Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/880 E. 2018/254 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/880 Esas
KARAR NO : 2018/254 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2013/304 Esas 2017/142 Karar
TARİH : 07/03/2017
DAVA : Alacak
KARAR TARİHİ : 28/03/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı ile davalı arasında 26/02/2008 tarihinde “Tarımsal Kredi sözleşmesi’ düzenlendiğini, sözleşme hükümlerinin eşitlik kuralına aykırı hükümler taşıdığını, kullandırılan kredinin 01/12/2012 tarihli bakiyesi ¨2.534,000 üzerinden %1 oranı ile ¨25.340 mükerrer komisyon talep edildiğini, davacı tarafından kutlanılan kredinin geri ödemesinde gecikme olmadığını, davacının kullanmış olduğu ¨3.800.000 kredi dolayısı ile bankanın ¨97.000,00 komisyon tahsil ettiğini, söz konusu komisyon tahsilatına rağmen bankanın 28/12/2012 tarihinde toplam ¨19.906.12 komisyon tahsilatı yaptığını, davacının yaptığı itiraza banka tarafından 20/09/2012 tarihinden geçerli olmak üzere tarımsal kredilere ilk yıl için %2 oranında peşin, takip eden yıllar için ise kredi riski üzerinden %1 oranında komisyon alınacağı şeklinde yanıt verildiğini,tarımsal kredilerde ilk yıl için %2 oranında dönemsel komisyon uygulanacağı belirtildiği halde banka tarafından krediyi ilk kullandığı sırada %3 oranından komisyon tahsil edildiğini, sözleşmenin banka lehine hükümler taşımasına rağmen bu hükümler yetmezmiş gibi kredi tutarı üzerinden komisyon alındığını, davalı bankanın hukuki dayanağı olmaksızın tahsil etmiş olduğu ¨19.906,12′ nin davacıya iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek, davalı tarafından hukuki dayanağı olmaksızın müvekkilden tahsil edilen 2012 yılı öncesindeki haksız komisyon bedeli tahsilatlarına dava açma haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 28/12/2012 tarihinde peyder pey komisyon bedeli tahsilatlarının toplamı olan ¨19.906,12’nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, tarımsal kredi kullanan davacıdan tahsil edilen tüm kalemlerin davacının bilgi ve onayı dahilinde olduğunu, davacının imzaladığı tarım kredi sözleşmesinde komisyon ücreti alınacağının açıkça yazıldığını, kredi sözleşmesinin 6.maddesinde faiz komisyon oranları ve vergiler dahil her türlü vergi ve masrafların uygulanacağı yasa veya mevzuat hükümlerine göre yapılan değişikliklerin kredi lehtarına ihbarda bulunulmaksızm tahsil edileceğinin hüküm altına alındığını, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144.maddesi gereği alınan 16/11/2011 tarih 2006/11188 sayılı mevduat ve kerdi faiz oranları ve katılım oranları ile özel cari hesaplar dahil bu işlemlerde sağlanacak diğer menfeatler hakkında tebliğ uyarınca bankaların verdikleri hizmet karşılığında müşterilerden alacakları ücret, komisyon ve masrafların nitelik ve azami sınırlarını serbestçe belirlemeye yetkili olduklarını, aynı tebliğin 4.maddesine göre “bankalarca reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer mefeatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarını serbestçe belirlemeye” bankaların yetkili olduklarını, davalı banka tarafından belirlenen “masraf ve komisyon listesinin TCMB ye bildirildiğini, bu listelerin tüm şubelerin girişlerine asıldığını savunarak, yetki itirazlarının dikkate alınarak davanın yetkili Düzce Mahkemelerine gönderilmesini, yetki itirazlarının yerinde görülmediği takdirde haksız ve yersiz olarak açılan davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 07/03/2017 tarih 2013/304 Esas 2017/142 sayılı kararında;
“Dava, davalı banka tarafından davacıya kullandırılan krediler nedeniyle komisyon adı altında tahsil edilen ücretin iadesi istemine ilişkindir.Taraflar arasında imzalanan 26/02/2008 tarihli kredi sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce imzalanmış olup, anılan Kanun’un genel işlem koşullarına ilişkin hükümleri bu sözleşmede nazara alınmayacaktır. Zira, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 1. maddesinde “Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır.
