Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/130 E. 2018/990 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/130 Esas
KARAR NO : 2018/990 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2015/1074 Esas 2017/623 Karar
TARİH : 26/09/2017
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/10/2018
YAZIM TARİHİ: 18/10/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili tarafından davalı şirket adına 01/01/2014 başlangıç tarihli Freight Forwarder Sorumluluk Sigortası Poliçesi düzenlendiğini, söz konusu sigorta poliçesinin davalı tarafından 18/03/2014 tarihinde haklı sebep ve gerekçe gösterilmeden tek taraflı olarak feshedildiğini, ancak poliçe başlangıç tarihi ile poliçenin iptal tarihi arasındaki süreyi kapsayan sigorta prim bedeli olarak ödenmesi gereken 5.198,63 Euronun davalı tarafından ihtara rağmen ödenmediğini, Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile davalı aleyhine başlattıkları icra takibine kötü niyetle itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını, sigorta poliçesinin doğrudan değil, …Sigorta ve…. Brokerliği aracılığı ile imzalandığını, müvekkilinin 13/1/2012-13/11/2013 tarihleri arasında Freight Forwarder Sorumluluk Poliçesini sigorta brokeri aracılığıyla davacı ile imzaladığını ve yeni dönem olan 01/01/2014-31/12/2014 tarihlerini kapsayacak şekilde dava dışı brokerdan fiyat teklifi istediğini, ancak broker tarafından verilen fiyat teklifine rağmen poliçenin hazırlanmadığını, işlem yapılmadığını ve müvekkiline danışman olarak atanan kişinin işten ayrılması bir bütün olarak değerlendirildiğinde Borçlar Kanunu açısından kurulmayan bir sözleşme olduğunu, kurulduğu var sayılsa dahi davacının brokere rücu etmesi gereken paranın müvekkilinden istenmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, aslında müvekkilinin yeni dönemde de yine davacı ile çalıştığını, ancak brokerın değiştirildiğini, müvekkilinin tek taraflı olarak poliçeyi feshetmediğini, deliller incelendiğinde aslında sözleşmenin kurulmadığının anlaşılacağını, bu konudaki mail kayıtlarının mevcut olduğunu savunarak, davanın … Sigorta Brokerliğine ihbarına, davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise bilirkişi tarafından tespit edilecek miktarın davanın ihbar edileceği …Sigorta tarafından ödenmesine karar verilmesini, davacının haksız takibi ve kötü niyeti nedeniyle tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 26/09/2017 tarih 2015/1074 Esas 2017/623 sayılı kararında; Davanın, sigorta poliçe prim bedeline dayalı takibe vaki itirazın iptalinden kaynaklandığı, taraflar arasında 01/01/2014 tarihine kadar olan dönemde Freight Forwarder Sigorta Sorumluluk poliçesi imzalanarak taraflar arasında taşıyıcı sormluluk sigorta poliçeleri düzenlendiği, uyuşmazlığın 01/01/204 tarihinde başlayan ve 25/04/2014 tarihine kadar olan dönem için aynı tür sorumluluk sigorta poliçesinin taraflar arasında aktedilip edilmediği, 18/03/2014 tarihinde sözleşmenin davalı tarafça feshedilip edilmediği ve bu tarihe kadar olan dönem için davacının sigorta poliçe prim bedeline hak kazanıp kazanmadığı hususlarında toplandığı,
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 2/d maddesinde; “broker, sigorta veya reasürans sözleşmesi yaptırmak isteyenleri temsil ederek, bu sözleşmelerin yaptırılacağı şirketlerin seçiminde tamamen tarafsız ve bağımsız davranarak ve teminat almak isteyen kişilerin hak ve menfaatlerini gözeterek sözleşmelerin aktinden önceki hazırlık çalışmalarını yürütmeyi ve gerektiğinde sözleşmelerin uygulanmasında veya tazminatın tahsilinde yardımcı olmayı meslek edinen kişi” olarak tanımlandığı,
Sigorta brokerinin görevinin, sigorta ettirenin gereksinimlerini değerlendirerek hangi sigortacının bunları en iyi bir şekilde karşılayabileceğini saptayıp, bunu sigorta ettirene bildirmek olduğu, başka bir deyişle sigorta brokerinin, sigorta ettireni temsil ettiği (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2005/1159 E.- 2006/795 K. sayılı kararı)
