Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1329 E. 2019/1627 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1329 Esas
KARAR NO : 2019/1627 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2015/899 Esas 2018/177
TARİH : 21/02/2018
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 20/11/2019
İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, buna göre de davalının müvekkilinden mal satın aldığını, müvekkilinin davalıya fatura kestiğini ve davalının iş bu faturaya herhangi bir itirazda bulunmadığını, müvekkilinin bu ticari münasebet nedeni ile davalıdan 43.389,00 alacağının bulunduğunu, davalı ile olan ticari ilişki nedeni ile müvekkilinin davalıdan … seri numaralı ve 02/07/2014 tarihli fatura gereği 89.889,66 TL alacağının doğduğunu, davalı tarafın iş bu borcun bir kısmını ödediğini ancak bakiye 43.389,00 TL’nin bugüne kadar halen ödenmediğini, bu alacağın tahsili hususunda davalı ile yapılan bütün iyi niyetli görüşmelerin neticesiz kaldığını, davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalını takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, amacının takibi sürümcemede bırakmak olduğunu beyanla davalınn İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında itirazının iptaline, takibin devamına ve davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi; müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından ne sebeple alacaklı olduklarını belirtir ve müvekkilini temerrüde düşürecek herhangi bir ihtarname de keşide edilmediğini, davacı ile müvekkili arasındaki ticari ilişkiye binaen davacı tarafından müvekkiline takip ve dava konusu yapılan faturalardan başka faturalar da kesildiğini, takip ve dava konusu yapılan fatura dahil tüm ödemelerin yapıldığını, hatta davacı alacaklı tarafından fazla ödeme alındığını, taahhüt edilen işin yapılmadığı gibi fazla alınan ödemenin iade edilmediğini, bu durumun yargılamanın ileriki aşamalarında ticari kayıtlar üzerinde yapılacak inceleme sonucunda netleşeceğinden bahisle müvekkili adına açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 21/02/2018 tarih 2015/899 Esas 2018/177 Karar sayılı ara kararında;”Dava, faturaya dayalı takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.Mahkememizce İstanbul …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 22/06/2015 tarihinde 02/07/2014 tarihli ve … seri numaralı faturaya binaen 43.389,00 TL asıl alacak ve 3.798,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.187,02 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 08/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından sunulan tarihsiz dilekçe ile müvekkilinin davacı alacaklıya herhangi bir borcunun olmadığı, faturanın yargılamaya muhtaç olduğundan bahisle borca ve ferilerine itiraz edildiği, İcra Dairesi tarafından 18/08/2015 tarihli karar ile takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın bu tarihte yapılmış sayılması gerektiği, ödeme emrinin davalıya tebliğ ediliği tarih ile itiraz tarihi arasında yedi günlük yasal süreden fazla süre geçmiş olduğu, her ne kadar ödeme emri tebliği adli tatil süresi içerisinde yapılmış ise de icra dairelerinde adli tatil süreleri uygulanmadığından takibin durmadığı ve süresi içerisinde itiraz olmadığından kesinleştiği, davacının durmayan takip için itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı olmadığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle” gerekçesi ile; Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniye usulden reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; Yerel Mahkemede görülen, itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucu, Mahkeme tarafından verilen usulden red kararı usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, Mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiğini, Mahkemece, davaya konu İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. nolu takip dosyası ile yapılan takipte, ödeme emrinin müvekkile 08/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği, icra dosyasına sunulan tarihsiz dilekçe ile borca itiraz edildiği, icra dairesi tarafından 18/08/2015 tarihli karar ile takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın bu tarihte yapılmış sayılması gerektiği, bu nedenle ödeme emrinin tebliği edildiği tarih ile itiraz tarihi arasında yedi günlük yasal süreden fazla süre geçmiş olduğundan, davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verildiği, Ancak ekte sunulan İstanbul …. İcra Müdürlüğü tarafından Mahkemeye hitaben yazılan 15/05/2018 tarihli yazıda da belirtildiği üzere, itiraz dilekçesi, yasal süresi içerisinde, 14/07/2015 tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderildiği, bu nedenle mahkeme kararı açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargılama aşamasında aldırılan bilirkişi raporlarından da açıkça anlaşılacağı üzere, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle davanın esastan reddi gerekirken, hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle usulden reddi usul ve kanuna açıkça aykırı olduğu, Mahkeme mevcut delilleri doğru değerlendirmediği gibi, eksik inceleme sonucu hakkaniyete aykırı bir karar oluşturduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/899 Esas 2018/177 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, İİK 67 Maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.İtirazın iptali davası İİK 67. maddesinde düzenlenmiş olup, İİK 42. maddesine uygun şekilde bir paranın ödenmesine veya bir teminatın verilmesine dair haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takibine borçlunun 62. maddeye göre suresinde yaptığı itiraz üzerine duran takibin genel hükümler dairesinde alacağın varlığının ispat edilmesi suretiyle devamına olanak sağlamak amacıyla açılan davadır.2004 Sayılı İİK. 62/1 Maddesinde;” İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (Değişik cümle: 17/07/2003 – 4949 S.K./13. md.) İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur,” hükmü düzenlenmiştir.Mahkemece,süresi içerisinde itiraz olmadığından kesinleştiği, davacının durmayan takip için itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı olmadığından davanın hukuki yarar yokluğu gerekçesi ile; Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniye usulden reddine, karar verilmiş ise de, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin borçlu …TİC.LTD.ŞTİ.’ne 08/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nden bildirilen 15/05/2018 tarihli cevabi yazıda borçlu vekili tarafından itiraz dilekçesinin UYAP sisteminden 14/07/2015 tarihinde gönderildiğinin belirtildiği, buna göre itiraz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği ve mahkemenin itiraz dilekçesinin süresi içerisinde verilmediğinden takibin kesinleştiğine yönelik tespit ve kararının yerinde olmadığı görülmekle, davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmüştür.Sonuç itibariyle, davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmekle, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ilk derece mahkemesi kararının, HMK 353/1-a4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 21/02/2018 tarih ve 2015/899 Esas – 2018/177 Karar sayılı kararının 353/1-a4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 3-İstinaf eden tarafından, istinaf aşamasında sarf edilen istinaf kanun yoluna başvurma harcı 98,10 TL, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş – dönüş masrafı 32,00TL ve dosya istinaf incelemesinde iken sarf edilen 13,00 TL müzekkere masrafı olmak üzere; toplam 143,10 TL’ nin davacıdan alınarak istinaf talep eden davalı tarafa verilmesine, 4- Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/11/2019 tarihinde HMK 353/1-a4 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.