Yüksek Yargıtay 11’nci Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş içtihatlarında da vurgulandığı üzere, bu tür davalarda emsal banka uygulamaları da araştırılıp uyuşmazlık konusu bedelin kredi müşterilerinden tahsiline dair teamül bulunup bulunmadığı ve varsa diğer bankalarca hangi oranda tahakkuk ettirildiği ve buna göre davalı banka uygulamasının yerinde olup olmadığının uzman bilirkişiler vasıtasıyla tespit ettirilmesi gereklidir.(Yüksek Yargıtay 11’nci Hukuk Dairesi’nin 08/06/2016 gün 2015/11509 Esas 2016/6299 Karar, 06/06/2016 gün 2016/80 Esas 2016/6217 Karar)
Taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK’nın 22. (6102 Sayılı TTK’nın 20.) maddesinde “Tacir olan veya olmıyan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret istiyebilir. Bundan başka, verdiği avanslar veya yaptığı masraflar için ödeme tarihinden itibaren faize de hak kazanır.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca tacirin yapmış olduğu işler nedeniyle ücret talep etme hakkı bulunmakta olup kredi tahsis işlemleri tacir olan davalı bankanın ticari nitelikli işlemleri arasında yer almaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı,davalı bankanın 2012 yılında kendisinden tahsil ettiği komisyon tahsilatının haksız olduğunu iddia ederek iadesini talep etmiş,davalı bankada yapılan işlemin taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesine uygun olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 26/02/2008 tarihinde “Tarımsal Krediler sözleşmesi’nin “Faiz, Komisyon, Vergi ve Masraflar” kenar başlığını taşıyan 6’ncı maddesi hükümleri davalı banka tarafından tahsil edilen komisyon ücretinin dayanağını teşkil etmektedir.Ancak, bu sözleşmede komisyon alınacağına dair hüküm bulunmasına rağmen, bu kesintinin ne miktarda yapılacağı belirli bulunmamaktadır.Bu itibarla,diğer bankaların o tarihte aynı tür kredilere uyguladıkları komisyon oranları araştırılıp, somut olaydaki kesinti ile karşılaştırılması ve davalının uyguladığı kesintinin emsallerine göre fazla bulunup bulunmadığının tespit edilmesi,bulunması halinde bunun TMK’nın 2. maddesine aykırı olup olmadığının tartışılması gerekmektedir.
Yargısal denetime elverişli ve tekniğine uygun olması sebebiyle hükme esas alınan ,05/05/2016 tarihli bilirkişi kurulu ek raporuna göre,diğer bankaların, kredinin kullandırıldığı tarihte aynı tür kredilere uyguladıkları komisyon oranları daha yüksek olduğu,komisyonun emsallerine göre fazla olmadığı,davaya konu kredi komisyonu taraflarca imzalanan Tarımsal Krediler Sözleşmesi,banka kaynaklı yönetmelik ve mevzuat,bankalarca ilan edilmiş banka kaynaklı tarımsal kredilere uygulanacak faiz ve komisyon listeleri içeriğine ,emsal banka uygulamaları ve bu tür kredilerin kullandırılmasında komisyon tahsiline ilişkin teamülün bulunması gözönüne alındığında davalı banka uygulamasının yerinde olduğu anlaşıldığından…”gerekçesi ile,
Davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davaya konu somut uyuşmazlığın nedeninin, mükerrer komisyon, yani aynı paraya birden fazla sayıda komisyon alınmasının yasaya aykırılığı noktasında olduğunu,
Davalı banka ile imzalanan 26/12/2008 tarihli kredi sözleşmesinin toplam bedeli olan 3.800.000.TL üzerinden % 3 ve % 2 oranlarında hesap edilen 97.000.TL komisyon ve 4.850.TL BSMV olmak üzere 101.850.TL tahsil edildiğini, bu durumun bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, yani sözleşme bedelinin tümü üzerinden komisyon ve BSMV bedeli alındığı hususunun ispatlandığını,
Müvekkili tarafından söz konusu kalemlerin ödenmiş olmasına rağmen, kredi sözleşmesinin 28/12/2012 tarihindeki bakiye rakamı 1.901.000.TL üzerinden % 1 oranında yeniden dönemsel komisyon ücreti ve BSMV hesap ve tahakkuk ettirilerek toplam 19.906,12.TL banka tarafından müvekkiline ait hesaptan tahsil edildiğini,
