Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1040 E. 2019/1330 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1040
KARAR NO : 2019/1330
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2018
DOSYA NUMARASI: 2017/347 Esas – 2018/214 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 09/10/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’un, davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ nin eşit paylı üç ortağından biri olduğunu, adı geçen şirketin T.T.K.nun geçici 7. mad. göre 18. 02. 2015 tarihinde resen sicilden terkin edildiğini, oysa terkin tarihinden önce bu şirket hakkında İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2013/278 Sayılı dava açıldığını, terkin kararının verildiği 18. 02. 2015 tarihinde bu davanın derdest olup, istanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesince terkin işleminin yapıldığı tarihten sonraki bir tarihte karara bağlandığını, davalı şirketin kaydının Ticaret Sicilinden resen terkin işleminin T.T.K. nun geçici 7/3 maddesine uygun düşmediğini, silinme tarihinden itibaren beş yıllık sürenin dolmadığını belirterek, … San ve Tic Ltd. Şti.’ nin Ticaret Sicilinden resen terkinine ilişkin kararın kaldırılarak şirketin ihyasına, …’nin yönetici ortak görevinden alınarak yönetici ortaklık görevinin davacı ortak üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Tic. Sic. Md. vekili ihyası istenen şirketin 6102 sayılı TTK geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, müvekkili kuruluşun dava açılışına sebebiyet vermediğini, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 14/03/2018 tarih ve 2017/347 Esas – 2018/214 Karar sayılı kararı ile; ” … Dava, TTK geçici 7. md. uyarınca sicilden resen terkin edilen şirketin görülmekte olan bir dava nedeniyle TTK 547 md. uyarınca ihyası isteminden ibarettir. İst. Anadolu 4. ATM de görülen 2015/1007 E. 1293 K. sayılı davası nedeniyle ihya talep edilmekle, celp edilen dosyanın tetkikinden davacısı …, davalıları …Ltd. Şti. … ve … olan davalı şirkete kayyım atanması davasının reddine dair kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesince bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılamada davalı şirkete kayyım atanmasına karar verildiği görülmüştür. İhyası istenen şirket davalı olarak gösterilmiştir. Ancak sicilden kaydı silinmiş olan şirket aleyhine dava açılamayacağından şirket aleyhine açılmış davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, … ve … hakkındaki davadan davacı vekili son celsede feragat ettiğinden bu davalılar yönünden davanın feragat sebebi ile reddine, diğer davalı Tic. Sic. Md. aleyhine açılmış davanın ise; ihyası istenen şirketin İst. Anadolu 4. ATM de görülen ve karara bağlanan davada, … San ve Tic Ltd. Şti.’ne kayyım atanması hakkında verilmiş olan karar ve kararın infazı ile uygulaması yönünden ihyasına … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” 1-Davalılar … ve … hakkındaki davanın feragat sebebi ile REDDİNE, 2-Davalı …. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. hakkında açılmış olan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, 3-Davacının ihya davasının TTK 547 md. uyarınca KABULÜ ile İst. Tic. Md. … noda sicile kayıtlı “…” nin İst. Anadolu 4. ATM de görülen ve karara çıkan 2015/1007 E. 2015/1293 K. sayılı kararla ve bu kararın infaz ve uygulanması ile ilgili olarak şirketin İHYASINA, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının eksik olduğundan infazının mümkün olmadığını, … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ nin müvekkilinin ortağı olup bu şirketin temsile yetkili şahsı …’ nin yapmış olduğu muvazaalı işlemler nedeni ile şirketi zarara uğrattığını ve kendisinin de Amerika’ ya kaçtığını, şirket ortağı müvekkilinin de …’ un da …’ nin 3. kişilerle yapmış olduğu muvazaalı işlemler nedeniyle şirketin zarara uğradığını, bu zararın şirkete ödenmesi için şirket ortağının Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2009/767 Esas sayılı ve yine Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/484 Esas sayılı dosyası ile alacak ve tazminat davaları açtığını, Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nde davada …. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ nde temsili ve yine Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ ndeki davada da bu şirketin zarara uğraması ve bu alacağın bu şirkete ödenmesi için şirketin hukuken tüzel kişiliğe haiz olması ve faaliyetine devam etmekte olması gerektiğini, Bu davaların da şirketi temsile yetkili olan şahıs …’ nin yaptığı işlemler nedeni ile şirket zarara uğradığından veya alacağını tahsil etmemekte olduğundan şirket ile şirketi temsile yetkili şahıs arasında menfaat çatışması bulunduğunu, bu sebeple de bu davalar devam ederken şirkete İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2015/1007 – 1293 Karar sayılı kararı ile şirkete kayyum atandığını, atanan kayyumun vefat ettiğini, kayyum atanmadan önce de şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nce TTK 7/3 maddesi gereğince terkin edildiğini, Şirketin ticaret sicilden terkin edilmesi durumunda belirtilen davalarda şirketin ihya edilmesi gerektiği ve şirket ihya edildikten sonra bu davalardaki işlem ve beyanlarda bulunmak için şirkete tasfiye memuru olarak Mahkemece uygun görülür ise şirket menfaatine hareket eden şirketin ortağı …’ un tasfiye memuru olarak atanmasının talep edildiğini, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin kararının infazı ve uygulaması için şirketin yeniden ihyasına karar verdiğini, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ ndeki davanın şirkete kayyum atanması olup kayyum vefat ettiğinden bu davanın şirketin ihyası ile hiçbir alakası bulunmadığı gibi davacı olarak kendilerinin de talebinin bu yönde olmadığını, şirket yeniden ihya yapılır iken ihya sebebi işlemlerin yapılıp tekrar şirketi sona erdirilmesi için tasfiye memuru da atanması gerektiğini, mahkemece tasfiye memuru da atanmadığını beyanla; Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ ndeki davada talep edilen bedelin …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ ne ödenmesinin talep edilmesinin yine Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ ndeki şirketin uğradığı zararın şirkete ödenmesi talepleri nedeniyle davalar bulunduğundan bu şirketin yeniden ihya edilerek bu işlemler için tasfiye memuru olarak mahkeme uygun görür ise …’ un tasfiye memuru olarak atanmasına, şayet mahkeme aksi kanaatte ise resen tasfiye memuru atanması için İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/347 Esas – 2018/214 Karar sayılı kararının kaldırılarak belirtilen şekilde karar verilmesini talep zorunluluğu hasıl olduğunu beyanla; İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/347 Esas – 2018/214 Karar sayılı kararının kaldırılarak … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ nin yeniden ihya edilerek Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2009/767 Esas sayılı dosyası ve Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/484 Esas sayılı dosyasındaki işlemlerin yapılması için Tasfiye memuru olarak uygun görülür ise …’ un tasfiye memuru olarak atanmasına, şayet aksi kanaat var ise resen uygun görülecek bir kişinin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK geçici 7.maddesine göre terkin edilen şirketin ihyası davasıdır. Davacı, davasını ıslah ederek Büyükçekmece 2. Asliye H.Mahkemesinin 2009/767 E ve Bakırköy 6. ATM’nin 2017/484 E sayılı davaları yönünden ihyasını ve şirkete tasfiye memuru olarak davacının atanmasını talep etmişse de mahkeme, şirkete kayyım atanmasına ilişkin İ.Anadolu 4 ATM’nin 2015/1007 E-2015/1293 K sayılı dosyasıyla ilgili ihya kararı vermiş, kararı davacı istinaf