Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/127 E. 2018/622 K. 27.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/127
KARAR NO : 2018/622
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2017
DOSYA NUMARASI : 2014/1134 Esas – 2017/302 Esas
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/06/2018
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin deniz yolu ile yapılan taşımacılık işlerinin organizasyonunu sağlayan bir firma olduğunu, müvkkili şirket tarafından davalı şirkete navlun faturasının kesildiğini ve söz konusu faturanını davalı şirket tarafından çek ile ödendiğini, taraflar arasıdaki taşıma anlaşmasına konu emtianın alıcısı tarafından süresi içresiinde çekilmeyip teslim alınmadığını, söz konusu emtianın Doha Limanının bağlı olduğu Katar Limanlar İdaresi Kurumunun 21/12/2012 talep yazısına istinaden emtiaların imhasına karar verildiğini, yüklerin imhası sebebiyle 1.016,53 USD imha masrafları, 18.473,83 USD limanda bekleyen konteyner sebebiyle oluşan ardiye masrafları, 484,85 USD’ nin ise boşaltma bedeli olduğunu, … AŞ tarafından 04/05/2012 tarihli 19.915,21 USD bedelli faturanın müvekkili şirket tarafından ödendiğini, söz konusu bedelin davalı borçludan talep edildiğini, müvekkili şirketin üstlendiği taşıma hizmetinin tam ve gereği gibi yerine getirmesine rağmen zarara uğradığını, alıcısı tarafından çekilmeyen yükten kaynaklı müvekkili şirketin ödemek zorunda kaldığı bedelden davalının sorumlu olduğunu, davalı tarafından söz konusu faturanın ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’ nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazları üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve takibin devamına, borçlu aleyhine % 40′ tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, TTK’nun 855.maddesi gereğince davanın 1 yıllık zamanaşımına tabi olup zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, yükün alıcısı olan firmaya teslimi ile müvekkili şirketin davaya konu edilen CIF taşıma nedeniyle doğmuş ve doğacak sorumluluğunun son bulduğunu, müvekkili şirketin gönderici olarak dava konusu emtianın varma yerine ulaşmasıyla emir ve tasarruf hakkının sona erdiğini, davacı tarafından dava dışı …. firmasına ödemenin yapıldığına dair belgenin sunulmadığı belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi ( Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla ) 05/10/2017 tarih ve 2014/1134 Esas – 2017/302 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; “… dosyaya sunulan deliller, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki taşıma anlaşmasına konu emtianın alıcısı tarafından süresi içerisinde çekilmeyip teslim alınmaması nedeniyle limanda yüklerin imhasına karar verilmesi nedeniyle oluşan 18.473,83 USD konteyner demuraj ücreti, 1.016,53 USD imha masrafları ile 484,85 USD boşaltma masrafları olmak üzere toplam 19.915,21 USD bedelli fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla Büyükçekmece … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi yapıldığı, 6762 sayılı TTK’nun 1262/5.maddesinde “Denizde yolcu ve yük taşıma akitlerinden veya konişmentodan taşıyan lehine doğan masrafların tazmini ve navlun dahil olmak üzere bütün alacaklar bir yılda müruru zamana uğrar” hükmüne yer verildiği, 22/05/2010 tarihli konişmentoya istinaden yapılan taşımadan dolayı dava dışı …i A.Ş tarafından düzenlenen faturanın 04/05/2012 tarihli olduğu, davacı tarafından davaya konu edilen bedellerin dava dışı firmaya 06/08/2012 vadeli çekle ödendiği , bu nedenle alacağın muaccel olduğu tarih ile takip tarihi olan 25/09/2012 tarihi arasında bir yıllık zamanaşımı dolmadığı değerlendirilerek zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiş olduğu, dava konusu uyuşmazlıkla navlun faturasının davacı tarafından davalı adına düzenlendiği, taşıma sözleşmesinin taraflarının taşıyan ve taşıtan olduğu, genel olarak navlun teferruatı olarak nitelendirilen masrafların borçlusununda taşıtan olduğu, konteyner gecikme ücretinin navlunun teferruatı niteliğinde olduğu, konişmentolardan alıcının … gönderenin davalı …olduğu, malların davalı tarafından teslimi ile sorumluluğun kendilerinde olmadığı belirtilmiş ise de eTTK’nun 1069.maddesindeki koşulların gerçekleşmesi halinde gönderilenin söz konusu masraftan sorumlu olabileceği, gönderilenin sorumlu olabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesinin gerektiği, buna göre konişmento veya konişmentonun atıf yaptığı navlun sözleşmesinde gönderilenin anılan borçlardan sorumlu olacağı hususunun yer alması ve yükün gönderilen tarafından teslim alınması gerekli olup koşulların gerçekleşmesi halinde TTK’nun 1079.maddesi gereğince taşıtanın borçtan kurtulacağı hükmüne yer verilmiş olduğu, CIF teslim şeklinde emtianın