Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1431 E. 2019/1811 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1431
KARAR NO : 2019/1811
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2018
DOSYA NUMARASI : 2013/319 Esas – 2018/574 Karar
DAVA : Tazminat (Ayıplı Mal)
KARAR TARİHİ : 18/12/2019
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 10/10/2011 tarihinde davalı … ‘den …. plakalı … marka minibüsü satın aldığını, bu aracın iki yıl süre ile üretim ve montaj hatalarına karşı garantili olduğunu, diğer davalı … Tic. A.Ş’nin ise … Türkiye Ana Bayisi olduğunu, müvekkilinin …. A.Ş’nin yönlendirmeleri doğrultusunda anlaşmalı oldukları diğer davalı …nden klima sistemi alarak yine bu şirkete taktırıldığını, diğer davalı şirketlerin anlaşmalı servisi olması sebebiyle garantisinin bozulmaması amacı ile klimanın davalı Yılkar şirketine takdırıldığını, 24/04/2012 tarihinde V kayışı olarak tabir edilen klimayı tahrik eden kayışın kopması sebebiyle araçta arıza meydana geldiğini, tamiri için davalı ….’ye götürüldüğünü, ancak bu davalının “ürün kaynaklı bir arıza olmadığı için yapılması gereken işlemlerin garantiden yapılamayacağı” yönünde rapor verdiğini, ücret talep edildiğini, bunun üzerine diğer davalı … tamirin talep edildiğini fakat bu davalının da garanti kapsamında aracın tamirine yanaşmadığını ve ücret talep ettiğini, garanti kapsamında araç arızasının giderilmesi yönündeki çabaları sonuçsuz kalınca İstanbul 7 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/234 D. İş dosyası ile delil tespiti yaptırılarak rapor aldırıldığını ve aldırılan raporun davalılara da tebliğ edildiğini, müvekkilinin aracını davalı …’ye 30.898,14 TL bedel karşılığı tamir ettirdiğini, müvekkilinin aracın tamirde kaldığı 70 günlük süre için araç kiralamak zorunda kaldığını ve kira bedeli olarak 24.780,00 TL ödediğini, ayrıca İstanbul 7 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/234 D.iş dosyasında 851,35 TL harcama yaptığını, İstanbul 7 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/234 D.iş dosyasından aldırılan bilirkişi raporunda her ne kadar arızanın nedeninin sonradan takılan klima sistemi olduğu belirtilse de diğer davalılar tarafından müvekkiline satılan araca ait ayıplı ürünlerden kaynaklanabileceğinin yargılama sonucunda belli olacağını ileri sürerek araç arızası gideri, araç kiralama bedeli ve değişik iş dosyası için harcanan 851,35 TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 30/06/2014 tarihli duruşmada … Tic. A.Ş. ve Davalı …. yönünden davasını geri almıştır. Davalı … Tic. A.Ş vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin dava konusu aracın ne garanti vereni ne satıcısı ne üreticisi ne ithalatçısı ne de servis hizmeti sağlayanı ve sözleşmenin de tarafı olmadığından husumet itirazları olduğunu, T.T.K 23. maddesinde davacının dava dilekçesindeki taleplerini satıcıya karşı talep ebedileceğinin belirtildiğini, müvekkili şirketin otomotiv sanayiindeki her nevi şirketin mamullerinin acenteliği, mümessilliği, pazarlaması, dağıtımı, yedek parça ithali ve satışı, montajı, yeni veya kullanılmış tüm motorlu araçların alım satımı, kiralanması bakım ve ticaretiyle iştigal etmekte olduğunu, üretici veya ithalatçı sıfatı bulunmadığını, davanın husumetten reddinin gerektiğini, davacının araca taktırılan klima sistemini takan şirketin müvekkili şirketin anlaşmalı firması olduğu yönündeki iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkili şirket ile klimayı takan firma olan … arasında hiçbir sözleşme bulunmadığını, ayrıca araçtaki arızanın harici olarak taktırılan klimadan kaynaklanması sebebiyle de davacının müvekkili şirketten tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, müvekkili şirketin yasaya göre davacıya ikame araç tahsis edilmesi zorunluluğunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının talep ettiği tazminatın ve araç kiralama bedelinin fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Husumet itirazlarının bulunduğunu, nitekim davacının aracına taktırmış olduğu klima sisteminden kaynaklı arıza ilenın müvekkili şirket arasında bir illiyet bağı bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından davacının harici klima taktırması için … San. Tic Ltd. Şti.’ nin yönlendirildiği iddialarının gerçek dışı olduiğunu, müvekkili şirketle davalılardan…San Tic Ltd. arasında bir sözleşme olmadığı gibi davacı yanın iddia ettiği gibi müvekkilinin anlaşmalı servisi de olmadığını, davacı tarafın söz konusu klimayı takan firmayı kendisinin bulduğunu, kendisinin anlaştığını ve tamamen kendi insiyatifi ile klimayı orada bizzat aracına taktırdığını, müvekkilinin bu hususta davacı tarafa değil yönlendirme ya da telkinde bulunmak isim dahi bildirmediğini, bu nedenle klimayı takan davalılardan …San Tic Ltd.Şti ile müvekkili şirket arasında hiçbir hukuki bağ bulunmadığı için klima firmasının varsa eğer hatalı işleminden dolayı müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının söz konusu olamayacağını, araçtaki arızanın harici takılan klima sisteminden kaynaklandığının İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2012/234 D. İş sayılı dosyasıyla sabit olduğunu, araçtaki arızanın “harici olarak takılan klima kayışından kaynaklandığı” ve arızanın bu nedenle ortaya çıktığının açıkça belirtildiğini, bahse konu raporun, arızanın çok açık bir şekilde müvekkilinin, aracın arızasından sorumlu olmadığını kanıtladığını, araçta üretimden kaynaklı bir arıza olmaması nedeniyle bahse konu arızanın garantiden karşılanmasının mümkün olmadığını, davacının kiralık araç bedeli talep etmesinin söz konusu olamayacağını, aracın tamire girmesine müvekkilinin sebebiyet vermediği gibi tamir süresinin uzamasının da müvekkili ile uzaktan yakından alakası olmadığını, aracın tamir süresinin uzamasının davacıdan kaynaklandığını, davacının talep etmiş olduğu araç kiralama bedelinin çok fahiş olduğunu, davacının dava dilekçesinde 70 gün için 24.780,00-TL araç kiralama bedeli talep etmekte olduiğunu, davacının hesaplamasına göre günde 354,00-TL lik bir kiralama bedeli ödemiş olması gerekir ki, bunun da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının aracın tamiri için onay vermediği süre göz önünde bulundurularak “makul tamir süresi” tespit edilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili haricindeki diğer davalılar yönünden davasını geri aldığını, bu durumun müvekkili açısından da davanın geri alınması iradesini yansıttığını, ayrıca 24/04/2011 tarihinde meydana gelen arıza sonucu davacı tarafın müvekkiline başvurduğunu, gergi makarasının içten kırılmasıyla boşa çıkması ve krank kasnağı arasına girmesiyle motora tahribat verdiği kanaati ile bu arızanın garanti kapsamına alınmadığını, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesince yaptırılan delil tespiti raporunda, şirketleri tarafından takılan klimanın kayışının dağılması, dağılan kayışın ince liflerinin triger kayışını döndüren alt kasnak arasına girmesi sonucu triger kayışının sente atlamasıyla motorun kilitlenmesi sonucuna varılmasının tekniken ve hukuken yanlış olduğunu ve bu raporu kabul etmediklerini, … mühendislerinin aynı konudaki arıza nedenine örnek teşkil eden dava dışı başka bir araçtaki arızanın ana nedeninin gergi makarası olduğunun belirtildiğini, ayrıca davalı … A.Ş tarafından ithal edilen ve anlaşmalı çalıştığı … A.Ş tarafından araçlara takılan orijinal olarak sınıflandırdığı Delphi marka klimalı araçların 1000-1500 adedinde davaya konu gergi makarasıyla ilgili problemler çıktığını ve garanti kapsamında değiştirildiğini, bu nedenle arızanın garanti kapsamına girmediğini, ayrıca kiralamaya ilişkin talep edilen tazminat miktarının ve 70 günlük kira süresinin fahiş olduğunu, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2012/234 D. İş sayılı dosyası ile yapılan masraflara müvekkilinin sebebiyet vermediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 30/04/2018 tarih ve 2013/319 Esas – 2018/574 Karar sayılı kararı ile; ” … Davaya konu … plakalı aracın 24/04/2012 tarihindeki klima arızasının nedeninin Davalı … San Tic Ltd Şti’nin davacının otosuna takılan klimanın ayıplı imal edilmesi olduğu, arızanın üretim hatasından kaynaklanmadığı, davalı … San Tic Ltd Şti kendisine başvurulmadığını ileri sürmüş