Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1221
KARAR NO : 2019/1609
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2018
DOSYA NUMARASI: 2016/596 Esas – 2018/308 Karar
DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 14/11/2019
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin değişik tarihlerde davalı şirkete kağıt satışı yaptığını, fatura karşılığı sattığı ürünlerin bedelini tahsil edemediklerini, 3.933,33 TL tutarındaki alacak için İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını, borçlu şirketin herhagi bir borcu olmadığı yönündeki itirazının, takibin durdurulmasına yönelik kötü niyetli bir itiraz olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 20′ den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya herhangi bir cevap vermediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 21/03/2018 tarih ve 2016/596 Esas – 2018/308 Karar sayılı kararı ile; ” … Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde; Dava, fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkidir. Her ne kadar davacı dosyaya ibraz ettiği fatura konusu malların davalıya teslim edildiğine ilişkin teslim olan kısmı imzasız irsaliye örnekleri kapsamında itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş ise de sunulan irsaliye içerikleri ile fatura konusu malların nevi ve tutarının uyumlu olmadığı, davacının fatura konusu malların davalıya teslim edildiğini, faturaların davalıya tebliğ edildiğini ispat edemediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” 1-Davacının davasının REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin, alacağa konu faturaya dayalı kırtasiye mallarının teslim edildiğine dair tanık anlatımını, Fatura, İrsaliye fatura ,CARİ HESAP İLŞKİSİNİ GÖSTEREN CARİ HESAP EKSTRESİNİ, davacı müvekkil şirketin TİCARİ defterlerini, (Davalı şirketin ticari defterleri mahkemece istenmesine rağmen mahkemeye sunulmadığını, ayrıca davalı tarafça davanın takip edilmediğini ) Mahkemenin Resen atadığı Bilirkişinin davacı şirketin tüm kayıtlarını mahallinde inceleyip rapor oluşturmasına rağmen Mahkemenin 26.08.2017 tarihli bilirkişi raporunu dikkate almayarak hüküm kurduğunu, Faturalar ve irsaliye faturalara konu satışların kağıt ve matbaa malzemeleri olduğunu ve ayrıca mahkemeye sunulan cari hesap ekstresinin değişik zamanlarda davalı tarafla cari hesap ilişkisinin varlığını gösteren en somut delil olduğunu, cari hesap ilişkisi ve sözleşmesinin değişik zaman dilimlerindeki devam eden bir ticari ilişkinin varlığını ifade ettiğini, Bakiye cari hesap alacakları 3.933,33 TL’ nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığını, Yerel Mahkemenin gerekçesinde ” İrsaliye içerikleri ile fatura konusu malların nevi ve tutarları uyumlu değildir.” yönündeki gerekçesinin isabetli olmadığı gibi hukuki de olmadığını, fatura konusu eşyaların tek bir seferde teslim edilip satılan mallar olmadığını, ticari teamüller gereği de borçlu davalı şirketle değişik zamanlarda devam eden satış işlemleri olduğu ve miktar itibarı ile de düşük olduğu için karşılıklı güven kapsamında imzalanmadığını, ancak dosyaya sunulan bir faturada imza mevcut olduğunu beyanla; İstinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesinin usul ve yasaya aykırı vermiş olduğu ” davanın reddi ” yönündeki kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini, – Mahkeme aksi kanaate ise Davanın Reddi kararının kaldırılarak dosyanın davanın kabulü için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, faturaya dayalı ticari satış alacağının tahsiline yönelik ilamsız icra takibine itirazın iptali davasıdır. Mahkeme davacının fatura ve irsaliyelerinin uyuşmadığı, malların teslim edildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı fatura ve hesap ekstresi açıklamasıyla ilamsız icra takibi yapmıştır. Bilirkişi, defter kayıtlarına göre alacak tutarının doğru olduğunu ifade etmişse de kayıtların dayanaklarına ilişkin bir değerlendirme bulunmamaktadır. Davacının alacağını dayandırdığı faturalarla ilişkilendirilen sevk irsaliyelerinde teslim alan imzası bölümü boş olup, sadece birinde kaşe ve imza vardır. 01/10/2015 tarih ve … no.lu irsaliyenin ilişkilendirildiği … no.lu fatura takip dayanağında dayanılan bir fatura değildir. İtirazın iptali davaları, takibin dayanağı alacakla sıkı sıkıya bağlı davalar olması nedeniyle alacağın takipte belirtilen alacak olduğunun kanıtlanması gerekir. Salt fatura düzenleyerek bunun ticari deftere kaydedilmesi davacının alacaklı olduğunu kabul etmeye imkan vermemektedir. Davacının faturayı geçerli bir ticari ilişkiye istinaden düzenleyip tebliğ ettiğini ve içeriğini oluşturan emtia veya hizmeti sunduğunu da kanıtlaması gerekir. Davacı üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirmemiştir. Davacının iddiaları mahkeme tarafından da gerekçeli olarak karşılanmıştır. Sonuç olarak, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,5 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/11/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.