Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/879 E. 2018/200 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/879
KARAR NO : 2018/200
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2017
DOSYA NUMARASI : 2015/508 Esas – 2017/295 Karar
DAVA : İstirdat
KARAR TARİHİ : 14/03/2018
GEREKÇELİ KARARIN
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı bankadan 2007 yılı içerisinde kredi kullandığını, söz konusu kredinin kullandırımı ve devamında haksız ve belgesiz olarak dosya masrafı, komisyon, ekspertiz ücreti, ipotek masrafı, ipotek fek ücreti, ne olduğu belgelenmeyen masraf adı altında toplam ¨91.498,00′ yı aşan miktarda masraflar alındığını, müvekkilinden haksız olarak alınan masrafların iadesi için 08/05/2014 tarihinde davalı bankaya başvurduklarını, banka tarafından verilen kayıt ve belgeler içerisindeki hesap hareketleri başlığını taşıyan üç sayfalık belgenin incelenmesinden müvekkilinin mevduat hesabından; “Kredi tesis ücreti” adı altında ¨500,00, “Ekspertiz tutarı” adı altında dört işlemde (¨2.859,00 , ¨2.640,00, ¨ 2.100,00 ve ¨3.304,00 ) toplam ¨10,898,00 , İpotek işlemi adı altında beş işlemde (¨250,00 , ¨250,00 , ¨200,00 , ¨1.725,00 , ¨262,00 ve ¨367,00 ) olmak üzere toplam ¨3.054,00 ve yine “Komisyon Tahsilatı” açıklaması ile ¨77.311,91, bir kısım (Hesap işletim ücreti, çek karnesi ücretleri v.s. gibi) haksız tahsilatlar olmak üzere müvekkilinden toplam ¨91.978,00 ‘ nın alındığını, tüketici haklarına ilişkin yapılan düzenleme ve alınan kararlar nedeni ile kredi kullanımlarında bankalarca “dosya masrafı, komisyon (erken kapama komisyonu dahil), ekspertiz ücreti, ipotek feklerine alınan ücretlerin zorunlu kısımlar dışındakilerin geri alınması yolu açıldığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 19/02/2014 gün ve 2014/438 Esas ve 2014/2892 Karar sayılı kararı ile de; kredilerin erken kapama komisyonunun en fazla %2 oranında olacağı belirlendiğini, bu durumun varlığı söz konusu ise bu hususunda tespiti ile bu kalemde de bir tahsilat yapılmış ise diğer haksız alımlarla birlikte tahsilini, bu nedenlerle açılan davalarının kabulü ile; müvekkilinin kullandığı krediler nedeni ile davalı bankanın, dosya masrafı, komisyon ücretleri, ekspertiz-eksper ücretleri, ipotek ve ipoteğin fekki masrafları ve diğer adlar altında alınmış bulunan harcama ve miktarları gösterilmeyen toplam ¨91.978,00′ nin şimdilik fazlaya dair talep ve haklarının saklı kalmak üzere ¨40.000,00′ si alacaklarının kredinin alınması ve bu ödemelerin yapıldığı-tahsilat tarihinden itibaren işletilecek en yüksek mevduat veya avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hüküm kurulmasını, fazlaya dair taleplerinin saklı tutulmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf basiretli davranması gereken bir tacir konumunda olduğunu, davacı vekili ise davasını tüketici hukukuna veya somut olarak ise Tüketici Kanunu’na dayandırma çabasında olduğunu, ancak mevcut davada böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını, davacı vekili beyanlarıyla adeta müvekkili davacının basiretsiz bir şekilde davrandığını, korunmaya muhtaç, sözleşmenin zayıf tarafı olduğunu ifşa ettiğini, halbuki Ticaret Kanunu kurallarına tabi bir tacirin kendisine getirilmiş yükümlülüklere uygun davranması, özetle piyasa koşullarını öngörüp ona göre kredi kullanma tercihinde bulunması gerektiğini, kaldı ki davacının mevcut Tüketici Kanununa göre tüketici konumunda da olmadığını, davacı tacir olduğundan ve ticaret hukuku kurallarına tabi olduğundan davacı tarafa Ticaret Kanunu hükümleri uygulanacağını, davacı Genel Kredi Sözleşmesini ve Kredi Ödeme Tablosu’ nu imzalamakla içeriğini kabul ettiğini, davcının basiretli bir tacir olarak bu hükmü anlayıp bir değerlendirme yapması, basiretli davranması gerektiğinin çok doğal bir sonucu olduğunu, davacı, kredi kullanımı karşılığında birtakım masrafları ödeyeceğini bilerek ve kabul ederek kredi sözleşmesini imza altına aldığını ve kullandığı ticari kredisi ile ilgili masrafları da herhangi bir ihtirazı kayıt öne sürmeden, rızası ile ödediğini, 8 yıl sonra itiraz etmesi MK.md. 