ise de davacının ayıp sebebiyle davalıya başvurduğu ve davalının da bildirilen ayıbı inceleyerek 07.05.2012 tarihli inceleme raporu başlıklı belgeyi düzenlediği, davacının bu sebeple davalının imal ettiği klimanın ayıplı olması neticesinde uğradığı araç arızası gideri, araç kiralama bedeli ve tespit dosyası için yapılan yargılama gideri zararlarını talep edebileceği, davalı … San Tic Ltd Şti’ nin tarafından yapılan iş sebebiyle meydana gelen zararlardan sorumlu olduğu anlaşılmış, Davalı … San Tic Ltd Şti hakkında açılan davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 30.898,14 TL onarım bedeli ve 6.765,33 TL kira bedelinin toplamı 37.663,47 TL nin 02/07/2012 tarihinden itibaren işleyen avans faiziyle birlikte davalı …San Tic Ltd Şti alınarak davacıya verilmesine, İstanbul 7 ATM 2012/234 D.iş dosyasına ait 851,35 TL mahkeme giderlerinin yargılama giderlerinden olmak üzere davalı … San Tic Ltd Şti den alınarak davacıya verilmesine, davalı … Tic AŞ ile davalı … AŞ hakkında açılan dava geri alındığından bu davalılar ile ilgili esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” 1-Davalı … Tic AŞ ile davalı … AŞ hakkında açılan dava geri alındığından bu davalılar ile ilgili esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 2-Davalı … San Tic Ltd Şti hakkında açılan davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 30.898,14 TL onarım bedeli ve 6.765,33 TL kira bedelinin toplamı 37.663,47 TL nin 02/07/2012 tarihinden itibaren işleyen avans faiziyle birlikte davalı … San Tic Ltd Şti alınarak davacıya verilmesine, 3-İstanbul 7 ATM 2012/234 D. İş dosyasına ait 851,35 TL mahkeme giderlerinin yargılama giderlerinden olmak üzere davalı …San Tic Ltd Şti’ den alınarak davacıya verilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı …San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, 30/06/2014 tarihli duruşmada …. Tic. A.Ş. ve Davalı …. yönünden davasını geri aldığını, İlk Derece Mahkemesi’ nin vermiş olduğu kararın hukuk ve usul hatalarını barındırdığını ve salt bilirkişi raporuna dayandığını, Davacı tarafın davasını ikame etmeden önce İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2012/234 D.İş sayılı dosyası ile yokluklarında delil tespit yaptırdığını, bilirkişi tarafından düzenlenen raporun müvekkil firmaya tebliğ edildiğini ve rapora itirazlarının 24.07.2012 tarihinde dosyaya sunulduğunu, İlk derece mahkemesi tarafından aldırılan 18.05.2017 tarihli rapor ile İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2012/234 D. İş sayılı dosyasındaki raporun birebir aynı olduğunu, her iki raporda da müvekkil firma tarafından araca takılan …. marka klimanın kayışının işletme koşullarına (vulkanizasyon yapısı gereği) dayanamamasından dolayı liflere ayrılarak triger kayışını döndüren alt kasnak arasına girerek motoru kitlemesinden kaynaklandığı ve bunun sorumlusunun da kayışı takan firma olan müvekkil … klima olduğu kanaatine varıldığını, Tüm itirazlarımızda yer alan en önemli hususun; aracın orijinal gergi makarasının kırıldığını ve bu sebeple kayışın sente atlaması sonucu liflere ayrılarak triger ile kasnak arasına girdiğini defalarca belirtmiş olmalarına rağmen bilirkişilerin raporlarında bu husustan hiç bahsetmediklerini, Bilirkişilerin aracın orijinal parçası olan gergi makarasının koptuğunu ve üzerinde ezilme olduğunu beyan etmelerine rağmen bunun nedenini açıklayamadıklarını, aracın orijinal olan gergi makarasının kırılması hususunu ise kuvvetli delillerle ortaya çıkardıklarını, Bilirkişi tarafından yapılan hesapta 10 günlük keşfe kadarki sürenin makul olduğu, keşif tarihinden araç teslim tarihine kadarki süre olan 33 günlük süre üzerinden Turizm taşımacılar derneğinin bildirdiği rakamlar üzerinden hesap yapılmasını ise hakkaniyet ve hukuka aykırılık teşkil etmekte olduğunu, kiralamaya ilişkin rakamların her ne kadar kabul etmeseler de hükme esas olacaksa esnaf odasından istenmesi gerektiğini, Aracın alım tarihi olan 10.10.2011 tarihi ile davacının davasını ikame tarihi olan 05.11.2013 tarihi arasında 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu sebeple herhangi bir hak iddia etmesinin olanaksız olduğunu, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2012/234 D.