Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/863 E. 2018/207 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/863
KARAR NO : 2018/207
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 31/05/2017
DOSYA NUMARASI : 2015/1010 Esas – 2017/400 Karar
KARAR TARİHİ : 14/03/2018
GEREKÇELİ KARARIN
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı .., A.Ş.’nin müvekkili şirket tarafından ….nolu nakliyat emtia blok sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirket sigortalısına ait … (kimyasal madde) emtiasının Ambarlı limanından Çorlu’ya nakliye işini davalının üstlendiğini, 06/11/2013’de emtianın taşındığı …- ….. plaka nolu araçta yangın meydana geldiğini, bu yangın neticesinde araçtaki tüm emtianın zayi olduğunu, davalının, TTK’nun taşıma işleri hükümleri uyarınca hasarsız teslim aldığı emtiayı alıcısına hasarsız bir şekilde teslim etmekle yükümlü olduğunu, bu sorumluluğunu ihlal etmesi nedeniyle oluşan hasardan ve hasar miktarından sorumlu olduğunu,müvekkili şirket tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesinde hasarın aracının lastiklerinin yıpranmış olması sebebiyle ısınarak yanmaya başlaması şeklinde gerçekleştiğinin tespit edildiğini, yine söz konusu ekspertiz incelemesinde 97.281,00 hasar tazminatı olarak belirlendiğini,97.281,00’nin 01/07/2014’te müvekkili şirket tarafından igortalısına ödendiğini, bu ödeme ile müvekkili şirket sigortalısının haklarına TTK uyarında halef olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla toplan 97.231,00 TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 01/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsili ile davalıya ait araç ve gayri menkuller üzerine teminatsız olarak HMK madde 389 ve madde 392 uyarınca ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresine tebligat yapılmasına rağmen davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 31/05/2017 tarih 2015/1010 Esas 2017/400 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … Toplanan delillere göre; davacının, sigortalısına hasar tazminatını ödediğini tevsik edecek olan usulüne uygun şekilde düzenlenmiş banka dekontunun mevcut olmadığı ayrıca davacının dosya kapsamındaki mevcut delil durumuna göre somut olayda davacının halef sıfatını kazanmış olduğunun ispatlanamadığı gerekçeleri ile; ” Davacının davasının REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
UYAP üzerinden 02.12.2016 tarihinde göndermiş oldukları bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinin ekinde banka ödeme dekontu mevcut olduğunu, bu hususa gerekçeli kararın hiçbir yerinde değinilmediğini, bu belge incelenmeden hüküm kurulduğunu,
Uyuşmazlık konusu hadisede müvekkil şirketin kanuni halefiyeti söz konusu olduğunu, yerel mahkemece dosyada mübrez ” Tazminat Makbuzu ve İbranamenin ” alacağın temliki niteliği taşımadığına kanaat getirildiğini, ibraname metni mahkemece incelendiğinde dava dışı müvekkil şirket sigortalısının alacağını müvekkil şirkete temlik iradesinin bulunduğunun görüleceğini, ibraname metninden görüleceği üzere dava dışı müvekkil şirket sigortalısının alacağını müvekkil şirkete devir (temlik) ettiğini, BK’ nun alacağın temliki hükümleri uyarınca müvekkil şirketin kanuni halefiyeti yanında akdi halefiyeti de söz konusu olduğunu, Yargıtay kararları uyarınca da alacağın temliki hükümlerine göre de müvekkil şirketin dava ve talep hakkı bulunduğunu,
Poliçenin abonman poliçesi olmayıp nakliyat emtia blok sigorta poliçesi olduğunun yargılama sırasında ayrıntıları ile açıklandığını, poliçenin 2. sayfasında yer alan ” Sigorta Kapsamı ” başlığı altında abonman poliçe olarak tanımlanmış olsa da poliçenin içeriğinden abonman poliçesi olmadığının anlaşılacağını, abonman poliçe olmaması nedeniyle sefer poliçesinin ibrazının da zorunlu olmadığını,
Müvekkil şirket tarafından düzenlenen poliçenin bilirkişi heyetinin tespitlerinin aksine nakliyat emtia blok sigorta poliçesi olduğunu, abonman poliçe olmadığını, dolayısıyla dava dışı sigortalının haftalık ya da aylık olarak vasıta türü, plaka no, taşınan mal bedeli, yükleme/ boşaltma yeri bilgilerini sigortacıya bildirme yükümlülüğü bulunmadığını