2′ de ve HMK 29. maddede düzenlenen iyi niyet kurallarına da açıkça aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili bankanın davacıdan tahsil etmiş olduğu tüm masrafların müvekkil bankanın vermiş olduğu hizmetin karşılığı olduğunu, Türk Ticaret Kanunun 20. maddesi ile tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret isteyebileceğini, TTK nun 22.maddesine göre de tacir sıfatını haiz şahıslar Borçlar Kanununun 121/2, 182/3 ve 525. maddesinde yazılı hallerde aşırı ücret veya sözleşme cezasının indirilmesini mahkemeden isteyemeyeceğini, müvekkili bankanın davacıdan aldığı tüm masrafları davacının bilgi ve onayı dahilinde ve Merkez Bankasına bildirilen faiz, masraf ve komisyon listesine dayanarak aldığını, 5411 Sayılı Kanunu’ nun anılan maddesi gereği alınan 16.10.2006 tarihli ve 2006/11188 Sayılı “Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Oranları ile Özel Cari Hesaplar Dâhil Bu İşlemlerde Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı”na dayanılarak hazırlanmış olan ve TCMB tarafından düzenlenerek 09.12.2006 tarih 26371 sayılı Resmi Gazete’de yayımlamış olan 2006/1 sayılı “Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kar ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz dışında sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ” uyarınca, bankalar verdikleri hizmet karşılığında müşterilerden alacakları ücret, komisyon ve masrafların nitelik ve azami sınırlarını serbestçe belirlemeye yetkili olduklarını, mezkûr tebliğin 4. maddesi hükmüne göre; ” Bankalarca reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe belirlenir ” olduğunu, bu nedenlerle; haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi’ nin 18/04/2017 tarih ve 2015/508 Esas – 2017/925 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … taraflar arasında imzalanan 12/03/2007 tarihinde “Genel Kredi Sözleşmesinin ” Faiz, Komisyon, Vergi ve Masraflar ve Diğer Yükümlülükler” kenar başlığını taşıyan 9 uncu maddesi hükümleri davalı banka tarafından tahsil edilen ücretlerin dayanağını teşkil ettiği, bankaların ticari kredi hizmeti kapsamında yaptığı işlemler için ücret talep edebileceği, ancak bu ücretlerin hangi oranlarda tahsil edilebileceğine ilişkin taraflar arasındaki kredi sözleşme hükümleri, banka kayıtları ile diğer bankaların benzer işlemlerdeki emsal uygulamalarının araştırılması ve tahsil edilmiş olan dosya masrafının, bu doğrultuda ulaşılan sonuçlara uygun olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, yargısal denetime elverişli ve tekniğine uygun olması sebebiyle hükme esas alınan 28/09/2016 tarihli bilirkişi kurulu kök ve sonrasında alınan ek raporuna göre,diğer bankaların, kredinin kullandırıldığı tarihte aynı tür kredilere uyguladıkları komisyon oranlarının daha yüksek olduğu,komisyonun emsallerine göre fazla olmadığı,davaya konu kredi komisyonu taraflarca imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi,banka kaynaklı yönetmelik ve mevzuat,bankalarca ilan edilmiş banka kaynaklı kredilere uygulanacak faiz ve komisyon listeleri içeriğine,emsal banka uygulamaları ve bu tür kredilerin kullandırılmasında komisyon ve diğer ücretlerin tahsiline ilişkin teamülün bulunması gözönüne alındığında davalı banka uygulamasının yerinde olduğu anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiği, … ” gerekçeleri ile; ” Davanın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Bilirkişiler … tarafından tanzim edilen raporda, ekspertiz ücreti olarak tahsil edilen miktar dışında diğer kesintilere ilişkin herhangi bir belgenin bulunmadığı, tahsil edilen 77.331,91 TL komisyon tahsilatının ne amaçla tahsil edilmiş olduğunun hesap ekstresinde anlaşılamadığını, bunun banka tarafından belgeleri ile hangi amaçla alınmış olduğunun ispatı gerektiğinin belirtildiğini, ayrıca davalı bankanın TC Merkez Bankası’ na faiz oranları hususunda ve kredilerde alınacak masraf listesini ibraz etmemiş olduğu, bankanın 09.12.2006 tarihli 26371 sayılı resmi gazetede yayımlanan 2006/1 sayılı TCMB tebliğinin 4. Maddesine uygun olarak sözleşme şartlarına göre alacağı masraf ve komisyonları