Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/972 E. 2018/265 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/972
KARAR NO : 2018/265
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : … Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2017
DOSYA NUMARASI : 2014/610 Esas 2017/756 Karar
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan )
KARAR TARİHİ : 02/04/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket tarafından … numaralı Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalanan dava dışı …. A.Ş.ye ait emtianın Türkiye’den Hırvatistan’a nakliye işinin davalılar tarafından üstlenildiğini, taşıma konusu emtianın 27/01/2012 tarihli CMR tahtında… plakalı araca yüklendiğini, ancak Bulgaristan sınırları içerisinde gerçekleşen hırsızlık olayı sonucu emtianın tamamının çalındığını ve alıcısına teslim edilemediğini, hadisenin taşıma işini gerçekleştiren sürücünün kusuru sebebiyle meydana geldiğini ve zarardan davalıların müştereken sorumlu olduklarını, faturalar, tutanaklar ve eksper raporu gereğince tespit edilen 169.565,55 USD sigortalı zararının müvekkili tarafından tazmin edildiğini ve davalılara rücu hakkının doğduğunu savunarak, 169.565,55 USD rücuen tazminat alacağının sigortalıya ödeme tarihi olan 31/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili firmanın nakliye için araç temini işlerini takip eden aracı firma olduğunu bu nedenle husumet yöneltilemeyeceğini, dava dışı …. şirketinin satış bedelini mal tesliminden önce alıp almadığının araştırılması gerektiğini zira mal bedeli satış ile alınmışsa bu firmanın ve halefinin dava açma yetkisinin bulunmadığını, Bulgaristan’da gerçekleşen hırsızlık olayının akıbetinin bilinmediğini, çalınan emtianın bulunup bulunmadığına dair ekspertiz raporunda bilgi olmadığını, bu raporun olay yerine gidilmeksizin yapılan görüşmeler üzerine tek taraflı olarak hazırlandığını, CMR sözleşmesinin 17/2 maddesi kapsamında şoförün gasba uğraması durumunda kusurun tartışılması gereken en önemli husus olduğunu, ödeme durumunun tespit edilmesi gerektiğini savunarak, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 14/06/2017 tarihli kararı ile; ” dava dışı sigortalı … A.Ş.’ nin, Hırvatistan’ da faaliyet gösteren ..ünvanlı şirkete mal mukabili ödeme ve Zagrep serbest bölgesi teslim şekliyle ihraç ettiği 169.565,55 USD bedelli, 5 palet halindeki 21.273 Kg lık elektrolitik bakır tel malzemenin nakliyat abonman sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye bağlı 27.01.2012 tanzim tarihli 169.565,55 USD bedelli 222 sayılı sipesifik poliçe ile sigortalandığı, dava konusu malın …’dan Hırvatistan’ a taşıtılması işini davalılardan… şirketinin üstlendiği, bu davalının temin ettiği araçla nakliye işinin icrasında sorumluluk üstlenen taşıyıcı konumunda olduğu, dava konusu malın taşıma işini ise diğer davalı … şirketinin üstlendiği, dava dışı sigortalının karayolu taşıma belgesi eşliğinde Hırvatistan’a sevk edilmek üzere gümrük işlemlerini tamamladığı ve malın Bulgaristan’da 28.01.2012 tarihinde araçla birlikte çalındığı, Bulgaristan polisi tarafından araç sürücüsünün çelişkili ifadelerinden şüphenilmesi üzerine sürücü hakkında Sofya savcılığında ceza davası açıldığı, aracı çalanların ülke ve uluslararası düzeyde arandığı , davacı … şirketinin yaptığı ekspertiz çalışması sonucunda sigortalısına 05.06.2012 tarihinde 169.565,55 USD ödeme yaparak, makbuzunu ve ibranamesini dosyaya sunduğu, CMR konvansiyonun uygulanması bakımından taşıyıcının çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılabilmesi için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerrinden, ayrıca taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtlardan, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yada çalışanlarının hata ve ihmallerinden dolayı sorumlu olduğu, CMR 17. maddesi ve devamında getirilen sorumluluk sistemine göre kendisine sorumluluk yüklenen taşıyıcı kusursuzluğunu değil, sorumluluğunu doğuran zararın 17.maddenin 2 ve/veya 4. fıkralarında yer alan hallerden biri sebebiyle doğduğunu ispat etmesi şartıyla tazminat bağlamında sorumluluktan kurtulabileceği, yükün araçla birlikte çaldırılması ve sürücüsünün olayla ilgili çelişkili ifadeleri nedeniyle özen yükümlüğünün ihlal edildiği ve bu nedenle taşıyıcının kendisini sorumluluktan kurtarabilecek beyyinelerden yararlanmasının mümkün olmadığı, Hırsızlık nedeniyle eksilen malın brüt ağırlığı 21.273 kg. olup bu ağırlıktaki eşya için taşıyıcının sorumluluk üst sınırı 8,33 SDR ile çarpımı sonucu bulunan 177.204,09 SDR olduğu ve bu miktarın her halükarda davaya konu edilen hasar tutarının çok üzerinde olduğu, rücuan tazminat istemi ile dava açılmış olduğundan SDR hesabı yapılmasına gerek kalmadığı, Ayrıca davacının sigortalısı Sarkusyan A.