Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1044 E. 2018/1071 K. 07.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1044 Esas
KARAR NO : 2018/1071 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/524 Esas
TARİH : 12/06/2018 (Ara Karar)
TEDBİRİN KALDIRILMASINI
TALEP : Tedbirin Kaldırılması hk.
KARAR TARİHİ: 07/11/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, menfi tespit ve çek iptali taleplerinin sonuçsuz kalmaması için ve davalının elindeki çekleri suistimali halinde müvekkilinin giderilemeyecek zararları oluşacağından ihtiyati tedbir olarak müvekkilinin satış bedelinin tamamı için çek vermiş olması karşısında teminatsız olarak çeklerin herhangi bir takibe dayanak yapılmaması, 3. kişilere temlik edilememesi ve çek şikayetine konu edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi 23/05/2018 tarihli kararı ile, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, davanın tarafları ile sınırlı olmak kaydıyla ve dava değerinin %15’i oranında teminat yatırıldığı takdirde,
Dava konusu …bank Küçükköy Sanayi Şubesine ait …nolu 05/05/2018 keşide tarihli 163.399,00.TL bedelli çekin (103.810,25.TL üzerinden) davalı tarafça bankaya ibrazı halinde ödenmemesi için tedbir konulmasına,
Dava konusu …bank Küçükköy Sanayi Şubesine ait … nolu 05/05/2018 keşide tarihli 163.399,00.TL bedelli çekin icra takibine konulmaması yönünde tedbir kararı verilmiştir.
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesi ile; dava konusu çekin tahsili için davacı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını, davacının süresi geçtikten sonra teminatı yatırarak tedbir kararı aldığını, tedbirin kendiliğinden kalktığını belirterek tedbirin kaldırılmasına, ihtiyati tedbir kararının şartları taşımadığı halde usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden kaldırılmasına, davacının müvekkilini zarara uğrattığından teminat bedelinin davacıya iade edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 12/06/2018 tarih 2018/524 Esas sayılı ara kararında;
“…İİK 72/2 vd. maddeleri gereği takip öncesi açılan dava ile tedbir kararı verilmiş olup, verilen tedbir kararının yerinde olduğu …”gerekçesi ile,
Davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile,
Mahkeme tarafından %15 teminat yatırılması şartı ile tedbir kararı verilmesine ilişkin kararın tarihinin 23/05/2018 olmasına rağmen, tedbir talep eden davacı tarafından %15 teminat yatırılmak sureti ile HMK 393/1.maddesi uyarınca bir hafta içinde tedbir kararının uygulanmasının talep edilmediğini ve dolayısıyla 23/05/2018 tarihli tedbir kararının 30/05/2018 tarihi itibariyle HMK 393/1.maddesi uyarınca kendiliğinden kalktığını,
Davacının 31/05/2018 tarihinde teminat sunmak üzere 1 günlük ek süre istediğini ve akabinde de 04/06/2018 tarihinde teminat mektubu vererek ihtiyati tedbir kararını aldığını,
Yasada belirtilen sürelerin kesin olduğunu ve taleple uzatılmasının söz konusu olamayacağını,
İlk derece mahkemesinin tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararının HMK 393/1.maddesi kapsamında usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Dava konusu çek hakkında verilen ihtiyati tedbir kararı, teminat yatırılarak infaz edilmeden önce 30/05/2018 tarihinde icra takibine konulduğundan İİK 72/2 maddesi uyarınca verilen ihtiyati tedbir kararının geçersiz hale geldiğini, mahkemece %15 teminat yatırılması şartı ile ihtiyati tedbir kararı verildiğini, teminatın yatırıldığı tarihe kadar icra takibi yapılmasına engel bir hal ve tedbir kararı olmadığını, icra takibi başladıktan sonra ihtiyati tedbir kararının ne surette verileceğinin İİK 72/3.maddesinde düzenlendiğini,
Davacının İtalya’da olduğunu belirttiği bir şirket tarafından kendisine kesildiği ve düzenlendiğini beyan ve iddia ettiği Türkçe tercümesi dahi olmayan, reklamasyon faturası olduğunu iddia ettiği bir faturaya dayanarak kendisinin de müvekkiline reklamasyon faturası düzenlediği ve kendi kendine müvekkilini borçlandırmaya çalıştığını, müvekkilinin davacının gönderilen reklamasyon faturasına itiraz ettiğini, davacının da bu davayı açtığını, davacının kendisine kesildiğini iddia ettiği İtalyan şirket tarafından düzenlenen reklamasyon faturasının davacının müvekkilinden almış olduğu mallara ilişkin olduğuna dair hiçbir açıklama olmadığı gibi reklamasyon faturası olup olmadığının da belli olmadığını, her ne kadar yabancı dilde de olsa, dosyadaki fatura incelendiğinde, 186.206,95 euroluk bir bedel yazdığını, bu bedelin ne müvekkili tarafından davacıya düzenlenen huzurdaki çekin mesnedi olan fatura ile ne de davacı tarafından müvekkiline düzenlenen sözde reklamasyon faturası ile ilgisi olmadığını, davacının HMK 390/3.maddesi kapsamında kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edebilecek bir belge sunmadığını,
Davacının elinde ihtiyati tedbir talebinin kabulünü gerektirecek mahiyette HMK 390/3.maddesi kapsamında hiçbir delil ve belge olmadığını,
Davacının dava konusu çek mesnedi olan faturayı müvekkilinden hiçbir çekince ve itiraz ileri sürmeden aldığını, kayıtlarına işlediğini ve karşılığında da dava konusu çeki verdiğini, bu hususun davacının kabulünde olduğunu,
İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/524 Esas sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Talep, ticari alım satım nedeniyle verilen çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve çek iptali davasında, çeklerin bankaya ibrazında ödenmemesi ve icra takibine konulmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin olup; ilk derece mahkemesince tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş ve bu karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz duruşmasız incelenerek reddedilmiş ve bu red kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
HMK’nın 394/4 hükmüne göre, “İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.” Bu Kanun hükmü uyarınca, taraflar usulen davet edilip, duruşma açılarak itiraz hakkında bir karar vermek gerekirken, taraflar davet edilmeden dosya üzerinde yapılan inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığından ilk derece mahkemesinin 12.06.2018 tarihli ek kararının HMK 353/1-a/4 maddesi uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/06/2018 tarih ve 2018/524 Esas sayılı ara kararının HMK 353/1-a4 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
3-İstinaf başvuru harcı 98,10 TL ve istinaf posta gideri 27,00 TL olmak üzere toplamı 125,10 TL’ nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/11/2018 tarihinde HMK 353/1-a4 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.