Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1325 E. 2019/1677 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1325 Esas
KARAR NO : 2019/1677 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/681 Esas 2018/522 Karar
TARİH: 07/05/2018
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 27/11/2019
İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı ile müvekkilinin, davalı şirkete ait bir kısım emtianın taşınmasının organize edilmesi konusunda anlaştıklarını ve sözleşme yapıldığını, müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek taşıma işini yapmak için gerekli araçları ayarladığını fakat davalı tarafın sözleşmede belirtilen taşıma koşullarını ve fiyatları tek taraflı olarak değiştirmek istediğini, yapmış oldukları sözleşmeye ve tarafların iradelerine uygun olarak, taşımayı yapması planlanan araçların davalının fabrikasına gönderilip davalı tarafından yükleme yapıldığı, ancak davalı tarafın gabari dışı yükleme yapmak istediği ve gabari dışı yükleme için oluşacak maliyete de katlanmak istemediği, fiili taşımayı yapacak olan taşıyıcıların ise basiretli bir taşıyan gibi davranarak gerekli ölçümleri yapıp, gerekli önlemlerin ve karayolu izin belgesi alınmadan haklı olarak bu riskli taşımayı yapmanın uygun olmadığını belirttikleri, beklemek zorunda kaldıkları ancak 3 gün bekleme sonunda sonuç alınamadığı için yüklerin indirildiği ve taşıma işi davalı tarafından iptal edildiği ve sözleşmenin haksız bir şekilde feshedildiği, müvekkilinin ise aralarındaki sözleşmede bulunan cezai şart ve yapılan masraflar sebebiyle davalıya 2.590,00 USD fatura kestiği, söz konusu faturanın ödenmemesi nedeniyle takip başlatıldığı davalının itiraz ettiği bu nedenlerle Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına İcra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı tarafa usulüne uygun tebliğ yapılmasına rağmen davaya karşı cevap vermediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 07/05/2018 tarih 2017/681 Esas 2018/522 Karar sayılı kararında;” uyuşmazlık taraflar arasında taşıma sözleşmesi gereği davacının toplam beş (5) araçla yükleme için davalıya ait yükleme mahallinde hazır olduğu; ancak her bir araca dört (4) boru yüklenmesi halinde yüklemenin işletme güvenliğine uygun olacağı halde; davalının her bir seferde beş (5) boru olmak üzere toplam 25 boru için 5 araç taşıması yapılmasını istediği; buna karşın davacının ise bu şekilde yüklemeye karşı çıktığı yazışmalardan anlaşılmış olup TTK m. 863/1-2.cümle gereği “yüklemenin işletme güvenliğine uygun olması” taşıyıcının sorumluluk alanındadır. Bu durumda, yüklemeye her bir araç için beş (5) boru değil de dört (4) boru yüklenmesi gerektiği konusunda davacının tutumu somut olayda haklı değerlendirilmektedir. Bu nedenle davacının yükleme yaptınlmaksızın üç (3) gün süre ile beklemesi ve iki gün normal süre bekleme ve bir gün fazladan beklemekten dolayı davalıya karşı sözleşmesel haklarını kullanması yerinde görülmüş olup davalı, işletme güvenliği sebebi ile davacının yüklemeyi yapmaması ve sefere çıkmamasını TTK m.865 ile tanınan “sözleşmeyi fesih hakkını” kullanarak göstermiştir. Davalı-gönderen fesih hakkını kullanmakla; bu defa davacının TTK m.865/2 kapsamında haklarını yerine getirmek durumundadır. Nitekim düzenlenen beş adet fatura, beş ayn taşıtla yapılacak taşımalarda işletme güvenliğinin sağlanamaması sebebi ile; davalının sözleşmeyi feshetmesinden kaynaklı davacı gelir yoksunluğu zararlarının giderimi amaçlı olup davacının bekleme ücreti ve masraf talebi yerinde görülerek davalının mevzuata aykırı taşıma emir ve talimatından dolayı sözleşmeyi fesih etmesinde davacının kusuru olmadığı anlaşılmış olup kanun kapsamında ve sözleşme hükümlerine ve UND ve ÜTİKAD’ yazılan müzekkerelere göre uygun talepler olduğu kanaatine varıldığından davacı şirketin 6102 sayılı TTK hükümleri uyarınca tuttuğu ve kayıt altına