Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1328 E. 2018/1067 K. 07.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1328 Esas
KARAR NO : 2018/1067 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/782 Esas
TARİH : 04/08/2017 (Ara Karar)
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) –
KARAR TARİHİ: 07/11/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının ödeme güçlüğü içinde bulunduğu, müvekkili ile birlikte diğer alacaklılarına da ödeme yapmadığını, davalı adına kayıtlı bir kısım araçların üzerinde pek çok haciz ve takyidat bulunduğunu ileri sürerek, davadaki alacağın teminatı olmak üzere davalı malvarlığı üzerine gerekli görülürse mahkemenin uygun göreceği teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 04/08/2017 tarih 2017/782 Esas sayılı ara kararında;
“Dava konusu edilen alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve alacağın muaccel olduğuna dair belge sunulmadığından …”gerekçesi ile,
İhtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
Davanın fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğunu,
Davalının ödeme güçlüğü içinde bulunduğunu, müvekkili ile birlikte diğer alacaklılarına da ödeme yapamadığını, davalının dava konusunda harici bir alacak sebebiyle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkiline karşı borçlu durumda olduğunu, ilgili dosyada haciz aşamasına geçildiğini ve hacze gidildiğini,
Haciz tutanağı incelendiğinde davalının taşınmış olabileceğinin tespit olduğunu,
Borçlunun malları gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanmaya başladığı şüphesi olduğunu, özellikle tüzel kişi olan borçlunun adres değişikliğini ticaret siciline bildirmemesinin mal kaçırma şüphesinin artmasına sebebiyet verdiğini,
İleri sürerek, mahkemenin ihtiyati haciz talebinin reddi kararı sonrası oluşan yeni olaylar doğrultusunda gerekli görülürse uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz talebinin reddi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak, davalı tarafın mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/782 Esas sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Talep faturaya dayalı olarak yapılan takibe itirazın iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile birlikte davalının üzerine kayıtlı taşınmaz ve araçlar üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş, talebi mahkemece 17/07/2017 tarihli tensip 8. nolu ara kararı ile reddedilmiştir. Mahkemece red kararı tensiple verilmiş gerekçeli ayrı bir karar yazılmamıştır. Mahkeme tensip zaptı davacı vekiline 28/07/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekili bu karara karşı 02/08/2017 tarihli dilekçesi ile durum ve şartların değiştiğinden bahisle ihtiyati haciz talebini yenilemiştir. Mahkemece 04/08/2017 tarihli ara kararla ” dava konusu edilen alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve alacağın muaccel olduğuna dair belge sunulmadığından” ihtiyati haciz talebi reddedilmiştir. Mahkemece verilen bu red kararının davacı vekiline tebliğine ilişkin tebligat parçası dosya içinde bulunmamaktadır. Uyaptan yapılan kontrolde de kararın tebliğ edildiğine ilişkin bilgiye rastlanılmamıştır.
Mahkemenin 10/04/2018 tarihinde yapılan ön inceleme duruşma tutanağında davacı vekili ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair mahkeme kararını istinaf ettiklerini buna ilişkin işlem yapılmadığını söz konusu ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin itiraz dilekçelerini ve evrakları sunacaklarını gerekli işlemin yapılmasını talep etmiş, mahkemece 3. nolu ara kararla “davacı vekilinin bu celse beyanı dikkate alınarak ihtiyati haciz kararının reddine ilişkin kararı istinaf etmiş olması sebebiyle itirazın değerlendirilmesi için ilgili merciye gönderilmesine” karar verilmiş, dosya içine davacı vekilinin 02/08/2017 tarihli ve değişen şartlar nedeniyle ihtiyati haciz talebinin yenilenmesine dair dilekçesi eklenerek dosya istinaf incelemesi için gönderilmiştir.
Dosya üzerinden ve Uyaptan yapılan kontrolde davacı vekilinin 02/08/2017 tarihli dilekçesi dışında ayrı bir istinaf dilekçesine rastlanılmamıştır. Uyapta da istinaf dilekçesi olarak bu dilekçe kayıtlıdır.
Mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararı tensiple verilmiş olup gerekçeli ayrı karar yazılmamıştır. İstinaf edilen bir kararın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf incelemesinin yapılabilmesi için öncelikle verilen kararın gerekçeli karar şeklinde yazılması, taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve süresi içerisinde istinaf edilmiş olması gerekmekte olup, esasen istinaf denetiminin de gerekçeli karar üzerinden yapılması mümkündür. 1982 Anayasası’nın 141. maddesine görede, tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerekmektedir. (aynı nitelikteki Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.12.2013 tarih 2013/21-1791 Esas 2013/1676 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2013/7082 Esas 2013/6234 Karar sayılı ilamı ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/8772 Esas 2016/7981 Karar sayılı ilamı )
Bundan başka, ihtiyati haciz talebinin reddi kararının İİK.’ nın 260. maddesi ve HMK’ nın 297/1-c maddesine uygun olarak yazımı gereklidir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür.
İstinaf edilen kısa karar bu hususları kapsamadığından, istinaf denetimi mümkün değildir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince İİK’nun 260.maddesi, HMK’nun 297/1 maddesi ve 1982 Anayasası’nın 141. Maddesine uygun olarak gerekçeli karar yazılması ve ondan sonra istinaf incelemesine gönderilmesi için dava dosyasının ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesi dosyasının MAHKEMESİNE GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-İstinaf talep eden tarafın istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
3-Verilen kararın niteliğine göre harç ve yargılama giderleri yönünden bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 07/11/2018 tarihinde oy birliği ile HMK’nun 352. maddesi uyarınca karar verildi.