gemi küpeştesini aştığı andan itibaren hasar ve risk alıcıya geçmekle burada söz konusu olan emtiadaki hasara ve riske yönelik olup talep edilen bedele yönelik konularla ilgisi olmadığı, davalının taşıtan konumunda olup davaya konu talepler yönünden pasif husumet ehliyetine sahip olduğu davacı tarafından davadışı firmaya ödenen bedeller yönünden uzman bilirkişilerden alınan raporların hüküm kurulmaya elverişli olduğu, davacı tarafından talep edilen demuraj ücretinin hesaplanmasında birkaç firmanın demuraj tarifesi esas alınarak hesaplamaya göre demuraj bedelinin ve diğer bedellerin kadri maruf olduğu … ” gerekçeleri ile; davacının davasının kabulü ile ” 1- Davalının Büyükçekmece .. İcra Müdrülüğünün … esas sayılı icra dosyasının itirazının iptaline, takibin 19.975,21 USD üzerinden devamına, bu bedele takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faiz uygulanmasına,
2- %20 oranı üzerinden hesaplanan 7.202,26 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Davaya konu uyuşmazlığın gümrük mevzuatıyla ilgili olmasına rağmen ilk derece yargılaması aşamasında gümrük konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden rapor alınmamış olmasının açık bir eksiklik olduğunu,
Müvekkil şirketin demuraj bedelinden sorumlu olmadığını, yapılan yüklemenin CIF yükleme olduğundan taşınan malın tahliye limanına varması ile müvekkil şirketin hukuken bir sorumluluğunun kalmadığını,
Dava dışı … Gemi acenteliği ile davacı şirket arasında; müvekkil şirketten talep olunan alacak yönünden menfaat birliği söz konusu olduğunu, gerek tarife bilgisi gerekse dava konusu bedelin dava dışı … A.Ş.’ nin antedli kağıda yazılı beyanı ile ispatına çalışılması ve Mahkemenin bu hususu görmezden gelmesinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, bu beyana dayalı bilirkişi raporlarına itibar edilmesinin açıkça hukuka ve yasaya aykırı olduğunu,
Davacı tarafın, toplamda 19.975,21 USD alacağını ispat edemediğini ve dava konusu alacak iddiasının zaman aşımına da uğradığını,
İleri sürerek Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla karar veren İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1134 E.- 2017/302 K. sayılı ilamının kaldırılmasına, dava konusu uyuşmalık hakkında gümrükçü bilirkişi heyetinden rapor alınmasına,
Haksız ve mesnetsiz itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafından açılan dava; davalı tarafından davacı aracılığıyla Katar ülkesinde bulunan alıcısına gönderilen eşyanın alıcısı tarafından teslim alınmaması ve eşyaların raf ömrünü doldurması nedeniyle eşyanın ilgili ülke yetkili makalarınca imha edilmesinden kaynaklanan demuraj bedeli, imha bedeli ve boşaltma masraflarını ödeyen davacı tarafından bu bedellerin davalı göndericiden tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Taşımanın gerçekleştiği tarih itibariyle olaya uygulanması gereken 6762 sayılı TTK 1262/5 maddesi uyarınca denizde yolcu ve yük taşıma akitlerinden veya konşimentodan taşıyan lehine doğan masrafların ve navlun dahil olmak üzere bütün alacakların 1 yılda zamanaşımına uğrayacağının düzenlendiği, buradaki zamanaşımı başlangıcının borçların muaccel olduğu tarih olduğu, davacının, dava dışı şirket tarafından düzenlenen 04/05/2012 tarihli faturaya istinaden 0608/2012 tarihinde ödeme yapıldığı, zamanaşımının da ödemenin yapıldığı tarihte başlayacağı ve icra takibinin 25/09/2012 tarihinde başlatılması nedeniyle alacağın zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.
Dava dosyasına göre yükün göndericisinin davalı şirket, nihai alıcısının …, Yükleme limanının İstanbul/ Türkiye boşaltma limanının Doha /Katar yükün ayçiçeği ve mısır yağı olduğu, yapılan tüm bildirimlere rağmen yükün alıcısı tarafından teslim alınmadığı, gönderilen ürünlerin raf ömrünün geçmesi nedeniyle Katar ülkesinin yetkili makamlarının onayı ile ürünlerin imha edildiği, ürünlerin teslim alınmaması ve imha edilmesi nedeniyle davacının masraf yaptığı, ilk derece mahkemesince alınan üç bilirkişi raporuna göre de davacının ödediği masrafların kadri maruf olduğu, olay tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’ nın 1069 ve TTK’ nın 1081 maddesi gereğince davalı taşıtanın navlun sözleşmesi uyarınca navlun ve diğer alacakları taşıyana ödemekle yükümlü olduğu, anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin kabul ve gerekçesine göre yerinde görülmeyen davalı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 85,70 TL başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.459,93 TL istinaf karar harcından istinaf eden davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 615,00 TL karar harcının mahsubu ile bakiye 1.844,93 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/06/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.