Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/799 E. 2018/119 K. 21.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/799
KARAR NO : 2018/119
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2017
DOSYA NUMARASI : 2014/935 Esas – 2017/251 Karar
DAVA : İstirdat
KARAR TARİHİ : 21/02/2018
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin yetkili hamil olarak zilyetliğinde bulunan …bank Gebze Şb. Ait keşideci …. Şti. olan 30.06.2013 tarihli ve 5.369,80 TL bedelli çekin de arasında bulunduğu 67 adet çek ile birlikte 28/02/2013-01/03/2013 tarihleri arasında meydana gelen hırsızlık olayı sonucunda, müvekkile ait ….plakalı aracın bagaj bölümünde bulunan evrak çantası içinde çalındığı, akabinde … Faktoring şirketi tarafından aranması üzerine, çeklerin çalındığının farkına varıldığı, bunun üzerine Küçükçekmece C. Savcılığının 2013/9963 Haz. Dosyası ile çekler üzerinde bulunan cirantalar hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, Bakırköy 3.ATM 2013/152 esas ve Bakırköy 20.ATM 2013/251 esas sayılı dosyaları ile TTK’nın 757/1-2 ve 759 m. Çeklerin iptali için dava açıldığı, çeklerden dolayı ödemeden men kararı verilip bankalara bildirildiği, dava konusu çekle ilgili ..bank A.Ş 29/07/2013 tarihinde … Tic. San. Ltd.Şti tarafından …bank üzerinden takasa ibraz edildiği ve çek bedelinin ödenmiş olduğunun bildirildiğini, davalılardan … Ltd. Şti tarafından çek bedelinin tahsil edilmiş olması nedeniyle 30/06/2013 keşide tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte şimdilik 5.369,80 TLnin davalılardan alınarak, müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin çek keşidecisini tanımadığını, çekin çalındığını bilmediğini, çekin ciro silsilesi içinde davalılardan ….Ltd. Şti. ile yapılan alışveriş sonucunda kendilerine ciro ile intikal ettiğini, …bank kanalıyla takasa ibraz edilmek suretiyle tahsil edildiğini, müvekkil ve ciro eden …Gıdanın iyi niyetli olduklarının belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 13/03/2017 tarih ve 2014/935 Esas 2017/251 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … dava konusu çekin davacının rızası hilafına ve davacının temlik cirosu olmaksızın elinden çıktığı anlaşılmakta ise de, davalıların kötüniyetli yahut çeki iktisapta ağır kusurlu oldukları ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerektiği, … ” gerekçesi ile; ” Davanın reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Müvekkil şirketin yetkili hamili olarak zilyedliğinde bulunan davaya konu çekin de aralarında bulunduğu 67 adet çekin, 28.02.2013- 01.03.2013 tarihleri arasında meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde müvekkil şirket yetkilisine ait … . plaka nolu aracın bagaj bölümündeki çanta ile birlikte çalındığını, dava dışı … Otomotiv ile müvekkil şirket arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu ve dava konusu çekin bu ticari ilişki kapsamında, lehtar tarafından müvekkil şirkete verildiğinin ortaya çıktığını, böylece davacı müvekkilinin davaya konu çekte yetkili hamil ve dolayısıyla alacaklı olduğunun ortaya çıktığını, ancak yerel mahkeme tarafından istinafa konu kararın gerekçesinde bu hususa hiç değinilmediğini,
Dosyada alınan bilirkişi raporuna göre müvekkil şirketin davaya konu çekte yetkili hamil olduğu, 2. cirantanın çeki ne şekilde iktisap ettiğinin belli olmadığı ve bu nedenle ciro zincirinde kopukluk olduğu, dolayısıyla davalıların müvekkil davacı aleyhine kötü niyetli hareket ettiklerinin ispatlandığını, lehlerine düzenlenen usul ve yasalara uygun bilirkişi raporu uyarınca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, işbu 17.06.2016 tarihli bilirkişi raporunun yerel mahkeme tarafından dikkate alınmadan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasalara aykırılık teşkil ettiğini,
24.11.2016 tarihli bilirkişi raporuna ilişkin olarak ise itiraz ettiklerini, ancak buna rağmen yerel mahkemece itirazlarının hiçbirinin dikkate alınmadan davanın reddine karar verildiğini,