Böylelikle kredi sözleşmesinin toplam rakamı 3.800.000.TL üzerinden 101.850.TL komisyon ve BSMV ücreti başlangıçta tahsil edildiği, (1.899.000 TL kredi ödemesinin müvekkil tarafından yapılmasından sonra) 28/12/2012 tarihinde ise bakiye 1.901.000.TL üzerinden % 1 oranında 19.906,12.TL dönemsel komisyon ve BMSV bedeli altında, aynı krediye ilişkin ikinci bir tahsilat yapıldığını, işbu ikinci tahsil edilen dönemsel komisyon ve BSMV bedelinin herhangi bir yasal dayanağı bulunmadığı gibi banka tarafından tahsilini gerektirir durumun da söz konusu olmadığını,
Davalı banka tarafından Tarımsal Kredi Sözleşmesi’nin 6. Maddesi ve ilgili mevzuat kapsamında dönemsel komisyon alındığı belirtilmiş ise de, söz konusu sözleşmenin 6. Maddesi 1. Fıkrasında dönemsel komisyon alınacağına ilişkin hiçbir ibare yer almadığını,
Sözleşme 6.mad.2.fıkrasında bankaca günü geçen kredi alacakları için, yani ödeme günü geçen kredi alacakları için uygulanabilir bir madde olduğu gibi, ayrıca da dönemsel komisyona ilişkin hiçbir bilgi de yer almadığını, sözleşmenin tamamı incelendiğinde de, dönemsel komisyon alınacağına veya kredi kullandırıldıktan sonra farklı zamanlarda yeniden bakiye tutar üzerinden komisyon bedeli alınacağına ilişkin herhangi bir düzenleme yer almadığını, dönemsel komisyon alınacağına ilişkin herhangi bir sözleşme maddesi ve kanun hükmü veya başkaca bir mevzuat hükmü bulunmadığını, bu durumun banka tarafından alınan dönemsel komisyon bedelinin herhangi bir dayanağı bulunmadığını, dolayısıyla haksız ve hukuka aykırı tahsil edildiğini gösterdiğini,
Müvekkili şirket tarafından herhangi bir temerrüt söz konusu olmadan ödemeler yapılmış olmasına rağmen, davalı banka tarafından “dönemsel komisyon tahsilatı” adı altında müvekkilinden 28/12/2012 tarihinde toplam 19.906,12.TL tahsil edildiğini,
Bankanın, geri ödemeleri hangi tarihte kullandırılan kredilere kabul ettiğinin tespiti gerektiğini, ancak Mahkemece bu yön üzerinde hiç durulmadığı ve araştırma yapılmadığını,
Banka tarafından yeniden her taksit için ayrı ayrı kredi kullandırılmış gibi işlem yapılarak dönemsel komisyon tahsil edilmesinin hiçbir haklı yanı olmadığını, bu yönlerin açıklığa kavuşturulması gerekirken, hiçbir araştırma yapılmaksızın dosya hakkında karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Sırf tacir sıfatının bulunmasının genel işlem koşullarından yararlanmaya engel olmadığını, genel işlem koşullarına ilişkin düzenlemenin getirilme amacının, tek taraflı olarak sözleşme düzenleyen tarafın üstün konumunu göz önüne alarak zayıf durumdaki karşı tarafı korumak olduğunu, imtiyazlı özel hukuk tüzel kişisi konumundaki bankanın tek taraflı olarak düzenlediği sözleşme hükümlerine, her ne kadar tacir sıfatına haiz olsa bile, müvekkili şirketin müdahale edebilmesinin mümkün olmadığını, hayatın olağan akışı içerisinde, bankalar tarafından düzenlenen sözleşmelere diğer tarafın etki edemediği tartışmaya mahal vermeyecek derecede açık bir konu olduğunu, bu bakımdan sözleşmelerdeki genel işlem koşullarını değerlendirirken sadece tarafın sıfatına bakmanın yeterli olmadığını,
Müvekkili şirketin etki edemediği, tamamen bankanın inisiyatifi ile hazırlanmış Tarımsal Kredi Sözleşmesi’nin genel işlem koşulu niteliğindeki hükümlerinin yazılmamış sayılmasını, hukuki dayanağı bulunmayan dönemsel komisyon bedeli ile bu bedele ait BSMV tutarının müvekkili şirkete iade edilmesini talep ettiklerini,
Mahkemece 26/12/2008 tarihli sözleşmeye 01/07/2012 tarihli TBK’nın uygulanmasının mümkün olmadığı belirtilmesine rağmen, aynı sözleşmeye 06/12/2011 ve 24/02/2012 tarihli Genel Mektupların uygulanabileceğinin kabul edilmesi arasında çelişki bulunduğunu,
Kredinin tahsis amacıyla bağdaşmayan, banka tarafından tek yanlı ve haksız olarak tahsil edilen bedelin müvekkile iade edilmesi gerektiğini,
Aynı krediye defalarca komisyon yansıtılmasının tüketici aleyhine yorum yaparak yasa altı uygulamalarla ( tebliğ, banka mektubu) ve fakat yasaya aykırı olarak mahkeme hükmü ile pekiştirilmesi hukuka güven ilkesini zedeleyen bir durum olduğunu, hiç bir yasa altı uygulaması yasaya aykırı olamayacağını, yasaya aykırı ise uygulanamayacağını,
