Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2017/796 E. 2018/637 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/796
KARAR NO : 2018/637
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2017
NUMARASI : 2014/1826 Esas – 2017/72 Karar
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/06/2018
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Davalı Banka Daloyoba E-5 şubesi ile: 4.000 .000,00 TL’ lık GKS tahtında iki ayrı hesap açılarak 22.07.2013 tarihinde 750.000.00 TL ve 03.03.2014 tarihinde 1.700.000,00 TL tutarında kredi kullanıldığını, ancak içinde bulunulan koşullar nedeniyle kredinin erken ödenip borçların kapatılması gerekliliğin hasıl olduğu, davalı bankaya 11.07.2014 tarihinde EFT yolu ile 3.030,000,00 TL yatırıldığını,müvekkilinin yatırdığı paranın 1.929.809 30 TL si ile … nolu hesabın borcunun,845.891.25 TL’ si ile de … numaralı hesabın borcunun kapatıldığını, davacının yatırılan paranın 135.878,00 TL’ sini ticari kredi erken kapatma ücreti, 525,00 TL’ sini de ipotek fek ücreti adı altında aldığını, 525,00 TL ipotek fek ücretinin müşteriden istenemeyeceğinin daha sonra anlaşıldığını, davalının haksız tahsil ettiği paraları, hangi hizmetin karşılığı, hıngi oranda, neye dayalı olarak tahsil ettiğinin önceden ve sonradan bildirmediğini,davalı bankanın standart olarak hazırlayarak davacı şirkete imzalattığı sözleşmenin koşullarının müzakere edilmeden tek taraflı olarak ve bankanın çıkarlarını önceleyen tip sözleşme niteliğinde olduğundan GİŞ koşullarının yazılmamış sayılması gerekmekte olduğunu, bankanın faaliyet alanı değerlendirildiğinde haksız surette alınan bu bedellerinin hesaba girdiği andan itibaren banka tarafından nemalandırıldığı ve bundan gelir elde edildiğinin kuşkusuz olduğunu, genel hukuk prensiplerinden olan hiç kimse kendi kusuruna dayanarak menfaat elde edemez ilkesi gözetildiğinde, bankanın yasal dayanağı olmaksızın aldığı bu kalemlerin hesabına girdiği andan itibaren faizi ile birlikte iade etmesi gerektiğini, doktrinde ve emsal Yargıtay kararlarında GİŞ koşulları karşısında alınan bu tür komisyon ve cezai şartların yazılmamış sayılması gerektiğinin kabul edildiğini bu nedenlerle 136.403,00 TL tutarlı paranın hesaba girdiği andan itibaren işleyecek en yüksek faiz oranı ile BSMV ve diğer ferileri ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili bankadan kullanmış olduğu kredilerden;
A-) Davacı Firmaya … nolu risk ile 1.700.000,-TL’lık krediyi 03.03. 2014 tarihinde 48 ay vadeli, % 1,32 faiz oranı ile ilk 6 ayı ödemesiz, ikinci 6 ay 10.000.00 TL taksit ödemeli olarak kullandırdığını,
Söz konusu kredinin 11.07.2014 tarihinde açılıştan 131 gün sonra kapatıldığını, dilekçeleri ekinde sunulan dekonttan da anlaşılacağı üzere müvekkili bankaca % 16,84 faiz oranı üzerinden 131 gün için 97,988 TL tahsil edildiğini bununla birlikte GKS de yer alan erken kapama komisyonunun anapara üzerinden % % 7,11 uygulanarak 120.878,00 TL alındığını,
B-) Yine müvekkili banka davacı firmaya …nolu risk ile 750.000;- TL’lik krediyi 48 ay vadeli ile 0,86 faiz oranı ile 1 yıl ödemesiz olarak kullandırdığını, Söz konusu ….no’lu riskten kaynaklanan ana parası 750.000,00 TL olan kredinin 22.07.2013 tarıhinde açıldığını, işbu kredinin kapatılma tarihinin 11.07.2014 , faiz oranının %,086 (Yıllık; % 10,32 dir işbu riskten kaynaklanan kredi ilk taksit ödenmeden 355 gün sonra kapatıldığını,
Dilekçe ekinde yer alan işlem dekontundan da anlaşılacağı üzere müvekkil bankaca bu kredi nedeniyle % 2 üzerinden toplam 15.000 TL erken komisyon kapama ücreti alındığını,
Taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesinde erken kapama halinde komisyon alınacağının yazılı olduğunu, davacının basiretli bir tacir olarak kredinin erken kapatılması halinde faiz ve komisyon alınacağını bilebilecek durumda olduğunu, yüksek montanlı taksitli ticari kredinin erken kapatılması esnasında alınan komisyonların mevzuata uygun olduğunu bu nedenlerle işbu davanrn reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 26/01/2017 tarih ve 2014/1826 Esas – 2017/72 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … uyuşmazlığın; bankaların bankacılık hizmetlerine ilişkin olarak müşterilerden hesap işletim ücreti, masraf, komisyon ve sair adlar altında talep ettikleri ücretlerin haksız olup olmadığına ilişkin olduğu,davacıya kullandırılan genel kredi sözleşmesi kapsamındaki kredilerin erken kapatılma opsiyonu olmadığının sözleşmede açıkça belirtilmiş olduğu,faizlerin değiştiği dönemde orta/uzun vadeli olarak kullandırılan bu kredinin erken kapatılması halinde davalı bankanın zarar edebilme ihtimalinin mevcut olduğu, sektördeki belli büyüklükteki kamu ve özel bankaların ticari kredilerin erken kapatılması esnasında % 5 ila % 8 arasında değişen oranlarda erken kapama komisyonu uyguladıkları; bankacı bilirkişinin dosyaya sunduğu rapor uyarınca ortalama oranın ‘kredinin kapatıldığı tarihteki anapara tutarı üzerinden % 5 oranında’ olduğu, davalı bankanın % 5 oranında uyguladığı kesintinin yasal ve hukuka uygun olduğu kabul edilerek, bu oranı aşan miktarın haksız kesinti olduğu düşüncesiyle davacıya iadesine karar verilmesi gerektiği, … ” gerekçesi ile; ” Davanın kısmen kabulü ile; 37.671,90 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Davacının basiretli bir tacir olarak dava konusu edilen kredinin taksitli ticari kredi olduğunu ve müvekkili banka tarafından alınan tüm masrafları bilmesi gerektiğini, kredi genel sözleşmesini tüm bu hususları bilerek imzaladığını, söz konusu kredinin erken kapatılması halinde kendisinden bankaca tahsil edilecek olan tüm bu masraf kalemleri ve tutarlarını bilerek kredisini erken kapatmak istediğini bu hususta müvekkil bankaya müracaat ettiğini,
Taksitli olarak kullandırılan kredilerin faizlerinin vade başında belirleneceğini ve vade sonuna kadar faiz oranının sabit olduğunu, değiştirilemeyeceğini, vade boyunca piyasadaki faiz dalgalanmalarından müşterilerin etkilenmeyeceğini, bu durumda faizlerin yükseldiği bir piyasada müşterilerin faiz artışlarından korunmuş olacaklarını,
Müşterilerin kullanmış oldukları taksitli kredileri vadelerinden önce kapatma haklarının, bankanın kabulüne bağlı bulunduğunu, müşterinin erken kapatma talebi halinde kendilerinden erken kapama komisyonu alınacağını, bunun yalnızca müvekkil bankada değil sektördeki tüm bankalar açısından geçerli olacağını,
Davacının kendi rızası ile yapılan işlemlerden dolayı kredi kapandıktan yaklaşık 7 ay sonra işbu davanın açılmasının davacı tarafın kötü niyetli olduğunun bir göstergesi olduğunu,
Bilirkişinin raporunda belirttiği gibi erken kapama komisyonunun hesaplanması için gerekli 5 ayrı bankaya müzerkere yazılmadan ve bankalarca uygulanan erken kapama komisyonn oranları tespit edilmeden alınan bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin doğru olmadığını,
Dava dilekçesinde iadesi talep edilen tüm alacak kalemlerinin müvekkil banka tarafından, mevzuata uygun şekilde hareket edilerek, sözleşme hükümleri gereğince ve davacı tarafın talebi doğrultusunda tahsil edildiğini, sözleşme ile mutabık kılınan ve iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil edecek hiçbir durum bulunmadığını beyanla; istinaf kanun yolu kapsamında incelenerek, söz konusu yerel mahkeme kararının kaldırılarak, yeniden inceleme yapılarak davanın reddine ve reddedilen kısım yönünden kararın onanmasına, mağduriyetinin önlenmesi için karar kesinleşinceye kadar icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafından açılan dava; davalı banka tarafından davacı şirkete kullandırılan uzun vadeli kredilerin erken ödenmesi nedeniyle davalı banka tarafından tahsil edilen erken kapama komisyonunun ve ipotek fek ücretinin iadesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince ipotek fek ücreti yönünden davanın davanın reddine ve erken kapama ücreti yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6.2 maddesine göre davalı bankanın erken kapama ücreti talep edebileceğinin düzenlendiği ancak bu oranın ne kadar olduğunun sözleşmede belirtilmediği, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamasına göre bu gibi durumlarda aynı krediler için diğer bankaların aldıkları ücretler araştırılarak bankanın aldığı ücretin fahiş olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği, ancak ilk derece mahkemesince alının bilirkişi raporunda da belirtilmesine rağmen bu konuda bir araştırma yapılmadan bilirkişinin % 5 oranına göre yaptığı hesaplamaya göre ilk derece mahkemesince karar verildiği anlaşılmakla; bu yöndeki araştırmanın dairemizce yapılması ve sonucuna karar verilmesi için istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına karar verilmiş ve bu hususta dairemizce dava dışı 10 bankaya, davalı banka tarafından kullandırılan krediler ile aynı nitelikteki kredinin erken kapatılması halinde bankalarınca alınan erken kapama oranları istenerek dairemizce yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, gelen cevaplar doğrultusunda inceleme yapan Emekli Banka Müdürü … dairemize ibraz etmiş olduğu 11/04/2018 tarihli raporunda; dava dışı bankalarca alınan komisyon oranlarının ortalamasının % 4,43 ve 4,85 olduğunu beyan etmiştir.
Gerek ilk derece mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapora göre, gerekse dairemizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapora göre; davalı bankanın, davacıdan 126.921,90 TL erken ödeme komisyonu aldığı sabittir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6.2 maddesine göre davalı bankanın erken kapama ücreti talep edebileceği mümkün ise de; sözleşmede oran belirtilmediğinden Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamasına göre bu gibi durumlarda aynı krediler için diğer bankaların aldıkları ücretler araştırılarak bankanın aldığı ücretin fahiş olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğinden ve dairemizce aynı nitelikteki kredi için alınan komisyon oranlarının bildirilmesi için dava dışı 10 bankaya yazılan yazılara verilen cevaplara göre yaptırılan bilirkişi incelemesine göre diğer bankalarca alınan komisyon oranı ortalamasının % 4,43 ve 4,85 olduğu anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre 1.700.000 TL lik kredi yönünden % 5 oranı üzerinde yapılan hesaplamaya göre alınması gereken miktarın 89.250,00 TL olmasına rağmen davalı banka tarafından 126.921,90 TL alındığı, alınan miktarın fahiş olduğu kabul edilerek fazladan alınan 37.671,90 TL’nin iadesine karar verildiğinden ve verilen kararda sadece davalı banka tarafından istinaf edildiğinden, davalı tarafın kazanılmış hakkıda dikkate alınarak % 5 oranı üzerinde hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre karar veren ilk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine de aykırı olmadığından davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 85,70 TL başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.573,37 TL istinaf karar harcından istinaf eden davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 644,00 TL karar harcının mahsubu ile bakiye 1.929,37 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Bölge Adliye Mahkemesi yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 2018 yılı AAÜT/ İkinci Kısım, İkinci Bölüm 17/b maddesine göre takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-İstinaf aşamasında davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf aşamasında İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı avansından Dairemize havale edildiği anlaşılan 100,00 TL’ lik avanstan, dairemizce sarf edilen 20,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/06/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.