Sigorta ve .. Brokerliği Yönetmeliği’nin 17/4 maddesi “13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1423. maddesi kapsamındaki bilgilendirmenin müvekkili adına akit yapma yetkisine sahip broker tarafından yapılması esastır. Bu halde, şirket tarafından brokerin bilgilendirilmesi, temsil edilen tarafın bilgilendirilmesi anlamına gelmektedir.” hükmü gereği brokerin bilgilindirilmesi ile sigortalının da bilgilendirilmiş sayıldığı,
Davalı şirket tarafından, dava dışı … Sigorta ve … Brokerliği’nin broker olarak tayin edilmiş olup, dava konusu dönemden öncesi dönem sigortalamaların bu brokerlik şirketi tarafından yapıldığı, yine davaya konu dönem için davalı şirket tarafından tekliflerin istendiği, kaldı ki, dosyaya sunulan e-posta kayıtlarından ve sunulan poliçe örneklerinden davacı şirket nezdinde tüm unsurları tamam poliçenin tanzim edildiği, davalı tarafından ileri sürülen hususların, yukarıda belirtilen Sigortacılık Kanunu ve Sigorta Brokerliği Yönetmeliği hükümleri karşısında, davacıyı ilgilendirmeyeceği, varsa kusur iddiasının ancak Brokerlik firmasına karşı ileri sürülebileceği, temsilcilik sıfatı kapsamında Sigorta brokerinin yaptığı Freight Forwarder Sorumluluk Sigorta Poliçesinin davalıyı bağlayıcı olup, bilirkişi raporu ile de belirlendiği üzere, sigorta brokerliği tarafından 18/03/2014 tarihinde düzenlenen poliçenin 114 günlük bedelinin 5.198,63 Euro olarak olarak tespit edildiği, bu prim borcunun takip tarihi itibariyle TL karşılığı olan 14.348,21 TL kısmına ilişkin davacı talebinin yerinde olduğu…”gerekçesi ile,
Açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafça davalı aleyhine Kocaeli … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 14.348,21-TL asıl alacak yönünden devamına, takip tarihinden itibaren takibin devamına karar verilen asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlaya dair talebin reddine, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile,
İlk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ve özellikle Sigorta Sorumluluk Poliçesinin müvekkili tarafından haksız olarak feshedildiğine ilişkin tespitinin kabul edilebilir olmadığını, dosyada mevcut delillerden de görüleceği üzere müvekkili firmanın sözleşmenin kendisinden kaynaklanmayan nedenlerle zamanında kurulamaması nedeniyle daha fazla maddi zarara uğramamak için … Sigorta ve ….Brokerliği A.Ş.’ye yeni dönem için sözleşme yapılmaması konusunda talimat verdiğini, sözleşmenin yaşanan aksaklıklar nedeniyle kurulamaması üzerine müvekkili firmanın başka broker aracılığıyla davacı taraf ile yeniden sorumluluk poliçesi imzaladığını,
Kurulamayan bir sözlemenin feshinden bahsedilemeyeceği gibi müvekkili firmanın üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirdiğini, tamamen kusurlu olan … Sigorta ve … Brokerliği A.Ş.’nin mahkemece yapılan eksik inceleme ile sorumlu tutulmadığını,
İlk derece mahkemesinin davacı tarafın iddiaları doğrultusunda 2/04/2014 tarihinde sözleşmenin fesih edildiğini baz alarak buna göre hüküm kurdurduğunu, sözleşmenin kurulduğunu kabul etmemekle beraber sözleşmenin kurulduğunu var sayarak sözleşmenin mail ile fesih edildiği 29/01/2014 tarihi baz alınarak hüküm kurulması gerekirken bu talepler göz ardı edilerek ilk derece mahkemesince eksik inceleme sonucu hüküm tesis edildiğini, belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER :
Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1074 Esas 2017/623 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava sigorta prim bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. Maddesine göre istinaf nedenleriyle sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık yönünden yapılmıştır.
