Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/138 E. 2018/880 K. 03.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/138 Esas
KARAR NO : 2018/880 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 20/09/2017
NUMARASI : 2016/437 Esas 2017/279 Karar
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 03/10/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, dosya üzeride yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, gemi bakım onarım hizmetinden kaynaklanan tersane alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebinden kaynaklanmaktadır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 16/04/2018 gün 2017/2691 Esas – 2018/2711 Karar sayılı ilamı ile “6100 sayılı HMK’ nın geçici 3/2 maddesinde; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’ un 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, bu kararlara ilişkin dosyaların Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemeyeceğini düzenlemiştir. Bu düzenleme nedeniyle dosyada 20/07/2016 tarihinden önce HMUK hükümlerine göre temyize tabi nihai bir karar verilmiş ise bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olsa bile o dosyada kesinleşinceye kadar verilecek tüm kararlar HMK hükümlerine göre istinafa tabi olmayıp doğrudan HMUK hükümlerine göre temyize tabidir. Bu nedenle daha önce HMUK hükümlerine göre temyize tabi olarak görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmiş ise bu karar temyiz edilmemiş olsa da ve sonrasında dosyanın gönderildiği mahkemece verilen karar dahi HMUK hükümlerince temyize tabi olacaktır. HMK 3/2 maddesindeki ilk düzenlemede “Aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan” ibaresi değiştirilerek “Kararlar” ibaresi getirildiğinden bu değişiklik de bu sonucu gerektirmektedir.” hukuki yorum, değerlendirme ve kabulde bulunduğu görülmüştür.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ nin 15/05/2018 gün 2018/2758 Esas -2018/1966 Karar sayılı ilamında aynı zamanda ” Bölge Adliye Mahkemesi’ nin göreve başlama tarihinden önce İlk Derece Mahkemesi’ nce niteliği ne olursa olsun nihai karar verilmiş olmakla, dosyada esas hakkında verilecek kararlara karşı kesinleşinceye kadar başvurulacak kanun yolu istinaf değil, temyiz kanun yolu olduğu anlaşıldığından … ” ibaresinin de bulunduğu görülmüştür.
Yerel mahkeme tarafından verilen ve istinaf konusu edilen nihai karar 20/09/2017 tarihinde verilmiş ise de dosyanın incelenmesinde bu tarihten önce Bakırköy 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 16/05/2013 tarih ve 2012/98 Esas – 2013/279 Karar sayılı kararı ile temyiz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı verildiği, kararın temyiz edilmemesi üzerine kesinleştiği, dosyanın tevzi edildiği İstanbul 52. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce (Kapatılmakla İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi olmuştur.) (Denizcilik İhtisas Mahkemesi) 10/06/2015 tarih 2014/1180 Esas 2015/263 Karar sayılı karşı görevsizlik kararı verildiği, merci tayini için dosyanın gönderildiği Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından 06/10/2016 gün ve 2016/875 Esas – 2016/8651 Karar sayılı ilamı ile İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin (Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatı ile) yargı yeri olarak belirlendiği ve istinafa konu kararın, görevsizlik sonucu gönderilen dava dosyasının devamı niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Bölge adliye mahkemeleri 20/07/2016 tarihinde faaliyete geçmiştir.
Bu açıklamalar kapsamında somut olayın incelenmesinde; istinafa konu dava dosyasında Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce Bakırköy 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 16/05/2013 tarihli ve İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce (Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatı ile) 10/06/2015 tarihil görevsizlik kararları verildiğinden, HMK’ nın 3/2 maddesi gereğince yerel mahkemece verilen nihai karar istinaf yasa yoluna tabi olmayıp, değişiklikten önceki 1086 sayılı HUMK hükümlerine göre temyiz incelemesine tabidir. Kararda kanun yolunun yanlış gösterilmesi, kararın istinaf incelemesine tabi olması sonucunu doğurmaz. İstinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesinden önce yerel mahkemece verilen nihai karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceğinden, 1086 sayılı HUMK’ nun 26/09/2004 tarih ve 5236 sayılı Kanunla değiştirilmesinden önce yürürlükte bulunan 427 ilâ 454’üncü madde hükümlerine göre usuli işlemler tamamlanarak temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinaf dilekçesinin GÖREV yönünden reddi ile; İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin (Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla) 2016/437 Esas – 2017/279 Karar sayılı dava dosyasının temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay İlgili Dairesine gönderilmesi için MAHKEMESİNE GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-Verilen kararın niteliğine göre harç ve yargılama giderleri yönünden bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 03/10/2018 tarihinde oy birliği ile HMK’ nun 352 maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.