Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1106 E. 2019/1442 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1106 Esas
KARAR NO : 2019/1442 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 28/03/2018
DOSYA NUMARASI : 2015/724 Esas 2018/358 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/10/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka bünyesinde birleştirilen … A.Ş ile borçlu arasında 03.06.1998 tarihinde genel Kredl Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye dayanılarak davalı borçluya 1 adet teminat mektubu kredisi kullandırılarak lehine 1.500,00 TL’lik teminat mektubu verildiğini, takip konusu nakit borcun teminat mektubu komisyonundan kaynaklandığını, komisyon borcunun ödenmemesi nediyle Beşiktaş …. Noterliğinin 31.10.2011 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi vasıtasıyla muhataba ihtaren bildirildiğini, ihtarnameye rağmen borçlarını ifa etmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun borca ve faize itirazda bulunarak takibin durduğunu, bu nedenlerle, itirazın iptaline takibin devamına, davalının %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, diğer yandan, müvekkili şirketin … Bank İzmir Şubesinden aldığını 03.06.2008 tarihli 1.500,00TL bedelli İzmir Valiliği’ne verilmek üzere alınmış teminat mektubu valilikten geri alınmış olmasına rağmen … Bank’a o tarihte TMSF tarafından el konulmuş olması sebebiyle iade edilememiş yada iade edilmiş olmasına rağmen kayıtlar bulunamadığını, bu hususla ilgili olarak davalı müvekkili şirket kayıtları aradan 13 yıl gibi uzun bir sürenin de geçmiş olması sebebiyle bulunamadığını, ancak, davacı bankanın işbu teminat mektubu sebebiyle herhangi bir zararı söz konusu olmadığını, teminat mektubu, İzmir Valiliği …Sitesi Atık Su Ve Deşarj Hattı İnşaatı işi için verildiğini, yapılıp idareye teslim edildiğini ve teminat mektubu geri alındığını, kesin kabul tutanağı ile ilgili evraklar ekte sunulduğunu, ayrıca ilgili idare olan İzmir Valiliğinden de hem kesin kabul tarihi ve hemde teminat mektubunun akıbetinin sorulmasından davacı bankanın muhtemel doğacak bir zararının da olamayacağını, hal böyle iken, teminat mektubuna karşılık 1.500,00 TL’nin faizsiz açılacak bir hesapta depo edilmesini, komisyon ve faiz talebinin haksız olduğunu, yine bilindiği üzere, BK.nun 146. maddesine göre. “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir:” yine, 147/5. maddesine göre “Vekâlet, komisyon ve acentalık sözleşmelerinden, ticari simsarlık ücreti alacağı dışında, simsarlık sözleşmesinden doğan alacaklar.” için beş yıllık zamanaşımı uygulandığını, bu itibarla, davaya konu edilen alacaklara ve ferilerine karşı zamanaşımı itirazının da bulunduğunu, yukarıda izah olunan ve resen nazara alınacak diğer sebeplerle, öncelikle, yetki itirazının kabulü ile davanın yetkili Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, davaya konu alacaklar yönünden gerek zamanaşımı ve gerekse esas ilişkin diğer belirtilen sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 28/03/2018 tarih 2015/724 Esas – 2018/358 Karar sayılı kararında;”…Somut olayda, davacı ile devren birleşen … A.Ş. ile davalı arasında 03/06/1998 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davalı lehine 1.500,00 TL tutarlı 03/06/1998 tarihli teminat mektubu düzenlendiği ve muhatap TC. İzmir Valiliği’ne verildiği, davalı tarafından teminat mektubuna konu işin yerine getirildiği ve kesin kabulünün yapıldığı, teminat mektubunun iade edildiğine dair banka kayıtlarında tespit bulunmadığı gibi İzmir Valiliği Saymanlık kayıtlarında da teminat mektubunun mevcut olmadığı, davalı tarafından taahhüt edilen işin kesin kabul işleminin 16//03/2004 tarihinde yapıldığı, teminat mektubu düzenleyen bankanın davacı ile devren birleştiği, düzenlenme süresinden kat ihtarına kadar geçen süre nazara alındığında teminat mektubunun iade edildiğinin davacı kayıtlarında yer almamasının davalıya kusur olarak atfedilmeyeceği anlaşılmakla riski 16/03/2004 tarihi itibariyle sona eren ve muhatap kurum kayıtlarında yer almayan teminat mektubuna komisyonlarının ve teminat mektubunun depo isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir….”gerekçesi ile;Davacının davasının REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Borçlu firmanın, Genel Kredi Sözleşmesi gereği üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, bu nedenle Beşiktaş …. Noterliğinin 31.10.2011 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle hesabın kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu, edimlerinin yerine getirmemesine rağmen haksız olarak borca ve faize itiraz ettiğini, yerel mahkeme tarafından davanın reddine ilişkin hükmün kurulması hukuka aykırı olduğunu, işbu kararın kaldırılmasının gerektiğini,Borçlular ile teminat mektuplarının verildiği muhatap kurum arasındaki işlemlere müvekkili bankanın taraf