Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/936 E. 2018/271 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/936
KARAR NO : 2018/271
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2017
DOSYA NUMARASI : 2016/182 Esas – 2017/623 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hava Taşımacılığından Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 04/04/2018
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sigortalısı … Ltd. Şti. ile dava dışı… Trans firması arasında taşıma sözleşmesi akdedildiğini, fiili taşımanın davalı THY tarafından ifa edildiğini, 1 kap emtianın Amsterdam – Ankara taşımasının Amsterdam-İstanbul- Ankara olarak davalı tarafından yapıldığını, ancak emtianın 19/12/2012 tarihinde davalının sorumluluğundaki yük terminalinde kaybolduğunu, emtianın 18/01/2013 tarihinde İstanbul ambarında 30 gün sonra bulunduğunu, bu süre zarfında soğuk zincir kapsamında olan emtiaların ambalaj içindeki 72 saat dayanıklığı olan buzunda erimesi nedeniyle bozulduğunu, müvekiklinin sigortalısına ödeme yaptığını, bu alacağın davalıdan tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını ancak davalının takibe itiraz ettiğini iddia ederek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazmanatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddia edilen taşımanın Amsterdam’dan İstanbul’a yapıldığını, Montreal Konvansiyonu hükümlerine göre sorumluluk incelemesi ve değerlendirmesi yapılması gerektiğini, taşıma senedinde sigortalının adının yer almadığını, davacının da halefiyete dayalı rücuen tazminat talep edemeyeceğini, konvansiyon 31 maddesi gereği 14 günlük süre içinde gerekli hasar ihbarının yapılmış olmadığını, ihbar süresine uyulmadığı için davanın reddi gerektiğini, hasarın hava taşıma süreci ve davalının sorumluluğu sürecinde meydana geldiğinin ispatlanamadığını, yükün iddia edildiğinin aksine 18/01/2013 günü İstanbul’a oradan da 21/01/2013 günü Ankara’ya taşındığını, Aralık-2012 taşıması iddiasının somut olaya uymadığını, yükte hasar bulunmadığını, ambalajda hasar olduğunu, ilk hasar talebinin 12/06/2013 tarihinde teslimden çok sonra gerçekleştiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sınırlı olduğunu, bürüt kg başına 19 SDR sorumluluk sınırının gözetilmesi gerektiğini, faiz talebinin ancak karar tarihinden sonrası için olabileceğini, inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 03/07/2017 tarih 2016/182 Esas 2017/623 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … davacının sigortalasına ait emtianın davalı tarafından yapılan taşıma sırasında hasar gördüğü, hasar ve zararın davalıdan kaynakladığı, bilirkişi raporu itibariyle uluslararası taşıma sebebiyle sigortalının 722 SDR zararının oluştuğu karar tarihi itibariyle 3.537.TL (1 SDR 4,8989) zarardan davalının sorumlu olduğu anlaşılmakla bu miktar itibariyle davacının davasının kabülne karar verilmesi, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği, icra takibinde faiz talebi itibariyle temerrüd oluşmadığından reddine karar verilmesi gerektiği, dava konusu alacığın bulunup bulunmadığı, miktarı itibariyle bilirkişi incelemesi ile belirlenmiş olduğu anlaşıldığından icra inkar tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi ” gerektiği gerekçeleri ile;
” Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
Davacının davasının 3.537,00.-TL’lik kısmının KABULÜ ile bu miktar itibariyle Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına , davacının davasının 3.153,95.-TL’lik kısmının REDDİNE,
Dava konusu alacağın belirlenmesi bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıktığından icra inkar tazminat taleplerinin REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Davacının aktif dava ehliyetinin olmamasına rağmen yerel mahkemenin aksi kararının kabul edilemeyeceğini,