İleri sürerek Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2015/1010 Esas 2017/400 Karar sayılı ilamının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafından açılan dava;Nakliyat Emtia Blok Sigorta Poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı sigorta şirketi tarafından … nolu Nakliyat Emtia Blok Sigorta Poliçesi ile sigortalı dava dışı …. A.Ş’ye ait Azodicarbonamide (kimyasal madde) emtiasının Ambarlı limanından Çorlu’ya nakliye işinin davalı tarafından yapılması sırasında araçta meydana gelen yangın sonucu araçtaki emtianın zayi olduğu ve ekspertiz raporu sonucu sigortalısına ödeme yapan davacının, sigortalısından aldığı Tazminat Makbuzu ve İbraname başlıklı belgeye dayanarak iş bu davayı açmıştır.
Taşımaya ilişkin sevk irsaliyesi ve taşıma faturasının davalı tarafından düzenlendiği dosya kapsamına göre sabittir.
Davacı sigorta şirketi davalı tarafından taşıması gerçekleştirilen emtianın sigorta poliçesini düzenlemiş olup, meydana gelen kaza neticesinde oluşan zarar miktarını dava dışı sigortalısına .. Bankasının 01/07/2014 tarihli dekontu ile 97.281,00 TL olarak ödeyerek “Tazminat Makbuzu ve İbraname” başlıklı belgeyi aldığı, iş bu belgeye göre ” ödeme alan sigortalının taşımadan kaynaklanan tazminat haklarını davacı sigorta şirketine devrettiği” niteliği gereği bu belgenin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 183.madesinde düzenlenen alacağın devri niteliğinde olduğu bu nedenle davacının aktif dava ehliyetinin mevcut olduğu anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı yönündeki gerekçesi yerinde değildir.
Davacı tarafça yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu, Kimya Mühendisi ….tarafından düzenlenen bilirkişi raporu, ekspertiz raporu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen yangın raporu, 07/11/2013 tarihli polis tutanağı ve ilk derece mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan bilirkişi raporuna göre; sigortalı emtianın zayi olmasına neden olan yangının taşıma aracının sol arka lastiğinden çıktığı dolayısıyla aracın bakımını yaptırmayan ve yola uygun araçla eşya taşımayan davalı taşıyıcı şirketin olayda tam kusurlu olduğu, sigortalıya kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığı, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporuna göre de davacının ödediği tazminatın kadri maruf olduğu anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kaldırılarak ve yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edildiğinden dairemizce yeniden esas hakkında karar verilerek davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 31/05/2017 tarih ve 2015/1010 Esas – 2017/400 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak,
1-DAVANIN KABULÜ ile;
97.281,00 TL tazminatın ödeme tarihi olan 01/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- İlk derece mahkemesi yönünden alınması gereken 6.645,27 TL harçtan, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.661,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.983,95 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İlk derece mahkemesi yönünden davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan toplam 1.693,12 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- İlk Derece Mahkemesi’ nde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edilen 1.100,00 TL bilirkişi ücreti ile 285,40 TL posta/ tebligat gideri olmak üzere toplam 1.385,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- İlk Derece Mahkemesi’ nde yapılan yargılama sırasında davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılamada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 10.532,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-İstinaf yönünden Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 31,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
8-Davacı tarafından istinaf aşamasında yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı 85,70 TL, dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş – dönüş masrafı 34,40 TL ve tebligat masrafı 12,5 TL olmak üzere toplam 132,6 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 14/03/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.