etmiştir. İ.Anadolu 4 ATM’ nin 2015/1007 E-2015/1293 K sayılı dosyasının öncesinde İ.A.11 ATM”de görüldüğü, Mahkemenin 2013/278 E-2014/299 K. Sayılı kararıyla sonuçlandığı, davada Büyükçekmece 2. A.H. Mahkemesindeki davaya yönelik olarak şirkete kayyım atanmasının talep edildiği, davayı reddeden mahkemenin temyizi üzerine İ.A 4. ATM’nin 2015/1007 E sayılı dosyasına dönüştüğü, mahkemenin 23/12/2015 tarih ve 2015/1293 K sayılı kararıyla Büyükçekmece 2. A.H. Mahkemesi’ nin 2009/767 E sayılı dosyasında şirketi temsil etmek üzere kayyım atandığı, kararın 29/02/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dosyada bulunan evraka göre Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/767 E sayılı dosyasında mahkeme 26/10/2017 tarihli karar ile görevsizlik kararı vermiş ve dosyanın Bakırköy ATM’ ye gönderilmesine karar vermiş olup, dosyanın sonrasına yönelik bir bilgi bulunmamaktadır. Büyükçekmece 2. Asliye H. Mahkemesinin 2009/767 E sayılı dosyasının dava dilekçesine göre davada ihya edilmesi istenen şirket taraf değildir. Bununla beraber davalıların sorumluluğu öne sürülerek taşınmazın dava dışı ihyası istenen şirket adına tescilinin istendiği anlaşılmaktadır. Bakırköy 6. ATM’ nin 2017/484 E sayılı davasının ise dosyada bulunan evraka göre yargılamasının sürdüğü ve duruşmasının 20/04/2018 E bırakıldığı, bu davada da ihyası istenen şirketin taraf olmadığı, dava dilekçesinin neticei talebinde dava konusu tazminatın dava dışı ihyası istenen şirket adına ödenmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Bu dava, terkin tarihinden sonra açılmıştır.İhyası istenen şirketin TTK’nın geçici 7. Maddeye göre terkin edildiği anlaşılmakla ihyası geçici 7/15.maddeye göre istenebilir. Terkinin yapıldığı tarihte davacı vekilinin ihyasını talep ettiği dava dosyalarında şirket taraf değildir. Hatta Bakırköy’deki dava terkinden sonra açılmıştır. Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesindeki 2009/767 E sayılı davada şirketin adına tescil istenmiş olması, TTK’nın geçici 7.maddesine göre yapılan terkinin usulsüz olduğu anlamına gelmemektedir. Zira Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesindeki 2009/767 E sayılı davada terkin edilen şirket davanın tarafı değildir.Terkin edilen şirketin ihyasını talep etme hukuki yararı, ancak terkin edilen şirketi ilgilendiren bir karar verilmesi halinde söz konusu olabilir. Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesindeki 2009/767 E sayılı davasında olumlu yahut olumsuz bir nihai karar verilmiş değildir. Davacının bu durumda şirketin Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesindeki 2009/767 E sayılı davasına yönelik ihyasını talep etme yönünde korunmaya değer güncel bir hukuki menfaati bulunmamaktadır. Bunun dışında terkinden sonra açıldığı anlaşılan Bakırköy 6. ATM’ nin 2017/484 E sayılı davası yönünden geçici 7.maddeye göre terkinin yapıldığı tarihte bu dava mevcut olmadığı gibi, bu davada da yukarıdaki dava da olduğu gibi ihyası istenen şirket taraf değildir. Davada ihyası istenen şirket lehine bir talepte bulunulmuş olması, şirketin ihyasını en azından bu safhada gerektirmemektedir. Bu nedenle bu dava açısından da davacının güncel ve korunmaya değer bir hukuki menfaati bulunmamaktadır. Terkin tarihi itibariyle ihyası istenen şirketin taraf olduğu bir tek dosya bulunmaktadır. O da mahkemenin karar verdiği İ. Anadolu 4 ATM’nin 2015/1007 E-2015/1293 K. Sayılı dosyasıdır. Bu dosyada atanan kayyım ölmüş olsa bile bunun değiştirilmesi mahkemesinden her zaman istenebilir. Bu husus istinafa ilişkin bir konu değildir. Sonuç olarak; İlk Derece Mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacının yerinde olmayan istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından, istinaf eden davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 09/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.