Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1452 E. 2019/1729 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1452 Esas
KARAR NO : 2019/1729 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2014/1372 Esas 2017/314 Karar
TARİH: 05/04/2017
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİH: 04/12/2019
İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı borçlu ile akdedilen 20/09/2012 tarihli kredi sözleşmesi uyarınca asıl borçluya taksitli ticari araç kredisi kullandırıldığını, davalının kredi borçlarını geri ödememesi nedeniyle kredinin Kadıköy …. Noterliğinin 12/06/2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kat edildiğini ve söz konusu ihtarnameye rağmen kredi borcunun ödenmediğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini ve borçlu tarafından başatılan takibe ve borca itiraz edilmesi üzerine bu davanın açıldığını, başlatılan icra takibine vaki itirazların iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; esas yönünden davacının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı ve İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarından mükerrer takip yaptığını, müvekkilinin takipte istenilen kadar borcu olmadığını, araç üzerine haksız haciz işlemi yapıldığını ve araç bağlama işleminin gerçekleştirildiğini, davanın görev, husumet ve sıfat yokluğu nedeniyle reddine, ihtiyati tedbir talebinin reddine, İstanbul Anadoul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından başlatılan takipte istenilen asıl alacağın en az %20’si tutarında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 05/04/2017 tarih 2014/1372 Esas 2017/314 Karar sayılı kararında;”Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında araç kredisi sözleşmesi bulunduğu, aynı kredi borcundan mütevellit davacı şirket tarafından davalı borçlu aleyhine hem İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasından rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip, hem de İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı vekili tarafından işbu itirazın iptaline konu icra takibinin mükerrer takip olduğundan itirazın iptalinin talep edilemeyeceğinden bahisle davanın reddi talep edilmiş, ne var ki aynı konuda mükerrer takip bulunması işbu davaya konu takibe vaki itirazın iptali davasına engel değildir. Alacaklı dilediği takibi sürdürmekte muhayyer olup tahsilatta mükerrer tahsilat yapılmaması gerekmektedir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna vaki itirazlar üzerine bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Davalı taraf, icra hukuk mahkemesi kararlarını ibraz etmiş, ancak icra hukuk mahkemeleri dar yetkili mahkemeler olup şekli yargılama yaptıklarından bahisle mahkememizdeki yargılamada tarafların alacak borç durumları esas yönünden tespit edilmiştir. İşbu davaya konu takip, 23/10/2013 tarihli olup itirazın iptali davası ise 27/05/2014 tarihinde açılmıştır. Takip tarihinden sonra ve fakat itirazın iptali davasından önce davalı tarafça 08/11/2013 günü 3600 TL, 24/03/2014 günü ise 5.000 TL ödeme yapılmış olup işbu ödemeler mahkememizce borçtan mahsup edilmiştir. Alacaklı tarafın takipte kısmi ödemelerin BK:100 madde uyarınca mahsubu talebi de göz önüne alınarak yapılan mahsup işlemi sonucunda dava tarihi itibariyle davalının 40.391.87 TL asıl alacak, 2.594.55 TL temerrüt faizi, 129.73 TL %5 BSMV ve 138.90 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 43.255.05 TL borcunun bulunduğu tespit olunmuştur.Alacağın likit olduğu, ne var ki itirazın iptali davalarında itirazda haklılık durumunun takip tarihi itibariyle değerlendirileceği, icra inkar tazminatı için de yine takip tarihinin esas alınacağı, takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin itirazın haklılığında değerlendirmeye alınmayacağından bilirkişi tarafından tespit olunan ve davalının takip tarihi itibariyle borçlu bulunduğu asıl alacağın 45.791.14 TL olduğu, bu bedel üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının da davacı lehine hüküm altına alınmasına karar verilmiş, takipte alacaklı davacı kötü niyetli olmadığı veçhile davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş…” gerekçesi ile: 1-İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra takip dosyasında davalıdan yapılacak tahsilatlar ile tekerrü ettirilmemek üzere davanın KISMEN KABULÜNE, 2-Davalının İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazının KISMEN İPTALİNE, 3-Takibin 40.391,87 TL asıl alacak 2.594,55 TL %18 yıllık temerrüt faizi, 129.73 TL işlemiş faizin %5 BSMV’si ve 138.90 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 43.255,05 TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki gibi faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA, 4-Fazlaya dair istemin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile;Davacının kredi borcunun bulunduğunu iddia ederek müvekkili hakkında ödeme emri göndermeksizin takibe devam ettiğini ve … plakalı aracını İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından bağlattığını, Yapılan işlem ile ilgili ödeme emri göndermeksizin yapılan işlemin haksız olduğu ve ödeme emrinin gönderilmesi ve yapılan tüm icra işlemlerinin iptaline ilişkin İstanbul Anadolu 16 İcra Hukuk Mahkemesi 2014/135 E. , 2014/251 K. sayılı ilamı ile karar verildiği ve karar gereğince taraflarına ödeme emri gönderildiği ve gönderilen ödeme emrine karşı itirazı üzerine takibin durduğu ve takipteki itiraza ilişkin İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığı’nın 2014/1372 E. Sayılı dosyasından itirazın iptali davası açıldığını, Bu davada bilirkişi incelemesi yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve müvekkilinin icra inkar tazminatına mahkum edildiğini, mahkeme ilamının hukuka aykırı olduğunu,Müvekkiline kredi kat ihtarnamesinin gönderilip gönderilmediği gönderildiyse doğru adrese tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğini, davalı tarafından bu krediye ilişkin takipten sonra da kısmi ödemeler olmasına rağmen, noter kanalıyla yapılan kat ihtarının davalının sözleşmede belirtilen adresine yapılıp yapılmadığı, yapılmadı ise usulsüz olduğu, usulsüz kat ihtarı ile borcun tamamının muaccel hale gelemeyeceği, bu durumda davacı bankanın ancak takip tarihine kadar ödenmeyen borcu faiz ve ferileriyle talep edebileceği, temerrüt faizi talep edemeyeceğinin dikkate alınması gerektiğini, konuyla ilgili İstanbul Anadolu 5 Tüketici Mahkemesi 2014/318 E. , 2017/800 K. Sayılı ilamı ile emsal karar verdiği, bu karar ilamı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2017/1584 E. , 2018/287 K. , 26/02/2018 tarihli ilamıyla onandığını, belirtilen hususların dikkate alınmaması hatalı olup borcun doğumu açısından kredi kat ihtarının geçerliliği araştırılması gerekirken bu hususun göz ardı edilmesinin hatalı olduğunu, Davacı taraf takibin durması üzerine daha önce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası üzerinden takibe devam ettiği ve bu icra dosyasından da müvekkiline ait… plakalı aracını bağlattığı, ancak ödeme emrinin … Mah … Cad … Sok … Sancaktepe İSTANBUL adresine gönderilmesi ve borçlunun bu adreste bulunmaması nedeniyle gönderilen ödeme emrinin de usulsüz olduğu anlaşılması üzerine, İstanbul 4 İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/561 E. , 2014/467 K. Sayılı ilamı ile anlaşılmış, davacı tarafından yapılan haciz ve yakalama işlemlerinin kaldırıldığını, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına süresinde itirazı kabul edildiği, her iki dosya dikkate alındığında kredi kat ihtarının yanlış adrese usulsüz gönderilmiş olabileceğine ilişkin iddialarının varlığının daha fazla geçerlilik kazandığını, zira davacının ödeme emrini yanlış adrese tebliğ ettiğini, mahkeme tarafından da bu durumun tespit edildiğini, Müvekkili hakkında davacı tarafından iki adet icra takibi açıldığını, her iki dosyadan da yakalama ve haciz işlemi yapıldığını, müvekkilinin mükerrer icra takiplerine itirazının haklı olduğunu, bu durumda kısmen kabul edilen davada icra inkar tazminatına mahkum edilmesinin hatalı olduğunu, Müvekkili hakkında önce İstanbul … İcra Müdürlüğünden ilamsız takip, daha sonra İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünden rehnin paraya çevrilmesine dair icra takibi açıldığını, mahkeme tarafından mükerrer tahsile meydan vermeyecek şekilde karar verilmesi gerektiğini, ayrıca ilk icra takibinden vazgeçmeyen davacının mükerrer takiplerde haciz dahi başlattığını, bu durumun alacak ve icra takibinde ısrarcı olduğunun kanıtı olduğunu, bu durumda İstanbul … Icra Müdürlüğü dosyasından tahsilata devam etmek isteyen davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1372 Esas 2017/314 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticari araç kredisi nedeniyle doğan alacağın ödenmemesi