Hava taşıma hukukundan kaynaklanan ihtilaflarda taraf sıfatının hava yük senedi üzerinde adları yazan göndericiye, alıcıya ve taşıyıcıya tanınmış olup, bunlardan başka kişilerin davacı veya davalı sıfatı ile bir davada da yer almalarının mümkün olmadığını,
Dava konusu ihtilafa uygulanacak 1999 tarihli Montreal Sözleşmesi 12. ve13. maddelerinin bu hususu açık bir biçimde düzenlemiş olduğunu,
İhtilaf konusu taşımaya ilişkin … no.lu hava yük senedi incelendiğinde davacı … Şirketinin sigortalısı olan… LTD. Şti. hava yük senedinde taraf olarak gözükmediğinden … Sigorta A.Ş. nin de halefiyet kurallarına göre huzurdaki davada taraf olmasının mümkün olmadığını,
Davacının ihbarda bulunma yükümlülüğüne riayet etmemesine rağmen yerel mahkemenin bu hususu dikkate almamasının da istinaf sebebi olduğunu, huzurdaki davada davacının, 1999 tarihli Montreal Sözleşmesi’nin ilgili maddeleri çerçevesinde belirtilen süre içerisinde ihbarda bulunma yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davanın reddi gerekirken kabulünün idoğru olmadığını,
Somut olayda, davacı tarafça kargodaki hasarın müvekkil Ortaklığın uhdesindeyken gerçekleştiğinin ispatlanamadığını,
İleri sürerek ; Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/182 E. ve 2017/623 K. sayılı dosyasında verilen kararın ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Dava, davacının dava dışı sigortalısına ait emtiaların alt taşıyıcı olarak davalı tarafından taşınması sırasında kargonun kaybolması ve bulunduğunda da emtiaların hasarlandığının anlaşılması nedeniyle davacının sigortalısına ödediği sigorta tazminatının davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı … şirketi tarafından düzenlenen Nakliyat Emtia sigorta poliçesine göre; sigortalının dava dışı ….Ltd.Şti, sigorta ettirenin ….Ltd.ŞTi olduğu, sigortalı ürünlerin alış faturasının….Ltd.Şti adına düzenlendiği ve davacının da hasar bedelini sigortalısı olan …Ltd.Şti.’ne ödeyerek ibraname ve temlik belgesi aldığı dolayısıyla davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Taşımanın niteliğine göre somut olaya uygulanacak Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme’nin (Montreal) 18/1. Maddesine göre taşıyıcı, kargonun hava yoluyla taşıma esnasında meydana gelen kaybından sorumludur.
Dosya kapsamına göre ; davacı … şirketince sigortalanan emtianın alıcısına Ankara da teslim edilmesi gerekirken 30 gün sonra davalının İstanbul’da bulunan anbarında bulunarak teslim edildiğinden davalı vekilinin hasarın müvekkilinin uhdesindeyken gerçekleşmediği yönündeki istinaf sebebi yerinde değildir.
Davalının ” kargoya ilişkin araştırmaların devam ettiği kargonun henüz bulunamadığı yönündeki 14/01/2013 tarihli yazısı” dikkate alındığından kargonun kaybolduğundan davalının haberdar olduğu, kargo 30 gün sonra bulunup alıcısına teslim edildiğinde emtiaların tıbbi emtia olması ve kargo üzerinde de belirtildiği gibi belirli bir sıcaklığın altında muhafaza edilmesi gerekmesine rağmen bu şartlara uyulmamış olması nedeniyle kullanılamayacak hale geldiği bu nedenle davalının bu aşamadan sonra yazılı ihbarda bulunulmadığı yönündeki iddiası artık Türk Medeni Kanunu’ nun 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağından ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 12/10/2015 tarih 2015/3494 Esas – 2015/10300 Karar sayılı ilamı) davalının bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde olmadığından ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine de aykırı olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraflarca yatırılan 85,70 TL İstinaf Kanun Yoluna Başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3- Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 241,61 TL harçtan istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 60,25 TL İstinaf Karar Harcının mahsubu ile bakiye 181,36 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davalı üzerinde bırakılmasına,
5- Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/04/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.

.