Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1391 E. 2019/1774 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1391
KARAR NO : 2019/1774
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2018
DOSYA NUMARASI: 2014/1490 Esas – 2018/534 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin lojistik, dağıtım ve kara yolu taşımacılığı sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkilli şirketin sözleşmeli müşterisi olan … Kooperatifleri birliğinin Tekirdağ Şerifli mevkisindeki fabrikasından İstanbula sevk edilecek olan 18 er kiloluk kutularda 880 adet teneke kutulu sıvı yağ, … trafından düzenlenmiş olan 16/09/2014 tarih ve … sayılı sevk irsaliyesine istinaden müvekkili tarafından düzenlenen 16/09/2014 tarihli 016541 sayılı taşıma irsaliyesi ile müvekkili adına taşıma yapan davalıya ait … plakalı araç ile taşınarak 16/09/2014 tarihli … sayılı fatura ile de bedelin müvekkili tarafından davalıya ödenmiş olduğunu, ancak taşınan ürünlerden davalının gerekli tedbiri almaması sonucunda 83 adet 18 kiloluk tenekelerden oluşan toplam 1.494 kiloluk yağın çalınmış olduğunu, davalının polisdeki ifadesinde hırsızlığın aracın içinde iken meydana gelmiş olduğunu, oluşan zararın … müvekkili tarafından ödenmiş olduğunu, ödenen zarar bedelin olan 6.456,51 TL nin davalının müvekkiline ödememesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, % 20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama masrafları ve gider avansınında davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. Ltd. Şti.’nin yükünü … Firmasından alıp … Firmasına teslim etmek üzere davacı ile anlaşıldığını, müvekkilinin 16/09/2014 tarihinde eşyayı yüklemiş ve diğer gün saat 05:30 da … firmasının işyerine gelerek teslim hazır olduğunu, şirket yetkilisi … Beyin sevk irsaliyesini alarak aracın otoparka çekilmesi talimatını verdiğini, müvekkilinin hırsızlık olayına karşı kamyonu elektrik lambasının altına park ettiğini, olayın ise saat 08:30 sıralarında meydana geldiğini, müvekkilinin eksiksiz olarak teslimat yaptığını, yükün müvekkili tarafından boşaltılmadığından müvekkiline sorumluluk yüklenemeyeceğini savunarak haksız davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 11/05/2018 tarih ve 2014/1490 Esas – 2018/534 Karar sayılı kararı ile; ” … Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı tarafın sigortalısına ödemiş olduğu bedelin davalı taraftan rucüen tahsili istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Dosya kapsamındaki 05/08/2016 tarihli mali bilirkişi ve nakliyat ve hasar uzmanı tarafından dosyaya sunulan raporda davacının takip tarihi itibariyle 5.192,48 TL asıl ve 103,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.295,86 TL alacaklı olduğunun belirtildiği, yine itiraz üzerine alınan 07/02/2017 tarihli aynı bilirkişi heyetinden alınan ek bilirkişi raporuna göre davacı ile davalı arasında akdi taşıyıcı – alt taşıyıcı (fiili taşıyıcı) ilişkisinin bulunduğu, davalının TTK.’ nın 875. maddesine göre taşımak için tam ve eksiksiz aldığı emtiayı noksan teslim etmesi nedeniyle sorumlu olduğu, TTK.’ nın 878. maddesine göre, sorumluluktan kurtulmasına dönük kurtuluş beynelerinden hiçbirisine dayanmadığı ve gerçek zararın 5.229,01 TL olarak hesaplanması nedeniyle kök ve ek raporlar hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ancak davacının talebi ile bağlı kalınarak ve alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle likit olmadığı gözetilerek taraf vekillerinin icra inkar tazminatı taleplerinin yasal koşullar oluşmadığından reddine dair … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” 1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin 5.295,86 TL üzerinden devamına, Taraf vekillerinin icra inkar tazminatı taleplerinin yasal koşullar oluşmadığından REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkilinin tüccar olmadığını, bundan dolayı Asliye Hukuk Mahkemesinin davaya bakmaya yetkili olmadığını, bu yönü ile Mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiğini, Müvekkilinin almış olduğu yükü 5:30 sıralarında malın alıcısına teslim ettiğini, fakat malın alıcısı … nın malın irsaliyesini alıp malı boşaltması gerekirken irsaliyeyi alıp aracı tarif ettikleri yere çekmesini istediklerini, Burada müvekkilinin malı boşaltmak üzere alıcıya teslim ettiğini, bundan dolayı teslim olayının gerçekleştiğini, fakat alıcının malı boşaltması gerekirken irsaliyeyi alıp kamyonu beklettiğini, bundan dolayı Mahkemenin teslim olayının gerçekleşip gerçekleşmediğini