Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1027 E. 2019/1315 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1027
KARAR NO : 2019/1315
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ (Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 10/04/2018
DOSYA NUMARASI: 2017/140 Esas – 2018/157 Karar
DAVA :İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 09/10/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı şirketin deniz parsiyel taşımacılığına aracılık ettiğini, taraf şirketler arasındaki anlaşma uyarınca yurt dışı ve Türkiye lokal masrafları davacı şirket tarafından ödenerek davalı şirket aracılığı ile Amerikadan taşıması yapılan navlunun konteyner içindeki ürünleri alıcı … Gösteri Hizmetleri’ne sözleşmeye aykırı olarak davacı şirketin bilgisi dışında teslim ettiğini, bu ürünlerin nakliyesinin davalı tarafından yapıldığını, buna karşılık davacı şirket tarafından, davalı şirkete 26/12/2014 tarihli … ve … nolu fatura karşılığında 10.650,00 USD ödendiğini, ödenen bu bedelin davacıya iade edilmesi amacıyla öncelikle Kadıköy ….Noterliği’nin 17/11/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin davalı şirkete gönderildiğini, davalı şirketin ihtarnameye cevap vermemesi üzerine anılan fatura bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, işbu takibe ilişkin dosya borcuna davalı/ borçlu tarafından 27/01/2016 tarihinde haksız ve kötüniyetli olarak alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla itiraz edildiğini, davalının navlun taşıma ve de demurajdan dolayı betadan olan alacaklarının tahsili hususunda davalı tarafın, davacı şirketi sıkıntıya soktuğunu, davalı ve navlun sahibi firma arasında ne şekilde bir anlaşma olduğu ve davalının hangi ücret ya da ücret kalemlerini alarak taşımaya konu malları teslim ettiğine dair bilgilerinin bulunmadığını, bu nedenlerle, davalının icra takibine vaki haksız, usul ve yasaya aykırı vaki itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalı şirketin yasal taşıma senedi olan konşimentoda belirtilen yüklenici Amscan ve malların alıcısı olan şirket olan … karşı malları taşımadan kaynaklanan sorumluluklarının bulunduğunu; … lojistik şirketinin huzurdaki davada komisyoncu olarak hareket ettiğini ve davalı şirketin, davacı şirkete karşı dava dilekçesinde belirtilen bir yükümlülüğünün bulunmadığını; davacı şirket ile ….Şirketi arasında dava dışı başka bir yükle ilgili yaşanan ihtilaf sonrasında davacı şirketin huzurdaki davaya konu yüke ilişkin teslim ordinosu davalı şirket tarafından, davacı şirkete teslim edilmiş olmasına rağmen söz konusu belgenin … Şirketi’ne kasıtlı olarak verilmemesi nedeniyle davaya konu malın gümrükten çekilmesine engel olunduğunu; bu durum nedeniyle davalı şirket Armatör nezdinde 80.000,00 USD demuraj bedeli ödemesine ilişkin bilgilendirildiğini; davalı şirketle Armatör arasındaki pazarlıklar devam ederken malların sahibi olan … Şirketi davalı şirkete başvuruda bulunarak; kendilerine ait olan dava konusu malların demuraj bedellerinin kendilerince ödeneceğini ve ürünlerin tesliminin istenildiğini; malların sahibi olması nedeniyle ve davalı şirketin davacının şifai beyanı ve ortada bu konuya ilişkin herhangi bir mahkeme kararı bulunmaması da göz önünde bulundurularak; davalının … Şirketi’ne malların teslimi konusunda yardım ettiğini ayrıca bu süreçte oluşan demuraj bedeli olan 23.940,00 USD’yi … Şirketi’ne fatura ettiğini, davalı şirketin taşıma işleri karşılığında anlaşılan bedeli, taşıma işlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğinden davacı şirkete geri ödenmesi talebinin yerinde bulunmadığını, bu nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 10/04/2018 tarih 2017/140 Esas 2018/157 Karar sayılı kararında;” … Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, açılan davanın davacı tarafın İstanbul Anadolu…. İcra Dairesi’ nin … sayılı icra dosyasındaki talebi ile ilgili olarak aracılık ettiği taşımadan dolayı alacağının bulunup bulunmadığına yönelik