Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1120 E. 2018/1072 K. 07.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1120 Esas
KARAR NO : 2018/1072 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/723 Esas
TARİH : 17/05/2018 (Ara Karar)
DAVA : Tazminat – İhtiyati Tedbir Talebi.
KARAR TARİHİ: 07/11/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı Sunjin ile davacı arasında yapılan 10/01/2003 tarihli tek satıcılık sözleşmesinin davalı şirket tarafından haksız surette feshedildiğini, feshin haksızlığının tespitine, bu davalı tarafından tek satıcılık sözleşmesi yapılan diğer davalının hukuka aykırı bir şekilde müvekkiline ait ticari sırların ele geçirilmesi nedeniyle haksız rekabet kapsamında davranış kabul edilerek davalılara ait ticari faaliyetlerin sona erdirilmesine, 451.555,00 USD maddi tazminat, 60.000,00 USD portföy tazminatı, 200.000,00 USD manevi tazminatın davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, bu kapsamda davalı Sunjin tarafından tek yetkili satıcı olarak atanan diğer davalı …’nin Türkiye içinde davalı Sunjin şirketine ait malların satışına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, bu amaçla gümrük kapılarına yazı yazılmasına ayrıca davalı şirketlerin Türkiye içindeki hesaplarına tedbir konulmasına karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 17/05/2018 tarih 2017/723 Esas sayılı ara kararında;
“Dava dilekçesinde talep edilen ihtiyati tedbir hakkında 20/10/2017 tarihli tensip zaptının 15 nolu ara kararı ile karar verilerek ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir. Tensip zaptı taraflara tebliğ edilmiştir. İhtiyati tedbir kararlarına karşı istinaf kanun yolu açık olduğundan davacı vekilinin gerekçe yazılması talebi üzerine dosya yeniden incelenmiş olup, tensip 15 nolu ara kararında da açıklandığı üzere dava dilekçesinde davalılara ait ticari faaliyetlerin sona erdirilmesi, davalı … ‘nin davalı Sunjin şirketine ait malların satışının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesi, bu amaçla Gümrük Kapılarına yazı yazılması ve davalı şirketlerin Türkiye içindeki hesaplarına tedbir konulması yönündeki talepler değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki dava haksız rekabet hükümlerine dayanmakta olup, mevcut delil durumuna göre davacının iddiaları dışında haksız rekabet konusunda henüz deliller toplanmamıştır. Ayrıca talep edilen tedbir davalı şirketlerin ticari faaliyetlerini engelleyici nitelikte olduğundan hak ve menfaat dengesine bozacak şekilde sonuç doğuracaktır. Dava dilekçesinde davacı ile davalı Sunjin arasında ki sözleşmenin feshinin tespiti ve sözleşmenin ihlali nedeniyle tazminat talep edilmiş olmasına rağmen davalılar arasında ki ticari ilişkinin durdurulması ihtiyati tedbire konu edilmiştir. Başka bir ifadeyle ihtiyati tedbirin içeriği mahkememizde ki davanın konusu olmadığı gibi davacıda davalılar arasında ki ticari ilişki nedeniyle oluşan zararı nedeniyle işbu tazminat davasını açtığından ihtiyati tedbir talep içeriği HMK’nun 389. maddesinde düzenlenen hallerden hiçbirine girmemektedir.” gerekçesi ile,
İhtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
Dava dilekçesinde detaylı açıklandığı üzere davalı … Şirketi sahibi …’ün, satış sorumlusu olarak girdiği ve zaman içinde sorumlu müdür ve şirket ortağı olduğu müvekkili şirketin tek yetkili satıcısı olduğu davalı … Şirketi ile ortak hareket ederek, müvekkili şirketin 2003 yılından beri devam eden ticari faaliyet sonucunda elde ettiği müşteri portföyünü ele geçirmeyi ve müvekkili şirketi devre dışı bırakmayı planladığı ve buna göre hareket ettiğini, şirketi faaliyetlerinin gerektirdiği zorunluluk nedeniyle yapılması doğal olan sermaye artırımına bile karşı çıktığı ve adeta müvekkili şirkete hisseleri devretmek için bahane yarattığını,
…ün hisselerini devrettikten sonra henüz Sunjın Şirketi tarafından sözleşme feshedilmemişken, sözleşme gereği gerek sözleşme sırasında gerekse sözleşme feshedildikten itibaren 6 ay süre ile müvekkili portföyünde bulunan şirketlerle doğrudan ve dolaylı olarak irtibata geçmesi yasak olmasına rağmen müvekkili şirket portföyünde bulunan Türkiye’deki şirketlerle, davalı şirket Sunjın ile birlikte doğrudan irtibata geçip toplantılar yaptığı ve mal pazarlamaya çalıştığını,
