Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/914 E. 2018/341 K. 18.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/914 Esas
KARAR NO : 2018/341 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/884 Esas 2017/602 Karar
TARİH : 10/07/2017
DAVA İHBAR OLUNAN : … -Kazım Karabekir Mah. Mevlana Cad. No:25 Darıca/Kocaeli
DAVA : Alacak
KARAR TARİHİ : 18/04/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şirkete karşı 05/05/2016 tarihinde Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ve hisse senedi ile temettü alacağı talebinde bulunulan davada 28/11/2008 tarihinde 2006/191 Esas, 2008/529 Karar sayılı kararı ile karar verildiğini, bu kararın 19/03/2015 tarihinde kesinleştiğini, söz konusu ilamlarda kesinleşen 05/05/2006 tarihi itibari ile 18.480,00 lot İŞÇTR hisse senedinin icra takibi yolu ile müvekkiline teslim edildiğini, fakat 18.480,00 lot İŞÇTR hisse senedinin müvekkiline teslim edilmiş olmasına rağmen bu senetlerden dolayı müvekkiline verilmesi gereken bedelsiz hisselerin de verilmesini sağlamak için bu davayı açtıklarını, 05/05/2006 tarihi itibariyle müvekkiline ödenmesi gereken temettü alacağı, kesinleşen hüküm uyarınca 5.390,13 TL olarak ödenmiş ise de 05/05/2006 dan sonraki dönemde müvekkiline ait olduğu kesinleşen 18.480,00 Lot İŞCTR hisselerine tekabül eden temettü alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, 05/05/2006 tarihi itibariyle bedelsiz artırım nedeni ile hisse senedinin tarafların teslimine, 05/05/2006 dan bu yana müvekkilinin İŞCTR hisselerine düşen ve şirketçe dağıtılan kar payının tahakkuk tarihlerinden itibaren iş bu davada karar verilinceye kadar işlemiş ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili harçlandırdığı 26/05/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile İMKB’ dan gelen yazı cevabı ve dosyaya sunulan bilirkişi raporunda yapılan tespitler dikkate alınarak davada talep ettikleri hisse senedi ve temerrüt faizini bilirkişi raporunda bildirilen 11.687 adet İŞCTR hisse senedi alacaklarını, nominal değer üzerinden 11.687 TL olarak harçlandırdıklarını, yine talep ettikleri ve bilirkişi heyetince tespit edilen 14.461,17 TL tutarındaki temerrüt faizi alacaklarının harçlandırdıklarını, davada ıslah ettikleri toplam rakamın 26.148,17.TL olduğunu bildirmiştir
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının alacak miktarını ve dava değerini belirlemek yerine dilekçesinde yaklaşık miktardan bahsettiğini, ISCTR hisse senedinin hangi tarihte ne kadar bedelsiz hisse senedi verdiği ve ne kadar temettü ödediğinin belli olduğu, davacı tarafın davayı açarken ne kadar bedelsiz hisse senedi alacağı ne kadar nakit temettü alacağı olduğunu rahatlıkla hesaplayabilecek konumda olup, alacağının varlığını ve miktarını açıkça bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu ve hal böyle iken davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının HMK’ nun 109/2. maddesine aykırı bulunduğu, davacı tarafın aynı konuya ilişkin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan açtığı davanın kısmi dava şeklinde açılmış olduğundan fazlaya ilişkin haklarından zımmen vazgeçtiği, Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen karar zamanaşımı kesmeyeceğinden talep edilen bedelsiz hisse senedi ve nakit temettü alacağının zamanaşamına uğradığı, davacının ilk davada karara bağlanan ve kendisine ödenen bedelsiz hisse senedi ile nakit temettü alacağını dava ettiğinden dava konusu alacaklar hakkında kesin hüküm bulunduğu, davacı tarafın ilk davada karara bağlanan ve kendisine ödenmiş olan bedelsiz hisse senedi ve temettüleri yeniden dava konusu yaptığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 10/07/2017 tarih 2016/884 Esas 2017/602 sayılı kararı ile,