İş dosyası için talep edilen masraflara ilişkin olarak; Müvekkil firmanın, davacının aracında meydana gelen arızayla doğrudan ya da dolaylı olarak herhangi bir kusuru bulunmamakla birlikte hüküm altına alınan 851,35 TL miktarın hukuka aykırı olduğunu, Usule aykırılıklar bakımından; Müvekkil şirkete ilk derece mahkemesinde açılan davanın duruşma gün, saatini bildirir ön inceleme duruşma davetiyesinin 08.12.2014 tarihli 3.celse de karar verildiğini, kısacası HMK 137/2 md. gereği “Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez.” maddesi hukuki açıdan çiğnendiğini, savunma ve delil bildirme haklarının kısıtlandığını, Tanıklar açısından; İlk derece mahkemesine HMK da belirtilen süreler dahilinde 19.12.2016 tarihli dilekçe ile tanıklarını isimlerini, adreslerini bildirmekle usul ekonomisi açısından 21.12.2016 tarihli duruşmada hazır edeceklerini beyan etmelerine ve hazır etmelerine rağmen Mahkemenin 21.12.2016 tarihli celsenin 2 no.lu ara kararında taleplerini hiçbir gerekçe göstermeden reddettiğini, adil yargılanma ve hukuki dinlenilme haklarının da kısıtlandığını, Bilirkişi ataması açısından; Mahkemenin, zararın neden kaynaklandığını ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasını sağlayacak bilirkişi seçiminin yanlış ve hatalı olduğunu, buna ilişkin itirazlarının hiçbir şekilde dikkate alınmadığını ve reddedildiğini, Ara karardan dönme açısından; Yerel Mahkemenin vermiş olduğu talepleri ve itirazları doğrultusunda ek rapora gönderme kararından dönmesinin hem hukuka hem de usule aykırı olduğunu, Karşı taraf vekalet ücreti açısından; Yerel Mahkemenin 30/04/2018 tarihli gerekçeli kararında davacı tarafın davasının Kısmen kabul Kısmen Red ettiği halde, lehlerine AAÜT gereğince vekalet ücretine takdir etmediğini, davanın harca esas değeri 56.529,49 TL olmakla kabul edilen kısmın 38.514,82 TL olduğunu, kendilerine ret yönünden vekalet ücreti verilmediğini, Yetki itirazları bakımından; Kendilerine HMK gereği tensip tutanağı, ön inceleme duruşmasına ve ilk itirazlarının sunulmasına yönelik herhangi bir süre verilmediğinden yetki ile ilgili itirazlarını kullanamadıklarını ve yetki itirazlarının kabul edilmesi gerektiğini, davacının diğer davalılar yönünden davasından feragat ettiği de dikkate alındığında müvekkil şirketin dosya arasında da mevcut Ticaret Sicil Müdürlüğünden alınan yazıda adresinin Bursa olduğunu, davaya bakmakla Bursa Mahkemeleri’ nin yetkili olduğunu, bu sebeplerle dosyanın yetkisiz mahkemede görüldüğü gözetildiğinde yetki yer mahkemesi olan Bursa’ ya gönderilmesi gerektiğini beyanla; Açıklanan ve re’sen göz önüne alınacak nedenlerle; – Öncelikle tehir-i icra taleplerinin kabulüne, – Yerel Mahkeme kararının duruşmalı olarak yapılacak inceleme ile kaldırılarak; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2013/319 Esas ve 2018/574 Karar sayılı ilamında verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava (davacının aracına takılan klimadaki) ayıptan dolayı uğranılan zararın tazmini davasıdır. Mahkeme davayı (dava geri alınan davalılar dışında tek davalı olarak kalan) davalı … firması yönünden kısmen kabul etmiş, davalı istinafa gelmiştir. Davacının hakkındaki davalar geri alınan davalı … firmasının ithal ettiği, … firmasının satışını yaptığı … marka araca davalı … firması tarafından klima takıldığı, daha sonra araçta arıza çıktığı, satıcının ve klima takan firmanın sorumluluk kabul etmediği, davacının delil tespiti yaptırarak davayı açtığı, daha sonra … ve … firmaları hakkındaki davasını geri aldığı anlaşılmaktadır. Davalı … vekili, bilirkişi raporuna itirazlarının karşılanmadığını, aracın orijinal gergi makarasının kırıldığını ve bu sebeple kayışın sente atlaması sonucu liflere ayrılarak triger ile kasnak arasına girdiğini, hasarın bu nedenle oluştuğunu, bilirkişilerin bu itirazı nazara almadıklarını öne sürmektedir. Davacının oluşan hasar sonrasında … firmasına başvurduğu, 07/05/2012 tarihli inceleme raporunda aracın orijinal yaylı gergi makarasının bağlantı noktasından koptuğu, kayışın bu sebeple boşa çıktığı, bu nedenle krank kasnağın arasına girerek motora tahribat verdiği, kendilerince takılan klima kaynaklı bir hasar olmadığı bildirilmiştir. İstanbul 7 ATM 2012/234 D.