Ş.’ nin dava konusu emtia için düzenlenen ihracat faturası karşılığında riziko tarihinden önce alıcı firmadan herhangi bir ödeme almadığı anlaşılmakla davacının sigortalısına ödediği hasar tazminatının tümünün halefiyet ilkesi nazara alınarak davalı taşıyıcılardan talep edebileceği.. ” gerekçesi ile;
Davanın kabulü ile 169.565,55 USD tazminatın ödeme tarihi olan 05/06/2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre faizi ile birlikte davalı … Lojistikten alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
Davanın,…. Ltd. Şti. ve … Firmasına İzafeten …Ltd. Şti’ne yöneltildiğini,
Gerekçeli kararın başlığında da davalılar aynı şekilde belirtilmiş olmasına rağmen hüküm kısmında davalı olarak sadece bbb. Ltd. Şti.’ nin yer aldığını,
Yine kararın gerekçesinde; ” … davacının sigortalısına ödediği hasar tazminatının tümünün halefiyet ilkesi nazara alınarak davalı taşıyıcılardan talep edebileceği kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde açıklama yapılmış olmasına rağmen hüküm kısmında; “…Davanın kabulü ile 169.565,55 USD tazminatın ödeme tarihi olan 05.06.2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre faizi ile birlikte davalı … Lojistikten alınarak davacıya verilmesine” şeklinde ifade yer aldığını,
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtilmiş olduğu üzere CMR Konvansiyonu gereğince yıllık %5 faize hükmedilmesi gerekirken 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre faizin hüküm altına alınmış olmasının da hukuka aykırı olduğunu,
Mahkeme tarafından hata yapıldığını, kararın; “…Davanın kabulü ile 169.565,55 USD tazminatın ödeme tarihi olan 05.06.2012 tarihinden itibaren yıllık %5 faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde düzeltilmesi gerektiğini,
İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu düzeltilerek onanmasına, istinaf giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
Dava, davacı … tarafından nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalanan emtiaların Türkiye’ den Hırvatistan’ a taşınması sırasında emtianın çalınması üzerine hasar bedelinin davalı taşıyıcılardan rücuen tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davalı ….t Ltd Şti hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
HMK’ nın 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, hükmün açık, anlaşılır, şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesi’ nin denetim yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerekmektedir.
Somut olayda; … Tic Ltd. Şti.’ ne hem davalı, hemde davalı …ç Firmasının acentası sıfatıyla ona izafeten dava açılmasına ve ilk derece mahkemesince de kararın gerekçe kısmında ” davacının sigortalısına ödediği hasar tazminatının tümünün halefiyet ilkesi nazara alınarak davalı taşıyıcılardan talep edebileceği ” kabul edilmesine rağmen, gerekçeli kararın hüküm kısmında ve kısa kararda sadece davalı … Ltd. Şti. yönünden hüküm kurulduğu, diğer davalı … şirketi yönünden herhangi bir hüküm kurulmayarak HMK’nın 294 – 297. maddelerine aykırı davranıldığından ve bu durum da kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğinden kararın esası incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının bu sebeplerle kaldırılarak HMK’ nın 294 – 297. maddelerine uygun hüküm kurulmasının temini için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-… Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 14/06/2017 tarih ve 2014/610 Esas 2017/756 Karar sayılı kararının HMK’nın 355.maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve HMK 294 – 297. maddelerine uygun hüküm kurulmasının temini için dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
2- Verilen kararın niteliğine göre harç ve yargılama giderleri yönnüden bu aşamada bir karar verilmesine yerolmadığına,
3- İstinaf yönnüden artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
4-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/04/2018 tarihinde HMK’ nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.