Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1282 E. 2019/1640 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1282 Esas
KARAR NO : 2019/1640 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/82 Esas 2018/117 Karar
TARİH: 19/03/2018
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 20/11/2019
İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından taşıma işleri acentesi sıfatıyla davalı adına deniz yolu taşıma işleminin gerçekleştirilip demuraj bedeli ve konteyner yıkama ücretinin davalıya fatura edildiğini, müvekkili şirket tarafından armatör … şirketi tarafından kesilen demuraj ve yıkama bedelinin davalı borçlu adına ödendiğini, faturaya davalı tarafından itiraz edilmeyip ödeme yapılacağının belirtildiğini davalı tarafından depo taahhütnamesi ve geçici kabul taahhütnamesinin imzalandığını, davalının fatura bedelini ödememesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafça 5.000 TL nakit ödeme yapıldığının belirtilip yatırılan 5.000 TL nin depozito bedeli olarak yatırıldığını itirazda belirtilen bu bedelin müvekkili tarafından mahsup edilmek suretiyle 13.341,15 TL ye ilişkin itirazın iptalinin talep edildiğini belirterek, haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine % 20 dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğin yapıldığı, ancak süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 19/03/2018 tarih 2017/82 Esas 2018/117 Karar sayılı kararında;”Davacı ve davalı vekilleri beyanları, sunulan deliller, inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre , davacı şirketin acente sıfatı ile yürütmüş olduğu davalı adına deniz yolu ile taşıma işlerine ilişkin olarak dava dışı fiili taşıyan … şirketine ödediği demuraj ve yıkama fatura bedellerinin davalıdan tahsili amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı icra dosyası ile takip yapıldığı, davalının haksız itirazı ile takibin İİK 66 ve devamı maddeleri gereğince durduğu ve davacı tarafından İİK nın 67. Maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü sürede davanın açıldığı ve dosyadaki mevcut davacı şirket tarafından davalı şirket adına demuraj/ konteyner temizlik içerikli 18.907,06 TL bedelli faturanın düzenlendiği, 30/11/2016 tarihli konişmentoda, gönderenin, … firması olduğu, alcısının … San ve Tic. Ltd olup, taşıyıcının acentesi tarafından düzenlendiği, dosyadaki geçici kabul taahhütnamesinde davalı alıcı tarafından imzalanıp donatan taşıyıcı …acentesi tarafından donatanın demuraj tarifesinin kendilerine ihtar ve tebliğ edildiği, gecikme halinde donatanın demuraj tarifesini kabul ettiklerini gecikme nedeni ile oluşacak ardiye vs masrafların kendilerine ait olduğu , konteyner bedeli olarak konteyner başına 5.000 Usd ceza-i şart ödeyeceklerini konteynerlerin hasara uğraması durumunda hasar bedelini ödeyeceklerinin taahhüt edildiği anlaşıldığı ve mahkememizce yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, her iki tarafın defterlerinin de usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı şirketin defter ve kayıtlarına göre davalıdan 13.047,15 TL alacaklı olduğu davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre ise davacıya 17.967,74 TL borçlu oldukları her iki defter ve kayıtların aynı olup davacı şirket tarafından davalıdan alındığı bildirilen 5.000 TL ‘lik depozito bedelinin mahsup edildiği, davalı tarafından faturanın kayıtlara alındığı, dosyadaki mevcut belgelere göre demuraj ve konteyner temizlik ücreti olarak 5.025,80 Usd bedelli faturanın davalıya gönderildiği, fili taşıyan firma tarafından davacı adına 3 adet fatura gönderilip 3.760 Euro ( 14.988,49 TL ) demuraj faturası 70.80 Euro 2 konteyner yıkama faturası olmak üzere toplam 4.032,80 Euro ( 15.260,57 TL ) bedellerin fiili deniz taşıyanına 14/07/2017 tarihinde ödendiği ve banka dekontunun