlenen genel işlem koşuluna aykırı olmayıp mahkeme gerekçesi ve tespitinin dosya kapsamına uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, Dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,5 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince davacı tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/01/2020 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.