“..Netice olarak davacının davalıya teslim ettiği hisse senetlerini icra kanalıyla teslim aldığı, ilk davaya konu 18.480 adet ISCRT hisse senedinin dava tarihinden sonraki bedelsiz sermaye artırımları sonucu oluşan yeni hisse senetlerinden kaynaklanan alacağın yeni bir alacak olduğu ve davacı tarafından temettü bedeli ve faizi ile birlikte tahsilinin talep edilebileceği, alacağın zamanaşımına uğramadığı kanaatine varılmıştır. Davacı vekili 25/05/2017 tarihli harçlandırdığı ıslah dilekçesi de nazara alınarak bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya mahkememizce de itibar edilerek Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen hüküm ile kesinleşen 18.480 adet ISCRT hisse senedi ödenmiş olmakla hesaplanan 30.167 adet ISCRT hisse senedinden hüküm altına alınan 18.480 adet ISCRT hisse senedi mahsup edilerek bakiye 11.687 adet ISCRT hisse senedi ile bu hisse senetleri için 04/05/2016 dava tarihine kadar biriken 35.183,51 TL temettüden Gebze … İcra Müdürlüğü’ nün …. Esas sayılı dosyasına ödenen 5.390,13 TL temettü bedeli mahsup edilerek bakiye 29.793,38 TL temettü alacağı için bilirkişi raporunun 19. sayfasındaki tablo 3 de belirtilen temettü ödeme tarihleri ve faiz miktarlarına göre hesaplanan 14.461,17 TL avans faizi ile birlikte davanın kabulüne davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin temettü alacağı isteminin reddine..” gerekçesi ile,
Hisse senedinin teslimine dair davanın kabulüne, taleple bağlı kalınarak 11.687 İŞCTR hisse senedinin davalıdan alınarak davacıya teslimine, temettü alacağı talebinin 29.793,38 TL üzerinden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen 29.793,38 TL temettü alacağından 3.355,97 TL’sinin 01/04/2008 tarihinden, 942,48 TL’sinin 01/04/2009 tarihinden, 3.139,80 TL’sinin 01/04/2010 tarihinden, 3.936,73 TL’sinin 01/04/2011 tarihinden, 3.091,97 TL’sinin 02/04/2012 tarihinden, 3.790,81 TL’sinin 01/04/2013 tarihinden, 3.160,97 TL’sinin 01/04/2014 tarihinden, 3.983,22 TL’sinin 01/04/2015 tarihinden, 4.391,43 TL’sinin 30/03/2016 tarihinden itibaren işleyen harca esas 14.461,17 TL avans faizi (ticari faiz) ile birlikte davalıdan tahsili ile davalıya ödemesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile,
Davacının talep ettiği alacak tutarının belirlenebilir durumda olduğunu, dava dilekçesinde bilirkişi raporu ile yapılan tespitlere çok yakın miktarları asgari gösterildiğini, bu nedenle davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken kabulü yönünde karar verilmesinin hatalı olduğunu,
Bu hususun Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.11.2006 tarih ve 2015/22-1078 E. ve 2016/1010 K. sayılı kararında da belirtildiğini,
Davacının Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde fazlaya dair hakları saklı tutmayarak açtığı tam dava ile işbu dava konusu taleplerinden feragat ettiğini,
Bu hususa ilişkin olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 26.03.1986 tarih ve 1984/4-797 E. ve 1986/299 K. sayılı kararının bulunduğunu,
Davacının dava ile talep ettiği temettü alacağı 5 yıllık zaman aşımına tabi olup, temettü ödemeleri için en fazla dava tarihinden 5 yıl geriye gidilerek hesaplama yapılabileceğini, mahkemece bu hususun göz ardı edilerek davacıya ödenen temettüler mahsup edilmek suretiyle 2005 yılından bu yana temettü ödemesine hükmedildiğini, kararın bu bakımdan hukuka aykırı olduğunu,
Yargıtay içtihatları ve Doktrin tarafından da kabul edildiği üzere, temettü alacakları 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu,
