Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1434 E. 2018/969 K. 15.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1434 Esas
KARAR NO : 2018/969 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2018
NUMARASI : 2017/591 Esas 2018/549 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Banka Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/10/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup dosya dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının kullandığı bireysel ticari emtia kredileri sözleşmeleri uyarınca fazla tahsil edilen masrafların tahsili talebinden kaynaklanmaktadır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 16/04/2018 gün 2017/2691 Esas – 2018/2711 Karar sayılı ilamı ile “6100 sayılı HMK’ nın geçici 3/2 maddesinde; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’ un 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, bu kararlara ilişkin dosyaların Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemeyeceğini düzenlemiştir. Bu düzenleme nedeniyle dosyada 20/07/2016 tarihinden önce HMUK hükümlerine göre temyize tabi nihai bir karar verilmiş ise bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olsa bile o dosyada kesinleşinceye kadar verilecek tüm kararlar HMK hükümlerine göre istinafa tabi olmayıp doğrudan HMUK hükümlerine göre temyize tabidir. Bu nedenle daha önce HMUK hükümlerine göre temyize tabi olarak görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmiş ise bu karar temyiz edilmemiş olsa da ve sonrasında dosyanın
gönderildiği mahkemece verilen karar dahi HMUK hükümlerince temyize tabi olacaktır. HMK 3/2 maddesindeki ilk düzenlemede “Aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan” ibaresi değiştirilerek “Kararlar” ibaresi getirildiğinden bu değişiklik de bu sonucu gerektirmektedir.” hukuki yorum, değerlendirme ve kabulde bulunduğu görülmüştür.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ nin 15/05/2018 gün 2018/2758 Esas -2018/1966 Karar sayılı ilamında aynı zamanda ” Bölge Adliye Mahkemesi’ nin göreve başlama tarihinden önce İlk Derece Mahkemesi’ nce niteliği ne olursa olsun nihai karar verilmiş olmakla, dosyada esas hakkında verilecek kararlara karşı kesinleşinceye kadar başvurulacak kanun yolu istinaf değil, temyiz kanun yolu olduğu anlaşıldığından … ” ibaresinin de bulunduğu görülmüştür.
Yerel mahkeme tarafından verilen ve istinaf konusu edilen nihai karar 23/05/2018 tarihinde verilmiş ise de; dosyanın incelenmesinde bu tarihten önce İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi’nin 12/05/2015 tarih 2014/1836 Esas 2015/832 Karar sayılı kararı ile temyiz yolu açık olmak üzere “davanın kabulü ile 18,490.TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” karar verildiği ve kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından 09/11/2015 gün ve 2015/30441 Esas – 2015/32357 Karar sayılı ilamı ile görev yönünden bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bölge adliye mahkemeleri 20/07/2016 tarihinde faaliyete geçmiştir.
Bu açıklamalar kapsamında somut olayın incelenmesinde; istinafa konu dava dosyasında Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 12/05/2015 tarihli kararı Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nce 09/11/2015 tarihli ilam ile görev yönünden bozulmuştur.
Mahkemece verilen son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de; henüz Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmamış olduğu dönemde, HUMK hükümlerine göre temyiz incelemesine konu olmuş ve Yargıtay’ın bozma kararı üzerine istinaf başvurusuna konu bu hüküm verilmiştir.
HMK’ nın 3/2 maddesi gereğince yerel mahkemece verilen nihai karar istinaf yasa yoluna tabi olmayıp, değişiklikten önceki 1086 sayılı HUMK hükümlerine göre temyiz incelemesine tabidir. Kararda kanun yolunun yanlış gösterilmesi, kararın istinaf incelemesine tabi olması sonucunu doğurmayacağından; 1086 sayılı HUMK’un 26/09/2004 tarih ve 5236 sayılı Kanunla değiştirilmesinden önce yürürlükte bulunan 427 ilâ 454’üncü madde hükümlerine göre usuli işlemler tamamlanarak temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinaf dilekçesinin GÖREV yönünden reddi ile; İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/591 Esas – 2018/549 Karar sayılı dava dosyasının temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay İlgili Dairesine gönderilmesi için MAHKEMESİNE GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-Verilen kararın niteliğine göre harç ve yargılama giderleri yönünden bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 15/10/2018 tarihinde oy birliği ile HMK’ nun 352 maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.