almış olduğu ticari defterlerinde, davalı … SAN. VE TÎC. LTD. ŞTl.’den 06.04.2017 tarihinde 2.590,00 USD tutarında alacaklı olduğu kanaatine varılarak dava tarihindeki kur üzerinden hesaplanarak alacağın kabulü ve davalının itirazının reddine takip tarihinden tarihten borç tamamen ödeninceye kadar takipte taleple bağlı kalınarak yıllık %7 oranında avans faiz uygulanmasına ve İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir. …” gerekçesi ile; 1-Davanın KABULÜ ile;2-Davalı borçlunun Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile dava tarihindeki kur esas alınarak takibin 2.590 USD’nin dava tarihindeki karşılığı olan 9.244,22 TL asıl alacak olarak takibin DEVAMINA,3-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek şekilde yıllık %7 oranını aşmayacak şekilde değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,4-Hüküm altına alınan dava tarihindeki kur esas alınarak asıl alacak üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile;Davanın yetkisiz mahkemede açıldığı ve mahkemenin cevap için ek süre talebi ve yetki itirazını dikkate almadan hüküm kurduğunu, Taşımacılık hizmetinin alınacağı yer müvekkili firmanın Aksaray ilindeki fabrikası olduğu, yetkili mahkeme ya Aksaray ili mahkemeleri ya da şirket merkezi olan Ankara mahkemeleri olduğunu, Süresinde yaptıkları cevap için ek süre talebinin de mahkemece değerlendirmeye alınmadığını, Taraflar arasında var olduğu iddia edilen ve davacı tarafça sunulan sözleşmenin fiyat teklif anlaşması olduğunu, taşıma sözleşmesi yapılacağına ilişkin herhangi bir kayıt taşımadığını, sözleşme olduğu iddia edilen evrakların içeriğine ve başlığına bakıldığında bu hususun anlaşılacağını, Taraflar arasında yapılan müzakereler devam ederken davacı tarafın müvekkili şirketin talebi olmaksızın araçları şirket fabrikasının bulunduğu Aksaray iline gönderdiğini, Daha sonra davacı şirket tarafından müvekkili firma aleyhine icra takibi başlatıldığını, taraflarınca takibe ve yetkiye itiraz edildiğini, davacı yanın yetki itirazına karşı beyanlarını da kabul etmediklerini, Sözleşmenin ifa yerinin Aksaray olduğunu, davalı şirket merkezinin ise Ankara olduğunu, icra takibinin ve davanın ya Aksaray’da ya da Ankara’da görülmesi gerektiğini, Müvekkili firmanın gerekli izinler alınmaksızın davacı tarafça araç göndermesini kabul etmediğini, davacı yanca sunulan yazışma örneklerinde de bu durumun görüleceğini, Taraflar arasında taşıma sözleşmesi olmadığını, taraflar arasında taşıma fiyat teklifi sözleşmesi olduğunu, bilirkişi raporunda; taraflar arasında varlığı her iki tarafça kabul edilmiş bir taşıma sözleşmesi olup olmadığı hususuna hiç değinilmediğini, davacı tarafça sunulan faturaların müvekkil firmaca kabul edilip edilmediği hususuna yer verilmediği, dava konusu alacağa konu taşıma yapacak araçların müvekkil firmaca talep edilip edilmediği hususuna raporda değinilmediğinden raporun objektiflikten uzak, hatalı ve eksik olarak düzenlendiğini, Müvekkili firmanın ticari defterlerinin incelenmediğini, Mahkeme gerekçeli kararında yapılan yüklemenin işletme güvenliğine aykırı olduğu gerekçesiyle davalı yanın taşıma işinden vazgeçmesinin davalı yanca haklı sebep olduğu gerekçesine dayandığı, bu taşıma işinin işletme güvenliğine aykırı olup olmayacağı hususu ancak konunun uzmanı bilirkişice tespit edilebileceğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davacının tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/681 Esas 2018/522 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı bekleme ve taşıma masraf bedeline ilişkin faturadan doğan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Davacı, taraflar arasında davalıya ait yükün taşınması için sözleşme yapıldığını, taşıma yapacak araçların hazır edilmesine rağmen davalının haksız eylemleri nedeniyle taşıma işinin gerçekleşmediğini, sözleşmenin davalı tarafça haksız feshedildiğini, bekleme