Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1349 E. 2019/1759 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1349 Esas
KARAR NO : 2019/1759 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2018
DOSYA NUMARASI: 2017/31 Esas – 2018/475 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketten 150.000metre 1+4 CCTV kompozit halojen free kablo ve 150.000metre 6*0,22 LIYCH halojen free alarm kablosu sipariş ettiğini, bu siparişlerin toplam 314.440,37TL olduğunu, bu bedele istinaden 05/12/2015 tarihinde 31.753,56TL tutarında bir adet, 23/12/2015 tarihinde 24.523TL ve 24.523,81TL tutarında iki adet ve 31/12/2015 tarihinde 46.000TLlik dört ve 46.800,81TLlik bir adet olmak üzere toplam 314.440,37TL tutarında 8 adet çek ile ödeme yapıldığını, yapılan teslimatların sonucunda davalı şirket tarafından davacıya toplam 110.058 metre CCTV ve 121.733 metre LIYC kablo teslim edildiğini, bedelini ödedikleri ve taraflarına teslim edilmeyen 68.209 metrelik kablo kaldığını, davalı taraf ile yapılan görüşmelerde bedeli ödenen ancak teslim edilmeyen bu kablo miktarını davacıya teslim etmeyeceklerini bildirdiklerini, davacının teslim edilmeyen miktara ilişkin yaptığı 52.914,52TLlik ödemenin iadesini talep ettiğini, davalı şirketin ödemenin yapılması için iade faturası talep ettiğini, davacının bu faturayı noter kanalı ile davalıya gönderdiğini, ancak davalının ödeme yapmaması üzerine İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile bakiye alacak ve ferileri ve faizi ile icra takip masrafları, vekalet ücreti yönünden takibin devamına karar verilmesini, borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davalı şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekle, davacı yanın herhangi bir alacağı bulunmadığını, ilgili çeklerin soyut mücerret borç ilişkisine işaret etmekle haklılığının ticari defterler, gönderilen kablo miktarları ve her türlü belge ile ispatlanacağını, yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddine, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 09/04/2018 tarih 2017/71Esas – 2018/475 Karar sayılı kararında;”…Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında bulunan ticari ilişki sebebiyle davalıdan satın alınan ve bedelleri ödenen kabloların bir kısmının teslim edilmemesi sebebiyle oluşan alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, davacının davalı şirketten toplam bedeli 314.440,37TL olan kablo sipariş ettiği, yapılan teslimatlar sonucunda davacı tarafça, davalı tarafından yapılan teslimatlar sonucunda davacının bedelini ödediği ancak teslim edilmeyen kablolar kaldığının iddia edildiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafın inceleme sunulan ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, dava konusu yaptığı faturaya ilişin olarak davalıyı 320.01.146 nolu Satıcılar hesabında takip ettiği, davacının kayıtlarında takip konusu olan CI-247201 nolu 52.914,52TL faturanın yer aldığı ve 15/12/2016 icra takip tarihi itibari ile davalı taraftan 52.266,14TL alacaklı görüldüğü, takibe konu fatura miktarı olan 52.914,52TLnin 128.01.146 nolu şüpheli alacaklar hesabına virman yapmak sureti ile bu hesapta izledikleri, ancak 320.01.146 nolu hesapta 688.38TL davalı tarafa olan borç miktarının irca takip miktarından düşümünün yapıldığı, takibe konu fatura sureti üzerinde yapılan incelemede, söz konusu faturanın davalı tarafa ait 31.12.2016 tarihli faturasına istinaden iade fatura olarak düzenlenmiş olduğu açıklamasının yer aldığı, davacı tarafından, eksik teslim edildiği iddia edilen, davalı tarafa ait 31.12.2015 tarihli … nolu 233.640TL tutarı faturaya ait düzenlenen 31.12.2015 tarihli … seri nolu sevk irsaliyesinin sunulmadığı görülmüştür. Davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin bulunduğu bu ticari ilişki sonucu davacı tarafça 314.440,37TL lik ödemenin davalıya yapıldığı bunun karşılığında davalı tarafça teslimi iddia edilen malzemelerin eksik teslim edildiği hususunun iddia edildiği görülmüştür. Mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporunda yapılan tespitlere göre davacı tarafın taraflar arasındaki ticari ilişki sonucu düzenlenen faturalar ve bu faturalar karşılığı yapılan ödemeler bir birini teyit etmektedir. Davacı taraf davalı