Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1277 E. 2019/717 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1277
KARAR NO : 2019/717
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2018
DOSYA NUMARASI: 2014/945 Esas – 2018/190 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 15/05/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin deniz yolu ile yük taşımacılığı ve komisyonculuğu alanında faaliyet gösterdiğini, bu kapsamda broker sıfatıyla hareket ettiği ve komisyon alacağının hükme bağlandığı 19/12/2013 tarihli çarter parti uyarınca davalı … Denizciliğin “taşıyan”, davadışı … ‘nın ise “çarterer” sıfatıyla 27.362,66 metrikton dökme mısır yükünün Köstence Limanından Damietta / Mısır Limanına M/V … gemisi ile taşınması konusunda anlaşmaya vardıklarını, geminin varma limanına vasıl olmasından yaklaşık 1,5 ay sonra yükün tahliye edildiğini, bu doğrultuda taşıyan … Denizcilik lehine demuraj alacağı doğduğunu, müvekkilinin brokerlik yaptığı çarter partide “navlun, ölü navlun ve demuraj üzerinden % 2,5 oranında komisyonun taşıyan – işleten tarafından doğrudan … Denizciliğe tahliyenin tamamlanmasına müteakip en geç 15 gün içerisinde ödeneceğinin” düzenlendiğini, söz konusu hükme göre navlun üzerinde % 2,5 komisyon alacağı bulunan müvekkilinin navlun komisyon faturasını davalı … Denizciliğe kestiğini ve 14.650,66 USD tutarındaki komisyonun müvekkilinin hesabına itirazı kayıtsız olarak ödendiğini, yükün varma limanında geç tahliye edilmesinden dolayı oluşan demuraj nedeniyle … davadışı çarterer … firmasına demuraj alacağının da dahil edildiği nihai navlun faturasını da kestiğini, davalının çarterere yansıtmış olduğu toplam 504.250,00 ABD Doları demuraj alacağı ile KDV ‘si üzerinden müvekkilinin … Denizcilikten 14.875,37 ABD Doları demuraj komisyon alacağının doğduğunu, bu alacağın … Denizciliğe fatura edildiğini, ancak navlun komisyonunu sorunsuz şekilde ödeyen davalının demuraj komisyon bedelini ödemekten imtina ettiğini, bu nedenle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, davalının itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile icra takibinin devamına, alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının brokerlik (tellallık) hizmeti verdiğini, aracılık ettiği sözleşmenin … gemisi ile 25.000 ton mısır yükünün Romanya ‘nın Köstence Limanından Mısır’ın Akdenizdeki limanına taşınması için gemi donatanı, … Ltd ile müvekkili ve çarterer … arasında yolculuk çarter partisi olduğunu, sözleşmenin esaslı noktalarının da bağlantı özetinde belirlendiğini, diğer hususlar yönünden ise … 94 tip çarter parti hükümlerinin uygulanacağının kabul edildiğini, bağlantı özetinde broker- komisyonunun donatan ve gemi yöneticisi firmalar tarafından ödeneceğinin belirtildiğini, müvekkilinin ise alt taşıyan olduğunu, bu nedenle müvekkiline karşı açılan davanın husumetten reddi gerektiğini, navlun sözleşmesinin İngiliz Hukukuna tabi kılınması nedeniyle brokerin komisyon alacağının da İngiliz Hukukuna göre belirlenmesi gerektiğini, İngiliz Hukukuna göre demuraj ile detention bedellerinin aynı olmadığını, brokerin detention bedeli üzerinden komisyona hak kazanmasının sözleşmeye göre mümkün olmadığını, yükün tahliye limanında kabul edilmediğini, bu sebeple geminin fazla beklemesinin sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığından demuraj kabul edilemeyeceğini, davacının komisyon talep ettiği bedelin demuraj bedeli olmayip detention bedeli olarak kabul edilmesi gerektiğini, yapılan sözleşmeye göre de brokerin detention bedeli talep edemeyeceğini savunarak davanın tahkim şartı ve esastan reddi ile davacı aleyhine % 20 ‘den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 14/05/2018 