ücreti ve masrafları talep etme hakları doğduğunu, bunun için düzenlenen fatura bedelinin ödenmediğini, yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Yapılan yargılama sırasında 26/03/2018 tarihli duruşmada davalı vekili, davalı şirkete sulh ceza hakimliğince kayyım atandığını, davalı şirketin TMSF’ye devredildiğini belirtmiştir. TMSF internet sitesinden yapılan kontrolde, TMSF’nin kayyım olduğu şirketler listesinde davalı şirkette yer almaktadır. Mahkemece bu konuda araştırma yapılmaksızın karar verilmiştir. Buna göre, mahkemece davalı şirkete kayyım atanıp atanmadığı araştırılarak kayyım atanmış ise davanın kayyıma ihbarı ile taraf teşkilinin sağlanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Bu hususun araştırılmadan ve davada doğru taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. HMK’nın 114/1-d, e ve f maddesine göre taraf teşkili, kanuni temsil halinde temsilciye davanın yöneltilmesi, dava takip yetkisinin bulunması ve vekilin usulüne uygun vekaletinin bulunması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Mahkemece bu dava şartlarının var olup olmadığının kontrol edilmesi gerekmektedir.Ayrıca dava itirazın iptali davasıdır. Davaya konu takip dosyası getirtilmeden ve incelenmeden karar verilmiştir. (Takip dosyasının getirtilmesi için yazı yazılmış ise de dosyanın geldiğine ve incelendiğine dair bir kayıt bulunmamaktadır. Dosya içinde ilgili takip dosyası veya örneği bulunmamaktadır. Alınan bilirkişi raporunda da takip dosyasının olmadığı belirtilmiştir.) Yine dava dilekçesinde davalının takip dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğinden bahsedilmektedir. İcra dosyası mevcut olmadığından bu husus kontrol edilememiştir. İtirazın iptali davasının dava şartlarından biride yetkili icra dairesinde usulüne uygun yapılmış bir takip olması ve süresinde takibe itiraz edilmesi ile takibin durmuş olmasıdır. Mahkemece bu hususlar incelenmeden karar verilmiştir. Mahkemece yapılacak iş ilgili icra dosyasını getirtmek, davacı tarafça usulüne uygun takip yapılıp yapılmadığı, davalının süresinde takibe itiraz ederek takibi durdurup durdurmadığının tespiti ile süresinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz hususunda bir karar vermek olmalıdır. Bu hususlar itirazın iptali davasının dava şartı olduğundan mahkemece bu hususların resen gözetilmesi gerekir.Davaya devam edilebilmesi için dava şartlarının mevcut olması ve yargılama süresince de devam etmesi gerekmektedir. Dava şartlarının tamam olduğu ve yargılama süresince dava şartlarında eksiklik bulunmadığının tespitinin mahkemece resen yapılması gerekir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup istinaf aşamasında da HMK 355 maddesi gereğince resen gözetilecektir.Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin, HMK’nın 355/1 maddesi gereğince resen gözetilen sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen şekilde araştırma yapılarak, taraf teşkilinin sağlanması, icra dosyasının getirtilerek dava şartlarının tamam olup olmadığının tespiti ile dava şartı eksikliği halinde buna ilişkin karar alınması. dava şartlarının tamam olması durumunda esasın incelenerek sonucuna göre karar verilmek üzere HMK’nın 353/1-a-4 ve 6 maddeleri gereğince mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırkiy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/05/2018 tarih ve 2017/681 Esas – 201522 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a4,353/1-a-6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 158,00.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 3-İstinaf eden tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,00.TL dosyanın istinafa gidiş – dönüş gideri olmak üzere toplam 129,10.TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/11/2019 tarihinde HMK’nun 353/1-a4, 353/1-a6 maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.