Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1382 E. 2019/640 K. 02.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1382 Esas
KARAR NO : 2019/640 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/1187 Esas 2018/182 Karar
TARİH : 28/02/2018
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/05/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, taraflar arasında 01/05/2017 tarihli “Gemi ile Ambalajlı Soda Taşıma Sözleşmesi (…)” ile ” Gemi ile Varna Sodi Limanından Tekirdağ ve Dilovası Limanlarına Dökme Soda Taşıma Sözleşmesi” akdedildiğini, davalının ihtarname ile tüm uyarılara rağmen talep edilen zaman ve efsafta gemi temin edilmemesi gerekçesi ile sözleşmeleri tek taraflı olarak feshettiğini, sözleşme teminatının cezai şart olarak irat kaydedileceğini, doğmuş ve doğacak zararlarının tahsili yoluna gidileceğini bildirdiğini, feshin haklı olmadığını, sözleşmelerin teminatı olarak müvekkilinin davalıya teminat mektupları verdiğini, öncelikle tedbir taleplerinin kabulü ile dilekçe içeriğinde yer alan sözleşme teminat mektuplarının dava sonuna kadar nakde çevrilmemesine yönelik tedbir kararı verilmesini, sözleşmenin haksız olarak feshinden kaynaklanan her türlü tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, yapılacak yargılama sonucunda sabit olacak iddiaları üzerine davanın kabulüne ve davacının Kartal …. Noterliği 13/10/2017 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile yapmış olduğu feshin haksız olduğunun tespitine, teminat mektuplarının müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 28/02/2018 tarih 2017/1187 Esas 2018/182 sayılı kararında;”Dava, davacı şirketin, davalı ile yapmış olduğu sözleşmenin davalı tarafça feshinin haklı olup olmadığının tespiti ve sözleşme teminatı olarak verilen teminat mektuplarının davacıya iadesine karar verilmesine ilişkindir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun, görev hususunu düzenleyen 5. maddesinin ikinci fıkrasında ” Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4. madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” hükmü getirilmiştir. HSYK’nın 20.07.2004 gün 370 sayılı kararı ile İstanbul ilinde Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulup, faaliyete geçtiği anlaşılmaktadır.HSYK’nın 24.03.2005 gün 188 sayılı kararında Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulmayan yerlerde, ticaret mahkemesi bulunması halinde bu mahkemenin, ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde 1 numaralı asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı hususu karar altına alınmıştır.Somut olayda davacı, davalı ile aralarında geçerli olan “Gemi ile Ambalajlı Soda Taşıma Sözleşmesi” ile Gemi ile Varna Sodi Limanından Tekirdağ ve Dilovası Limanlarına Dökme Soda Taşıma Sözleşmesi”nin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, sözleşmedeki edimler bakımından müvekkilinin temerrüte düşürülmediğini, taşıma yapan gemiler ile ilgili ödemelerin zamanında yapıldığını, davalının sözleşme ile belirlenen miktardaki taşıma taahhütlerini gereği gibi yerine getirmediğini, yaşanan sorunlara davalının kendisinin sebebiyet verdiğini ileri sürerek sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinin tespitine ve teminat mektuplarının iadesine karar verilmesini talep etmiş olup, taraflar arasındaki sözleşmenin emtiaların deniz yolu ile taşınmasına ilişkin olduğu, davada, sözleşmenin haksız olarak feshedilip feshedilmediğinin tespiti için tarafların edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirip getirmediğinin değerlendirilmesinin gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin ve uyuşmazlığın deniz ticaret hukukunu ilgilendirdiği anlaşıldığı…”gerekçesi ile, Mahkemenin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine, İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş ve karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmenin konusu deniz taşıma ile ilgili olsa da, davanın konusu deniz ticaretinden, deniz ticaretinin düzenlendiği TTK 931 vd. maddelerinden kaynaklanan bir husus olmadığını, Somut olayda davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi davacının ihlal ettiği başka bir ifade ile davacının sözleşmeye aykırı davrandığı iddiası ile fesih ettiğini, Davalının yapmış olduğu fesih bildirimine karşı da davacı olarak davalının yapmış olduğu feshin haklı olmadığı, haksız olduğu iddialarının mevcut olup talep ise bu hususun tespiti olduğunu, Bu yönü ile uyuşmazlığın tamamen TBK’nun 112 vd özellikle 123, 124 ve 125 maddeleri ile ilgili ve bu madde hükümleri kapsamında halli gereken bir konu olduğunu, Bu nedenle görevsizlik kararının yerinde olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesi ile, Müvekkili ile davacı arasında imzalanan Gemi ile Varna / Sodi Limanı’ndan Tekirdağ ve Dilovası Limanlarına Dökme Soda Taşıması Sözleşmesi ve Gemi ile Ambalajlı Soda Taşıması Sözleşmesi deniz yolu ile soda taşımalarının gerçekleştirilmesi için imzalandığını, Açılan davanın konusu adı geçen sözleşmelerin müvekkili şirket tarafından feshinin haklı olup olmadığı ve davalı uhdesinde bulunan teminat mektuplarının iadesi olduğunu, Bu çerçevede TTK 5. maddesinin 2. fıkrasının dava konusu olay açısından uygulanabilir olmadığı ve davanın BK kapsamında ele alınması gerektiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi görevsizlik kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1187 Esas 2018/182 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava taraflar arasında imzalanmış bulunan gemi ile emtia taşınmasına ilişkin sözleşmelerinin feshinin haksız olduğunun tespiti ile sözleşme kapsamında verilen teminat mektuplarının iadesi talebine ilişkindir.Taraflar arasında 01/05/2017 tarihli “Gemi ile Ambalajlı Soda Taşıma Sözleşmesi (…)” ile ” Gemi ile Varna Sodi Limanından Tekirdağ ve Dilovası Limanlarına Dökme Soda Taşıma Sözleşmesi” akdedildiği, davalının söz konusu sözleşmeleri tek taraflı olarak feshettiği uyuşmazlık konusu değildir.Uyuşmazlık feshin haklı olup olmadığı noktasında çıkmaktadır.Davaya konu taraflar arasında imzalanan sözleşmeler deniz yoluyla emtia taşınmasına ilişkin olup, TTK’nın Deniz ticareti başlıklı 5. Kitabında yer alan 1138 vd maddelerinde düzenlenen navlun sözleşmesidir. Uyuşmazlığın çözümünde anılan madde hükümleri gözetilecek olup, TTK’nın 5/2 maddesine göre uyuşmazlığın çözümünde Denizcilik İhtisas Mahkemesi görevlidir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde, dosya kapsamına, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince taraflarca yatırılan 98,10’ar.TL istinaf başvuru harçlarının hazineye gelir kaydına,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcından istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcından istinaf eden davacl tarafından peşin olarak yatırılan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/05/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.