tarafından kendisine satışı yapılan ve teslim edilen mallara ilişkin faturaların bizzat kendi ticari defter ve belgelerine aynen olduğu gibi kayıt etmiştir davacının davalıdan alacak iddiası kendisi tarafından ticari defterleri olduğu gibi kayıt edilen 31/12/2015 tarih … nolu 233.640,00 TL lik faturadaki malların kendisine eksik teslim edildiğine yöneliktir ve eksik teslim edildiği iddia edilen bu mallar sebebiyle davacı tarafından söz konusu faturanın teslim alınması ve ticari defterlere kaydından yaklaşık bir yıl sonra 25/11/2016 tarih … yevmiye nolu işlem ile ticari defterlerine işlediği … sayılı iade faturası ile ilgili talepte bulunmaktadır. Davacı 31/12/2015 tarihli 233.640,00 TL lik faturadaki mallar kendisine eksik teslim edilmiş ise bu hususu mallar kendisine teslim edilirken düzenlenecek sevk irsaliyesine derç etmek yada malları eksik teslim almışsa süresi içerisinde malların kendisine eksik teslim edildiğini davalıya bildirmek zorundadır oysa davacı tarafça söz konusu fatura süresi içerisinde iade faturası düzenlenmeksizin ve malların eksik teslim edildiğine yönelik bir ihtirazi kayıt yada belge düzenlenmeksizin davacı tarafça ticari defterlerine kaydedilmiş olması sebebiyle söz konusu malları tam ve eksiksiz almış olduğu faturanın tanzim ve deftere işlenmesinden yaklaşık bir yıl sonra tek taraflı olarak düzenlenen ve davalı tarafça kabul edilmeyip iade edilen iade faturasıyla davacının alacaklı olduğunu ispatlayamadığı bu itibarla davanın reddi gerektiği…”gerekçesi ile; Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı kararın bozulmasının gerektiğini,Usule ilişkin İlk derece mahkemesince verilen kararın gerekçeli olmadığını, HMK gereğince mahkeme kararlarının gerekçeli olmasının gerektiğini, kararda gerekçe belirtilmemesi, AİHM kararları gereğince adil yargılama hakkının ihlali olduğunu, adil yargılanma hakkı, mahkemenin kararının, mutlaka ve otomatik olarak bir veya diğer tarafın yaptığı beyanlara dayandırılması değil, mahkemeye taraflarca sunulmuş olan bütün fiili ve hukuki delillerin tarafsız bir şekilde göz önüne alınmasını gerektirdiğini, Esasa ilişkin İlk derece mahkemesince iddialarının ve taraflar arasında ki somut durumun dosyada mevcut deliller değerlendirilmeden davanın reddine kararının verildiğini, Davalı firma ile müvekkili firma arasında uzun yıllara dayalı bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, Teslim alınan bütün kabloların tutanakları dosyaya sunulduğunu, dava konusu alacağının teslim edilmeyen 68.209 metre kablonun iade edilmeyen bedeli olduğunu, İrsaliye sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, ispat yükü ve irsaliye sunumu davalının sorumluluğunda olduğunu, Davalı taraf ticari defterlerini dahi sunmaktan imtina ettiğini, dosyaya tek bir delil dahi sunmadığını, Davalı taraf tüm edimlerini yerine getirdiğini iddia etmekte olup bunu kendi kayıtları ile ispat etmekle yükümlü olduklarını, ancak ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediklerini, zira kayıtlarında da teslimat yapılmadığı açık olarak belli olduğunu, böyle bir teslimatın olmadığını, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü, istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, taraflar arasındaki açık hesap ticari ilişki nedeniyle davalıdan satın alınan ve bedelleri ödenen kabloların bir kısmının teslim edilmemesi sebebiyle, eksik gönderilen mallar karşılığı kesilen iade faturasından doğan davalıya fazla ödenen miktarın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.Mahkemece, davacının davasının sübut bulmadığından reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Taraflar arasında, davacının alıcı, davalının satıcı olduğu KABLO satışı yönünden anlaşma bulunduğu ancak taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı görülmüştür.Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesine bağlı olarak ödenen 233.640,00 TL bedel karşılığı 31/12/2015 tarihli 233.640,00 TL. miktarlı faturadaki malın tamamının teslim edilip edilmediği, teslim edilmediği iddia olunan miktar yönünden davacının süresi içerisinde iade faturası kesip kesmediği ve bu iade faturasından kaynaklı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve mahkemece davanın reddine dair verilen kararın yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.Bilirkişi incelemesine davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediği,davacı tarafın ibraz edilen ticari defterleri incelenerek düzenlenen bilirkişi raporunda; 31/12/2015 tarihli 233.640,00 TL. miktarlı faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından teslim edilmediği belirtilen 68.209 metrelik kablo yönünden davacı tarafından 25/11/2016 tarihinde iade faturası düzenlendiği ve iade faturasının şüpheli alacaklar hesabına virman yapmak suretiyle bu hesapta izlediğinin belirtildiği, davacı tarafça iade faturasının davalı tarafa kargo ile gönderildiği, davalının kargoyu teslim almaması üzerine 30/11/2016 tarihli Üsküdar … Noterliği’nden çekilen ihtarname ile tebliğ edildiği, İDM. Gerekçeli kararında davacı tarafından gönderilen iade faturasının davalı tarafça kabul edilmeyip iade edildiği belirtilmiş ise de davalı tarafın cevap dilekçesinde iade faturasının iade edildiğine dair bir beyanı olmadığı gibi bu yönde bir delilde ibraz edilmediği ve bilirkişi raporunda da bu yönde bir tespitin olmadığı görülmüştür.Uyuşmazlık konusu 31/12/2015 tarihli 233.640,00 TL. miktarlı faturaya ait irsaliyenin taraflarca dosyaya ibraz edilmediği, davacı tarafça, satın alınan kablolar çok yer kapladığı için teslimin peyderpey yapıldığını, bu nedenle 31/12/2015 tarihli 233.640,00 TL. miktarlı faturanın defterlerine işlendiğini ancak 68.209 metrelik kablonun teslim edilmemesi nedeniyle 31/12/2015 tarihli 233.640,00 TL.miktarlı faturaya ait irsaliyeninde olmadığını, bu nedenle iade faturasının sonradan düzenlendiğini iddia etmiş ise de davalı vekili cevap dilekçesinde davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davalı şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekle, davacı yanın herhangi bir alacağı bulunmadığını, ilgili çeklerin soyut mücerret borç ilişkisine işaret etmekle haklılığının ticari defterler, gönderilen kablo miktarları ve her türlü belge ile ispatlanacağını belirtip davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Her ne kadar davacı vekili 31/12/2015 tarihli 233.640,00 TL. miktarlı faturanın bedeli ödendiği halde kısmi 68.209 metrelik kablonun teslim edilmediğini iddia etmiş ise de, davacının usulüne uygun olarak tutmuş olduğu bilirkişi raporu ile saptanan ticari defterlerinde anılan faturanın kayıtlı olduğu Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 2004/7898 Esas, 2005/2012 Karar sayılı içtihadı ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, 6100 Sayılı HMK. nın 222 maddesi uyarınca kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhine delil sayılır.Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 2015/7885 Esas, 2016/284 Karar Sayılı İçtihadında belirtildiği üzere, karşılıklı edim yükleyen ticari satış sözleşmelerinde (818 S. BK 81. madde, TBK 97.madde) mal bedeli olarak çek verilmesi, satışın peşin satış olduğu, edimlerin aynı anda ifa edildiği ve malın da teslim edildiğinin kabulünü gerektirir. Somut olayda davacı alıcı, malın teslim edilmediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesine bağlı olarak 31/12/2015 tarihli tahsilat makbuzunda belirtilen 5 adet çek ile yapılan toplam: 233.640 TL. lik ödeme karşılığı 31/12/2015 tarihli 233.640,00 TL. miktarlı faturadaki malın kısmen teslim edilmediğine ilişkindir. Davacı tarafça dosyaya sunulan fatura içeriğine göre malların teslim alınarak karşılığında ödeme için çeklerin verildiği görülmektedir. Söz konusu faturaya 8 günlük yasal süre içinde itiraz edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda malların kısmen teslim alınmadığına ilişkin ispat külfeti davacı tarafta olup, bu yönde mahkemece davacı tarafa 18/12/2017 tarihli duruşmanın ara kararı ile delillerini ibraz etmesi için süre verildiği halde bu yönde başkaca delil ibraz etmediği anlaşılmakla, mahkeme gerekçesi ve tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu dairemizce belirlendiğinden, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcından, istinaf eden davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50.TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince davacı tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/12/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.