Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/798 E. 2018/110 K. 21.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/798 Esas
KARAR NO : 2018/110 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ :İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARAS I : 2014/1248 Esas 2017/443 Karar
TARİH : 15/05/2017
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİH : 21/02/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, dava dışı … ile davacı arasında 30.07.2013 tarih, …. numaralı VDF kredi sözleşemsi imzalandığını, bu sözleşme gereğince dava dışı …. davacı şirket tarafından ….plaka sayılı vasıta için toplam 20.541,12 TL otomobil kredisi kullandırıldığını, kullandırılan krediye istinaden… plakalı aracın davacı şirket lehine rehin edildiğini, dava dışı….. davalı ile söz konusu araç için davacı şirketin dain-i mürtehin gösterdiği 19628692 numaralı sigorta poliçesi imzaladığını, sigortalı aracın çalınması üzerine davalı sgogrta şirketinde …. numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, davacı şirketin dain-i mürtehin olmasından ötürü dava dışı…l ‘dan alacağı olan 27.448,91 TL ‘nin ödenmesi için davalıya Kadıköy .. Noterliğinin .. tarih ve… yevmiye numaralı ihtarın keşide edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine bu kez İstanbul …. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı vekili tarafından, borca yapılan itiraz ile takibin durduğunu, dain-i mürtehin olan müvekkilinin öncelikli olarak sigortacıdan tazminat talep hakkının bulunduğunu, bu hususun Yargıtay kararları ile sabit olduğunu, davalının itirazının haksız, kötü niyetli ve borcun ödenmesini geciktirmeye matuf olduğundan, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına teminen iş bu davanın açılması zaruretinin hasıl olduğunu ileri sürerek, davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, 19/03/2014 tarihi itibariyle 28.115,13 TL alacaklarının, ihtar masrafı ve BSMV ve KKDF alacaklarının, asıl alacağı işleyen ve işleyecek yıllık %15,44 temerrüt faizi ile tahsiline, davalı aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava dışı … ile 29/07/2013 – 29/07/2014 tarihleri arasında gerçekleşecek kasko rizikolarını temin etmek üzere kasko sigortası sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşmede davacı firmanın rehinli alacaklı sıfatıyla yer aldığını, sigortalı ikametinin önünden çalındığını beyan ettiğini ve geçen zamanda aracı kendi imkanları ile aradığını, fakat bulamadığını beyan ettiğini, öncelikle beyan edilen çalışma hadisesi ile kolluğa verilen ifade arasında geçen zaman dikkate alındığında, davacı aracın çalındığı iddiasını hiçbir şüpheye yer bırakmayacak biçimde ispatlaması gerektiğini, zira aracın poliçe akdedilmeden önce çalındığını da ispat etmesi gerektiğini, poliçenin araç çalındıktan sonra da akdedilmiş olabileceğini, nitekim, aracın kayıtlarında Vergi Daireside dahil olmak üzere bir çok kurum ve şahsın haciz şehri bulunmakta olduğunu, bu anlamda davacının borca batık olduğunun tespit edildiğini, bu haciz ve takdiyatlar İstanbul .. İcra Müdürlüğü …. E. (yakalama kararı), Erciş İcra Müdürlüğü .. E., Muş Deftardarlık Vergi Dairesi Müdürlüğü 3928, Van … İcra Müdürlüğünün.. E. Sayılı dosyaları olduğunu, bu dosyaların celp edilmesini, karakol ve varsa savcılık evrakının da celbini talep ettiğini, aracın yakalanmış olabileceğini, sigortalının alacaklılarından biri tarafından haczedilmiş veya el konulmuş olabileceğini, sigortalının yaşadığı ilde emniyet araştırması yapılmasını ve aracın bulunmadığına ilişkin yazı alınmasını talep ettiğini, bu yazının Kasko Sigorta Genel Şartlarına göre temürrüdün başlangıcını tespit etmek bakımından önem arz edeceğini, zira ne sigortalı tarafından ne de davacı tarafından davalı şirkete hasarı değerlendirmeye yarayacak ve genel şartalara göre gerekli olan hiçbir evrak teslim edilmediğini, çalıntı ruhsatı da dahil bu belgelerin hiçbirinin davalı şirkete teslim edilmediğini, bu durum dahi başlı başına davalı için tazminatı ödememede geçerli bir gerekçe olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, rizikonun geçerli bir şekilde gerçekleştiği sigortalı tarafından ortaya konulduktan sonra bu alacaklılardan hangisinin öncelikli olduğu, sigorta tazminatının ne kadar olduğu, kime ne kadar ödenmesi gerektiği mahkeme tarafından yapılacak olan uzman bilirkişi heyeti tarafından değerlendirilmesi gerektiğini, dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini savunarak davaya ilişkin beyanlarının kabulü ve geçerli bir rizikonun gerçekleştiği ispatlanmadığından davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 15/05/2017 tarih 2014/1248 Esas 2017/443 sayılı kararında;
“Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Dava dışı … ile davacı arasındaki 30/07/2013 tarih … numaralı Vdf Kredi Sözleşmesi imzalanması sonucu …’a davacı tarafından … plaka sayılı vasıta için toplam 20.541,14 TL bedelli otomobil kredisi kullandırılması, krediye istinaden araç üzerinde davacı lehine rehin verilmesi, davalı …Ş ‘ye … numaralı sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın çalınması üzerine davacı şirketin aracın dain-i mühtehini olmasından dolayı dava dışı …. ‘dan alacaklı olduğu 27.448,91 TL ‘nin Kadıköy .. Noterliğinin 10/02/2014 Tarih … yevmiye nolu ihtarı ile ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından davalının yaptığı itirazın İİK 67 madde gereği iptali davasıdır. Taraflar arasındaki 30/07/2013 tarihli Vdf Kredi Sözleşmesi, … plaka numaralı krediye konu aracın genişletilmiş kasko sigorta poliçesi, hasar dosyası ve icra takip dosyası üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 03/08/2016 günlü bilirkişi heyet raporunda; davalı … şirketinin dava dışı araç sahibi …. adına düzenlenmiş genişletilmiş kasko sigortası poliçesi kapsamında, poliçemin dain-i mühtehini sıfatında bulunan davacının çalıntı araç hasar ödemesi nedeniyle borçlu bulunduğu, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi uyarınca temerrüt faiz oranının yıllık %15,44 olarak belirlendiği ve toplam 22.542 TL üzerinden takibin yapılabileceği belirtilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ‘nin 2001/1403-3573 E.-K., 2003/902-6552 E.-K., kararlarından da görüleceği üzere davacının davalıdan çalınan aracın dain-i mühtehini olarak tazminat talep etme hakkı bulunmakta olup mahkememiz dosyasından alınan bilirkişi raporu da bu doğrultuda hüküm kurmaya elverişli kabul edildiğinden…”gerekçesi ile,
Davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul 9. İcra müdürlüğünün 2014/9153 esas sayılı dosyasına karşı yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 22.143,13 -TL asıl alacak ve yıllık % 15,44 temerrüt faiz oranı üzerinden 379,88 TL temerrüt faizi, 108,88 TL ihtarname masrafı, 18,99 TL faizin % 5 BSMV olmak üzere toplam 22.310,88 TL üzerinden takip talebindeki koşullar dairesinde devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, icra inkar tazminat talebinin alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden reddine karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile,
Mahkeme tarafından Özel Sigorta Hukukuna ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmadan esas hakkında karar verildiğini,
Cevap dilekçesinde sigorta hukukuna ilişkin olarak sunulan itirazların Mahkeme tarafından değerlendirilmediği gibi hükme esas alınan bilirkişi raporunda da değerlendirilmediğini, cevaplandırılmadığını,
Kasko Sigortası Genel Şartlarında belirlenen belgelerin müvekkili şirkete sunulmadığından tazminat ödenmesi hukuken mümkün olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini,
Hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesap incelemelerinin sigorta hukukuna ilişkin uyuşmazlığı çözmeye yeterli olmadığını,
Özellikle cevap dilekçesinde belirtilen sigortalının alacaklılarına dair icra ve vergi dairesi dosyaları ile müvekkili şirketten hasar dosyasının celbinin ardından bir sigorta hukukçusu bilirkişiden rapor alınması talep edilmesine rağmen Mahkemece kabul edilmediğini, bu sebeple kararın hatalı ve eksik inceleme içermekte ve hatalı bir sonuca ulaştığını,
İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasını, yeniden inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1248 Esas 2017/443 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava dosyasının, davalı vekilinin istinaf başvuru nedeni ve kamu düzeni yönüyle yapılan incelenmesinde;
Somut uyuşmazlıkta davalı tarafından dava dışı sigorta ettiren arasında imzalanan genişletilmiş kasko sigorta poliçesinin daini mürtehin kaydıyla davacı lehine düzenlendiği ihtilafsızdır. Poliçede sigortalanan aracın dava dışı sigorta ettiren tarafından çalındığı hususunda ilgili kolluğa 19/08/2013 tarihinde müracaat edildiği, davalı yanca yargılama aşamasında 26/12/2015 tarihli müzekkere cevabı ile … nolu hasar dosyası oluşturulduğunun sabit olduğu, davacı yanca 10/02/2014 tarihli Kadıköy … Noterliğinin … y.n.’lu ihtarnamesinin davalıya gönderildiği ancak davalı yanca ödeme yapılmadığı gibi tüm süreçte rizikonun poliçe ve sigorta genel şartları kapsamında teminat dışı olduğu hususunun ileri sürülüp kanıtlanmadığı da gözetildiğinde, ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 85,70.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.524,06.TL istinaf karar harcından istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 381,01.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.143,05.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/02/2018 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.