olmadığını, borçluların yükümlülüğünün mektubu muhataptan alarak müvekkili bankaya ibraz etmek ve mevcut nakit riskleri ödemek suretiyle dosyayı kapatmak olduğunu, davalı, mer’i teminat mektuplarının bedelini depo etmek ve teminat mektuplarından kaynaklanan komisyon borçları ve fer’ilerini ödeme yükümlülüğünün altında olduğunu, takip alacağı; mer’i teminat mektuplarından ve teminat mektuplarının borçlulara kullandırılmasından dolayı oluşan komisyonlardan doğduğunu, davalının teminat mektuplarını depo etme ve komisyon borçlarını ödeme yükümlülüğünün taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerinden doğduğunu, komisyon borçlarını bunların faiz ve fer’ilerinin ödeme yükümlülüğünün müvekkili banka ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinden doğduğunu, müvekkili bankaya bu güne kadar her hangi bir ödemenin yapılmadığını, teminat mektubu tazmin edilene veya iade edilene kadar bankanın komisyon isteme hakkının bulunduğunu, ( Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 07.06.1984 tarih, 3389/3351 sayılı kararı) mektup aslının iadesinin esas olduğunu ve bu süreye kadar risk konusu olup komisyon alınmasının bankanın yasal hakkı olduğunu, teminat mektubu iade edilene kadar doğmuş komisyon borçlarının mektubun iade edilmesi ya da tazmin edilmesi durumunda da ortadan kalkmayacağının sabit olduğunu,Teminat mektubu riski devam ettiği sürece bankanın komisyon alma ve depo talep hakkının devam ettiğini, müvekkili bankanın teminat mektupları ile taahhüt edilen risklerin gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırma yükümlülüğünün bulunmadığını, bu yükümlülük borçluya ait olduğunu ve teminat mektubunun risk çıkışının yapılabilmesi için mektup aslının müvekkili bankaya iade edilmesi ya da mektup muhatabından mektup ile ilgili alacaklarının kalmadığına dair ibraname getirilmesinin gerektiğini, borçlu tarafından bu yükümlülükler yerine getirilmediği sürece teminat mektubu riskinin süreceğini, İade edilmeyen teminat mektubuyla ilgili riskin devam ettiğini, risk çıkışı yapılamamasının davalının kusuru olduğunu; bu teminat mektubuyla ilgili müvekkili bankanın sözleşmeye göre komisyon ve depo talep edebileceğinin aşikar olduğunu, bu nedenle mahkemece davanın reddi yönünde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, işbu kararın kaldırılmasının gerektiğini,İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, istinaf masraflarının karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, davacı banka bünyesinde birleştirilen … A.Ş ile davalı borçlu arasında 03.06.1998 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine dayanılarak davalı borçluya verilen 1 adet teminat mektubunun davacıya iade edilmediğinden bahisle teminat mektubu komisyonundan kaynaklı nakdi ve gayrinakdi alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.Mahkemece, riski 16/03/2004 tarihi itibariyle sona eren ve muhatap kurum kayıtlarında yer almayan teminat mektubuna komisyonlarının ve teminat mektubunun depo isteminin yerinde olmadığı gerekçesi ile; Davacının davasının REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 2011/ 11860 Esas, 2011/16150 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, teminat mektubu ile garanti edilen risk devam ettiği sürece teminat mektubunun iadesi istenemez. Davacı ile devren birleşen … A.Ş. ile davalı arasında 03/06/1998 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davalı lehine 1.500,00 TL tutarlı, 03/06/1998 tarihli teminat mektubu düzenlendiği ve muhatap TC. İzmir Valiliği’ne verildiği, davalı tarafından teminat mektubuna konu işin yerine getirildiği ve kesin kabul işleminin 16//03/2004 tarihinde yapıldığı, teminat mektubunun iade edildiğine dair banka kayıtlarında tespit bulunmadığı gibi İzmir Valiliği Saymanlık kayıtlarında da teminat mektubunun mevcut olmadığı, teminat mektubu düzenleyen bankanın davacı ile devren birleştiği, teminat mektubunun düzenlenme süresinden kat ihtarına kadar geçen süre nazara alındığında teminat mektubunun iade edildiğinin davacı kayıtlarında yer almamasının davalıya kusur olarak atfedilmeyeceği, riski 16/03/2004 tarihi itibariyle sona eren ve muhatap kurum kayıtlarında yer almayan teminat mektubuna komisyonlarının ve teminat mektubunun depo isteminin yerinde olmadığı, Dairemizcede tespit ve kabul edilmiştir.Davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında detaylı şekilde tartışılıp değerlendirildiği, mahkeme gerekçesi ve tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu dairemizce belirlendiğinden, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 Maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve istinaf karar harcına hükmedilmesine yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider avansı varsa talep halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/10/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.