Davalı … Şirketi tarafından sözleşmenin haksız şekilde feshedildikten sonra diğer davalı ile tek yetkili satıcılık sözleşmesi imzalandığı ve müvekkili şirketin portföyünde bulunan şirketlere birlikte satış yapmaya başlandığını,
Her ne kadar mahkeme tarafından haksız rekabet konusunda yeterli delil toplanmadığı belirtildiği ve konulacak tedbirin davalı şirketlerin ticari faaliyetlerini engelleyici olduğundan hak ve menfaat dengesini bozacağı kabul edilmiş ise de,
Ticari sır kapsamında yer alan müşteri portföyü, bu müşterilere ait adres, iletişim bilgileri, sipariş detayları, sipariş miktarları gibi bilgilerin davalı … Şirketi tarafından diğer davalıya iletilmesi ve birlikte bu bilgiler kullanılmak suretiyle müvekkilinin müşteri portföyüne satış yapılması nedeniyle, müvekkili şirketin satışları ve ticari faaliyetinin durma noktasına geldiğini, kozmetik bölümündeki işlerin %80’ini kaybettiğini,
Manevi tazminat talebinde bulunulduğu göz önüne alındığında Ticaret Kanununun 55. maddesi uyarınca açıkça haksız rekabet kapsamında davranış kabul edilerek bu ticari faaliyetin Ticaret Kanunu’nun 61. maddesi uyarınca sona erdirilmesi, bu kapsamda davalı … Şirketi tarafından Türkiye içine yapılan satışına tedbir konulması, bu amaçla gümrük kapılarına yazı yazılması, davalı şirketin Türkiye içindeki hesaplarına tedbir konulmasını talep ettiklerini,
Konulması talep edilen bu tedbirlerin şirketlerin tüm ticari faaliyetlerine yönelik değil sadece dava dilekçesinde ve eklerinde açıklandığı üzere müvekkili şirketin haksız şekilde ele geçirilin müşteri portföyü ile yapılacak ticari faaliyetlere yönelik olup, bu şekilde bir tedbirin her iki taraf açısından hakkaniyete uygun olduğunu,
İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin 17/05/2018 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin verdiği ara kararın kaldırılmasına, davalıların müvekkili şirketten haksız şekilde ele geçirilen müşteri portföyü ile yapılacak ticari faaliyetlerinin haksız rekabet kapsamında davranış kabul edilerek davalıların bu şirketlerle ticari faaliyetinin sona erdirilmesi, bu kapsamda davalı … ve davalı … Şirketi tarafından tek yetkili satıcı olarak atanan diğer davalının Türkiye içinde davalı … Şirketine ait malların müvekkili şirketin portföyünde olan şirketlere yönelik satışına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/723 Esas sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Talep taraflar arasında yapılan tek satıcılık sözleşmesinin davalı şirketçe feshinin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan kar kaybı ve portföy zararının tazmini ile haksız rekabet nedeniyle manevi tazminat davasında ihtiyati tedbir talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır
İhtiyati tedbirin şartları HMK’nın 389/1 maddesinde düzenlenmiş olup, madde hükmüne göre ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir. Dava sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespiti ile haksız fesih nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacı vekili, davalıların eyleminin hukuka aykırı bir şekilde ticari sır kapsamında kalan müşteri portföyünün ele geçirilmesi ve kullanılması nedeniyle haksız rekabet kapsamında değerlendirilerek davalıların bu ticari faaliyetinin sona erdirilmesi, bu kapsamda davalı Sunjin ve onun tarafından tek yetkili satıcı olarak atanan diğer davalı …’nin Türkiye içinde davalı Sunjin’e ait malların satışına, davalıların Türkiye içindeki hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Davacının ihtiyati tedbir talebi uyuşmazlık konusuna ilişkin olmayıp, uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden ve davacı mevcut durum itibarıyla davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispata yeterli delilleri sunmadığından, HMK 389/1 maddesinde öngörülen ihtiyati tedbir şartları oluşmamıştır. Bu nedenle mahkemece tedbir talebinin reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden vekili tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL istinaf karar harcı, istinaf eden vekili tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/11/2018 tarihinde HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.