dosyada mevcut olduğu, davacının toplam 15.260,57 TL alacaklı olduğunun değerlendirildiği , davacının kendi kayıtlarında 13.047,15 TL alacaklı olup davacı tarafından fiili taşıyana ödenen toplam 15.260,57 TL bedelden 5.000 TL depozite bedelinin tenzil edilmesi ile davacının 10.260,57 TL alacaklı olduğu belirtildiği, dava konusu taşımada taşıma işleminin gerçekleştiğinin Gümrük Müdürlüğünden gelen belgelerden anlaşıldığı ve davacı şirket tarafından dava dışı fiili taşıyana takibe ve davaya konu bedellerden toplam 4.032,80 Euro ( 15.260,57 TL ) bedelin 14/02/2017 tarihinde ödendiğinin 14/02/2017 tarihli … Bankasının Suadiye Şubesindeki yapılan işlemlerden anlaşıldığı, davacı şirket tarafından konteyner demuraj ücreti ve temizleme ücreti talep edilmiş olup konteyner üzerinde tasarruf hakkı bulunan kişinin gönderilenin belli bir süre içinde konteyneri iade etmemesi halinde konteynerin başka taşımalarda kullanılmasına engel olunacağı nedenle gönderilen tarafından konteynerin iadesinin belli bir sürede gerçekleştirilmesinin kararlaştırılıp konteynerlerin gemiden tahliye edildiği gün ile içerisindeki eşyanın konteynerden boşaltıldığı güne kadar geçen sürenin belli bir gün adedinden fazla olması halinde taşıyana ücret ödeneceği ve bu ücretin konteyner demurajı olup konteynerlerin iadesindeki gecikme sebebi ile bedel isteyebilecek kişinin navlun sözleşmesi gereğince taşıyan olup taşıyanın taşıma işini fiilen yerine getiren taşıyan olduğu davacı tarafından konteyner demuraj ücreti ve temizleme ücreti talep edilmiş olmakla davacının bu ücreti talep edebilmesi için dava dışı fiili taşıyan firmaya bu bedeli ödemesi gerektiği ve yapılan incelemeler sonrası davacı firma tarafından davalıdan talep ettiği demuraj ücretini fiili taşıyana ödediği borçlu sıfatının ise konteyner ve gecikme ücretinin navlunun teferruatı niteliğinde olduğundan taşıtanın borçlu olduğu ve dosyadaki taahhütnamenin davalı tarafından imzalanıp bu nedenle talep edilen bedelden sorumlu olduğu ayrıca davacı tarafından davalı adına 5.025,80 Usd olarak fatura düzenlenmiş ise de fiili taşıyan firma tarafından davacı adına 3 adet fatura düzenlenip bu fatura bedelinin de 4.032,80 Euro ( 15.260,57 TL ) olduğunun belirlenip davacı tarafından talep edilebilecek bedelinde bu bedel olduğu ödediği bedelden fazla bedeli talep etmesinin söz konusu olamayacağı ve ödediği bu bedelden taraflar arasında da ihtilaflı olmayan ve davalı tarafından ödendiği belirtilen 5.000 TL bedelin mahsubu ile davacının davalı şirketten 10.260,57 TL alacaklı olduğu anlaşılmış olmakla, davanın bu bedel üzerinden kabulü ile itirazın iptaline, İİK nın 67. Maddesi gereğince davalı tarafın likit olan alacağa itiraz ettiği %20 icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, davalının kötü niyet tazminatı talebinin ise davadaki talep miktarı ve davalı tarafından yapılan ödemenin mahsubu sonrası kalan miktar üzerinden itirazın iptali talep edilmekle, davacının takip talebinde kötü niyetli olduğu kanaatine varılmadığı…” gerekçesi ile; 1-Davanın kısmen kabulü davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasına itirazının kısmen iptali ile takibin 10.260,57 TL üzerinden devamına, bu bedele takip tarihinden itibaren ( yıllık % 9 oranı aşılmamak üzere ) yasal faiz uygulanmasına, fazla talebin reddine, 2-Davacının İİK nın 67. Maddesi gereğince tazminat talebinin kabulü ile % 20 icra inkar tazminatı (2.052,11 TL nin) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin davadaki talep miktarıda değerlendirilerek İİK nın 67. Maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığı nedenle reddine,, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile;İlk derce mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, itiraz edildiğini, Zira taraflar arasında akdedilen deniz