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin de, kar payının tahsiline ilişkin olarak açılmış bir davada vermiş olduğu 10.06.1999 tarih ve 1999/4141 E. ve 1999/4675 K. sayılı kararında temettü alacağının beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu açık ve net bir biçimde belirttiğini,
Bu hususun 06.04.2017 tarihli Bilirkişi Raporunda da, “Hisse senedinin bir mülkiyet senedi olması ve vade taşımaması nedeniyle zaman aşımı söz konusu değildir. Ancak, tasfiye bakiyesinden pay alma hakkı tasfiye tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımına, kar payı hakkı ise 5 yıllık zamanaşımına tabidir.” denilmek suretiyle belirtildiğini,
Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce hükmedilen 5.390,13-TL tutarındaki temettü alacağının Gebze İcra Müdürlüğü’nün … E. (Gebze ..İcra Müdürlüğü… E.) sayılı icra dosyası üzerinden faizi ile birlikte takibe konulduğunu ve davacı tarafa ödendiğini, bu kapsamda işlemiş faiz alacağına yönelik hesaplamaya 5.390,13.TL’nin davacıya ödenen faizlerinin de dahil edilmesinin hatalı olduğunu,
İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, öncelikle icranın geri bırakılmasına, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/884 Esas 2017/602 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Davacı tarafından bedelsiz tahakkuk eden hisse senedi ve faiziyle birlikte temettüsünün davalıdan tahsili istemle açılan alacak davasında ilk derece mahkemesince hisse senetlerinin teslimine ilişkin talebin kabulüne, faiziyle birlikte temettü alacağı talebinin kısmen kabulüne yönelik karar verildiği, kararın davalı vekilince istinaf edildiği anlaşılmaktadır.
Davada bedelsiz hisse senetlerinin verilmesi ile birlikte, bu hisse senetleri yönünden temettü ve faizinin de tahsili talep edildiği dikkate alındığında, bu yöndeki alacak isteminin yerinde olup olmayacağı ve miktarı bilirkişi hesaplamalarıyla ortaya çıkabileceğinden ilk derece mahkemesince davanın belirsiz alacak davası niteliğinde görülüp değerlendirilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu itibarla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.
İstinaf incelemesine konu olan eldeki davada, davacı tarafından daha önce Gebze Asliye Hukuk Mahkemesinde açılıp 2015/35 E. 2015/300 K. 24.04.205 Tarihli kesinleşen karar ile sonuçlanan ilk davaya konu 18.480 adet İSCRT hisse senedinin dava tarihinden sonraki bedelsiz sermaye arttırımı sonucu oluşan yeni hisse senetlerinin tesliminden kaynaklanan alacaklar yönünden açıldığı gözetildiğinde, davacının ilk davada haklarını saklı tutmadığı, bu yöndeki alacak isteminin bu nedenle reddi gerekeceği yönündeki istinaf nedeni de yerinde değildir.
İlk derece mahkemesince hüküm gerekçesinde yer verilen emsal Yargıtay kararları ışığında açıklandığı üzere bedelsiz hisse senetleri ve temettüsünün tahsili için açılmış olan eldeki davanın BK146 (BK 125) maddesi uyarınca 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olması nedeniyle temettü alacak talebinin zaman aşımı nedeniyle reddi gerekeceği yönündeki davalı istinafı da yerinde değildir.
İlk derece mahkemesince alınan teknik bilirkişi rapor içeriğindeki hesaplamalar ışığında kurulan hüküm gerekçesinde davalı vekilinin istinaf nedenlerinin karşılandığı da dikkate alındığında, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmeyen hüküme karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 85,70.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.833,52.TL istinaf karar harcından istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 708,38.TL harcın mahsubu ile bakiye 2.125,14.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 18/04/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.