üzerine kredi hesabının kat edilerek ihtara rağmen ödenmemesi nedeniyle tahsili için rehinin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir,Davacı, taraflar arasında ticari taşıt kredisi sözleşmesi yapıldığını, kredi taksitlerinin ödeneceği tarihlerin belirlendiğini, davalı borçlunun taksitleri aksatması üzerine kredi hesabının kat edilerek kat ihtarı tebliğ edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmediğini yaptıkları takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiş, mahkemece takibe itirazın haksız olduğu, ancak itirazdan sonra borca mahsuben ödeme yapıldığı dava tarihi itibarıyla davalının borçlu olduğu miktarın tespit edildiği belirtilerek bu miktar üzerinden davanın kabulü ile takibin devamına, takibe itiraz tarihi itibarıyla davalı takipte talep edilen miktar kadar borçlu olduğundan takip talebinde istenen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş, karara karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davaya konu kredi sözleşmesinde her ne kadar tüketici kredi sözleşmesi yazmakta ise de krediye konu aracın trafik kayıtlarında ticari araç olduğu anlaşıldığından kredinin ticari kredi olduğu, bu nedenle tüketici mahkemelerinin görevli olmadığı, ticaret mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.Taraflar arasında, 20/09/2012 tarihli ticari taşıt alımı için kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Kredi sözleşmesinde davalının adresi … Mahallesi, … Caddesi, …. Sokak, …. Sancaktepe olarak gösterilmiş, sözleşmenin Tebligat başlıklı bölümünde “tüketici ve kefilin adres değişikliğinde yeni adreslerini derhal ..’a bildirecekleri, aksi halde sözleşmede yer alan adreslerine gönderilecek tebligatların kendilerine yapılmış tebliğ hükmünde sayılacağını kabul ve beyan ederler” düzenlemesinin yer aldığı görülmüştür.İİK 68/b maddesinde “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. (Değişik son cümle: 17/7/2003-4949/18 md.) Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi hâlinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.Davalı kat ihtarının usulsüz olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüş ise de, kat ihtarının sözleşmede yazılı adrese tebliğe çıkarıldığı, tebliğ şerhinde muhatabın adresinden taşınmış olması sebebiyle tebligat kanunu 21. maddeye göre tebligat yapıldığının yazılı olduğu görülmüş olup, davalı sözleşmede belirtilen adresini değiştirdiğini davacıya usulüne uygun olarak bildirdiğini iddia ve ispat edememiştir. Anılan yasal hükümler gereğince kat ihtarının tebliği usulüne uygun olup, emsal olarak sunulan icra mahkemeleri kararları ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin kararlar olup kat ihtarı tebliğine uygulanmasına imkan bulunmamaktadır. Bu nedenle davalının bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.Davalı, mükerrer takip olduğunu bu nedenle itirazlarında haklı olduklarını, mahkemece mükerrer tahsilata meydan vermeyecek şekilde karar verilmesi gerektiğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür. Mahkeme gerekçeli kararında da açıklandığı üzere, aynı alacak için rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takiple birlikte ilamsız icra takibi yapılmasında yasaya aykırılık bulunamamaktadır. Sadece her iki takipte mükerrer tahsilata yer verilmemelidir. Mahkeme de hükmünde aynı alacak için yapılan takip dosya numarası belirtilmek suretiyle tahsilde tekerrüre meydan vermemek üzere itirazın iptali kararı verilmiş olup davalı tarafın bu istinaf sebepleri de yerinde değildir. İİK 67 maddeye göre icra inkar tazminatına karar verilebilmesi için takibe itirazın haksız olması ve alacağın likit olması yeterlidir. Olayda mahkemece davalının takibe itirazının haksızlığına karar verilmiş olup (takibe itiraz tarihinde takipte talep edilen alacak yönünden itiraz haksız bulunmuş, itirazdan sonra yapılan ödemeler alacaktan düşülerek dava tarihi itibarıyla alacak miktarı tespit edilmiştir) alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı şartları oluşmuştur. Mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.954,76.TL istinaf karar harcından, istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 2.918,86.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesinde taraflara tebliğe çıkartılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/12/2019 tarihinde HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.