itirazın iptali davası olduğu, dava konusu olayda, dava dışı .. firmasının yükün fiilen taşımasını yaptığı, davalının davacı adına organize ettiği taşıma sonunda malın davalının uygun bulması ile mal ilgilisine teslim edildiği, davacının ödediği 9.650,00 USD navluna ve taşıtan sıfatına karşın kendisinden onay alınmadan mal alıcısına teslim edildiği için davacının ödediği bedelin iadesini talep ettiği, taşıma konusu malın taşındığı ve alıcısına teslim edildiği, ancak, davacının hapis hakkı kullanma imkanı, davacının kendi navlununu tahsil imkanı kaybolacak şekilde taşıma süreci sonunda malların dava dışı alıcıya teslim edildiği, dosyada yer alan navlun faturaları incelendiğinde, davalı … firması tarafından düzenlenen faturalarda malın alıcısının … firması olduğunun sabit olduğu, konişmento incelendiğinde, taşıtan …; Alıcı-gönderllen: …A,Ş. Mal teslimi için belge sunacak: …, A Ş; Yük: 2 adet 40’lık konteyner yükü, – toplam deniz navlunu: 8.439,00 USD, – … firmasının taşıyan sıfatını haiz olduğu hususlarının yazılı olduğu, bu bilgilere göre, konişmentoya karşılık malı çekme hakkının alıcıda, yani … firmasında olduğu, buna izin verme kudretinin de davalıda olduğu, davacının konişmentoda bir sıfatının bulunmadığı; ayrıca davalının da davacıya akdi olarak ondan habersiz malın alıcıya teslim edilmeyeceği yönünde taahhüdünün bulunmadığı, davalının toplam alacak miktarı olarak davacıya 29,520,00 USD bedelli bir fatura daha düzenlediği ve tamamı demuraj beklemesi için olduğu, davacı yanın bu fatura bedelini ödemediği, bunun üzerine davalının da malı, davacının olurunu olmadan da olsa, alıcı- … firmasına teslim ettiği, davacının ödediği miktarı olan 9.650,00 USD bakımından; davacının alacaklı olduğu kişinin, dava dışı .. firması olduğu, davacının bu alacağını davalıdan talep edemeyeceği, davalının malı gerçek alıcısına teslimini sağladığı, malın davacının oluru olmadan, davacıdan uygunluk almadan teslim edilmesini engelleyen sözleşme iddiasının dosyada sabit olmadığı anlaşıldığı…”gerekçesi ile, 1-Davacının davasının REDDİNE, 2-Kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Yükün nakliyesi davalı tarafından yapılmış olsa da taşımaya ilişkin asıl ilişkinin, ihbar olunan alıcı şirket ile müvekkili şirket arasında kurulduğunu, bu doğrultuda teslim onayının da müvekkili şirket tarafından verilmesinin gerektiğini, taşıma işi kapsamında alıcı şirketten navlun bedeli ve sair alacaklarını tahsilat edemeyen müvekkili bakımından teslimat yükümlüğünün doğmayacağını, alıcı şirketten tahsil edilememiş alacaklarının bulunduğunu, bu durumun davalıya bildirildiğini, ancak onay alınmadan usule aykırı şekilde yük teslim edilerek müvekkilinin maddi zarara uğramasına yol açıldığını, nitekim gerekçeli kararda da davacının hapis hakkını kullanma imkanı, davacının kendi navlununu tahsil imkanı kaybolacak şekilde taşıma süreci sonunda malların dava dışı alıcıya teslim edildiğinin kabul edildiğini, ancak bu tespite aykırı şekilde müvekkilinin onayı olmadan yükün teslim edilebileceğinin belirtilmesinin çelişkili olduğunu, müvekkilinin konişmentoda sıfatının olmamasının yükün habersiz şekilde teslim edilebileceği anlamına gelmediğini, TTK/md.1237 uyarınca müvekkili şirket ile davalı arasındaki uyuşmazlıklarda konişmento değil iki şirket arasındaki navlun sözleşmesinin esas alınacağını, bu halde konişmento metninde müvekkili şirketin yer almamasının hiçbir surette davalının tek taraflı iradesi ile yükü teslim edebileceği şeklinde yorumlanamayacağını, TTK/md.891 uyarınca, taşıyıcının, taşıma sözleşmesinden doğan bütün alacakları için hapis hakkının olduğunu, asıl taşıyanın müvekkili şirket olduğunu, iş kapsamında navlun alacağının tahsil edilemediği belirtilmiş olmasına karşı, bu durumu bilen davalının kötü niyetli olarak hapis hakkını engellemek suretiyle alıcı şirketle anlaştığını ve müvekkili şirketi devre dışı bıraktığını, bu durumun müvekkili şirketin zarara uğramasına neden olduğunu, TTK/md.892 kapsamında sorumluluğu