İş dosyasında yaptırılan delil tespiti sonucu aldırılan 31/05/2012 tarihli İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyesi bilirkişi tarafındansa arıza oluş sırasının önce klima kaşının dağılması, dağılan kayışın ince liflerinin triger kayışını döndüren alt kasnak arasına girmesi sonucu olduğu, klima kayışının liflere ayrılmasının vulkanizasyon ya da tekstil yapısındaki kusurdan kaynaklanabileceği, arızanın asıl nedeninin araca sonradan takılan klima sistemi olduğu ifade edilmiştir. Dosyada görüşüne başvurulan bilirkişi heyetinin tespit raporu doğrultusunda değerlendirmede bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı … vekilinin itirazları, HMK 282 maddesi kapsamında hakim tarafından dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirildiği için bu istinaf nedeni yerinde değildir. Davalı … kullandığı orijinal kayışı kullanması sonucu değiştirmez. Kayışın lifler ayrılma sebebini açıklamaya yönelik davalı vekilinin iddiaları, hasarın oluş kaynağı açısından illiyet bağını kesmemektedir. Davacının zararıyla davalının eylemi arasında illiyet bağı vardır. Davalının taktığı klimanın kayışının dağılarak aracın triger sistemine girmesiyle oluşan hasar, davalı ile davacı arasındaki sözleşmeye aykırılıktır. Davalının kullandığı kayışın ayıpsız olmasını temin yükümlülüğü vardır. Bu yüzden bu istinaf nedeni yerinde değildir. Davalı vekili, davacının aracın hasarlanması sonrasında araç kiralamış olmasından kaynaklanan zararın kendilerine tahmil edilemeyeceğini, davacının tüketici olmadığını, davacının tamirata geç onay vermesinin sorumluluğunun davacıya ait olduğunu öne sürmektedir. Davacının araçtaki arızanın niteliği ve muhatabını belirleyebilmek için satıcı ve klima satıp monte eden davalı ….’ a başvurması sonucu kimsenin hasar sorumluluğunu kabul etmediği, davacının tespit yaptırdığı, sonrasında Uzay oto firmasına ait birimde masrafını karşılayarak hasarı giderdiği, bu süre içinde faaliyetini sürdürbilmek için araç kiraladığı anlaşılmakla, oluşan hasardan sorumlu davalı Yılkar firmasının hasarla bağlantılı zararlardan da sorumlu olduğu, davacının onay vermemesi nedeniyle tamir süresinin uzamasında davacının kusurlu olmadığı, davacının hasarını sorumlunun gidermesi için satıcı ve klima üreticisine başvurduğu, bu belirsizlik ortamında davacıdan aracın tamirine hemen onay vermesinin beklenemeyeceği, mahkemenin zarar tazminine esas tuttuğu değerlendirmenin isabetli olduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekili ayıba karşı tekeffülde talebin zamanaşımına uğradığını öne sürmüşse de ilk derece mahkemesinde sürülmeyen iddia ve itirazlar istinaf safhasında öne sürülemeyeceğinden bu istinaf nedeni de yerinde değildir. Davalıya tebligat geç yapılmış, ön inceleme duruşması ise daha önce icra edilmiştir. Davalı kendilerinin savunma ve delil bildirme haklarının çiğnendiğini öne sürmüştür. Bununla beraber davalının tebligatla başlayan itirazlarını bildirmesine engel bir durum bulunmamaktadır. Ayrıca ön inceleme duruşmasının daha önce yapılmış olmasından dolayı davalının hangi haklarının ihlal edildiği somut olarak ortaya konmamıştır. Davalının ilk itirazlarını ve esasa yönelik itiraz ve savunmalarını süresinde yapmasını önleyen bir yargılama yapılmamıştır. Bu açıdan bu istinaf nedeni yerinde değildir. Davalı istinaf safhasında yetki ilk itirazında bulunmuştur. İlk itiraz niteliğinde olan yetki itirazının istinaf safhasında öne sürülmesi hukuken geçerli değildir. Yukarıda belirtildiği gibi, davalının yetki ilk itirazını ilk derece mahkeme yargılama safhasında öne sürmesine engel bir durum bulunmamaktadır. Davalı tanıklarının dinlenmediğini öne sürmüştür. Tanıkların dinlenmediği sabittir. Bununla beraber davanın dayanağını oluşturan olay teknik bir olay olup, bilirkişi tarafından belirlenebilecek bir husus olmakla ve tanıkların görüşlerine başvurulmamış olması, olayın çözümünde sonuca etkili bir eksiklik olmadığından, bu istinaf nedeni de