Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/977 E. 2018/451 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/977 Esas
KARAR NO : 2018/451 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/1190 Esas 2017/134 Karar
TARİH : 07/02/2017
DAVALI : Hasımsız
DAVA : Tespit
KARAR TARİHİ: 16/05/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile… arasında yapılan 13 Mart 2009 tarihli sözleşme uyarınca bir akaryakıt istasyonunun müvekkiline devri ve karşılığında müvekkili tarafından …’e nakit ve belirli taşınmazların devrinin kararlaştırıldığını, bu kapsamda …’ın İstanbul Samandra Ferhat Paşa adresindeki bir taşınmaz ile üzerindeki istasyonunu müvekkilinin ise 2.450.000,00 TL nakit ödemeyi ve ayrıca İstanbul Mecidiyeköy …Apartman adresinde bulunan 1.500.000,00 TL değerindeki depolu dükkanı, Yeşilköy …t adresinde bulunan 400.000,00 TL değerindeki dairenin, ….i Mevkii, Bolluca, İstanbul adresinde bulunan toplamda 2.500,000,00 TL değerindeki iki adet adresin 5000 m2’ye tekabül eden paylarının mülkiyetinin devrini taahhüt ettiğini, müvekkilinin protokol uyarınca edimlerini yerine getirerek Mecidiyeköy ..Apartman adresinde bulunan dükkanın mülkiyetini 26 Mart 2009 tarihinde …’a devrettiğini, protokol uyarınca müvekkilinin İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, … Parsel sayılı taşınmazda bulunan daireyi de protokol uyarınca ..’a devretmeyi taahhüt etmesine rağmen adı geçen tarafından İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde sözleşmenin feshi davası açıldığını, davanın red ile sonuçlandığını, söz konusu dairenin mülkiyetinin aktarımına yanaşmadığını, gayrimenkulü devralmaktan kaçınması üzerine Beşiktaş … Noterliği’nin 11 Ocak 2012 gün ve …, Beyoğlu … Noterliği’nin 27 Kasım 2014 gün ve .. yevmiye sayılı ihtarnamelerine rağmen sonuç alamadıklarını, devir işlemlerinin gerçekleştirilemediğini ileri sürerek, söz konusu dairenin TBK.’nun 106/1, 108/1 ve TTK.’nun 23. maddeleri uyarınca açık arttırma yoluyla veya bu işle yetkilendirilen bir kişi aracılığıyla satışına izin verilmesini, maddi ve manevi tazminat haklarının saklı tutulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 07/02/2017 tarih 2016/1190 Esas 2017/134 sayılı kararında;”Dava, davacı ile dava dışı … arasında yapıldığı iddia edilen protokol uyarınca adı geçen şahsa devri yapılması gereken dava konusu taşınmazın devrine yanaşılmadığından bahisle taşınmazın açık arttırma yoluyla veya bu işle yetkilendirilecek bir kişi aracılığıyla satışına izin verilmesi talebinden ibaret olup, işbu davanın iddia edilen protokolün tarafı olan …’ın hasım olarak gösterilmeden açılıp dinlenmesi, yürütülmesi ve karara bağlanmasının mümkün bulunmaması, ıslah yoluyla dahi taraf eksikliğinin giderilmesinin mümkün bulunmaması karşısında 6100 sayılı HMK.’nun 114 ve 115. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle…”gerekçesi ile, Davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Davanın HMK 382/2.maddesi uyarınca çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğundan, hasımsız olarak görülmesi gereken bir dava olduğunu, bu bakımdan, mahkemenin davanın hasımsız açılmış olması sebebiyle usulden reddine ilişkin kararının hukuka aykırı olduğunu, Davanın protokolün hukuki niteliğinin veya protokol kapsamında tarafların hak ve borçlarının tespiti amacıyla açılmış bir dava olmadığını, protokolün müvekkili ve İsmail Delibaş’ın taraf olarak yer aldığı davada zaten incelendiği ve geçerliliğinin mahkeme hükmüyle onandığını, Müvekkilinin …’a taşınmaz satılmadan önce bir çok kez önce ifayı kabul ve satışı önleme imkanı verdiği ve davanın açılacağını kendisine önceden bildirdiğini, Mahkemece HMK 382/2 maddesinde dava konusu uyuşmazlığın çekişmesiz yargı işi olduğu açıkça düzenlenmesine rağmen hatalı hukuki değerlendirmeye dayalı olarak verilen usulden redde ilişkin kararın kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1190 Esas 2017/134 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Davacı tarafından hasım gösterilmeksizin yapılan talepte; gerçek kişi tacirler arasında akaryakıt istasyonu şeklinde işletilen işletmenin satışı ve/veya bir kısım taşınmaz mallar ve nakit ödeme karşılığı devri sözleşmesinde, işletmenin bedeline karşılık davacının devretmesi gereken talep konusu taşınmazı devralmakta satıcının temerrüdü nedeniyle TTK 23 TBK 108 maddeleri uyarınca taşınmazın satışına izin verilmesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince talep ve davanın protokol tarafının hasım gösterilmeksizin açıldığı gerekçesiyle usulden reddine karar verildiği, kararın talep eden vekilince istinaf edildiği anlaşılmaktadır.Talep eden vekilince de ileri sürüldüğü üzere talep HMK 382/d-3 maddesi uyarınca çekişmesiz yargı işidir. Talep eden vekilince bu yönüyle talep/ davanın hasımsız görülmesi gerekeceği ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. HMK 382 maddesinde yer verilen birçok çekişmesiz yargı işinin hasımlı talebe konu edilecek nitelikte olduğu ( velayetin kadırılması, ad ve soyadının değiştirilmesi vs..) , mahkemece verilecek kararın talebe dayanak olarak ileri sürülen protokol tarafı (ilgilisi) olan İsmail Delibaş’ın hukukunu doğrudan etkileyecek nitelikte olduğu, HMK 27 maddesindeki hukuki dinlenme hakkı da gözetildiğinde, ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 85,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90.TL istinaf karar harcından istinaf eden davacı tarafından yatırılan 31,40.TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde davacıya iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı tarafa tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/05/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.