26/12/2008 tarihli sözleşme gereği kullanılan 3.800,000,00.TL kredinin tamamı üzerinden başlangıçta %3 ve %2 oran üzerinden toplam 101.850,00.TL tutarında komisyon ve BSMV alınmasına rağmen, taksitler halinde kullanılan kredinin 28/12/2012 tarihli bakiyesi olan 1.901,000,00.TL üzerinden mükerrer olarak 19.906,12.TL tutarında komisyon ve BSMV alınmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu durumun TBMM’de bulunan bir kısım milletvekilinin de dikkatini çektiği, yapılan haksız uygulamanın giderilmesi ve açıklanması için soru önergesi verildiğini, 05/08/2013 tarihli 54045643-610-3422 sayılı T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker imzalı olarak önergelere cevap verildiği, işbu cevapta “… Yatırım kredisi kullanan ortaklarımızın kullandığı toplam kredi tutarından komisyon alınmakta olup; takip0 eden taksitlerden komisyon alınması uygulaması kaldırılmıştır. ….” şeklinde tarımsal kredilerden komisyon alınması uygulamasının kaldırıldığının belirtildiğini, Bakanlıkça verilen cevabın bir kısmının 10/01/2017 tarihli Bilirkişi II. ek Raporuna karşı 10/02/2017 tarihli itiraz dilekçesi ile Mahkemeye sunulduğunu, Mahkemeden söz konusu cevap yazısının tamamının Bakanlıktan celp edilmesi talep edildiğini, ancak mahkemece bu talebin değerlendirilmediğini, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini,
İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/304 Esas 2017/142 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, davacının kullanmış olduğu tarımsal (ticari) krediler nedeniyle dönemsel komisyon tahsilatı adı altında yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince de benimsendiği üzere Yargıtay 11. HD. 2015/11509 E. 2016/6299 K. 08/06/2016 T. ve 2016/8747 E. 2017/5671 K. 24/10/2017 T. emsal kararlarında da işaret edildiği üzere, taraflar arasında akdedilen tarımsal kredi sözleşmesinde davalı banka tarafından kullandırılan kredi dolayısıyla masraf ve komisyon alınabileceğine dair hüküm olmakla birlikte, miktar ya da oran belirtilmediğinden, kredi sözleşmesi hükümleri, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu ve ilgili yasal mevzuat çerçevesinde, davalı banka ile diğer bankaların uygulamasına göre, bu tür Kredi grupları( tarımsal ticari kredi) bakımından uygulanan kredi kullandırım, dönemsel komisyon tahsilatı adı altında kesilen masraf miktar ya da oranları sorulup, karşılaştırılarak, davalı banka tarafından yapılan dönemsel komisyon kesinti miktarının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermesi gerekecektir.
Ancak ilk derece mahkemesi gerekçesine göre hükme dayanak alındığı anlaşılan 05.05.2016 tarihli bilirkişi ek rapor ve 2. ek rapor içeriğinde, bilirkişi kurulunca dayanağı gösterilmeksizin soyut olarak ve ayrıca davalı dışındaki bankaların kullandırdığı taksitli ticari kredilerdeki komisyon-masraf oranlarının emsal olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Oysa somut uyuşmazlıkta dava konusu Devlet Destekli Tarımsal Ticari Kredi kullanımından dolayı, davalı yanca davacıdan kesinti yapılan Dönemsel Komisyon Tutarının yerinde olup olmadığıdır. Bu itibarla ilk derece mahkemesince davalı banka dışındaki bankalardan davacının kullandığı kredi türü ve niteliğine göre ( Devlet Destekli Tarımsal ) kredi kullandırılması halinde dönemsel komisyon kesintisi uygulanıp uygulanmadığı, miktar ve oranları sorulup, sonucuna göre gerekirse bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmediği, bu itibarla davanın esasına etkili delillerin araştırılmaksızın ve tartışılmaksızın sonuca gidildiği anlaşılmakla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2017 tarih 2013/304 Esas 2017/142 sayılı kararının HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf yönünden davacı tarafça yatırılan 85,70.TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 31,40.TL karar harcının talep halinde iadesine,
3-İstinaf başvuru harcı 85,70.TL ve istinaf posta gideri 34,40.TL toplamı 120,10.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/03/2018 tarihinde HMK 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.