TCMB bildirme zorunluluğu olduğundan, davalı banka tarafından dosyaya veya incelemelerine TCMB’ na bildirilen alınacak masraf listelerinin sunulmamış olduğunun belirtildiğini ve bu nedenle de bir karşılaştırma yapılamadığının belirtildiğini, raporda komisyona ilişkin olarak bankalarda bilgi alınmadığı ve ancak, internet üzerinde tespit ettikleri kadarı ile, … bankasının: % 0,5 – % 2 arasında, .. Bankasının: % 2 ve…Bankası’ nın ise % 1 komisyon aldıklarını, raporun 6. sayfasında gösterdiklerini, yaptıkları hesaba göre ise davalı bankanın % 2 komisyon almış olduğunu belirlerken, sözleşmede bir orana yer verilmeyen bu miktarı, raporun sonuç bölümünde, diğer tahsilat kalemleri ile birlikte normal görme yoluna gittiklerini,
Bu raporun yetersizliği ve belirlemeler ile sonuç bölümündeki değerlendirmelerin çelişkili olması nedeni ile itirazları üzerine, yeni bir bilirkişi incelemesine tabi tutulup bu bilirkişilerin de ilk rapor doğrultusunda rapor tanzim ederek, müvekkilin tacir olması nedeni ile basiretli davranması gerektiğini, sözleşme gereğince yapılan işlemlerin ( belge bulunmamasına karşın ) normal olduğunu izah ettiklerini ve …Bankası’ nın komisyon oranının % 1 olmasına karşın, bunu % 2 olarak okuyarak, bankanın sözleşme gereğince tahsilatlar yapmış olduğunu izah ettiklerini, verilen ek raporda da aynı hususları tekrar ettiklerini,
Dosyaya ibraz edilen sözleşmede, hangi oranda komisyon alınacağının belirtilmediğinin görülebileceğini, bilirkişilerin görevlerini layığı ile yapmadıklarını, ancak bu durumun dahi davalı bankanın almış olduğu komisyonun hiçbir yasal tarafı, geçerliliği olmadığını açık bir şekilde ortaya koymakta olduğunu,
Davalı bankanın komisyonu ne için aldığına dair bir açıklaması bulunmamasına karşın, raporların sonuç bölümlerinde bu oranda komisyon almalarının normal görülmesinin kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını, İlk Derece Mahkemesi tarafından tüm itirazlarına ve açıklamalarına karşın, bu raporların kabul edilerek davanın reddine karar verildiğini beyanla;
Davalı bankanın sözleşme hükümlerini dahi ihlal ederek ( 38.1 maddesini ) müvekkilin almış olduğu kredi nedeniyle haksız olarak ve hiçbir belgeye dayanmaksızın, masraf, komisyon ekspertiz ücretinin ( bu ücrete ilişkin belgelerin kesin süreden sonra ibraz edilmiş olduklarını ve göz önüne alınmaması gerektiğini, bu ücretlerin tümünün ) kendilerine iade edilmesi gerektiğini, bu anlamda mahkemece verilen kararın yanlış ve mağduriyetlerine neden olan bir karar olduğundan, dosyanın incelenerek kararın ortadan kaldırılmasını/ bozulmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafından açılan dava; davalı bankadan kullanılan ticari kredi nedeniyle fazla tahsil edildiği iddia edilen komisyon, ekspertiz ücreti, ipotek ücreti’nin iadesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı ile davalı arasında imzalanan ticari nitelikteki kredi sözleşmesi kapsamında davacının, davalı bankadan 3.200.000, USD miktarlı kredi kullandığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 9. maddesine göre davalının komisyon alma hakkının bulunuğu ancak alınacak oranın belirlenmediği, diğer bankalarca tahsil edilen miktarlara göre de davalı bankanın aldığı komisyon oranlarının fahiş olmadığı, yine davalı bankanın davacıya verdiği kredinin teminatı için aldığı ipotekler bulunduğu, davalı bankanın ipotek konulan taşınmazların değer tespitleri ve ipotek konulması için belgeli çeşitli masraflar yaptığı, 6102 Sayılı TTK’ nın 20. maddesi (eski TTK’nın 22. maddesi)’ ne göre tacir olan davalı bankanın verdiği hizmetler karşılığı ücret isteme hakkının bulunduğu, ilk derece mahkemesince iki ayrı heyetten alınan bilirkişi raporuna göre; davalı bankanın yaptığı kesintilerin taraflar arasındaki sözleşme ve bankacılık teamüllerine uygun olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine de aykırı olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL istinaf karar harcından, istinaf aşamasında davacı tarafından yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 14/03/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.