Taraflar arasında davalıyı temsilen ihbar olunun …Sigorta ve … Brokerliği A.Ş. tarafından 13/01/2014 tarihinde düzenlenmiş 01/01/2014 ile 31/12/2014 tarihlerini kapsayan 15130860 nolu 2.500.00 EURO limitli 16.500 EURO prim bedelli Freigt Forwarder (nakliyeci) Sorumluluk Sigorta poliçesi düzenlenmiştir. Yine ihbar olunan … Sigorta ve … Brokerliği A.Ş. aracılığı ile 18/03/2014 tarihinde 01/01/2014 ila 25/04/20144 tarihleri arasını kapsayan Freigt Forwarder Sorumluluk Sigorta poliçesi eki düzenlenmiştir. Tüm bu belgelerden taraflar arasında davalının sigorta brokeri aracılığı ile 01/01/2014 ila 31/12/2014 tarihleri arasını kapsayan Freigt Forwarder Sorumluluk Sigorta poliçesi (nakliye sorumluluk poliçesi) düzenlendiği, daha sonra bu sigorta poliçesinin iptal edildiği ve 01/01/204 ila 25/04/2014 tarihlerini kapsayan ek sigorta poliçesi düzenlendiği görülmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık broker aracılığı ile düzenlenen 01/01/2014- 31/12/2014 tarihleri arasını kapsayan nakliye sorumluluk poliçesinin geçerli olup olmadığı, sigorta sözleşmesinin kurulup kurulmadığı, bu sigorta poliçesinin iptal tarihi itibarıyla davacı sigorta şirketinin prime hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun tanımlar başlıklı 2/d. maddesinde, broker tanımlanmış,
6102 sayılı TTK ‘nun 1401. maddesinde, “(1) Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir.” şeklinde belirtilmiş,
1406. maddesinde “(1) Bir kişi, diğer bir kişinin adına onu temsilen sigorta sözleşmesi yapabilir; temsilci yetkisiz ise ilk sigorta döneminin primlerinden sorumlu olur.” düzenlemesi,
1423. maddesinde “(1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar.
(2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir. ” düzenlemesine yer verilmiştir.
Sigorta ve… Brokerleri Yönetmeliğinin 17. maddesinde ise 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1423 üncü maddesi kapsamındaki bilgilendirmenin müvekkili adına akit yapma yetkisine sahip Broker tarafından yapılacağı, bu halde, şirket tarafından brokerin bilgilendirilmesinin, temsil edilen tarafın bilgilendirilmesi anlamına geleceği, Sigorta poliçesinin genel poliçe şartları, koşulları ve istisnalar başlıklı bölümü 12.0 maddesinde de Sigortalının sigorta aracısının, sigortalının temsilcisi olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda yer alan düzenlemeler ve davalı kabulü doğrultusunda ihbar olunan sigorta brokerinin davalı adına sigorta sözleşmesi yapma konusunda yetkili olduğu, davalının talebi doğrultusunda davacı sigorta şirketi ile davaya konu nakliye sorumluluk sigortasını düzenlediği, sigorta sözleşmesinin davalının talebi üzerine süresinden önce iptal edildiği çekişme konusu değildir.
Davalının kabulünde olduğu üzere, söz konusu nakliye sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlenmesi konusunda davalıyı temsil etmek üzere dava dışı broker davalı tarafından yetkilendirilmiştir. Dava dışı broker da bu yetkiye dayanarak davacı ile ihtilafa konu sigorta poliçesini davalıyı temsilen yapmıştır. Buna göre yapılan sigorta sözleşmesi geçerli olup sözleşme taraflarını bağlar. Sigorta sözleşmesi yapılmaması konusunda brokere bildirimde bulunulduğuna dair davalı itirazı broker ile davalı arasındaki iç ilişki olup sözleşmenin tarafı olan davacı sigorta şirketini bağlayacı nitelikte değildir. Davalı, sigorta sözleşmesi yapılması konusundaki irade açıklamasından vazgeçtiğini davacıya bildirdiğini ispatlayamamıştır. Buna göre taraflar arasında geçerli bir sigorta sözleşmesinin kurulduğunun kabulü gerekir. Daha sonra sigorta sözleşmesinin feshedilmesi fesih bildiriminin davacı sigortacıya bildirilmesine kadar geçen süre için işleyecek prim borcunun doğumuna engel değildir. Davalı sözleşmenin feshi ihbarının daha önce sigorta şirketine bildirildiğini ispatlayamamıştır. Kendi temsilcisi olan brokere yapılan fesih ihbarı broker ile kendisi arasındaki iç ilişkidir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön ve kamu düzenine aykırılık bulunmamasına, dava dışı brokerin davalı sigortalının temsilcisi olarak davaya konu sigorta poliçesini düzenlenmesine, broker aracılığı ile yapılan sigorta sözleşmesinin geçerli olup, karşılıklı olarak sözleşme taraflarını bağlamasına, geçerli sigorta sözleşmesi kapsamında davacı sigorta şirketinin prim alacağına hak kazanmış olmasına göre yerinde olmayan davalı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 98,10.TL başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 980,12.TL istinaf karar harcından istinaf eden davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 246,00.TL karar harcının mahsubu ile bakiye 734,12.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/10/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.