Dava konusu çekteki ciro silsilesinin, lehtar … – … arasında gerçekleşen hukuka uygun bir devir söz konusu olmaması nedeniyle koptuğu, keza … . isimli şirkete ulaşılamadığı ve bu şirketin dava konusu çeki.. – … isimli kişiden ne şekilde iktisap ettiğinin belli olmadığı, …’ nın vergi kaydının bulunmadığı hususunun sunulan delillerle sabit olduğu, keza dava konusu cirantalardan ..’ nın dava konusu çeki, vergi kaydı bulunmayan .. – …’ dan iktisap etmesi nedeniyle, hem kötü niyetli hem de ağır kusurlu olduğu, dava konusu çek bedelini tahsil eden şirketin unvanı … olarak göründüğünden arada unvan farklılığı bulunması nedeniyle ..’ nın yetkili hamil olmasının mümkün olmadığı, … Şti. İsimli firma hakkında Kırıkkale Kaletepe vergi dairesinin cevabı uyarınca şirketin kapalı olduğu ve ortaklarına ulaşılamadığı hususları sabit olduğu, tüm bu hususlar göz önünde tutulduğunda, çekteki haklı hamil ve alacaklının müvekkili olduğu ve davalıların çeki iktisapları ve tahsili noktasında birlikte hareket ederek, kötü niyetli oldukları ve ağır kusurlu davrandıklarını, yaptıkları bu açıklamaların yerel mahkeme tarafından dikkate alınmadığından İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2014/935 Esas – 2017/251 Karar sayılı dosyasından verilen kararın usule, yasaya ve hukuka aykırı olması nedeniyle istinaf yolu ile incelenerek kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafından açılan dava çek bedelinin istirdatı istemine ilişkin olup, ilk derece makemesince davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekilince ilk derece mahkemesindeki yargılama aşamasında dava dosyasına sunulan 15/12/2016 tarihli dilekçede davalı … .. Tic. Ltd. Şti’nin sicilden terkin edildiğinin iddi edilmesi ve yine aynı hususun istinaf dilekçesinde ileri sürülmesi üzerine; HMK’nın 353/1-b/3.maddesi kapsamında davalı şirketin kayıtlı olduğu Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen cevapta davalı … Tic. Ltd. Şti’nin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince 03/02/2015 tarihinde sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır.
Medeni haklardan istifade (hak) ehliyeti bulunan her tüzel kişi taraf ehliyetine de sahiptir.Tüzel kişiliğin son bulması ile artık eski tüzel kişinin taraf ehliyeti de son bulur. Taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgili olup hakimin bu hususu yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurması zorunludur.
Somut olayda, davalı .. Tic. Ltd. Şti’nin 03/02/2015 tarihinde ticaret sicilindeki kaydının silinerek re’sen terkin edildiği dolayısıyla yargılama aşamasında tüzel kişiliğinin ortadan kalktığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, tüzel kişiliği sonlanmış davalı şirket aleyhine yargılamaya devam olunması ve karar verilmiş olması doru değildir.
Yapılacak iş, öncelikle davacıya, davalı .. Tic. Ltd. Şti.’ nin ihyasını sağlamak amacıyla dava açması için uygun bir süre vermek, ihya edilince davalı … Tic. Ltd. Şti.’ ni taraf haline getirerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
İlk derece mahkemesince bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a/4. maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 13/03/2017 tarih ve 2014/935 Esas 2017/251 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a/4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf yönünden davacı tarafça yatırılan 85,70 TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 31,40 TL karar harcının talep halinde iadesine,
3-İstinaf başvuru harcı 85,70 TL, istinaf dilekçesinin tebliğ giderleri 37,5 TL, istinaf posta gideri 25,00 TL ve dairemizce sarf edilen 1 müzekkere gideri 6,5 TL olmak üzere toplam 154,70 TL’ nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/02/2018 tarihinde HMK’ nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.