yerinde değildir. Mahkeme bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verdikten sonraki celse davacı vekilinin mevcut haliyle karar verilmesini istemesi üzerine davalı vekilinin olmadığı oturumda bilirkişi incelemesi ara kararından dönmüştür. Davalı vekili bunu istinaf etmektedir. HMK’ nın 146. maddesine göre Mahkemece taraflarca gösterilmiş olan delillerin incelenmesinden sonra, davanın muhakeme ve hüküm için yeterli derecede aydınlandığını anlarsa, tahkikatın bittiğini kendilerine bildirir. HMK 150/2 maddesine göre de; usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse gelen tarafın talebi üzerine yargılamaya, gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. Belirtilen yasa hükümleri karşısında davalı vekilinin hazır olmadığı oturumda mahkemenin ara kararından dönerek sözlü yargılama safhasına geçmiş olmasında, usul ve yasaya aykırı bir durum olmadığından bu istinaf nedeni de yerinde değildir. Davalı vekili reddedilen tutar üzerinden lehlerine vekalet ücreti verilmediğini öne sürmektedir. Bu istinaf nedeni yerindedir. Dava kısmen kabul edildiği halde reddedilen tutar üzerinden davalı … firması lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Karar bu yönden kaldırılarak düzeltilmelidir. Sonuç itibariyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak dairemizce yeniden hüküm kurulması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davalı … San Tic Ltd Şti’ nin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 30/04/2018 tarih ve 2013/319 Esas – 2018/574 Karar sayılı ilamının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca vekalet ücreti yönünden düzeltilmek üzere KALDIRILMASINA, davalının sair istinaf taleplerinin REDDİNE, Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; 1-Davalı … Tic A.Ş. ile davalı …. hakkında açılan dava geri alındığından bu davalılar ile ilgili esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 2-Davalı … San Tic Ltd Şti hakkında açılan davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 30.898,14 TL onarım bedeli ve 6.765,33 TL kira bedelinin toplamı 37.663,47 TL nin 02/07/2012 tarihinden itibaren işleyen avans faiziyle birlikte davalı … San Tic Ltd Şti alınarak davacıya verilmesine, 3-İstanbul 7 ATM 2012/234 D.iş dosyasına ait 851,35 TL mahkeme giderlerinin yargılama giderlerinden olmak üzere davalı … San Tic Ltd Şti den alınarak davacıya verilmesine, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 4-Harçlar Kanununca alınması gerekli 2.572,79 TL ilam harcından peşin yatırılan 965,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.607,39 TL harcın davalı …. San Tic Ltd Şti’den alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 5-Davacı tarafından yatırılan 965,40 TL peşin harcın davalı … San Tic Ltd Şti’ den alınarak davacıya verilmesine, 6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 4.492,98 TL avukatlık ücretinin davalı … San Tic Ltd Şti’ den alınarak davacıya verilmesine, 7-Davalılar … A.Ş ile davalı … lehine takdir olunan 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara eşit oranda verilmesine, 8-Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. lehine takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 9-Davacı tarafından yapılan 24,30 TL başvuru harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 342,80.TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.349,10 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 898,85 TL’ nin davalı … San Tic Ltd Şti den alınarak davacıya verilmesine, 10-Bakiye gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN : 11-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 643,2 TL (607,30 TL + 35,90 TL) istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 12-Davalı tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,5.TL dosyanın istinafa gidiş – dönüş gideri toplamı 129,6 TL’ nin davacıdan alınarak davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’ ne verilmesine, 13-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 14-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/12/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.