değerlendirmediğini, teslim gerçekleşmiş olduğundan ve hırsızlık olayı bu saatten sonra meydana gelmiş olduğundan müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, mahkeme aksi kanaatte olsa bile alıcının yükü boşaltmayıp bekletmesinden dolayı müteferrik kusurunun olup olmadığının değerlendirilmediğini, bu hususun değerlendirilmesini talep ettiklerini, bu yönü ile mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, Mahkemenin, davacının zararı ödeyip ödemediğini incelemediğini, bu yönü ile de esik inceleme yapıldığını beyanla; Mahkeme kararının ortadan kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, yurtiçi karayolu taşımacılığı kapsamında üst taşıyıcı tarafından alt taşıyıcıya karşı açılmış, kısmi zayi nedeniyle üst taşıyıcının gönderene ödediği tutarın tahsili amacıyla fiili taşıyıcıya karşı yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali davasıdır. Mahkeme davayı kısmen kabul etmiş, davalı istinafa gelmiştir. Davalı tacir olmadığını, mahkemenin görevli olmadığını öne sürmektedir. Taraflar arasındaki karayolu taşıma sözleşmesi TTK’ da düzenlenen bir sözleşme olduğundan TTK 4.maddeye göre dava mutlak ticari dava olduğundan bu istinaf nedeni yerinde değildir. Davalı emtiaya ilişkin irsaliyeyi alıcı firma yetkilisine teslim ettiğini, kendisine otoparka gitmesinin söylenmesi üzerine park ettikten sonra hırsızlığın olduğunu bu yüzden zarardan sorumlu olmadığını öne sürmektedir. Davalının sabah erken alıcı firmaya irsaliyeyi teslim ettiği fakat, emtianın fiilen boşaltılmadığı, boşaltma elemanları gelinceye kadar davalıya otoparkta beklemesinin söylendiği, davalının araçta beklerken aracın arkasından hırsızlık yapıldığı emtianın bir kısmının çalındığı, davalının alıcısına teslim etmek için aldığı emtiayı, alıcısına eksik teslim ettiği, hırsızlıkta alıcının bir kusurunun olmadığı, davalı taşıyanın kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Davalı taşıyıcı TTK 875.maddeye göre taşıdığı emtianın ziyaından sorumludur. Olayda TTK 876. ve 878. maddeler kapsamında sorumluluktan kurtulma halleri bulunmamaktadır. Kusur konusunda bilirkişi incelemesi yapılmamış olmakla birlikte alıcının müterafık kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı taşıyıcının taşıdığı emtiayı teslim etmek için 05.30 da alıcının iş yerine gitmesi ifayı zamanında yaptığını göstermemektedir. 6098 sayılı TBK’nın 94.maddesine göre borç alışılmış iş saatlerinde ifa ve kabul edilir. Alıcıdan, sabah saat 05.30 da davalının ifasını kabul etmesi beklenemez. Davalı taşıyanın taşınan emtia araçta iken otoparka gitmesi sonrası davalının emtiaya nezaret yükümlülüğü de sona ermemiştir. Çalınan emtianın (18. Kg.lık yağ tenekeleri) miktarı ve boyutları göz önüne alındığında, araçta bulunduğunu öne süren davalının bunu son ana kadar farkedememesi hayatın olağan tecrübelerine de uygun değildir. Bu durumda davalı aldığı emtiayı alıcısına eksik teslim etmiştir. Olayda davalı taşıyıcı ağır kusurludur, bu nedenle zararın tamamından sorumludur. Mahkemece bu husus isabetli olarak değerlendirilmiş ve hüküm kurulmuştur. Davalı taraf, davacının zararı ödeyip ödemediğinin belirlenmediğini öne sürmüştür. Malları gönderen firmanın, davacı adına teslim edilmeyen emtia için 05/11/2014 tarihli tazmin açıklamalı 5.192,48 TL bedelli fatura düzenlediği anlaşılmaktadır. Bilirkişi heyeti gerçek zararın 5.229,01 TL olduğunu ifade etmişlerdir. Davacı ise davalıya 22/09/2014 tarihinde hasar bedeli açıklamasıyla 6.456,51 TL fatura düzenlemiş ve bunun üzerinden takip ve dava açmıştır. Mahkeme 5.192,48 TL üzerine haksız fiil tarihinden itibaren 103,38 TL işlemiş faiz ekleyerek 5.295,86 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davacının gönderenin adına düzenlediği faturaları defterine kaydettiği, gönderen firma ile davacı üst taşıyıcı arasında açık hesap şeklinde çalışılan ticari bir ilişki bulunduğu, gönderen firmanın dava konusu taşımada eksik teslim edilen emtiaya ilişkin faturasının bu firmanın alacağına kaydedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı, gönderene zarar tutarını, hesabını borçlandırarak ödemiş bulunmaktadır. Bu istinaf nedeni yerinde değildir. Sonuç olarak; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 361,76 TL istinaf karar harcının istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 362,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,24 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/12/2019 tarihinde HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.