bulunan davalının, bilinçli olarak alacağının tahsilini güçleştirdiğinden zarardan sorumlu olduğunu, ayrıca davalı ile alıcı şirketin hangi hususlarda ve ne şartla anlaşarak yükün teslimini gerçekleştirdiğinin de davacı tarafça bilinmediğini, Bu iki şirketin aralarında anlaşarak müvekkilinin alacağını zorlaştırması karşısında davalı şirkete yöneltilen taleplerininde haklı olduğunun kabulünün gerektiğini, Davalı tarafından usule uygun olmaksızın hapis hakkının kullanılmasını engelleyecek şekilde teslim edilen yüklere ilişkin taşıma bedellerinin davacı müvekkili şirketçe ödenmiş olması nedeniyle 26.12.2014 tarih ve … ve … nolu faturalar karşılığı ödenen ve 17.11.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamede belirtilen (icra takibine konu) bedellerin iadesinin gerektiğini, Hükme esas alınan bilirkişi raporunda müvekkili şirketin 2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defterlerinin delil vasfını haiz olduklarının tespit edildiğini, bu ticari defterlerin incelenmesi sonucunda, davalı şirket adına tanzim edilen 30.09.2015 tarih ve …seri nolu faturaların davalı ticari defter kayıtlarında yer almadığını, davacı müvekkili tarafından davalıya banka kanalıyla yapılan havalelerin davalı defterlerine yansıtılmadığının tespit edildiğini, gerekçeli kararda bu hususta açıklamanın yapılmadığını ve bu havaleler davalı defterlerine yansıtılmadığından müvekkili şirketin davalı taraf ticari defterlerine göre de davalı şirketten alacaklı olduğu gözetilmeksizin davanın reddi kararı verilmesinde hukuka uygunluğun bulunmadığını ileri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, davacının taşınmasına aracılık ettiği emtianın, davacının onayı dışında davalı taşıyıcı tarafından emtianın alıcısına (…) teslim edilmesi nedeniyle davalı adına düzenlenen (ödenen ücretlerin tahsili yönünde ) fatura bedellerinin tahsili yönünde yapılan takibe itirazın iptali davasıdır. Mahkeme davayı reddetmiş, davacı istinafa gelmiştir. Uyuşmazlık konusu davacının alacağının olup olmadığıdır. Davacının istinaf dilekçesine göre davacının … şirketinden alacaklarının olduğu, davanın kaynağını oluşturan taşımaya konu emtia üzerinde … olan alacaklarını tahsili zımnında hapis hakları olduğu, davacının onayı olmadan davalının emtiayı dava dışı … teslim etmesi nedeniyle davalının alacaktan sorumlu olduğu öne sürülmektedir. Emtianın yurt dışından deniz yolu ile ithal edildiği, varış limanında emtianın boşaltılamadığı, demuraj ücretinin artmaması için dava dışı … ile anlaşan davalının emtiayı malların alıcısı … şirketine teslim ettiği anlaşılmaktadır. Davacının … şirketinden olan alacağından davalının sorumlu tutulması hukuken mümkün değildir. Davacının hapis hakkını kullanmasına engel olduğu iddia edilen davalı taşıyıcının, davacının onayı olmaksızın emtiayı … teslim etmemesi yönünde sözleşmesel bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. En azından bu konuda bir delil sunulmamıştır. Bu konuda bazı e.posta yazışma örnekleri sunulmuşsa da bunlardan sözleşmesel bir yükümlülük bulunduğu sonucu çıkarılamamaktadır. Taşımaya ilişkin evrakta alıcı olarak … şirketi görünmektedir. Davacının, malların alıcısı … şirketi ile aralarındaki ilişkiden kaynaklanan başka alacaklarını tahsilini sağlamak için taşınan emtia üzerinde hapis hakkını kullanacağından bahisle parasını davalıdan tahsil etmesini gerektiren hukuken geçerli bir alacağı bulunmamaktadır. Davalının aracılık ettiği emtianın taşınmasının gerçekleştiği, davalının esas yükümlülüğünün emtiayı alıcısına teslim etmek olduğu ve bunu da yerine getirdiği, bunu yaptığı için davacının ….dan olan alacaklarından dolayı sorumlu tutulamayacağı, emtianın alıcı …’ ya teslim edilmemesi yönünde hukuki bir dayanak bulunmadığı anlaşılmakla mahkemenin kararı yerindedir. Sonuç olarak, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından, istinaf eden davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/10/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.