tarih 2014/945 Esas – 2018/190 Karar sayılı kararında;”..Taşımaya ilişkin çarter partinin bağlantı özetinde, atıf yapılan … 94 ‘ün 19.maddesinde uyuşmazlık halinde Londra’da tahkim yoluna gidileceğinin kaydı ile tahkim şartının yer aldığı, dolasıyla çarter partinin tarafları arasında atıf yolu ile geçerli bir tahkim sözleşmesinin akdedildiğinin değerlendirildiği,Tahkim sözleşmesinin geçerliliğinin aksi taraflarca kararlaştırılmadığı takdirde tahkim yeri hukukuna tabi olduğu, bu bağlamda tahkim sözleşmesinin üçüncü kişiye teşmil edilip edilemeyeceği hususunun da tahkim yeri hukukuna göre belirlenmesinin gerektiği, atıf yolu ile çarter sözleşmesinin bir parçası haline gelen … 94 19.maddesinde tahkimin Londra’da yapılacağının öngörüldüğü, bu durumda tahkim sözleşmesinin 3.kişi olan davacıyı da bağlayıp bağlamayacağının da İngiliz Hukukuna göre değerlendirilmesinin gerektiği, İngiliz Hukuk Mevzuatında yer alan 1999 tarihli “Üçüncü Kişilerin Hakları Kanununun” [Contracts (Right of Third Parties) Act 1999] 8.maddesinde üçüncü kişinin taraf olmadığı bir sözleşmede kendisine verilmiş bir hakkı kullanmak istemesi durumunda bu sözleşmede yer alan tahkim şartı ile bağlı olacağının kabul edildiği, açıklanan İngiliz Yasasına göre dava konusu taşımanın tarafları arasında yapılan ve davacı brokere komisyon ücreti ödeneceği şartını öngören çarter parti açısından geçerli sayılan tahkim klozunun davacıya da teşmil edileceği, bu nedenle davanın Londra’ da tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği, …” gerekçesi ile, Davalının tahkim itirazının kabulü ile uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiğinden davanın usulden reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Davaya konu çarter sözleşmesinde yer alan tahkim şartının ancak müşterek avaryaya ilişkin uyuşmazlıklar bakımından uygulanabileceğini, bu sebeple davalı tarafın hukuki dayanaktan yoksun tahkim itirazına itibar edilerek davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, Somut olayda bağlantı özetindeki tarafların tahkim sözleşmesi akdetme konusunda özel bir yetkilerinin bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, 16/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda da tahkim şartının müşterek avaryaya ilişkin olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın müşterek avaryaya ilişkin olmadığı gerekçesi ile tahkim itirazının reddine karar verilmesinin gerektiği yönünde değerlendirmenin yapıldığını, bu hususun Yargıtay kararlarında da belirtildiğini, ilk derece mahkemesince tahkim şartı çerçevesinde davanın usulden reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, ( Yargıtay 11 HD 2000/8215 E. – 2000/10367 K. 18/12/2000 T. – Yargıtay 11 HD 2015/5847 E. 2015/13421 K. 14/12/2015 T. ) Taraflarca matbu Gencon 94 hükümlerinin 19 m. düzenlenen tahkim şartının uygulanmasına dair herhangi bir irade beyanında bulunulmadığını, davaya konu Çarter Sözleşmesinde yer alan tahkim şartının sözleşmenin tarafı olmayan müvekkili şirkete teşmilinin mümkün olmadığını, ( Yargıtay 11 HD 2014/9538 E. 2015/8707 K. 25/06/2015 T. – Yargıtay 19 HD 2003/2654 E. 2004/2603 K. 11/03/2004 T.) Tarafların müşterek avarya dışındaki diğer uyuşmazlık konuları bakımından tahkim yolunu seçtiklerine dair herhangi bir beyanlarının mevcut olmadığını, Salt sözleşmede yer alan kloz doğrultusunda demuraj ücretine hak kazanmış olmasının, onun tahkim anlaşmasına cevaz verdiği ve tahkim şartının kendisi bakımından uygulanabileceği anlamına gelmediğini, ( Yargıtay 11 HD 2014/9538 E. 2015/8707 K. 25/06/2015 T. – Yargıtay 15 HD 2015/2198 E. 2015/2758 K. 22/05/2015 T.) ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava demuraj alacağı üzerinden hak edildiği öne sürülen komisyon bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali davasıdır.Uyuşmazlık konusu, davanın tahkime tabi olup olmadığı, bu bağlamda mahkemece tahkim şartı nedeniyle verilen kararın dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktalarındadır. Davacının brokerliğinde kurulan 19/12/2013 tarihli çarter parti sözleşmesi, özet şeklinde fixture recap olarak adlandırılan bağlantı notuyla kurulmuş ve Gencon 94 tip sözleşmesine atıf yapılmıştır. Bağlantı notundaki ibarelerde davalının disponent owners olarak tanımlandığı, somut olayda taşıyan olduğu anlaşılmaktadır. Bağlantı notu olarak adlandırılan ve kısaltılmış terimlerle formüle edilen ‘Recap’ta GA/ARB ENG Law Yarls AMMD 90/94 TO Apply ifadelerinin açılım ve tercümelerine göre General Average/Arbitration English Law/ York-Anwerp Rules as amended 1990/1994 to Apply- Müşterek Avarya/Tahkim İngiliz Hukukuna göre/90/94’te revize edilmiş York Anvers kuralları uygulanır şeklinde olduğu anlaşılmaktadır. Davacı çarter partinin tarafı olmasa da brokeri olarak bu sözleşmede geçen ve tercümesi Navlun/Ölü Navlun/Demuraj üzerinden yüzde 2,5 Komisyon geminin Sahibi/Yöneticisi tarafından …Ltd. Şti. Ne ödenecektir şeklinde olan, 2,5 PCT Comm ON FRT/DFRT/DEMM To be paid bay owner/manager directly to … Tic. Ltd.Sti/Ist ifadesine dayanarak alacak talep ettiğine göre bu sözleşme hükümlerinin davanın tarafları açısından özellikle davacı açısından da bağlayıcı ve geçerli olduğu kabul edilmelidir. Bağlantı notunda geçen Owise As Per Attached Gencon 94 Based Executed C/P ibarelerinin bu sözleşmede bunların dışında kalan hususlarda … 1994 Çarter Parti hükümleri uygulanacaktır anlamına geldiği anlaşılmaktadır. Gencon 94 düzenlemelerinin standart 19/a Maddesi, tabi olunan hukuku İngiliz Hukuku olarak kabul etmekte ve sözleşmeden doğan ihtilafların Londra’da tahkime tabi olacağını düzenlemektedir. Yargıtay 11. H.D 18/04/2013 T ve 2012/6961 E-2013/7612 K. Sayılı kararında ” her ne kadar taraflar arasına imzalanmış bir tahkim sözleşmesi kurulmamış ise de, 4686 SY 4/2 ve HMK’nın 412/3 maddelerindeki düzenlemeler ile Yargıtay uygulamalarına göre yazılı şekilde yapılması gereken tahkim sözleşmesinin, taraflarca imzalanan yazılı bir belgeye veya taraflar arasında teati edilen mektup, telgraf, teleks, faks gibi iletişim aracına veya elektronik ortama geçirilmiş olmasının yazılı şekil şartı için yeterli olduğu, asıl sözleşmenin bir parçası haline getirilmek amacıyla tahkim şartı içeren bir belgeye yollama yapılması halinde de tahkim sözleşmesinin yapılmış sayılacağı kabul edildiğinden, olayda da elektronik ortamda gerçekleşen … sözleşme sırasında Deniz taşımacılığı için dünyada en yaygın şekilde kullanılan standart yol çarter sözleşmesi olan Gencon 94 kurallarına yollamada bulunulmakla, Gencon 94’ün 19. maddesinde tahkim kaydının bulunduğu gözetildiğinde geçerli bir tahkim sözleşmesinin kurulmuş olduğu kabul edilerek dava konusu uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı ve taraflar arasında geçerli kabul edilen tahkim sözleşmesi çerçevesinde, Gencon 94 kuralları gereği Londra Deniz Hakemleri Birliği tarafından İngiliz Hukukuna göre çözümlenmesi gerektiği …” ifade edilmiştir. Yine Yargıtay 11.H.D’ nin 26/11/2014 T. 2014/117444 E-2014/18405 K sayılı kararında da, bağlantı özetinde sözleşmenin diğer kısımlarının atıf yapılan Gencon 94 çarter partisindeki gibi olduğunun ifade edilmesi halinde uyuşmazlığın tahkime tabi olduğu ifade edilmiştir. Sonuç olarak, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 35,90 TL’ nin mahsubu ile bakiye 8,5 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/05/2019 tarihinde HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.