Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1456 E. 2018/1294 K. 19.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1456 Esas
KARAR NO : 2018/1294 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/01/2018 Tarihli Ara Karar
DOSYA NUMARASI: 2017/1387 Esas ( Derdest Dava Dosyası )
DAVA : Alacak – İhtiyati Tedbir.
KARAR TARİHİ: 19/12/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen 03/01/2018 tarihli ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dava dosyası incelendi.
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 31.03.2014 imza tarihli “Arşiv Saklama ve Yönetim Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmenin 01.01.2014 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğini, sözleşmenin 3.maddesi uyarınca, sözleşme 3 yıl boyuna devam edeceğini, müvekkili şirketin 3.yılın sona ermesinden 4 ay önce yazılı olarak sözleşmesinin feshini istemediği sürece sözleşmenin her yıl yenilenmiş sayılacağını, müvekkili şirketin bugüne kadar herhangi bir fesih bildirimi bulunmadığından sözleşmenin 01.01.2018 tarihine kadar yenilenmiş durumda olduğunu, davalının sözleşmenin 6.maddesine aykırı olarak Beyoğlu … Noterliği’nin 27.03.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile devam eden dönem için sözleşme konusu hizmet bedellerini arttıracağını ve 2018 yılı için göndermiş olduğu fiyat listesinin müvekkili şirket tarafından kabul edilmemesi halinde sözleşmenin yenilemeyeceğini bildirdiğini, daha sonra davalının sözleşmeyi Beyoğlu … Noterliği’ nin 19.07.2017 tarih ve…yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshettiğini belirterek öncelikle müvekkili şirket nezdinde telafisi imkansız zararların doğmasını önlemek amacıyla, dava sonuçlanıncaya kadar davalının müvekkili şirkete ait arşiv kutularının iade etmesi hakkında öncelikli olarak teminatsız aksi halde uygun bir teminat karşılığı tedbir kararı verilmesini ve davanın kabul edilerek müvekkili şirketin mülkiyetindeki arşiv niteliğindeki belgelerin teslim edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/01/2018 tarih ve 2017/1387 Esas sayılı ara kararı ile;
” Davacı vekilinin dilekçesinde talep ettiği tedbir talebinin yargılamayı gerektirmesi ve HMK 389 vd maddesi hükümlerini karşılamaması sebebiyle ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati tedbir isteyen davacı istinaf dilekçesinde özetle;
Davalı şirketin ” Arşiv Saklama ve Yönetimi Hizmetleri Sözleşmesi ” ni hiçbir haklı gerekçe göstermeksizin keyfi ve sözleşmede belirtilen bildirim süresine uymaksızın hukuka aykırı olarak feshettiğini,
Davalının müvekkil şirkete ait bilgi ve belgeleri haksız olarak elinde bulundurmasına ve tedbir talebinde bulunmalarına sebebiyet veren gerekçelerin şu şekilde olduğunu:
Davalı şirketin, sadece müvekkil şirketten alacaklı olduğu iddiası ile müvekkil şirketin tüm bilgi ve belgelerini içeren arşiv dosyalarını hukuki dayanaktan yoksun biçimde elinde tutmakta olduğunu, diğer bir deyişle davalı şirketin, işbu alacağını gayri hukuki yöntemler kullanarak elde etmek gayesi içinde olduğunu, zira bu durumda davalı şirketin ne hapis hakkı ne de ödemezlik def’ i ileri sürmesinin mümkün olmadığını, üstelik davalı şirketin teslimden imtina ettiği arşiv dosyalarının, Türkiye çapında faaliyet gösteren müvekkil şirketin ticari nitelikteki tüm gizli bilgilerini içermekte olduğunu, dolayısıyla müvekkil şirketin bu belgelere ulaşmasının engellenmesinin, müvekkil şirketi ciddi anlamda zarara uğrattığını ve uğratmaya da devam etmekte olduğunu,
Mülkiyeti müvekkil şirkete ait, zilyetliği ise davalı şirkette bulunan ve müvekkil şirket için ticari sır ve gizli belge niteliğinde olan bilgi ve belgelere erişemiyor olmanın, müvekkil şirketin ticari hayatında telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açmakta olduğunu beyanla;
Açıklanan nedenlerle, müvekkil şirkete ait arşiv kutularını hiçbir haklı sebep olmaksızın ( muaccel olmuş bir alacağı bulunmaksızın ) elinde bulunduran ve iade etmekten kaçınan davalı şirkete karşı ter türlü zararlarını talep etme hakkını saklı tutarak, davalının arşiv kutularını iade etmesine ilişkin tedbir taleplerinin reddine dair verilen kararın kaldırılarak tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini beyanla;
İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/1387 E. sayılı ve 03.01.2018 tarihli ara karar kaldırılarak; İstanbul Anadolu 3. Ticaret Mahkemesi nezdinde görülmekte olan işbu dava sonuçlanıncaya kadar davalı şirketin müvekkil şirkete ait arşiv kutularını iade etmesi hakkında, öngörülecek teminat miktarı karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava konusu olaya dönüldüğünde; taraflar arasında 31/03/2014 tarihli Arşiv Saklama Ve Yönetimi Hizmetleri Sözleşmesi gereğince, davacının arşiv bilgilerinin davalının tesislerinde saklanacağı, arşiv yapana bırakılan ” kutu”‘ un ( şirket tarafından arşivlerin saklanması için temin edilen veya onaylanan herhangi bir kap tipi) bedel karşılığında saklanacağının kararlaştırıldığı görülmüştür.
