Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1125 E. 2019/1408 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1125 Esas
KARAR NO : 2019/1408 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/322 Esas 2018/400 Karar
TARİH : 09/05/2018
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 16/10/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin davalı … San Tic. Ltd,Şti.’ ne 2014 yılından itibaren … sattığını, bu ticari ilişkiden kaynaklı ilk faturaların 18/08/2014 tarihinde kesildiğini, bu tarihte kesilen 2 adet fatura tutarının 14.329,44 TL olduğunu, müvekkili şirketin 25/08/2014 tarihinde 43.254,50 TL’lik üçüncü bir faturayı daha kestiğini ve yeni … sattığını, davalı borçlunun fatura bedellerini ödememesi nedeniyle Gebze ….İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, yapılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı karar verilmesini talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun davetiyenin tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi vermediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 09/05/2018 tarih 2017/322 Esas 2018/400 sayılı kararında;”Dava, satım sözleşmesi nedeni ile davacı satıcının davalı alıcı hakkında ödenmeyen faturalar için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Satım ilişkisinde satıcı malın teslim edildiğini ispatla, alıcıda teslim edilen ürünün bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür.Davacı icra takibine konu faturalarda ki ürünlerin davalıya teslim edildiğini iddia ettiğinden ve alıcı teslim edilen ürünlerin bedelini ödemekle yükümlü olduğundan davacı satıcı mal teslimini ispatlamak zorundadır.Dava değeri dikkate alındığında davanın kesin delil ile ispatı gerekecektir.,Davacının ticari defterleri incelenmiş, alınan bilirkişi raporunda ticari defterlerin HMK’ nın 222. Maddesine göre delil kudretine haiz olduğu ve davacının alacaklı olduğu belirtilmiştir. Ticari defterler kesin delil niteliğine sahip ise de; Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir.Davalıya HMK’ nın 222/1. Maddesi uyarınca resen ticari defterin ibrazı istenebileceğinden kesin mehil verilmiş ancak ticari defterler mahkememize sunulmamıştır. Tüm bu nedenler ile; Davacı ticari defterleri usulüne uygun tutulmuş olsa bile faturanın davacı defterlerinde kayıtlı bulunması içeriğindeki malların davalıya teslim edildiğini ispatlamaz ( Yargıtay 19HD. 2015/7753Karar). Dosyada satım konusu ürünlerin teslimine ilişkin bir sevk irsaliyesi de bulunmadığı gibi davalının salt ticari defterlerini sunmadığı gerekçesi (Yargıtay 19. HD 2016/14250Karar) ile davacı ticari defterlerinin dayanak belgeler ile de teslim olgusunu ispat edemediği …”gerekçesi ile, Sübut bulmayan davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi dosyasında bilirkişinin 16.01.2018 tarihli raporunda, müvekkili şirketin adresinde 2014-2015 yıllarına ait E-Defter kayıtları, dava dosyası üzerinde gerekli incelemeler ve tespitleri yapmış olup ayrıca müvekkili şirketin 2014 yıllarına ait yasal ticari defterlerinin noter tasdik bilgilerini gösterir tabloyu da raporunda sunduğunu, Müvekkili şirketin, tüzel kişi tacir olduğunu, bu yapısı gereği 213 sayılı VUK 182. Md ile 220-2226 maddeleri ile 6102 sayılı TTK 64,66 maddeleri çerçevesinde bilanço esasına göre Yevmiye Defteri, Defter-i Kebir ve Envanter Defterlerini tutmak mecburiyetinde olduğunu, ayrıca TTK hükümlerine göre de 2014 yılına ait muhasebe ile ilgili yevmiye defteri kapanış tasdikine tabi tutulduğunu, Müvekkili şirketin 2014 yılına ait olan yasal ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini yasal süre içerisinde yaptırmış olduğu, yasal ticari defterleri üzerinde yapılan usul incelemelerinde kayıtların VUK 215-219 maddesi hükümleri ile Tekdüzen Hesap Planı Genel Tebliğine uygun tutulduğu ve defterlerin birbirlerini teyit ettiği de tespit edildiğini, HMK uyarınca ticari defterlerin delil kudretine sahip olduğu yönünde hiçbir behis olmadığını, Müvekkili şirketin, davalı şirketi 2014-2015 yılına ait cari hesabını 1200103001 numara ile verilmiş olan alıcılar hesabında takip ettiği, müvekkilinin E-Defter kullandığı için dava konusu faturalar e-defter üzerinden kontrol edildiğini, Dosya da bulunan bilirkişi raporunda bu tablolar mevcut olup ve borçlu şirketin bu ticari satımdan dolayı müvekkili şirketin hesabına belirli dönemlerde ödeme yaptığının net bir şekilde görüldüğünü, Müvekkili şirketin ticari alacağı yönünden en ufak kuşku bulunacak bir durum yokken, ticari satımlar yapılmışken, ticari defterleri usul ve yasaya uygun tutulmuşken, borçlu davalı şirket belirli dönemlerde ödeme yapmışken ayrıca davalı tarafın defterlerini sunmadığı, delillerini ihtarat yapıldığı halde göstermediği ve hatta davalı vekilinin tek bir duruşmaya dahi katılmadığı bir süreçten sonra ilk derece mahkemesinin haklı olan alacak davasını reddetmesinin kabul edilecek haklı ve geçerli tarafı olmadığını,İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu ortadan kaldırılmasına, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/322 Esas 2018/400 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.HMK 190/1 maddesine göre ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.Davaya konu takip faturaya dayalı olup, takip dayanağı faturalarda teslim alan isim ve imzası bulunmamaktadır. Davalı, takipte verdiği itiraz dilekçesinde dayanak faturaları kabul etmediklerini, fatura içeriği malların teslim edilmediğini savunmuştur. HMK 190/1 maddesi gereğince fatura içeriği malların teslim edildiğinin ispat külfeti davacı taraftadır. Fatura tek başına alacağın varlığını ispata yeterli değildir. TTK’nun 83/2. maddesinde, HMK’nun senetlerin ibrazı zorunluluğuna ilişkin hükümlerinin ticari işlerde de uygulanacağı düzenlenmiş olup 6100 sayılı HMK’nun 222. maddesinde ise ticari defterlerin ibrazı ve delil olması hususları ayrıca hüküm altına alınmıştır. Anılan maddeye göre ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmaları, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılması ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamaları gerekmekte olup bu şartlara uygun biçimde tutulmuş defter kayıtlarının, sahiplerinin lehine delil olarak değerlendirilmesi ise diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması şartlarına bağlıdır. Ayrıca söz konusu maddenin son fıkrası uyarınca, davadaki taraflardan birinin diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtmesine rağmen karşı tarafın defterlerini ibrazdan kaçınması halinde ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. Davacı taraf, HMK’nun 222/son maddesi uyarınca delillerini davalının defterlerine hasretmediği için aynı madde gereğince davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılarak iddianın ispatlanmış kabul edilmesine olanak bulunmamaktadır..Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, fatura içeriği malların teslim hususunun ispatlanamamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 16/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.