taşımacılığı sözleşmesi gereğince davacının yükümlülüklerini yerine getirmeyerek davalının talep edilenin çok üstünde bir zarara uğramasına neden olduğu, iş bu hususun dava dosyasında mübrez deliller ile ispat edildiği, davacının ordinoyu davalıya teslim etmemekte ısrar ettiği, davalının bu sebeple mallarını gümrükten teslim alamadığı ve taşınan malların davacının kusuru nedeniyle günlerce gümrükte bekletildiğini, Takip konusu faturalara itiraz edilmediği yönündeki iddianın gerçek dışı olduğunu, 22/12/2016 tarihli mail ile davacı adına keşide edilen çeklerin davacıya iletildiği, ana ordino yeniden talep edildiği, bugüne kadar tüm ödemeleri çek olarak kabul eden ve önceki maillerde de çek görüntülerini talep eden davacının 22/12/2016 tarihli cevabi mailinde haksız ve kötü niyetli olarak artık çek kabul etmeyeceklerini beyan ettiklerini, Müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, Öte yandan davası kısmen kabul kısmen reddedilen davacı lehine kabul edilen kısım üzerinden icra inkar tazminatına hükmedildiği halde reddedilen kısım üzerinden aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, (İİK 67mad.)İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesisonucunda kaldırılmasına, davanın reddine, kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/82 Esas 2018/117 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava deniz yoluyla taşımadan kaynaklanan konteyner demuraj ve yıkama ücreti alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Davacı vekili, davalı adına yapılan taşımanın müvekkili tarafından acente sıfatı ile yürütüldüğünü, taşımaya dair fiili taşıyan tarafından düzenlenen konteyner demuraj ve yıkama ücretine ilişkin faturanın davalı adına kendileri tarafından ödendiğini, söz konusu bedeller için davalıya kesilen faturaya itiraz edilmediğini, fatura bedelinin ödenmeyen kısmı için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiş, davalı cevap dilekçesi vermemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.-Davalı süresinde cevap dilekçesi vermediğinden takibe itiraz dilekçesinde belirttiği itiraz sebepleri dikkate alınarak istinaf dilekçesi incelenmiştir. Ayrıca davalı süresinde delilde bildirmemiştir.Davaya konu deniz yoluyla taşıma işinin gerçekleştiği, davacının taşıma işini acenta sıfatı ile davalı adına gerçekleştirdiği, fiili taşımayı yapan tarafından konteyner demuraj ve yıkama bedeli adı altında fatura düzenlendiği, bu fatura bedelinin davalı tarafça ödendiği, davacının davalıya yansıtma faturası düzenlediği, faturanın davalıya teslim edildiği, faturaya istinaden 5.000 TL kısmi ödeme yapıldığı taraflar arasında çekişme konusu değildir.Davalı söz konusu gecikmeden ordinoryoyu zamanında teslim etmeyen bu nedenle taşıma konusu malların gümrükten zamanında çekilememesine neden olan davacının sorumlu olduğunu beyan etmiş ise de bu iddiasını ispatlayamadığı gibi, takibe konu faturaya süresinde itiraz ettiklerini de ispatlayamamıştır. Davalının takibe itirazında belirttiği 5.000 TL’lik kısmi ödemenin fatura bedelinden düşülerek takip yapıldığı anlaşılmaktadır.Kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için öncelikle bu konuda talep olması sonrada takibin kötü niyetle yapıldığının ispatlanması gerekir. Davalı süresinde cevap dilekçesi vermediği gibi davacının takipte kötü niyetli olduğunu da ispatlayamamıştır. Bu nedenle kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalı istinaf sebepleri yerinde değildir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 700,90.TL istinaf karar harcından istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 175,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 525,00.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/11/2019 tarihinde HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.