İhtiyati tedbirinin şartlarını düzenleyen 6100 sayılı HMK’nın 389/1. maddesine göre, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” HMK’ nın 389 ve devamı maddeleri birlikte değerlendirildiğinde tedbirin kapsamının tayini münhasıran hakimin takdirine bırakıldığı sonucu çıkarılabilir. Dolayısıyla tedbir talep eden belli bir talepte bulunsa bile hakim amaca uygun, bir başka tedbire hükmedebilir. Ama talep edilenden daha çoğu hükmedilemez.
Davacının iddiası, davalının teslime yönelik arşivlenen kutuların teslimine yönelik ödemezlik defi iddiasını ileri sürmesi birlikte değerlendirildiğinde, davacı tedbir talebinde” tüm ticari sır ve gizli bilgi içerir tüm evraklarının arşivlenen kutularda saklandığını, kutuların teslimi istendiği halde kendilerine teslim edilmemesinin arşivlenen bilgilere ulaşılmama sonucunu doğurduğunu, bu suretle arşivlenen kutulardaki bilgilerini ulaşmamasının ticari faaliyetini zorladığını ve üçüncü kişilere karşı savunma amacıyla bu bilgileri kullanmak istediğinde kullanamadığını, hak kaybına uğradığını” ileri sürdüğü, bu bağlamda davacının tedbir talebinin yargılama süresince davacının arşivdeki bilgilerine ulaşmasının ticari faaliyetinin devamı için zorunlu olduğu, aksi halde gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması ihtimalinin söz konusu olduğu, bu nedenle tarafların karşılıklı menfaatlerinin gözetilerek belli bir teminat karşılığı davacıya teslim edilmesine dair ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, tedbir talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı, teminatın belirlenmesinde dosya kapsamında bulunan ve eldeki dava açılmazdan önce, tarafların birbirine tebliğ ettiği ihtarnamelerde belirtilen davalı tarafça 01/04/2017 tarihli 19.996,67 TL bedelli kesilen ve davacı tarafa tebliğ edilen, ancak davacı tarafça iade edilen fatura bedeli dikkate alınmak suretiyle sözleşme konusu muhafaza altındaki kutuların( emtiaların) 20.000,00.TL tutarında nakdi veya mahkemece kabul edilecek kati süresiz ve mutaber banka teminat mektubu ilgili ilk derece mahkemesi veznesine depo edilmesi halinde, davacıya teslim edilmesine dair ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğinden davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin tedbir talebinin reddine dair kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-b2 maddesi gereğince belirtildiği şekilde ihtiyati tedbir kararının kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/01/2018 tarih ve 2017/1387 Esas sayılı ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının HMK 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
1-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile,
Davacı tarafça 20.000,00.TL tutarında nakdi veya mahkemece kabul edilecek kati süresiz ve mutaber banka teminat mektubu ilgili ilk derece mahkemesi veznesine depo edilmesi halinde, davalının sözleşme konusu emtiayı davacıya teslim etmesi yönünde İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10.TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 35,90.TL karar harcının talep halinde istinaf talep eden davacıya iadesine,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı bulunması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/12/2018 tarihinde HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.